Çelişkilerle dolu bir dönemden geçsek de insanlık bilimin ve fenin yarattığı uygarlığa doğru hızla yol almaktadır. Bunu yüzyıl önce gören bir öncünün izinden giderek, dünya uygarlık ailesi ile birlikte olmak, buna karşı çıkan gericilikle mücadele etmek temel şiarımız olmalıdır diyen Biçer  "Bu kurultaydan hemen sonra çağı sorgulayan, çağdaş değerleri güncelleyen ve ona sahip çıkma kararlılığımızı, irademizi ortaya koyan "Tüzük, Program ve Değerler Kurultayı" yapmalıyız. Bu kurultay "bilimin ve tekniğin kazanımlarının halktan yana nasıl kullanılacağının" arayışı olmalı. Bunun için "olağan üstü demokrasi" ve "olağan üstü sosyal devlet" aramamız gereken en önemli öğelerdendir. Özellikle yurttaşlarımızın "söz ve karar sahibi olacağı, alanlar açmak, onları özendirmek, kararlarını kıymetlendirmek ve değerlendirmek" olmazsa olmazımızdır. Değer ve değerlendirme, açıklık ve öz denetim partimizin vazgeçilmezi olmalıdır. "Değerlendiren demokrasiyi" hemen şimdi parti sıralarında hayata geçirmeliyiz. Bunun için kurultaydan hemen sonra sandık çevrelerinden başlayarak kurultayla bitecek, eş altı ay sürecek ve partiyi seçim coşkusuna da hazırlayacak, "Tüzük, Program ve Değerler Kurultayına" hemen başlanmalıdır. Değer ve denetim kavramlarının tüzük ve programda daha çok yer edinmesi sağlanmalıdır.

Örneğin;

Performans Değerlendirme ve Değerler Akademisi (PEDAK) kurulmalıdır.

Danışma Kurullarının adı "Danışma ve Değerlendirme Kurulu" olmalıdır.

Özdenetim ve denetim önemli bir kurulla merkezileşmeli, adı da "Yüksek Denetim Kurulu" olmalıdır.

Bunların işlevlerini tartışmak bile bu süreçte partimize zenginlik katacaktır.  Bunlar "Program Tüzük ve Değerlendirme Kurultayının" daha özlü geçmesi için tartışmaya açık örnekler olabilir." ifadelerinde bulundu.