26 Haziran 2024 Çarşamba

14:57   ÖZGÜR ÖZEL`DEN BAHÇELI`YE GEÇMIŞ OLSUN MESAJı   14:25   ÖZGÜR ÖZEL: "DEDAŞ`ıN ŞANLıURFA`YA ETTIĞINI KIMSE ETMIYOR"   14:16   AYLIN NAZLıAKA: "GEÇTIĞIMIZ ÜÇ GÜN IÇERISINDE SEKIZ ILDE DOKUZ KıZ KARDEŞIMIZ KATLEDILDI"   13:48   DEVLET BAHÇELI`DEN SINAN ATEŞ DAVASı AÇıKLAMASı...   13:41   BASıN ÖZGÜRLÜĞÜ VAKFı`NDAN TREVOR TIMM JULIAN ASSANGE SERBET BıRAKıLMASı SONRASı AÇıKLAMA YAPTı   13:31   DEVLET BAHÇELI, GRUP TOPLANTıSı SONRASı RAHATSıZLANDı   13:18   MHP`LI SEMIH IŞıKVER`DEN ELAZıĞ`DAKI ÇIMENTO FABRIKASıYLA İLGILI AÇıKLAMA   10:58   WIKILEAKS`IN KURUCUSU JULIAN ASSANGE ABD`YLE ANLAŞMA SONRASı SERBEST KALıYOR   10:18   BAŞKAN AV. ULAŞ YıLMAZ’DAN KADıN KOLLARı GENEL KURUL SEÇIMI TEBRIK MESAJı   09:37   MERSIN BÜYÜKŞEHIR, SıCAK HAVALARA KARŞı UYARDı   16:02   CHP HEYETINDEN MARDIN`DE ACıLı AILELERE TAZIYE ZIYARETI   15:53   EMO, DIYARBAKıR VE MARDIN`DEKI YANGıNLARı İNCELEDI   15:26   GÜLÜSTAN KıLıÇ KOÇYIĞIT`TEN İKTIDARıN DIYARBAKıR VE MARDIN`DEKI YANGıN AÇıKLAMALARıNA TEPKI   15:23   TARSUS’TA 9 MAHALLEDE YOL BAKıM ÇALıŞMALARı TAMAMLANDı   15:18   TOROSLAR’DA YOLLAR TERTEMIZ   15:01   MERSIN BÜYÜKŞEHIR’DEN YINE BIR İLK: ‘TARSUS DAĞ KOŞUSU’   14:55   ÖZGÜR ÖZEL, AYŞE ATEŞ İLE GÖRÜŞTÜ   14:41   İMAMOĞLU`NDAN KıLıÇDAROĞLU İLE GÖRÜŞME AÇıKLAMASı   13:55   DEM PARTI, DIYARBAKıR VE MARDIN`DEKI YANGıNDA ZARAR GÖREN BÖLGELERIN AFET BÖLGESI İLAN EDILMESI İÇIN KANUN TEKLIFI VERDI   13:08   TÜRK TABIPLERI BIRLIĞI SEÇIME GIDIYOR....   
 
     
   

İklim değişikliği için atılacak her adım tehlikeyi azaltıyor


Ohio State Üniversitesi Araştırma Görevlisi Gülçin Sarıcı Türkmen, iklim değişikliğinin tehlikelerine dikkat çekerek, “Fosil yakıt tüketimi ile artan sera gazı emisyonları bizi insanlığın şimdiye kadar yüzleştiği en zorlu süreçle karşı karşıya bırakmaya başladı bile.

 

Tarih : 18 Ocak 2021 Pazartesi 20:46   Okunma : 2596

Ohio State Üniversitesi Araştırma Görevlisi Gülçin Sarıcı Türkmen, iklim değişikliğinin tehlikelerine dikkat çekerek, “Fosil yakıt tüketimi ile artan sera gazı emisyonları bizi insanlığın şimdiye kadar yüzleştiği en zorlu süreçle karşı karşıya bırakmaya başladı bile.

Üstelik ne gidecek başka bir dünya ne de başka bir gezegenimiz var. İklim ‘acil durum'u ilan etmeliyiz. Atılacak her adım, karşılaşılacak tehlikenin daha az olması anlamına geliyor” dedi.

İklim değişikliğinin dünya üzerindeki etkileri her geçen gün daha şiddetli şekilde hissediliyor. Bilimsel çalışmaların tamamının vardığı sonuç ise hep aynı, eğer hemen ciddi önlemler alınmazsa bu yaşananlar sonun başlangıcı olacak. Birleşmiş Milletler Çevre Programının (UNEP) “2020 Emisyon Açığı Raporu”, bu yıl karbondioksit emisyonlarında Covid-19 salgınının neden olduğu düşüşe rağmen dünyanın halen 3 dereceyi aşan bir sıcaklık artışına doğru ilerlediğini gösteriyor.

Enerji yatırımlarında düşük karbon emisyonunun yanı sıra enerji kaynağının kapladığı arazi de son derece önemli. Hükümetler Arası İklim Değişikliği Panelinin (IPCC) 8 Ağustos 2019'da yayımlanan “İklim Değişikliği ve Arazi Raporu”, 2007-2016 yılları arasında iklim değişikliği, hatalı arazi kullanımı, ormanların yok edilmesi ve insan kaynaklı diğer etkenlerden dolayı karbon ve sera gazı emisyonun yüzde 23 arttığını ortaya koydu.

“Toprak en büyük ikinci karbon yakalayıcı”

Ohio State Üniversitesinden Araştırma Görevlisi Gülçin Sarıcı Türkmen'e göre, iklim değişikliğinin üstesinden gelmek için doğru çözümler var. Türkmen, bu konuda atılacak önemli adımları şöyle sıraladı:

“Havadaki karbondioksiti yakalama kabiliyeti açısından okyanuslardan sonra en büyük ikinci doğal karbon yutağı olarak toprak kabul ediliyor. Okyanuslarımız, ormanlarımız ve topraklarımız bizim doğal karbon yutaklarımız. Onları korumalıyız. İklim değişikliği ve karbon emisyonu ile mücadele ederken tercih edilen enerji kaynaklarının da dikkatli seçilmesi gerekiyor. Ancak elektrik üretimi esnasında karbon emisyonuna bakılırken aynı zamanda arazi kullanımı da göz önünde bulundurulmalı. İhtiyaca göre, çevreci ve enerji çeşitliliğini arttıran tercihler yapılmalıdır. Bütün her şey hesaba katıldığında nükleer enerji santralleri, diğer enerji kaynaklarına kıyasla en çevreci ve güvenilir enerji kaynağıdır.”

“Daha az arazi ile daha çok enerji üretiyor”

Nükleer enerjinin üretim kapasitesi, karbon emisyonu ve arazi kullanımı gibi sebeplerden dolayı en güçlü seçenek olduğunu vurgulayan Türkmen, bu konudaki verileri de şöyle aktardı:

“2015 yılında Nükleer Enerji Enstitüsünün (NEI) yayınladığı ‘Sıfır-Karbon Teknolojilerinin Arazi Gereksinimleri' adlı raporda rüzgar, güneş ve nükleer enerji santrallerinin kurulumu için gereken arazi yüzölçümleri incelenmiştir. Buna göre, nükleer enerjiden elde edilen elektrik ile aynı miktarda elektrik üretebilmek için rüzgar santrallerinin 360 kat fazla, güneş santrallerinin ise 75 kat fazla araziye ihtiyaç duyduğu bulunmuştur. Bu hesaplama yapılırken kapasite faktörü de göz önünde bulundurulmuştur. Kapasite faktörünü ise basitçe bir santralin yıl içinde elektrik üretimi yaptığı gün sayısının bir yıla oranı olarak tanımlayabiliriz. Bu, santrallerin ne kadar verimli olduklarının göstergelerinden biridir. Nükleer santrallerin ortalama kapasite faktör değeri yüzde 90 iken, bu oran rüzgar santrallerinde yüzde 32-47, güneş santrallerinde ise yüzde 17-28 arasında değişmektedir.”

“Akkuyu yerine rüzgar enerjisi santrali kurmak için Trabzon kadar alan gerekir”

Mersin'de kurulacak Akkuyu Nükleer Enerji Santrali ile Türkiye'nin hem enerji arzının güvenliği konusunda hem de iklim değişikliği ile mücadelede önemli bir adım attığını kaydeden Türkmen, çevreci bazı grupların sürekli olarak dile getirdiği “nükleer santral yerine yenilenebilir enerji kurulsun” talebine ise şu kıyaslama ile cevap verdi:

“Akkuyu NGS, 1200 MWe güce sahip dört üniteden oluşmaktadır. Toplam elektrik üretim kapasitesi 4800 MWe ve santralin kurulması için gereken arazinin toplam yüzölçümü yaklaşık 4 kilometrekaredir. Aynı miktarda elektrik üretimini elde edebilmek için 9 bin 190-13 bin 500 MWe kapasiteli rüzgar santraline ihtiyaç duyulmaktadır ve böylesi büyük bir rüzgar santrali için gereken toplam arazi ise 3 bin 257,2 ila 4 bin 495,4 kilometrekaredir. Benzer hesaplamayı güneş santralleri için yaptığımızda ise yaklaşık 15 bin 428,6 ila 25 bin 411,8 MWe kapasiteli bir güneş santrali ile aynı miktarda elektrik elde edilebilmektedir. Bu santralin yüzey alanı için 543,9 ila 914,3 kilometrekarelik bir arazi gerekmektedir. Bu sayıların anlam kazanabilmesi için bazı illerimizin yüz ölçüm alanları ile kıyaslamak faydalı olacaktır. İstanbul'un yüz ölçüm alanı 5 bin 461 kilometrekare, Trabzon'un 4 bin 628 kilometrekare, Nevşehir'in 5 bin 485 kilometrekare, Kocaeli'nin 3 bin 397 kilometrekare ve Yalova'nın 798 kilometrekaredir. Kısaca söylemek gerekirse Akkuyu'ya kurulacak nükleer enerji santrali yerine aynı elektriği rüzgar santralleri ile elde etmek istersek yaklaşık olarak Trabzon ilimiz kadar bir alanı rüzgar gülleri ile donatmamız gerekmektedir ve böyle bir ihtimalin gerçekleştirilmesi neredeyse imkansızdır.”

Paylaş :
Etiketler :  COVID-19, DEPREM, İZMİR, KORONAVİRÜS, PANDEMİ, MERSİN, İKLİM, DEĞİŞİKLİĞİ İÇİN, ATILACAK, HER ADIM, TEHLİKEYİ, AZALTIYOR

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!


 
 

 







mersinerji.com
ANKA Haber Ajansı
Abonesidir

 
 
ANASAYFA İLETİŞİM KÜNYE HABER ARŞİVİ GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinerji.com © Copyright 2017-2024 Tüm hakları saklıdır..! İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA