Birdenbire herkes Atatürkçü kesildi. Korktuk mu ne? Yoksa sevmeye mi başladık?
Başbakan ‘’Atatürk kimsenin tekelinde değildir. ‘’Atatürkçülük laf üstüne laf koymak değil, taş üstüne taş koymaktır.’’ Dedi.
Öyle zannediyorum ki; Atatürk’e sevgi duyan insan seli karşısında, Atatürkçü olmayanlar takiyye yaparak, Atatürkçü oldular. Onu sığınacak bir kale olarak gördüler.
Atatürkçü olarak tanımladığımız kesim laik, sosyal, hukuk devletini benimsemiş çağdaş düşünen insanlardan oluşur. Atatürkçü düşünceye sahip insanlar devleti din devleti olarak değil, laik devlet olarak yani devletin tüm insanlara eşit mesafede olduğu inancı taşırlar.
Atatürk’ü sevenler şer-i hükümleri değil, çağdaş yargıyı benimserler.
Laik, sosyal, hukuk devletinde kanun karşısında kadın ve erkek eşittir.
Atatürkçü düşüncede kadın toplumun iki yarısından biridir. Kadınlarda erkekler gibi her alanda seçme, seçilme hakkına sahiptir.
Kadın sosyal hayata, iş hayatına katılmada özgürdür.
Şimdi Atatürk’ü savunanlar bu saydıklarımızın tümünü kabul ediyorlar mı? Hayır! O zaman ortada takiyye var.
Ya henüz yapmayı düşündükleri ama yapamadıkları var, bunun için de zamana ihtiyaçları var . Bunu gerçekleştirmek için Atatürk’ü sevmeye başladılar.
Ya da korktular! Ama ortada bir şey var, takiyye yaptıkları. Bu onların çok iyi bildikleri bir şey.
Sonra dönüp de biz bu konuda da yanılmışız demesinler. Deseler de ben çok şaşırmam.