|
|
|
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Neler çektirdi bize o gensorular..
|
CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, cumhurbaşkanlığı sisteminin, belediye başkanlığından bu yana savunup, ısrar ettiği reform olduğunu belirterek, "Cumhurbaşkanlığı sistemi şahsımın projesidir. Ülkeme, milletime faydalı olacağına inandığın için bu sistemin mücadelesini verdim, veriyorum. Ülkenin baş
|
|
|
Tarih :
17 Şubat 2017 Cuma 22:40
Okunma :
1568
|
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 16 Nisan'da yapılacak anayasa değişikliği referandumu için ilk mitingini, aynı zamanda toplu açılış töreni için geldiği Kahramanmaraş'ta yaptı. Erdoğan, öğle saatlerinde geldiği kentte cuma namazını kıldıktan sonra Müftülük Meydanı'nda düzenlenen toplu açılış törenine katıldı. Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, Gümrük ve Ticaret Bakanı Bakanı Bülent Tüfenkci, TBMM Başkanvekili Ahmet Aydın, milletvekilleri ile protokol üyelerinin de katıldığı törende alanı dolduranlara hitap eden Erdoğan, yeni Cumhurbaşkanlığı sistemini anlattı ve 16 Nisan'da 'Evet' çağrısında bulundu.
Alanı dolduran kalabalığı kentte 'kardeş' ve 'ağabey' anlamında kullanılan 'Edeler' diye seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kahramanmaraş'ın düşman işgalinden kendi başına direnerek kurtulduğunu hatırlattı ve kahramanlığını isminde tescillendirerek Türkiye'nin sigortasının garantisi olmayı başardığını ifade etti.
'HAMDOLSUN SANA YARAB'
Geçmişte olduğu gibi bugün de Kahramanmaraş'ın ülke ve milletin başına gelecek belalara en güçlü tepkiyi verecek kent olacağına inandığını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişiminde 248 kişinin Kurtuluş Savaşı'ndaki gibi mücadele ederek şehadete yürüdüğünü söyledi. 15 Temmuz gecesi insanların bomba yağdıran F 16'ların, helikopterlerin, tankların, karşısına çıktığını şehitlerin yanı sıra 2 bin 193 kişinin gazi olduğunu hatırlatan Erdoğan, "Allah'a hamdolsun böyle bir milletin reisi cumhuru olmaktan daha güzel ne olabilir ki. Millet sinesinde yük değil mangal gibi yürek taşıdığını dosta düşmana göstermiştir. Böyle bir milletin evladı olmakla, Edelere yol arkadaşı olmaktan ne kadar iftihar etsem, he kadar hamd etsen azdır. Sana hamdolsun Yarab. Beni bu değerlerle milletimle birlikte yoldaş ettin, gönüldaş ettin hamdolsun sana Yarab" dedi.
'HANS, CORÇ NE DERSE DESİN'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu sırada alandan yükselen 'İdam isteriz' sloganına; "Benim kanaatimi biliyorsunuz. Hedef ilk olarak 16 Nisan'da 'Evet' oylarını halletmek" şeklinde karşılık verdi.
16 Nisan'dan sonra parlamentoda konunun gündeme geleceğine ve geçeceğine inandığını dile getiren Erdoğan, "Parlamentodan geçmesi halinde bana geldiğinde ben bunu onaylarım. Çünkü bunu onaylamak boynumun borcudur. Şehitlerimize bunun hesabını veremem, Allah'a bunun hesabını veremem çünkü. Bir katili affetmek devletin yetkisinde değildir. Onu ancak onun varisleri affeder affederse ama devlet edemez. Devlet kendisine karşı işlenen suçları affeder. Bu gerçeği de bilelim. Efendim, 'AB şöyle' diyor, 'Hans böyle' diyor, 'Corç böyle' diyor, bunlar beni ilgilendirmiyor. Hans ne derse desin, Corç ne derse desin, Ahmet ne diyor, Mehmet ne diyor, Ayşe ne diyor, Fatma ne diyor, Allah ne diyor, beni o ilgilendirir" diye konuştu.
'TARİHİ KARARIN ARİFESİNDEYİZ'
16 Nisan'da yeni ve tarifi bir kararın arifesinde olunduğunu ve yönetim sistemi arayışında yeni bir yola girileceğini vurgulayan Erdoğan, şöyle dedi: "Meclis onayına dayalı başbakanlık hükümeti sisteminden, millet onayına dayalı cumhurbaşkanlığı hükümeti veya cumhurbaşkanlığı sistemine geçiyoruz. Bir başka ifadeyle artık hükümeti seçtiği cumhurbaşkanı vasıtasıyla doğrudan millet kuracak. Milli iradenin tecellisi üzerinde kara bulut gibi dolaşan vesayet güçlerinin devri şahıslara bağlı olarak değil sistem itibariyle inşallah tamamen kapanıyor. Birilerinin 16 Nisan'da yapılacak halk oylamasına bambaşka anlamlar yüklemeye çalışması kafa karıştırmasın. Dikkat ederseniz onlar Kasım 2002 seçiminden beri her seçimde her halk oylamasında aynı çarpıtmayı yapıyor. Her defa hak ettiği dersi alsalar da tekrar ve tekrar aynı hezeyanları ortaya saçmaktan geri durmuyorlar. Dünya değişti, Türkiye değişti o zaman doğan çocuklar artık delikanlı oldu şimdi oy kullanacaklar. Ama bunlar yerlerinden bir milim kımıldamadılar."
'ESKİ TÜRKİYE DAHA İYİYDİ DİYORLAR'
Seçilme yaşını önce 25'e şimdi ise 18'e indirdiklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, batıda da seçilme yaşının 18 olduğuna dikkat çekti. Son günlerde eski Türkiye'nin bugünden daha iyi olduğunun söylendiğini belirten Erdoğan, şöyle konuştu: "Eski Türkiye bugünden daha iyi diyorlar. Onların hayalindeki Türkiye'yi hatırlıyorsunuz değil mi? Hükümetlerin ömürleri yahu 25 günlük hükümetler kuruldu ülkede. Ölçümleme yapıyorum biz gelene kadar tüm hükümetlerin ortalama ömrü 16 ay. 16 aylık hükümetlerle bir ülke ayakta durabilir mi, dik durabilir mi? İşte o Türkiye bizi bitirmiştir. Siyasi çekişmelerin, sosyal çalkantıların, ekonomik krizlerin anamızı ağlattığı kabus günlerini unutmadınız değil mi? Benzin kuyruklarını, ekmek kuyruklarını, gaz yağı kuyruklarını unutmadınız değil mi?"
'CHP İL BAŞKANLARI VALİLİK YAPIYORDU'
"İşte o Türkiye tek parti döneminin Türkiye'sidir. Parti il başkanlarının yani CHP il başkanlarının valilik yaptığını bilir misiniz? Hem il başkanı hem vali. Şimdi böyle bir şey gündeme gelse ne derler, kıyamet kopar değil mi? Bu ülkeyi bunlar ileri götüremediler. Ülkemizi patinaj yaptırmanın ötesinde geri götürdüler. İşte bunlar o Türkiye'nin özlemiyle yanıp tutuşuyorlar. Şimdi mecliste varlığı pamuk ipliğine bağlı zayıf hükümet olsun istiyorlar. Bu puslu havayı kendisine ikbal devşirmek için kullanmak istiyorlar. Çocukların tekerlemesi var aralarında şakalaşırken; 'Havada bulut sen bunu unut' derler. Biz 14 yıldır Türkiye'yi işte bu alacakaranlık kuşağından uzak tutmak için çalıştık, mücadele ettik ama bunların aklının, fikrinin hala eski Türkiye'de kalmasını engelleyemedik. 16 Nisan onların son umut kapılarını da kapatıyor. Çocukların ifadesiyle; 'havada bulut eski Türkiye'yi unut."
'BUNLARIN İTİRAZI SİSTEME DEĞİL MİLLETE'
Anayasa görüşmelerinde ayak ısırmadan, burun kırmaya, kürsü işgalinden, slogan atmaya kadar meclise yakışmayacak görüntülerin ortaya çıktığını kaydeden Erdoğan, 2011 yılından itibaren mecliste ülkeye yeni anayasa kazandırmak için yalvar yakar oldukları muhalefetin topu sürekli taca atarak milleti kandırdığını sandığını ifade etti. Yeni değişiklikle getirilen cumhurbaşkanlığı sistemi ile tüm güç ve yetkinin millete teslim edilmesiyle feverana başlandığını belirten Erdoğan, şöyle devam etti: "Millette karşılıklarının olmadığını biliyorlar. Bunların itirazı sisteme değil, millete millete. Bunlar Tayyip Erdoğan'a karşı değil millete karşı. Ya ben kimim, ben faniyim. Benim 16 Nisan'a çıkacağıma dair elimde belge var mı? Yok. Biz faniyiz ama sistem bu noktada kalıcı. Dolayısıyla biz fani olanı değil baki olanı konuşuyoruz. Bu sistemi şahsıma isteyecek, mücadeleyi nefsime verecek kadar halim yok, karaktersiz değilim. Türkiye'ye bunca hizmeti şahsımız için mi getirdik? 250 bin dersliği, sağlıkta en ücra köşelere hastane, ambulansları, 19 bin kilometre bölünmüş yolu, 29 havalimanını, hızlı tren hatlarını, denizin altından 3 yılda 200 milyon kişinin geçtiği Marmaray'ı şahsımız için yapmadık. Marmaray'dan hangi partililer geçiyor diye bakmıyoruz, halkımız geçiyor halkımız. Çünkü biz onlar için varız, vatandaşımız için varız. Onları modern bir Türkiye'de nasıl yaşatırız onun için varız. Şimdi Çanakkale'de 18 Mart köprüsünü yapıyoruz ve 18 Mart'ta temelini atıyoruz. Değeri 12 milyar dolar. O delikli 2,5 kuruşlar vardı ona muhtaç olan Türkiye'den işte bugüne geldik. Eski Türkiye 2,5 kuruşa muhtaçtı ama şimdi onlar geride kaldı."
'CUMHURBAŞKANLIĞI ŞAHSIMIN PROJESİDİR'
Cumhurbaşkanlığı sisteminin belediye başkanlığından bu yana savunup ısrar ettiği reform olduğunu anlatan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Cumhurbaşkanlığı sistemi şahsımın projesidir. Belediye başkanlığından bu yana savunup ısrar ettiğim reformdur. Diğer hizmetler gibi ülkemize yarar getireceğine inandığım için bu sistemin mücadelesini verdim, veriyorum. Şayet milletimiz 16 Nisan'da 'evet' derse Türkiye bu sisteme geçecek ve bundan sonraki ilk seçimlerde de milletimiz kime teveccüh ederse ilk cumhurbaşkanı o olacak. Şimdi birileri çıkıp diyor ki; 'İstediğiniz neyi yapamıyorsunuz, sistemi değişiyorsunuz.' Bizden önce gelenler neyi yapamıyorlardı? Niye yapmadılar? Mesele insan meselesi ama bunun yanında sistem güçlü olursa insanla sistemi birleştirdiğimiz zaman o zaman pik yaparsınız. Ama biz engellendik, çok engellendik. Hamdolsun bir dönem aynı partiden cumhurbaşkanı ve başbakan olunca hızlandık ama öncesinde maalesef tökezlediler. Atama yapacaksın 'olmaz ben öyle istiyorum' dediler. Bir tane ismi eşi başörtülü olduğu için kabul etmedi, eşinin başı açık Amerikan vatandaşı olana da 'hayır' dedi. Anlamakta zorlanıyorsunuz. Neden sonra çok daha farklı şeyler geldi. Bunlarla mücadele ede ede geldik. bunlara rağmen buralara geldik. Yani bu işler şahıslara bağlı olmasın ülkenin geleceği kişilerin tercihlerine endekslenmesin diye işi sisteme bağlamaya çalışıyoruz."
Kapı kapı dolaşarak sistemi engellemeye çalışanların ilk seçimde bu kez ülke yönetimi için destek isteyeceklerini dile getiren Erdoğan, "Milletten ricam o gün geldiğinde kendilerine mecliste yaptıklarını, meydanlarda söylediklerini hatırlatmalarıdır. Emin olun yüzleri kızarmayacak. Az önce söyledim Marmaray'ı yaparken demedikleri laf bırakmadılar Ama şimdi en çok orayı onlar kullanıyor" dedi.
Ömürlerinde ülke için millet için hiçbir şey yapmamış olanların cumhurbaşkanlığı sisteminin ne olduğunu ve kıymetini bilemeyeceklerini savunan Erdoğan, tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet için sistemi getirdiklerini dile getirdi.
'CUMHURBAŞKANLIĞI SİSTEMİ MUCİZE DEĞİLDİR'
Sistem ile ülkede güven ve istikrar ortamının eskiye oranla daha güçlü tesis edileceğini kaydeden Erdoğan, şöyle devam etti: "Cumhurbaşkanlığı sistemi bir mucize değildir. Her şeyi her yeri bir anda değiştirecek sihirli değnek değildir. Bu sistemin en net özelliği ülkemizin ekonomisi ve demokrasisi için lazım olan güven ve istikrar ortamını eskisine göre daha güçlü şekilde tesis edecek olmasıdır. Bilindiği gibi Türkiye esti sistemin zayıflıkları sebebiyle sık sık siyasi ve ekonomik krizlere maruz kalıyordu. İnşallah yeni sistemde yürütmeyi tamamen cumhurbaşkanına bağlayarak beş yıllık icraat dönemini garanti altına alıyoruz. Yürütmeyle yasama arasındaki sınırları iyice netleştirerek herkesin kendi işine odaklanmasına imkan sağlıyoruz. Yani cumhurbaşkanı ülkeyi yönetecek, meclis kanunları çıkartacak, yargı hukukun işlemesini sağlayacak. Bu sistemde hiçbir güç diğerinin üzerinde olmayacağından eski Türkiye'de şahit olduğumuz kavga, çekişmeleri, yetki aşımlarını inşallah artık yaşamayacağız. Ekonomide atılması gereken adımlar mı var, milletin yetkiyi, sorumluluğu yüklediği cumhurbaşkanı ne gerekiyorsa onu yapacak. Terörle mücadelede atılması gereken adımları aynı şekilde milletten aldığı güçle cumhurbaşkanı atacak."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2014 yılı Cumhurbaşkanlığı seçiminde kendisine yüzde 71.5 ile destek veren Kahramanmaraş'ta yine yüksek oranda 'evet' denilmesini istedi.
Erdoğan, 5 yılda bir seçimlerin yeni avantajlar sağlayacağını ve bakanlar kuruluna Cumhurbaşkanının dışarıdan atama yapabileceğini ve yeni sistem ile Türkiye'nin sınıf atlayacağını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının sonunda 569 milyon liraya mal olan tesislerin toplu açılışını gerçekleştirdi.
48 DAKİKA KONUŞTU, 17 BİN KİŞİ DİNLEDİ
Yaklaşık 17 bin kişinin katıldığı toplu açılış töreninde Erdoğan'ın yanına gelen Kahramanmaraş İletişim Lisesi öğrencisi Merve Baykız, çizdiği karakalem portreyi hediye etti. Nişanlı olduğunu söyleyen Emine Akbingöl ise ağlayarak Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan iş istedi. Akbingöl, Vali Vahdettin Özkan'ın eşi Ruhan Özkan, genç kız ile ilgileneceğini söyledi. Platformda 48 dakika boyunca kalabalığa hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kentte bulunduğu süre içerisinde 2 bin polis görev yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, beraberindekilerle birlikte toplu açılış törenin ardından meydandaki bir binaya 'Acı bir kahve içmeye evet' pankartı asan aileyi ziyaret etti.
|
|
|
|