Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Ankara Şube avukatları; Türkiye’nin birçok farklı noktasında başlayan işçi eylemlerinin ardından, "direnen tüm işçi ve emekçilerin gönüllü avukatlığını üstlenmeye hazır olduklarını" açıkladı.
ÇHD Ankara Şube avukatları; Türkiye’nin birçok farklı noktasında başlayan işçi eylemlerinin ardından basın açıklaması yaparak, direnen tüm işçi ve emekçilerin gönüllü avukatlığını üstlenmeye hazır olduklarını açıkladılar. ÇHD avukatlarının açıklaması şöyle:
“Pandemi ile derinleşen ekonomik kriz bugün Türkiye coğrafyasının geniş bir kesimini temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamaz bir hale soktu. Pandemi sürecinde patronlar ücretsiz izin uygulamaları, kısa çalışma ödenekleri ve türlü diğer teşviklerle korunurken emekçiler can güvenlikleri dahi olmaksızın, üstelik geçmişi dahi aratacak bir güvencesizliğin içine itildiler.
İktidar, doğal alanları sermayeye peşkeş çekerek, her türlü kayıt dışılığı göz göre teşvik ederek, iş cinayetlerini cezasızlık politikaları ile ödüllendirerek, işçi sınıfının kazanılmış haklarını sözde yargı içtihatları ve yasal anlamda yok hükmündeki genelgelerle iğdiş ederek her geçen gün sermayeye yeni birikim alanları yaratmaktan geri durmuyor. Bu karanlık tablo karşısında insanca bir yaşam ve onurlu bir gelecek için direnmekten başka bir yol olmadığını biliyoruz! 2022 yılı başından bu yana coğrafyanın dört bir yanında işçi ve emekçilerin, her gün derinleşen açlık ve sefalet koşullarına karşı isyan bayrağını kaldırdığını görüyoruz.
Bizler işçi ve emekçilerin hakları için başlattıkları süregelen bu onurlu ve coşku dolu eylemleri selamlıyoruz! Bugün eşitlik isteyen, insanca çalışma koşulları ve yaşam koşulları talep eden herkesi heyecanlandıran direnişlerin yaygınlığı, aslında Türkiye’de derinleşen bu sömürü koşullarının da açık bir göstergesi.
“İNSANCA BİR YAŞAM İÇİN FİİLİ MEŞRU MÜCADELEYİ YÜKSELTEN TÜM İŞÇİ VE EMEKÇİLERE SELAM OLSUN”
Trendyol’da kendilerine reva görülen yok hükmündeki zamma karşı isyan eden ve kazanımları ile bütün işçi sınıfına, emekçilere, hepimize umut olan Trendyol emekçilerine selam olsun! BBC Türkçe’de grev silahına sarılarak haklarını kazanan basın emekçilerine, Alpin Çorap’da iş bırakarak kazanan çorap işçilerine selam olsun! Gebze’de kurulu Farplas’da devletin kolluk kuvvetleri ile kol kola girmiş patrona karşı hem çalışma şartlarının iyileştirilmesi hem de sendikal örgütlenme hakkı için fiili ve meşru mücadeleyi büyüten işçilere selam olsun! Mersin’de insanlık dışı barınma koşulları altında, her gün iş cinayeti riski ile çalışırken üstüne üstlük ücretleri gasp edilen ve hakları için iş bırakan Akkuyu Nükleer Santral işçilerine selam olsun! Aksa Jeneratör’de örgütlenme haklarını kullandıkları için işten atılan ve direnişe geçen işçilere selam olsun! Çimsataş’da, Oppo’da, Kayı İnşaat’da, Şişli Belediyesi’nde, İzmir’de kurulu Polibak Fabrikası’nda, Kızılay Afyon Maden Suyu Fabrikası’nda, Beks Çorap’da, Urfa’da kurulu Lila Kağıt’da, İstanbul Finans Merkezi Şantiyesi’nde, Eskişehir Kıraç Metal’de, Antep’de Sevinçler Sağlık Ürünleri, Melike Tekstil, Zafer Tekstil‘de ve Kartal Halı’da, Esenyurt Migros Depo’da, Hopa Limanı’nda, Mersin Tarsus Hali’nde üretimden gelen gücünü kullanarak insanca bir yaşam için fiili meşru mücadeleyi yükselten tüm işçi ve emekçilere selam olsun. Aras Kargo’da, Sürat Kargo’da, Yurtiçi Kargo’da, Hepsi Jet’de, Scotty’de ve elbette Yemek Sepeti’nde günlerdir meydanları doldurarak mücadeleyi büyüten kargo işçilerine selam olsun.
“DİRENEN DOSTLARIMIZIN TALEPLERİNİ SAHİPLENİYORUZ”
Yasalarla güdükleştirilmiş grev silahını da aşan bir biçimde, gücünü üretimden aldığını bilerek sermayenin tüm tehdit ve zorbalıkları karşısında mücadeleyi büyütmekte ısrar eden tüm emekçilerin taleplerine sahip çıkıyoruz. Bizler bu coğrafyada avukatlık yapmaya başladığımız günden bu yana, avukatlık mesleğinin ifa yerinin adliye koridorlarıyla mahkeme salonlarıyla sınırlı olmadığının bilinciyle hareket ettik. Bir kez daha bilinsin isteriz ki direnen tüm işçi ve emekçilerin gönüllü avukatlığını üstlenmeye hazırız. Sermayenin hukuku karşısında sınıfın hukukunu yaratmanın mücadelesini vermek için bu kavgada üstümüze düşeni yapmaya hazırız. Bugün hepimize dayatılan bu sefalet koşullarından kurtulmanın tek yolunun birlikte mücadele etmek olduğunun bilinciyle direnen dostlarımızın taleplerini sahipleniyoruz. Yaşasın sınıf dayanışması! Yaşasın fiili meşru mücadele!”