Bu yıl 18.si düzenlenen, Kurtuluş Geleneğinin “Gelenekten geleceğe, gençlerle Pilav ,Kavurma Günü” etkinliği, Milletvekilleri,Meclis Üyeleri ,STK Başkan ve Temsilcileri,Basın Mensupları ve yurtdaşların yoğun katılımı ile gerçekleşti.
Mersin Dayanışma Platformunun düzenlediği, Kurtuluş Geleneğinin “Gelenekten geleceğe, gençlerle Pilav ,Kavurma Günü” etkinliğinin 18’incisi yapıldı. Yenişehir’de Park kafede yapılan etkinliğe, CHP İl-İlçe Yöneticileri,CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır,Halkların Demokratik Kongresi HDK Mersin Meclisi üyeleri,HDP Mersin Milletvekili Rıdvan Turan, İnsan Hakları Derneği yöneticileri, Mersin Emek ve Demokrasi Platformu bileşenleri ile çok sayıda siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcisi ile yüzlerce kişi katıldı.
Etkinliğin açılış konuşmasını ve sunumunu yapan Ayşe Eren ve Ahmet Özdemir etkinliğe katılım gösteren herkese teşekkürlerini ve selamlarını sunarak başladığı konuşmasında,
Değerli konuklar, sevgili dostlar, yoldaşlar
Mersin Dayanışma Platformu’nun organize ettiği “Gelenekten Geleceğe Gençlerle” Geleneksel 18. pilav kavurma dayanışma etkiliğimize hoş geldiniz.
18 yıl geçti dile kolay, pek çok zorlukları aşarak buralara geldik, pek çok engelle karşılaştık. Kimi zaman eksilsek de, gençlerle ve yeni katılanlarla arttık.
18. yıl geçti dile kolay. 18 yıl boyunca tüm dostlarımızla ve yoldaşlarımızla omuzladık pilav kazanını, birlikte salladık kaşığı. Kimimiz kara toprağa düştü, kimimiz mahpus damına ama sıradakiler omuzlamaya devam etti kazanı, dayanışma var etti etkinliğimizi her ekimin ilk haftasında.
18 yıl aslında ne pilavdı, ne kazandı ne de kaşık bizim için.
18 yıl bir fikri takipti, topluma verilen bir mesaj, umudu ayakta tutma inadı, geleceği kazanma kararlılığı, insana, doğaya dair olandan yana olma bilinciydi. İnsan kalabilmekte ısrardı.
Çünkü tabağınızda pilav pilav olmaktan çok daha öteydi bizler için, gördüğünüz her bir bulgur tanesinin arkasında bir fikir saklıydı.
O fikir Bolivya dağlarında ölümsüzleşen CHE'nin enternasyonalizmiydi....
her 8 ekimde darağacında kızıl bir bayrağa dönüşen yoldaşımız Necdet Adalı’nın cüreti ve kararlılığıydı.
Behice Boran’ın devrim ve sosyalizm mücadelesindeki inadıydı.
Faşistlerce katledilen Türkiye İşçi Parti’li 7 gencimizin ardında kalan hüzün ve öfkeydi.
Cezaevlerini üniversiteye çeviren Kızıl profesör Hikmet Kıvılcımlı’nın emeği, alın teri ve sosyalizm mücadelesine kattıklarıydı.
18 yıllık bir tarihin hem tanığı, hem faili hem sanığı olduk milyonlarla birlikte.
Bizim pilava kaşık sallamakla özdeşleşmiş olan birbirimizden güç alarak, dayanışarak geçirdiğimiz 18 yıl ülkemizin tamamı açısından bir zulüm düzenine dönüştü.
Bir ekim günü Ankara’da gar meydanında kırıldı dallarımız, koparıldı filizlerimiz iktidar beslemesi
kanlı katiller tarafından.
Zevkü sefa içinde gününü gün ederken, ince boyunlu yoksul çocukların emeği, alınteri, kanı ve canı üzerinden zenginliğine zenginlik katarken birileri, açlık, yoksulluk ve sefalet kök saldı ülkemizin yoksul bağrında.
Şimdi bir gün dönümündeyiz.
Dün nasıl dayanışmayla ayakta kaldıysak, birbimizden güç alarak var olduysak, birbirimizin arazına ilaç olduysak şimdi bir başka gerekliliğin zamanı.
Yoksul ve güzel ülkemizi yeniden inşaa etmenin zamanı.
Köhnemiş devrin karanlık adamlarını tarihin çöp sepetine, hem de bir daha çıkmayacakları haliyle fırlatıp atmanın zamanı.
Dayanışmayı, bir arada cem olmayı çoğaltmanın zamanı. Hep beraber çoğalmanın zamanı.
senlik benlik kavgasını bırakmanın, barış demokrasi ve özgürlükler temelinde bir ülkeyi kurmak için mücadeleye atılmanın zamanı.
Her birimizin bir diğerimizden farklı olduğunu bilerek ve bunu bir zenginlik addederek ülkeyi bir çiçek bahçesine dönüştürmenin zamanı.
Yani mesele pilav değil, o pilavı var eden her bir bulgur tanesinin ardında gizlenmiş anlamdır.
O sebeple Vardık varız var olacağız bizler için bir slogan olmanın ötesinde bir mücadele manifestosu ve yok haritasıdır.
Ne diyordu şair
(..)bin kez budadılar körpe dallarımızı bin kez kırdılar
yine çiçekteyiz işte yine meyvedeyiz
bin kez korkuya boğdular zamanı
bin kez ölümlediler
yine doğumdayız işte yine sevinçteyiz
bitmedi daha sürüyor o kavga ve sürecek
yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek (...)
MDP adına tekrar hoş geldiniz diyor ve saygılarımızı sunuyoruz.
Ve bu kutlu davada, Pilavdan dönenin kaşığı kırılsın diyoruz.
BARIŞI SAVUNANLAR KATLEDİLDİ
CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır, 10 Ekim Ankara Gar Katliamı’nda yaşamını yitirenleri anarak, “Kardeşlik ve barışı savunanlar bugün katledildi. Koltuk, için katledildi. 104 canın hesabını soracağız. Ülkedeki özgürlük istiyoruz” diye konuştu. Başarır, konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a da ağır sözlerle yüklendi.
10 Ekim Ankara Gar Katliamı’nda yaşamını yitirenleri anarak konuşmasına başlayan HDP Mersin Milletvekili Rıdvan Turan, “Ülkenin en büyük katliamıydı. O zamandan bu zamana kadar Ankara dehlizlerinde kapatılmış dosyalar var. Bu katliamı karartmak için ellerinden geleni yaptı. IŞİD’e eskortluk yapan devlet, onların tekerine taş değdirtmeden, Ankara’ya kadar gelmesini sağladı. Katliama ilişkin etkin bir soruşturma yapılmadı, iktidar eliyle açık bir katliam yaşandı. Katliamı engellemek zor değildi. O katliamı yapanlar, Suruç’ta, Diyarbakır’da, patlama yapanlardı. Bu katliam, tarihte bir kara leke olarak kalacaktır. Katliamlarından kamusal bir bilinçle hesap sorulmalıdır” ifadelerini kullandı.