Birleşmiş Milletler Uluslararası Göç Örgütü tarafından hibe sağlanan "Güneş Enerjisi İle Kurutma Tesisi", Mersin Büyükşehir Belediyesi Tarımsal ve Veteriner Hizmetleri Dairesi ile Mersinden Kadın Kooperatifi’nin iş birliği içerisinde tamamlanarak faaliyetlerine başladı. Aralarında Mersin’in de bulunduğu birkaç ilde ilk defa denenen ve Mersin’de ilk kez faaliyete geçen sistem sayesinde 13’ü mülteci toplam 25 kadına istihdam yaratılmış oldu.
Mersinden Güneş Enerjisi İle Kurutma Tesisi’nde güneş enerjisi panelleriyle enerji sağlanıyor ve güneş ısısıyla kurutma yapılıyor. Büyükşehir Belediyesi Toptancı Hal Kompleksi içerisinde 200 metrekare kapalı bir alanda polikarbon ile etrafı kapatılmış bir serada hijyenik koşullarda kurutma gerçekleştiriliyor. Güneş enerji panelleri sayesinde tesisin öz elektrik ihtiyacı da karşılanıyor. Enerji verimliliği olan tesis, kendi enerjisini kendisi üretiyor. Bu tesiste sebze ve meyveler geleneksel yöntemin modernize edilmiş şekliyle kurutularak sofralara ulaştırılıyor. Tesiste kurutulan ürünlerin sürekli olarak bilimsel kontrolleri de yapılıyor.
GIDA KURUTMA TESİSİ’NDE ÜRÜNLER KURUTULMAYA BAŞLADI
Güneş Enerjisi ile Kurutma Tesisi’nin bedeli 1 milyon 200 bin lira düzeyinde bulunuyor. Toplam 25 kadının istihdam edildiği tesiste, yöreye özgü meyve ve sebzelerin kurutulmasından paketlenmesine, pazarlanmasına kadar olan süreçlerde Mersinden Kadın Kooperatifi öncülük edecek.
KADINLAR KURUTULMUŞ SEBZE VE MEYVE OPERATÖRÜ OLACAK
İstihdam alanı yaratılan kadınlara, öğretmen ve eğitmen Ayşegül Tor Karacan tarafından Mersin Halk Eğitim Merkezi ve Akşam Sanat Okulu ile İŞKUR ortaklığında "Kurutulmuş Sebze ve Meyve Operatörü Kursu" veriliyor. 2.5 aylık teorik eğitimlerini tamamlayan kadınlar, 30 Ağustos 2021’e kadar sürecek pratik eğitimlerini alıyor. Kursun sonunda kadınlar Kurutulmuş Sebze ve Meyve Operatörü olacak.
TARLADAN SOFRAYA KADAR ÜRÜNLERDE KADIN EMEĞİ VAR
Meslek sahibi olup uzmanlaşacak 13’ü mülteci toplam 25 kadın arasında kültürel bir entegrasyon da sağlanıyor. Gıda Kurutma Tesisi’nde kadınların emeği ile işlenen sebze ve meyveler, Mersinli küçük çiftçiler olmak üzere özellikle kadın üreticilerden temin ediliyor. Bu sayede Büyükşehir Belediyesi her alanda olduğu gibi bu alanda da kadınlara verdiği desteği sürdürüyor.
BAŞKAN SEÇER: “MERSİNİMİZE HAYIRLI, UĞURLU OLSUN”
Tesisin açılışı kısa süre önce Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer’in de katılımıyla yapıldı. Kadınların hangi dilden, dinden, ırkdan, mezhepten olursa olsun yaşadıkları sorunların ortak olduğunu vurgulayan Başkan Seçer, “Göç Örgütümüz ile yaptığımız iş birliği, Mersinden Kadın Kooperatifi’nin bizlere önemli katkılarıyla, iş birlikleriyle bu güzel tesisi bu hale getirdik. Mersinimize hayırlı, uğurlu olsun. Kadın istihdamını önemsiyoruz. Kadın dili, dini, mezhebi, meşrebi ne olursa olsun, yaşadığı sorunlar ortak. Yani bir kadın bir sorun yaşıyorsa, onun Suriyeli ya da Türk uyruklu ya da bir başka tabiatta olması aslında çok önemli değil. Kadınlarımızın bu ortaklaşan sorununun üstesinden gelmek için var gücümüzle çalışıyoruz” dedi.
Tesis için iş birliği yapılan başta Uluslararası Göç Örgütü ve Mersinden Kadın Kooperatifi olmak üzere tüm kurum ve kuruluşların isimlerini tek tek sayan ve teşekkür eden Başkan Seçer, “Bütün belediye başkanlarını, siyasi parti temsilcilerini ve bu konuda gönüllü çalışan kurum ve kuruluşları bir arada görmek beni gerçekten çok mutlu etti. Umut ediyorum bu ve bunun gibi kentimize ve ülkemize, insanlığa yarar getirecek daha birçok projenin altına hep beraber imza atarız” diye konuştu.
MERAL SEÇER: “AMACIMIZ KADINLARIMIZ KAZANSIN, MERSİN KAZANSIN, ÜLKEMİZ KAZANSIN”
Mersinden Kadın Kooperatifi Başkanı Meral Seçer, Gıda Kurutma Tesisi ile kadınların organizasyonundan ürünlerin tespitine, kurutulmasından pazarlamasına kadar tüm süreçlerde rol oynadıklarını belirterek, “Bu tesis, Mersin'e kazandırılmış güzel bir tesis. İşlevsel olarak harekete geçen ilk tesis olma özelliğini de taşımakta. Doğa dostu olması, kadın istihdamına destek vermesi, küçük çiftçilere destek vermesi açısından çok önemli bir proje olduğunu düşünüyorum. Burada bölgemize ait ürünlerin üretilip kurutulması, onların ulusal ve uluslararası pazarlara sunulması konusunda çok heyecanlıyız. Tüm çalışmalarımızı bunun üzerine yapıyoruz. Amacımız kadınlarımız kazansın, Mersin kazansın, ülkemiz kazansın” dedi.
Seçer, doğa dostu tesisin kent ve kadınlar için hem ekonomik hem kültürel bir kazanım olduğunu vurgulayarak, “Bu projeyle kadınlarımızın ekonomik alanda kazanım sağladıkları gibi birbirlerini daha iyi anladıklarını, iletişim kurduklarını ve paylaşımlarının arttığını görüyoruz. Bu anlamda bu projenin önemi çok büyük” diye konuştu.
“KADINLARIMIZLA BURADA HEP BİRLİKTE ÜRETİME DEVAM EDECEĞİZ”
Mersinden Kadın Kooperatifi kurucu ortaklarından Eylem Bozdoğan, ıspanak, maydanoz, muz, kabak gibi farklı ürünleri denediklerini, belirli bir plan ve program doğrultusunda çalıştıklarını belirterek, “Çok başarılı sonuçlar alıyoruz. Ispanak ürettik örneğin. Tozunda, renginde, kalitesinde, nem oranını ölçtürüyoruz sürekli. Bunların kaliteli olduğunu fark ettik. Bu da bizim için büyük bir avantaj. Bundan sonrasında da artık pazarlama yönüne gideceğiz. Kadınlarımızla burada hep birlikte üretime devam edeceğiz” dedi.
“TARLADAN SOFRAYA KADAR SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR ZİNCİR OLUŞTURUYORUZ”
Kooperatifin kurucu ortaklarından Gıda Mühendisi Gülay Aksoy, tesisin kurulum aşamasında bizzat görev aldığını vurgularken, “Burada sürdürülebilir bir sistem oluşturmaya çalıştık. Tarladan sofraya kadar sürdürülebilir bir zincir oluşturuyoruz. Bu zincirde üretici kadınlarımız, tarladan çiftçi kadınlarımız var. Ürünler çiftçi kadınlar tarafından üretilip toplandıktan sonra tesise gelip işleniyor ve bunu da yine kadınlar pazarlıyor. Büyük bir gücüz, çalışıyoruz. Biz kocaman bir aileyiz” diye konuştu.
Aksoy, tesiste çok çeşitli sebze ve meyve kuruttuklarını belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü.
“Normalde ürünleri dört mevsimde elde ederken biz burada bu ürünlere beşinci bir mevsimin kapısını açıyoruz. Böylece istediğimiz zaman ürünleri rahatlıkla tüketebilecek şekilde muhafaza etmiş oluyoruz. 100 kilo aldığımız elmadan 10 kilo kuru elma, 100 kilo çilekten 9 kilo kuru çilek, 100 kilo muzdan 25 kilo kuru muz, 100 kilo kirazdan da 20 kilo kuru kiraz elde ediyoruz. Suyu uçurduğumuz için bu ürünlerin gramajları tabii ki azalıyor. Katma değeri yüksek ürünler. İnsanlara bu ürünleri beşinci bir mevsimde tazeliğiyle tüketebilme şansı veriyoruz."
“KOLLARINDA ALTIN BİR BİLEZİK OLACAK”
Öğretmen ve eğitmen Ayşegül Tor Karacan, şu anda Gıda Kurutma Tesisi’nde pratik eğitime geçtiklerini söyleyerek, “Ürünün hammadde girişinden son çıkışına kadar yani tarladan çatala kadar kalite standartları ve hijyen kurallarına uygun olarak üretim yapıyoruz. Bu sürecin sonunda da hepsi Kurutulmuş Sebze ve Meyve Operatörü olacak. Kollarında altın bir bilezik olacak. Sadece burası için değil bu sektör alanında dışarıdaki bu sektörde her yerde bunu kullanabilecekler. Mersin için çok büyük bir proje bu” diye konuştu.