Niğde`nin Altunhisar ilçesinde besicilik yaparak geçimini sağlayan Nadire Yaltı, CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer`e, maliyetlerin arttığını ifade ederek, “Sütün litresini 11 liradan satıyoruz. Masraflara göre en az 15 lira olmalıydı. Süt fiyatının düşük olması, yem fiyatlarının ve diğer masrafların çok olması bizi sıkıntıya sokuyor. Aldığımız süt parası mazot ve yem parasını karşılamıyor” dedi.
Ömer Fethi Gürer, Niğde`nin Altunhisar ilçesinde besicilik yapan Nadire Yaltı ile tarım ve
Üreticinin 11 liraya sattığı 1 litre sütün, bazı marketlerde 40 lirayı kadar çıktığına dikkat çeken Gürer, “Üreticinin kazanamadığı, tüketicinin de pahalıya ürün aldığı, anlaşılması zor bir dönemden geçiyoruz” dedi.
"DESTEKLERİN ARTMASI ŞART"
Üretici Nadire Yaltı yem fiyatlar artışın hayvancılığı zorladığını ifade ederek “110 hayvanım için bir yıllık karma yem ihtiyacı 800 ton, yaklaşık 1 milyon 800 bin TL gerekiyor. Döneminde almazsak fiyat iki, üç kat artıyor. Daha bunun samanı var, süt yemi var. 50 kilo süt yemi kalitelisi 500 TL yaklaştı. Ahır giderleri arttı. Desteklerin artması şart” diye konuştu.
"GÜNLÜK SÜT YEMİ İÇİN YAKLAŞIK 5 BİN TL`LİK YEM VERİYORUM"
Yem fiyatlarındaki aşırı artışın tüm hayvancılık yapanlarda olduğu gibi kendilerini de mağdur ettiğini söyleyen Yaltı, “Hayvanlarıma yılda 800 ton silajlı karma yem veriyorum. 1 milyon 800 bin lira tutuyor. Karma yem parasını ödemekte büyük zorluk çekiyoruz. Bunun haricinde günlük verdiğimiz yemler de var. 50 kiloluk süt yemi 500 liraya çıktı. Geçen yıl 120 lira olan diğer yem ise bugün 360 liraya yükseldi. Silajlı yeme 1 milyon 800 bin lira ödedik. Süt yemi, samana, yoncaya aydan aya zam geliyor. Her gün sağmal 50 ineğe 50`şer kiloluk 9 torba süt yemi veriyorum. Her torba 500 lira. Günlük süt yemi için yaklaşık 5 bin liralık yem veriyorum. Kendi yoncamızı ve samanımızı ürettiğimiz saman ve yoncayı dışarıdan almıyoruz” dedi.
"HAYVANA NE KADAR YEM VERİRSEK O KADAR SÜT ALIYORUZ"
Hayvanların 12 ay kapalı ortamda kaldığı için yemle beslediklerini ifade eden Nadire Yaltı, “Günde 2 kez yem veriyoruz. Duruma göre günlük hayvan başına 20-35 kilo süt alıyoruz. Hayvana ne kadar yem verirsek o kadar süt alıyoruz. Hayvana ne kadar bakarsanız hayvan da size o kadar iyi bakar” dedi.
"ALDIĞIMIZ SÜT PARASI MAZOT VE YEM PARASINI KARŞILAMIYOR"
Yem fiyatları artarken süt fiyatlarında aynı oranda artış olmadığını belirten Yaltı, “Sütün litresini 11 liradan satıyoruz. Masraflara göre en az 15 lira olmalıydı. Süt fiyatının düşük olması, yem fiyatlarının ve diğer masrafların çok olması bizi sıkıntıya sokuyor. Aldığımız süt parası mazot ve yem parasını karşılamıyor” eleştirisini yaptı.
"HAYVAN SATARAK HAYVAN BESLİYORUZ"
Yaltı, “Maliyet artışlarından dolayı mağduriyet yaşıyoruz. Hayvanların bazılarını satmak zorunda kaldık. Hayvan satıp hayvan besliyoruz” dedi. Nadire Yaltı, “Konsey üreticinin hakkını korumalı. Belirlenen fiyatlar, masrafların altında kalıyor. Süt fiyatlarına gelen zamlar ile girdi maliyet artışları aynı oranda değil. Ulusal Süt Konseyi`ne sektörün içinde olanlar girmeli. Sektörü bilen konseyin içinde olması gerekir” sözleriyle çağrı yaptı.
GÜRER: "BİZDE 6,5 MİLYON, FRANSA`DA İSE 3,5 MİLYON SÜT İNEĞİ VAR, ANCAK FRANSA`DA ELDE EDİLEN SÜT VERİMİ, BİZDEN ÇOK FAZLA"
Ömer Fethi Gürer ise yurtdışında hayvancılıkla uğraşanların süt veriminin fazla olduğuna dikkat çekerek, “Bizde süt ineği hayvan varlığı 6,5 milyon. Fransa`da ise 3,5 milyon. Ancak Fransa`da elde edilen süt verimi, bizden çok fazla. Çiğ süt fiyatı yıl boyunca aynı kalırken, süt ürünlerine neredeyse her hafta zam geliyor. TÜİK verilerine göre süt üretiminde de düşüş var. Daha da düşebilir” dedi.
"KIRSALDA HAYVANCILIK VE ÇİFTÇİLİK YAPANLARIN SAYISI ARTMALI"
Yem ve mazot fiyatlarındaki artışın, çiftçilik yapanları olumsuz etkilediğini belirten Gürer, “Yem ve mazot fiyatlarındaki artış onları da olumsuz etkiliyor. Mazotta ÖTV ve KDV kaldırılarak, onlara ve tüm hayvancılık yapanlara bir can suyu verilmeli. Yemlerini aldılar ama çok borçlandılar. Bu aile örnek olmalı ve kırsalda hayvancılık yapanların ve çiftçilik yapanların sayısı artmalı” dedi.
"TEDBİRLER ALINMALI"
Gürer, devletin tarım ve hayvancılıkla uğraşan yurttaşlara destek vermesi gerektiğini ifade ederek, “Hayvancılık yapanların sorunlarını giderecek tedbir alınmalı. Onların mutlu olması, kentteki insanın da mutlu olmasını sağlar. Burada maliyet düşerse, raftaki ürünün fiyatı da düşük olur. Eğer buradaki çiftçi mutlu olmazsa, çiftçi refahı sağlanmaz ise hayvan refahı sağlanmaz ise raftaki ürünün de fiyatı artar” diye konuştu.
"ÜRETEN KAZANMIYOR, VATANDAŞ İSE PAHALIYA ÜRÜN ALIYOR"
Gürer, “Üreten kazanamıyor, vatandaş ise pahalıya ürün alıyor. Anlaşılmaz bir sürecin içine girdik. Sorunlar giderek büyüyor. Bu sorunların çözümü Cumhurbaşkanın, Tarım ve Orman Bakanlığının görevidir. Bunun yanı sıra mutlak surette işini iyi yapan, geliştiren ve kendini tarlaya, bağa, bahçeye, ahıra adayan insanlara sahip çıkılmalı” dedi.