Bilir, Fransa Başbakanı Edward Herriot'un 1933 yılında bir söyleşi sırasında Atatürk’ün sekreteri olmak istediğini ve bunu “Sizlere şunu söyleyeyim ki, ben Atatürk’e sekreter olmak isterdim. Sebebi de, O’nun her akşam sofrasında bulunup yüksek fikirleriyle beslenmek dileğinde oluşumdur.” Sözleriyle ifade ettiğini hatırlatarak sohbete başladı. Ve Atatürk'e ayyaş diyerek hakaret edenleri hatırlattı.
Mustafa Kemal’in askeri dehasının yanında, barış gücü olmasını da vurgulayan Bilir, en büyük savaşları yaptığımız Yunanistan'ın Başbakanı tarafından savaştan 12 yıl sonra Nobel’e önerdiğini de ifade etti. 12.1.1934 tarihinde, Yunanistan Başbakanı Venizelos'in yaptığı teklif;
“Norveç Nobel Komitesi Başkanlığı’na;
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuyla bölgedeki istikrarsız durum sona ermiştir. Teokratik bir rejimle yaşayan, din ve hukuk kavramlarının birbirine karıştığı, çökme sürecindeki bir İmparatorluğun yerini, güç ve hayat dolu, modern ve milli bir devlet almıştır. Barış dünyasına bu değerli katkı, Türkiye Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Paşa sayesinde yapılabilmiştir. Bu nedenle, Yunanistan Hükümeti Başbakanı sıfatıyla, Mustafa Kemal Paşa’nın Nobel Barış Ödülü’ne adaylığını takdim etmekten şeref duymaktayım.”
İlgiltere'de 1922 yılında Lloyd GEORGE "Arkadaşlar, yüzyıllar nadir olarak dahi yetiştirir. Su talihsizliğimize bakin ki, O büyük dahi çağımızda Türk Ulusuna nasib oldu. Mustafa Kemal'in dehasına karşı elden ne gelirdi." İfadeleriyle Atatürk'ün dehası karşısındaki çaresizliklerini vurgularken,
DIE ZEIT - Alman Gazetesi) "Mustafa Kemal, Birinci Dünya Savaşı’nın gidişatını sezen muazzam yeteneği sayesinde, savaşın başarılı tek Türk Generali oldu. Savaş sonrasında da yeteneğini sürdürdü ve hayatinin en büyük girişimini başlattı. Yeni Türkiye'yi kurdu." sözleriyle Atatürk'ün büyük başarısını ifade ediyordu.
Saadet Hocanın tarihi ders niteliğindeki sohbetinden ve arşivimizden derlediğimiz 11 Kasım 1938 yılında Dış Basında, Atatürk'ü kaybımız ve yansımalarını sizlerle paylaşmayı büyük bir görev ve borç biliriz.
M. Gülşah Arslan
THE TIMES (İNGİLTERE): (Gazete İstanbul’a gönderdiği muhabiriyle 5 gün boyunca Atatürk’ün vefatıyla ilgili haber ve izlenim yayınladı).
11 Kasım: “KEMAL ATATÜRK ÖLDÜ” başlığı ile verilen haberde şu ifadeler kullanıldı: “Modern Türkiye’nin Cumhurbaşkanı ve kurucusu Kemal Atatürk vefat etti. Ölümünden üç dakika sonra eski yaveri ve en yakın dostlarından biri olan Salih Bozok kendini vurarak başarısız bir intahar girişiminde bulundu. Ciddi şekilde yaralanan Bozok hala hayattı. Bozok arkadaşlarının yanında sevgili şefinin ölümünden sonra yaşamaya devam etmeyeceğine dair yemin etmişti. ”
“Yeni Türkiye’nin kurucusu ve mimarı Cumhurbaşkanı Kemal Atatürk’ün ya da en az bu adı kadar bilinen adıyla Gazi Mustafa Paşa’nın ölümüyle büyük bir asker, devlet adamı ve önder bu dünyadan göçtü.”
"Atatürk hasta adamı gömdüklerini sanan Avrupa devletlerine Türklerin arasında fışkırıp devletlerini yeniden canlandırmak için bir önderin s ihlirli değneğini bekleyen hayat pınarları olduğunu gösterdi.”
“Onun ümidi ordularının omurgasını oluşturan Anadolu köylüsünde, çiftçisinde yatıyordu.”
“Yeni Avrupa’nın savaş ve devrimler sonrasında gördüğü hiç bir lider onun kadar çok şey başaramadı ve onun kadar büyük zorluklara göğüs germedi. Ölümü geride kalanları yasa boğdu. Eski düşmanları ve şimdi dostları olan ve Atatürk’e cesur bir düşman olarak hayranlık duyan İngiltere’nin onun ölümüyle Türkiye’nin ve Avrupa’nın çok büyük bir insanı kaybettiğinin farkında olması ve bundan büyük bir üzüntü duyması Türk halkını en azından teselli edecektir.”
20 KASIM 1938: “THE SUNDAY TİMES “Kemal Atatürk’ün sırrı” başlıklı bir makale yayınladı. Kont Sforza imzalı yazı özetle şöyle: “Devletinin yenilmez başkanı, komutanı, en önemlisi kurucusu. Doğduğu andan öldüğü ana kadar galibiyet içinde yaşanmış bir hayat; ne olağanüstü bir geçmiş.”
EVENING STAR (İNGİLTERE): 11 KASIM 1938: Gazete Michael Foot imzalı “İstanbul’un kızıl zindanından çıkıp gelen lider” başlıklı 4 gün süren yazı disininin bir bölümünde şunları yazdı: “Mustafa Kemal 1905 yılında Vatan veya Anavatan olarak bilinen gizli bir derneğe üye arkadaşlarıyla birlikte tutuklandı. Bütün çete İstanbul’un İstanbul’un kızıl zindanına kapatıldı. Liderleri Mustafa Kemal hücre hapsine konuldu.Mustafa Kemal yüzlerce tutukludan sadece biriydi. Yirmidört yıl önce Selanik’in arka sokaklarından birinde doğmuştu. Dindar annesi imamlık yapmasını istiyordu. Mustafa Kemal orduyu seçti. Bu askeri öğrenci Selanik’teki Dominiken rakiplerinin yardımıyla Fransızca öğrendi ve Voltaire, Rousseau’yu asıllarından, Hobbes ve Mill’i de çevirilerinden bir çırpıda okudu. Kendisini bir asi ve aynı zamanda bir asker olarak yetiştirdi.” “Ve Kemal bugün asasını eski silah arkadaşı İsmet’e devrediyor. Vahşiliğine ve elindeki kana rağmen Motley’in Sessiz William için yazdığı mezar taşındaki gibi, “Yaşadığı müddetçe cesur bir ulusun parlayan, yol gösteren yıldızı oldu ve öldüğünde küçük çocuklar sokaklarda gözyaşı döktü.”
DAILY EXPRESS (İNGİLTERE): 11 KASIM 1938: “Atatürk Türk kadınlarını özgür kıldı. Hepsini okula gönderdi. İktidara gelince peçeler kalktı.”
DAILY HERALD (İNGİLTERE): 11 KASIM 1938: “Atatürk yeni bir ülke inşa etti.”
DAILY MLİRROR: (İNGİLTERE) 11 KASIM 1938: “Atatürk’ün masal gibi maceraları. Türkiye’yi muhteşem bir ulus yapan adam.”
THE NEW YORK TIMES (ABD): 11 KASIM 1938: Atatürk 58 yaşında öldü. Türkler bugün halefini seçecek. Halk yas tutuyor. Askeri kahraman Atatürk devleşen bir devlet yarattı.”
NY HERALD TRIBÜNE (ABD): 11 KASIM 1938: “Türkiye’yi bağımsızlaştıran ve çağdaşlaştıran Kemal Atatürk öldü. ”
THE WASHINGTON POST (ABD): 11 KASIM 1938: “Modern Türkiye’nin kurucusu Atatürk öldü. Ülkenin tek Cumhurbaşkanıydı. Saltanatı kaldırmıştı. Korkusuz Türk lider ülkesine kendi başının çaresine bakmayı öğretti. Gözleri bir devletin yükselişini gördü. Ölümüyle ardında birleşmiş bir ülke bıraktı. Çağdaş Türkiye artık bir batı ülkesidir.”
VOLKISCHER BEOBACHTER (ALMANYA): 11 KASIM 1938: Gazete ölüm haberini verdikten sonra Atatürk’ü tanıtan uzun yazı yayınladı. Yazının bazı bölümleri şöyle:“1919 sonbaharında İstanbul’la ilişkilerini kesen ve Osmanlı İmparatorluğu’nu parçalamaya çalışan tüm düşmanlara karşı Türk halkını özgürlük mücadelesine sürükleyen bir hükümetin zirvesindeydi. Ordularına verdiği “Ordular ilk hedefiniz Akdeniz’dir, ileri” emriyle ordusunu ilk zafere doğru ilerletti. Bunu İngilizler tarafından işgal edilmiş İzmir ve Bursa’nın kurtarılması ve 1922’de Eskişehir yakınlarında Yunanlılara karşı elde ettiği zafer izledi. Lozan barış antlaşması ile Atatürk tarafından belirlenmiş tüm şartlar resmen kabul edildi. Sonrasında Atatürk aynı enerjiyle iç reformları uygulamaya koymaya başladı. Amacı Asyalı Türkiye’den Avrupai esaslar üzerine inşa edilmiş bir devlet ortaya çıkarmaktı.” “Atatürk Türk tarihindeki en seçkin kişiliklerden biridir. O hem asker, hem devlet adamıydı. Gerek 1918-1922 arasındaki savaşlarda, gerekse sonrasındaki devlet adamlığıyla her ikisinde de ne kadar başarılı olduğunu kanıtlamıştı.”
NATIONAL ZEITUNG (ALMANYA): 11 KASIM 1938: Gazete uzun yazısında hem ölüm haberini verdi, hem de Atatürk’ün yaşam hikayesini yayınladı. Yazının bir bölümü şöyle: “Kemal Atatürk öldü. Türk halkı babasını kaybetmiş olmanın derin samimi matemi içinde bulunuyor. Şu anda görülüyor ki Türk haklının seçilmiş temsilcileri aracılığı ile yeni Türkiye Devleti’nin yaratıcısına verdiği Atatürk -Türklerin babası- ismi sadece içi boş bir kelime değil her Türk vatandaşı için özel bir anlamı olan bir payedir.”
FRANKFURTER ZEITUNG (ALMANYA): 11 KASIM 1938: Gazete sayfalarca tutan haber yorumda Atatürk’ün hayatını anlattı. Çocukluğu, askerlik hayatı, katıldığı savaşlar ve Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmasını detaylı bir şekilde okurlarına yansıttı.
LE FIGARO (FRANSA): 11 KASIM 1938: Gazete Atatürk’ün vefatıyla ilgili haberleri verirken, Fransa’nın eski Ankara büyükelçisi Charles de Chamburn’un görüşünü de yayınladı. Chamburn gazeteye şunları yazdı: “Avrupa’nın karmaşık oyunundaki temel kartlardan biri kaderine yenik düştü. Fakirliği de zaferi de tanıyan, geleneklerde devrim yapan, tutarsız bir imparatorluğun yıkıntıları üzerine bir ulus devleti, Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran bu adamın yası tutulurken hafızalardan ne çok anı geçit yapmıştır. İstanbul’da artık ağlamaklı memurlar yok, tabutu üzerinde uyumaksızın ağlayan bir halk var.”
CORRIERA DELLA SERA (İTALYA): 11 KASIM 1938: “Modern Türkiye’nin kurucusu Atatürk öldü. Acı kayıptan dolayı halk keder içinde. Savaş sonrası dönemin en önemli simalarından biriydi. Bu durmak dinlenmek bilmeyen lider daha önce halifelerin kullandığı mermer bir sarayda hareketsiz yatmaktadır. Halk bir milli sembolü kaybetmekten dolayı derin bir üzüntü içinde. Basit bir gümrük memurunun oğlu olan bu içi yanık Türk, en zor rehberlik görevini omuzlamıştır. Yeni Türkiye’ye kendi hürriyetini teslim ettikten sonra onu refah yoluna da sokmuş ve uygarlığa doğru yönlendirmiştir. Yıkılan bu denge unsurunun ne zaman ve nasıl düzeleceğine dair endişeler vardır.”
L’AZIONE COLONIALE (İTALYA): 17 KASIM 1938: “Sevr Antlaşması’ndan sonra her itibarını kaybetmiş ihtiraslar ve sefaletin parçaladığı, cehalet ve batıl inanç ve entrikaların kurbanı Türk milleti bugün bazı devirleri hala şaşkınlıkla hatırlanan en koyu orta çağ barbarlığına dönmeye mahkum gibi gözüküyordu. Lakin mütevazı kökenli ve fakat vatanını sonsuz derecede seven Atatürk canını dişine takarak padişah tarafından yok olmaya mahkum edilmiş bir insan milletini kurtarmaya ve ona terakkinin ve yeniden doğuşun nurlu yollarını göstermeye girişmiş ve bunda da başarılı olmuştur.”
NEUE ZÜRCHER ZEITUNG (İSVİÇRE) 11 KASIM 1938: “Atatürk öldü. Yeni Türkiye’nin kurucusu Cumhuriyet’in 16. yıl kutlamalarından iki hafta sonra vefat etti. Trakya’dan Ağrı Dağı’na Karadeniz’den Klikya’ya tüm halk Türkler’in babası olan Kemal Atatürk’ün matemini tutuyor. Türk gençliği Atatürk’ün ruhuna inanmıştır. Asla geri adım atmayacak tereddüt etmeden kendisine gösterilen yolda ilerleyecektir.”
L’INDEPENDANCE BELGE (BELÇİKA): 11 KASIM 1938: “Ölüm haberini aldığımız ve hiç şüphesiz zamanımızın en cesur reformcusu olan bu adam millet bilincini verdiği bütün bir halkı derin bir mateme gark ederek ve arkasında 14 milyon yetim bırakarak ebediyete intikal ettti. ”
ÇANG KAY SEK ÇİN CUMHURBASKANİ: 10 KASİM1938 Atatürk'ün hayati ve eseri sadece Türkiye için değil, fakat dünyanın bütün özgür uluslari için bir ilham kaynagi olmakta devam edecektir.
ITALYAN GAZETESİ “Sezar, İskender, Napolyon ayağa kalkınız, büyüğünüz geliyor…”
THE FORTNİGHTİY, LONDRA Savaş sonrasının en ileri gelen devlet adamlarından biri. Kendi başına bir klâs oluşturuyordu ve hemen her açıdan tekti.
THE SPECTATOR DERGİSİ, İNGİLTERE Avrupa, savaştan sonra belirmiş az sayıdaki yapıcı devlet adamlarından birini kaybetti.
OBSERVER DERGİSİ, İNGİLTERE Çağımızda hiçbir isim Atatürk'ün adı kadar büyük saygı yaratmamıştır.
SUNDAY TİMES GAZETESİ, İNGİLTERE İngiltere önce, cesur ve asil bir düşman, sonra da sadık bir dost olarak tanıdığı büyük adamı selamlamaktadır.
WORD PRİCE, İNGİLTERE O, benzeri olmayan bir devlet adamı idi. Diktatörlerin tahammül edemediği serbest bir nizamla, demokrasilerin başaramadığı ve başaramayacağı işler yapmıştır. Tarihte böyle adamlar devirlerine kendi adlarını vermişlerdir.
NATİONAL TİDENSE GAZETESİ (DANİMARKA,1938) Atatürk, kişilik ve yeteneğin dev gibi bir simgesiydi.
MASSAGERO GAZETESİ (İTALYA 1938) Çökmüş bir ülkeye geçmişin tarihsel değerini geri veren Atatürk olmuştur.
GAZETE POLKA(POLONYA 1938) Atatürk Türkiye'yi utanma ve çöküntüye uğramaktan kurtardı.
ELEYYAM GAZETESİ(SURİYE 1938) Atatürk'ün ölümü yalnız Türk Ulusu için değil, O'nun örneğine çok muhtaç olan bütün doğu ulusları için de büyük kayıptır.
İZVESTİA GAZETESİ(RUSYA) Atatürk'ün ölümü gerek Türkiye için gerekse bütün dostları için derinliği ölçülmez bir kayıptır.
TAHRAN GAZETESİ (TAHRAN, 21 KASIM 1938) Bu gibi dehalar ancak görünüşte ölürler. Çünkü gerçekte ulusların anlayışlarında derin ve silinmez izler bırakan eserleriyle daima yasarlar. Böyle insanlar, bir kuşak için dogmatikleri gibi belirli bir devre için de doğmazlar. Bu gibi insanlar, uluslarının bu nimetler kaynağından durmaksızın yararlanmalarına imkan vermek suretiyle yüzyıllarca uluslarının tarihlerine egemen olacak insanlardır.
Atatürk’ün ölüm haberini dünyanın en büyük yayın kuruluşları gazetelerinde sayfalarca süren yayınlarla okurlarına duyurdular. Bazı büyük gazeteler Mustafa Kemal Atatürk’ün hayatını dizi olarak günlerce yayınladılar. Atatürk’ün dünyanın gördüğü en büyük ve devrimci lider olduğu vurgulandı.
Son olarak Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün Ölümünü büyük bir saygı ve üzüntü ile manşete taşıyan devletler:
İNGİLTERE, ALMANYA, İSPANYA, İRLANDA, DANİMARKA, NORVEÇ, POLONYA, LİTVANYA, FİNLANDİYA, MACARİSTAN, ÇEKOSLAVAKYA, BELÇİKA, FRANSA, CEBELİTARIK, İSVİÇRE, AVUSTURYA, İTALYA, VATİKAN, YUNANİSTAN, BULGARİSTAN, ROMANYA, YUGOSLAVYA, SSCB, JAPONYA, ÇİN, HİNDİSTAN, SİNGAPUR, YENİ ZELANDA, AVUSTRALYA, MISIR, FİLİSTİN, GÜNEY AFRİKA, ABD, KANADA, MEKSİKA, JAMAİKA, KÜBA, TRİNİDAD, KOLOMBİYA, BREZİLYA, ARJANTİN.