22 Aralık 2024 Pazar

14:44   ÖZGÜR ÖZEL: “ERDOĞAN IŞINE BAKSıN. KENDINE ZAFER ÇıKARMAYA UĞRAŞACAĞıNA MUTFAKTAKI YANGıNı SÖNDÜRMEYE UĞRAŞSıN”   12:55   ERDOĞAN TOPRAK: “TÜRKIYE, ‘GÖÇ VE MÜLTECI İŞLERI` BIRIMINE BAĞLANıRKEN, BURADAKI ÜLKELER ARASıNDA AB ÜYELIĞINE ADAY ÜLKE YOK”   11:28   MUĞLA`DA HASTANEYE ÇARPAN HELIKOPTER DÜŞTÜ... MUĞLA VALISI İDRIS AKBıYıK: "2 PILOT, 1 HEKIM VE 1 PERSONEL OLMAK ÜZERE 4 KIŞI HAYATıNı KAYBETTI"   11:13   ÖMER FETHI GÜRER`DEN "2002-2024 DÖNEMINDE EN DÜŞÜK EMEKLI AYLıĞı TUTARıNDA YÜZDE 543 ORANıNDA ARTıŞ SAĞLANMıŞTıR" DIYEN BAKAN ŞIMŞEK`E: EMEKLI SOKAĞA ÇıKAMAZ HALE GELDI   11:01   NARIN GÜRAN CINAYETI DAVASıNDA 26 ARALıK`TA GÖRÜLECEK DURUŞMADA KARAR ÇıKMASı BEKLENIYOR   10:01   MERSIN BÜYÜKŞEHIR BELEDIYESI`NIN ÖĞRETMENLERI, VELI ZIYARETLERINI SÜRDÜRÜYOR   01:39   İSTANBUL CUMHURIYET BAŞSAVCıLıĞı :``T24 HABER SITESI VE GAZETECI SEYHAN AVŞAR HAKKıNDA RESEN SORUŞTURMA BAŞLATıLDı``   21:47   GAZETECI ÖZLEM GÜRSES`E EV HAPSI VERILMESI... ÖZGÜR  KARABAT: SÜREÇ HER YÖNÜYLE SIYASI OLDUĞU KADAR TÜM BASıNA VERILEN BIR GÖZDAĞıDıR   21:17   BEŞIKTAŞ   1  -  1 ALANYASPOR   19:25   İSTANBUL BAROSU: ``BASıN MENSUPLARıNıN ÇATıŞMA BÖLGELERINDE HEDEF ALıNMASı, CENEVRE SÖZLEŞMESI`NIN IHLALI NITELIĞINDEDIR``     18:49   CHP GENEL BAŞKANı ÖZEL: ÖZLEM GÜRSES`E EV HAPSI TAM BIR AKıL, VICDAN VE HUKUK TUTULMASı   18:25   ÖZLEM GÜRSES HAKKıNDA EV HAPSI KARARı VERILDI   18:14   SIVASSPOR, SAMSUNSPOR ILE 0-0 BERABERE KALDı   18:03   GAZETECI ÖZLEM GÜRSES`IN TUTUKLANMA TALEBINE TEPKI... BURHANETTIN BULUT: AMAÇ, MUHALIF GAZETECILERE BASKı VE GÖZDAĞıDıR   17:18   ÖZLEM GÜRSES, TUTUKLAMA ISTEMIYLE MAHKEMEYE SEVK EDILDI   16:24   ŞIŞHANE MEYDANı`NDA BASıN AÇıKLAMASı YAPMAK ISTEYEN ÇOK SAYıDA GAZETECI GÖZALTıNA ALıNDı   16:23   TRAFIK TARTıŞMASı SONRASı POLIS KURŞUNUYLA ÖLEN ÜNLÜ MIMAR TURGUT TOYDEMIR SON YOLCULUĞUNA UĞURLANDı   15:58   MERSIN BÜYÜKŞEHIR BELEDIYE BAŞKANı VAHAP SEÇER`IN KARDEŞI UĞURCAN SEÇER, TARSUS`TA SON YOLCULUĞUNA UĞURLANDı   15:24   ÖZGÜR ÖZEL: “ACILEN TÜM SURIYE VATANDAŞLARıNıN HAKLARıNı ANAYASAL GÜVENCEYE KAVUŞTURACAK DEMOKRATIK BIR REJIMIN INŞA EDILMESI ELZEMDIR”   15:12   ESKIŞEHIR BAROSU KENT VE ÇEVRE HUKUKU KOMISYONU`NDAN MADEN PROJELERI IÇIN UYARı: “MAHKEME KARARıNA RAĞMEN YAPıLMASı SUÇTUR”  
 
     
   

Fiziksel Şiddet Yetmedi, Ekonomik Şiddet Başladı!


Büyükşehir Belediyesinde yaşanan kadına şiddet, ekonomik şiddet olarak devam ediyor. Bu şiddet kişiye değil, aslında topluma uygulanan bir şiddet değil midir?

 

Tarih : 9 Ekim 2017 Pazartesi 14:37   Okunma : 1992

Toplumsal olarak yaralarımız her yeni olayla daha da büyürken, olayları kişi bazında değerlendirmek gibi bir gaflete düşmek belki de en büyük açmazımız. Geçtiğimiz günlerde yaşadığımız Mersin gündemini sarsan, Büyükşehir Belediyesinde çalışan kadına amiri tarafından uygulanan şiddet, bunun en büyük örneklerinden. Sistematik mobbing, şiddet, iftira ve karalama kampanyası olarak devam eden bir süreç de, bir ilin Büyükşehir Belediyesinin başrolde olması ayrıntısını kimse dile getirmiyor. Kamu kurum ve kuruluşlarının her ne gerekçe ile olursa olsun, bir insana, bir kadına yönelik mobbing ve şiddet olayında sergilediği tutumun, topluma karşı sergilediği tutum olduğunu fark etmek zorundayız.

Toplum dizaynı kadını yok eden bir politika üzerinden yürütülürken, bunu "normalleştirme", "kanıksama", "alıştırma" ile yapılmakta olduğunu fark etmek, toplumsal farkındalık ve duyarlılığımızı üst seviyeye çıkartmak zorundayız.

İşte bunu gören bir pencereden, Büyükşehir Belediyesinde çalışırken mobbing ve şiddete  uğrayan, bunu kamuoyuna duyurması ile de işten atılan mağdure Nehir Göklü'nün avukatı Şerife Arıcı Yıldız ile tüm yaşananları konuştuk.

Yıldız'ın söze başlarken kullandığı cümleler bu farkındalığı ne kadar yükseltmek zorunda olduğumuzu gösterir nitelikte; "Mersin gerçekten sarsıldı bu olayla. Kamuoyunun vicdanı çok rahatsız. Çünkü olay sıradan bir şiddet değil. Ebetteki şiddetin her türlüsü önemli. Ancak bunun bir kamusal alanda olması ve kamusal alanda çalışan bir kadına, görevi başında amiri tarafından uygulanmış olması, ondan önce süregelen bir mobbing olayının olması, bu olayda ciddi anlamda ilgilenmeyi Mersin kamuoyu olarak bu şiddetle mücadele etmeyi gerektiriyor."

Olay günü bir internet haber sitesinin yayınlanması sonrası konuyu duyduğunu belirten Yıldız, o sırada duruşması olduğu için anında ilgilenememiş. Paylaşımların yayılmasının ardından giderek kamuoyunun dikkatini çeken bir olay haline gelmesi neticesinde de mağdureye birilerinin ulaşabileceğini düşünmüş. Ancak çağrılar s.o.s şeklinde devam edince daha fazla bekleyememiş ve Nehir Göklü'ye ulaşmış. "Mağdurenin yanında kimse yoktu, avukatı yoktu ve o nedenle o dakikadan itibaren bir avukat olarak yanında oldum. İlk olarak psikolojik olarak destek oldum, çünkü çok kötüydü darpın fizyolojik etkilerinden çok psikolojik etkileri altındaydı. Ona destek oldum yalnız olmadığını vurguladım rahatlattım ve evine bıraktım dinlenmesi için. Sosyal medya üzerinden paylaşımda bulundum, Mersin'in kamuoyunun duymasını istedim çünkü. Maalesef ki sonra baktık ki belediye nezdinde hiç istemediğimiz beklemediğimiz olaylar vukuu bulmaya başladı. Rapor sahte diye yayınlandı başka bir rapor yayını da kullanılarak. Kadına karalama ve iftira kampanyaları başladı."

Hatırlayacağınız üzere; Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan raporun sahte olduğu açıklaması, bizzat raporu veren doktor tarafından yalanlanırken, hem raporun veriliş biçimi ile ilgili yapılan açıklama hem de iki resmi kurumun içine düştüğü ve birbirini düşürdüğü durum da birçoğunuz tarafından belki de görülmedi. Görülmek istenmedi. Nehir Göklü'ye verilen ve Büyükşehir Belediyesinin "sahte" dediği ilk raporun ardından belediyeden giden 40-50 kişinin aldığı ikinci raporun, tanı kısmı değiştirilmişti ve raporu veren doktor ise iki raporunda gerçek olduğunu söyleyerek tanı kısmındaki değişikliğe personel hatası demişti.

Yıldız "Kadın sahtecilikle ve iftirayla suçlanınca, bunu kamuoyuyla paylaşma gereği duydu ve basın toplantısı düzenleme kararı aldık. Basın toplantısında işe girişinden itibaren yaşadıklarını anlattı. Bunları dinleyince bizler çok daha fazla etkilendik,irkildik. Çünkü mobbbing var, taciz var, iş akdi feshi var, iş akdi feshine müteakip dava var, davayı kazanıp işe dönüş kararı var, buna rağmen işe iade edilmemesi var, ısrarcı olup tüm kurumları kullanarak işe dönmeyi başarınca da ondan sonra devam eden mobbing var ve son olarak da bunun şiddete dönüşmesi var. Dolayısıyla olay kişisellikten çıkıyor ve kurumsal bir şiddete de dönüşüyor baktığınızda."

Darptan kaynaklanan işgöremezlik raporunun bitiminin ardından Av. Şerife Arıcı Yıldız refakatinde işe başlayan Nehir Göklü, yeni bir şok yaşadı. Tüm bu sürecin ardından iş akdi fesih edilmişti. Yıldız; "Şimdi de şiddet ekonomik şiddet olarak devam ediyor. Bu da şiddetin bir türü. Eşinden ayrılmış 2 çocuklu, 2 çocuğu da okuyan bir kadın, bu olayı kamuoyu ile paylaştığı için, şu anda işsiz bırakıldı." diyerek sürecin devam eden vahametini anlattı.

Toplumun her kesimine çağrı yapan Şerife Arıcı Yıldız şiddetle mücadele de birlikte mücadelenin önemini vurgulayarak şunları söyledi: "İlk olarak olayın cezai yönüyle ilgili savcılığa başvurduk, dosyayı tamamlamaya çalışıyoruz. Kadının elinde birçok delil mevcut. Sonrasında da işe iade davası açacağız. Biz hukuki mücadele verirken, tekrar ediyorum toplumsal olarak bu kadını ve olayı sahiplenmemiz ve adım adım artan kurumsallaşan şiddetle hep birlikte mücadele etmemiz gerekiyor.kişisel mücadele şiddette tek başına yeterli değil, kişisel çabalar çoğu kez yeterli olmuyor. Kurumlar, STK'lar, meslek odaları, siyasi partiler, herkes, tüm yurttaşlar bu olayla ilgilenmeli, Nehir Göklü'ye destek olmalı. Ve bu konuda da Büyükşehir Belediyesini takibe almalı, sorgulamalı"

Henüz milletvekillerinden arayan olmadığını, sivil toplum örgütlerinin takip ettiğini söyleyen Yıldız, Özgecan olayında, Ensar vakfı olayında, Aladağ olayında toplumun olayı sahiplenmesinin önemini net şekilde gördüğümüzü,deneyimlediğimizi belirtti. "Bırakın olayın insani ve vicdani yanını, Anayasamız, İstanbul Sözleşmesi, imzalamış olduğumuz SEDAV gibi ulusalar arası anlaşmalar, bizim kamu kuruluşlarımıza şiddetle mücadele görevini veriyor. Hiçbir kamu görevlisi, yöneticisi şiddeti saklayamaz, görmezden gelemez, ödüllendiremez. Ancak bu olayda Daha ilk andan itibaren, şiddetin Büyükşehir Belediyesi tarafından inkar edildiğini, kadının iddiasının asılsız bir sahte rapor iddiası ile değersizleştirilmeye çalıştığını görüyoruz. Ve Kadının iş akdinin feshi ile sonuçlanan şiddetin devamını görüyoruz. Bu tablo Mersin için, Türkiye için çok ibretlik bir tablo. Hepimizi acıtan bir tablo. Şiddeti cezalandırması gerekirken şiddete uğrayanı cezalandıran Mersin Büyükşehir Belediyesini kınıyorum" diyerek sözlerine devam etti.

Olayın çok acıtan diğer yanı da ne yazık ki karalama ve iftira boyutuna varan bir takım söylem ve eylemler oldu. Bazılarımız kadına şiddeti kınarken bile yazık ki amalarla dolu olan cümleler kurdu. Gerek sosyal medya üzerinden gerekse bizzat olaya müdahil olan kişiler aranarak daha da büyük bir karanlıkla mücadele etme zorunluluğunu gözler önüne serdi. Bununla ilgili ise Av. Şerife Arıcı'nın şu cümlelerine kulak vermeli: "Olay Büyükşehir Belediyesi tarafından öğrenilip sosyal medyada paylaşılmasından itibaren bu durumdan kendine vazife çıkaran bazı aklı evveller belediyeden ya da şüpheli Muammer Gök'ten hesap soracağı yerde kadına ilişkin karalama kampanyasına dönüştürdüler. Hatta bunu bizleri etkilemeye çalışmaya kadar vardırdılar. Çeşitli kanallardan bizlere bu kadın şöyledir, böyledir, kendinizi kullandırmayın vs gibi saçma sapan telkinler geldi. Bilinmelidir ki şiddetin aması kimesi olmaz! Şiddet suçtur. kadına yönelik şiddet daha büyük bir suçtur. Toplumsal bir suçtur. Hiç kimse şiddeti hak etmez. Kötü bulduğunu, sevmediğiniz, onaylamadığınız bir insan olabilir. Ama hiç kimse hiçbir şekilde şiddeti hak etmez. Tekrar ediyorum: şiddetin kimesi niyesi olamaz! O nedenle şiddetle mücadele kadar bu anlayış ile bu bilinçle de mücadele etmek zorundayız. Bizim görevimiz olmalı, kadın hakları savunucuları olarak, hukukçular olarak, medya olarak. Bu algıyı bu tutumu değiştirmek zorundayız yoksa şiddeti ortadan kaldırmamız mümkün değil. Bu tutumu da bütün kalbimle kınıyorum, nefretle kınıyorum. Şiddet mağduru bir kadın için, bu şiddeti hak etti algısı yaratmaya çalışmak çok çirkin."

Ülkemizde kadın olmanın zorluğuna bir kez daha şahit oluyoruz bu olayla birlikte.

M. Gülşah ARSLAN

Paylaş :
Etiketler :  Mersin, Nehir Göklü, Kadına Şiddet, Büyükşehir Belediyesi, Şerife Arıcı Yıldız

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!

  GÜNCEL HABERLER

 
  FLAŞ HABER
   
 
  EN ÇOK OKUNANLAR
  • Bu Ay
  • Bu Hafta
  • Dün
  • Bugün
 
 


  SOSYAL MEDYA


  GAZETELER
 
 

 







mersinerji.com
ANKA Haber Ajansı
Abonesidir

 
 
ANASAYFA İLETİŞİM KÜNYE HABER ARŞİVİ GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinerji.com © Copyright 2017-2024 Tüm hakları saklıdır..! İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA