Kadınların çok şiddetli tepkilerine ve bir çok tartışmaya neden olan “Nüfus Hizmetleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı” önce İçişleri Komisyonunda görüşülmüş, oluşan tepkiler üzerine yeniden alt komisyona geri gönderilmişti. Muhalefetin itirazlarının dikkate alınmadığı Alt komisyon görüşmesinde tasarı oylandı ve dün yeniden İçişleri Komisyonunun gündemine geldi ve bütün itirazlara ve tartışmalara rağmen komisyondan geçti. Müftülere nikah yetkisini de içeren yasa tasarısının önümüzdeki günlerde meclise gelmesi bekleniyor.
Konu ile ilgili olarak gazetemize demeç veren Av. Fatma YAKARYILMAZ, bu yasa tasarının gündeme getirilmesinin masum olmadığını belirterek, laik cumhuriyeti yok etmeye çalışması olarak değerlendirdi. Yakaryılmaz'ın açıklaması şöyle;
"Ülkenin önemli sorunları varken, durup durup ikide bir müftülere nikah yapma yetkisinin verilmesi parlamentonun gündemine getirilmekte, dolayısıyla halkın gündemine getirilmektedir. Neden ikide bir ülke gündemine bu konu getirilir?
Belediye'nin resmi nikah memurları yetersiz kaldı da; acaba nikah kuyruğunda bekleyen insanlar mı var?
Nikah yapma işlemi yapılırken, bizim bilmediğimiz eksik yapılan bir şeyler mi var?
Gerçekten de çok düşündürücüdür. Bu ülkenin çözüm bekleyen onlarca sorunu varken neden ikide bir bu konu gündeme getirilir. Bizim resmi nikah memurlarımız evlilik işlemini zaten gerçekleştirmektedirler. Nikah yapmak isteyip de sıra bekleyen insanlara da rastlamadım. İmam nikahı yaptırmak isteyen herkes de imam nikahını yapmaktadır. Bunun önünde de herhangi bir resmi engel de yoktur.
Söz konusu düzenleme yapıldığında toplum ayrışacak, bölünecek, kutuplaşacak ve kaos ortamına dönecektir. Resmi nikahını müftülere yaptıranlar ve belediyenin nikah memuruna yaptıranlar. Bu durum toplumu ikiye bölecektir. Müftü nikahıyla evlenen müftü vasıtasıyla, belediyenin memuru vasıtasıyla evlenenler bağımsız mahkemelerde boşanmak isteyecekler. Bu durum beraberinde bir hukuk kargaşasını da getirecektir. Hukukta birlik ortadan kalkacaktır. İnsanlar müftü nikahı yapanlar ve yapmayanlar olarak ikiye ayrıldığından, insanların fişlenmesi söz konusu olabilecektir.
Demokrasinin teminatı laikliktir. Laiklik ilkesinden feragat edildiğinde demokrasi de ortadan kalkar. Resmi nikahın belediye memuru tarafından yapılması laikliğin gereğidir. Kadın haklarının güvencesi de laikliktir. Kadın erkek eşitliğinin güvencesi demokrasidir, laikliktir.
4 Ekim'de kabul edilişinin 91. yıldönümünü kutladığımız Medeni Kanun ile kadın erkek eşitliği büyük ölçüde sağlanmıştır. Kazanımımız olan Medeni Kanun' dan feragat etmemiz mümkün değildir.
Hiç bir haklı sebep yokken neden müftü nikahı bu kadar sık dillendirilir? Birçoğumuza göre bu çok normal sıradan bir durumdur. Ortada değişen bir şey de yoktur. Oturup, düşünüldüğünde bu tasarının çok da masum olmadığı kolayca anlaşılabilir.
Önce hukuk birliği bozulacaktır. Ardından mahkemelere, hakimlerin yerine kadıların bakması istenecektir. Ardından evlilik yaşı küçültülecek, çocuk gelin olayı meşru hale getirilecektir. 70 yaşındaki adamlar 5 yaşındaki kız çocuklarıyla evlenecekler. Çocuğa cinsel istismarda bulunanlara af yasaları getirilecek. Tüm bunlar ülkemizde yapılmaya çalışıldı. Fakat ülkenin demokrasiye inanmış dinamikleri bu güne kadar bunun önüne geçmeye çalıştılar. Engel de oldular. Bunlar sadece bir kaç tanesi. Amaç; laik, demokratik, sosyal, hukuk devletinden uzaklaşmak. Müftülere nikah yetkisi verilmesi hiç de masum değil."