GÜRKAN DEMİRTAŞ
Türk Silahlı Kuvvetleri ve Emniyet Genel Müdürlüğü`nün de aralarında bulunduğu 52 kurumda örgütlü olan Savunma, Büro ve Destek Hizmetleri Sendikası (SAVDES-SEN), üyelerinin yakalarına kırmızı kurdele takarak yaptıkları ‘sessiz çığlık` eylemini sürdürüyor. SAVDES-SEN Başkanı Tuncay Cengiz, artan enflasyon karşısında çalışanların maaşlarının artırılması, 3600 ek göstergenin tüm çalışanlar için düzenlenmesi, emekli maaşı bağlama oranlarının yükseltilmesini talep ettiklerini belirtti. Cengiz, "Artık öyle bir noktaya geldik ki içerisinde bulunduğumuz ekonomik şartlar, maalesef bıçağın kemiğe dayandığını gösteriyor" dedi.
SAVDES-SEN Başkanı Turgay Cengiz, 81 ilde örgütlü oldukları tüm iş yerlerinde üyelerinin yakalarına kırmızı kurdele takarak yaptıkları ‘sessiz çığlık` eylemine ilişkin ANKA Haber Ajansı`na konuştu. Cengiz, şu açıklamaları yaptı:
“11 NİSAN`DA BAŞLADIĞIMIZ EYLEM 15 NİSAN`A KADAR DEVAM EDECEK”
“Bizler Türk Silahlı Kuvvetleri`nde ve büro bankacılık, sigortacılık hizmet kolundaki 52 kurumda örgütlenen Türkiye`nin en büyük bağımsız sendikasıyız. Şu an içerisinde bulunduğumuz ekonomik şartların iyileştirilmesi amacıyla bir eylem başlattık. Sessiz çığlık eylemi. Bu eylemimizde farkındalık yaratmak üzere de yakalarımıza şu anda 81 ildeki bütün iş yerlerinden bulunan üyelerimiz tarafından yakalarımıza kırmızı kurdele takmak suretiyle bu eylem ve etkinliğimiz devam ediyor. 11 Nisan`da başladık 15 Nisan`a kadar da devam edecek. Malum geçtiğimiz ağustos ayı içerisinde memurların ve emeklilerin mali haklarını iyileştirmek üzere yapılan toplu sözleşmenin sonuçları, geldiğimiz durum itibariyle tam itibariyle tam bir hak gaspına neden oldu. Düşük ücretler nedeniyle maalesef, memurlarımızın ve emeklilerimizin alım gücü oldukça düştü.
“EKONOMİK ŞARTLAR, MAALESEF BIÇAĞIN KEMİĞE DAYANDIĞINI GÖSTERİYOR”
Artık öyle bir noktaya geldik ki içerisinde bulunduğumuz ekonomik şartlar, maalesef bıçağın kemiğe dayandığını gösteriyor. Artık icralar, bütün memurların kapılarına gelmeye başladı. İşte bizler de bu eylemle yetkililerin bu konuya eğilmesi acil bir işlem bu konuda bir eylem içerisinde bulunmasını istiyoruz. Bu amaçla eylemimizi başlattık. Eylemimizin temel amaçları içerisinde öncelikle bütün memur ve emeklilerimizin mali haklarının iyileştirilmesi var. Sonrasında bu enflasyonist ortamda özellikle enflasyon farklarının maaşlarımıza aylık olarak yansıtılması.
“3600 EK GÖSTERGEDEN TÜM MEMURLAR FAYDALANDIRILMALI”
Şu anda çalışmaları devam eden 3600 ek gösterge çalışmalarında sadece birkaç tane unvanın değil tüm memurların sınıf farkı gözetilmeksizin, eğitim durumuna göre ek göstergeden faydalandırılması ve bunun üzerine gerekirse hiyerarşiye göre ek göstergelerin artırılması. Aynı şekilde emekli maaşlarımızın bağlanma oranlarının artırılması… Eskiden var olan ve şu anda almadığımız lojman tazminatının tekrar getirilmesi. Sözleşmeli personele kadro verilmesi ve yardımcı hizmetler sınıfımızın eğitimlerine uygun diğer hizmet sınıflarına atanması talebimiz ve bu amaçla biz, farkındalık yaratmak üzere sessiz çığlık eylemimizi yürütüyoruz. Cuma gününe kadar da bu eylemimiz ve etkinliğimiz devam edecek. Bu kırmızı kurdele, bu farkındalığı yaratacak. Bütün memur arkadaşlarımızdan, üyemiz olsun ya da olmasın eylemimize destek vermelerini hafta sonuna kadar yakalarında kırmızı kurdeleyle beraber desteklerini bekliyoruz.
“3600 EK GÖSTERGEYLE BİRLİKTE MAAŞ BAĞLAMA ORANLARININ DA ARTIRILMASI LAZIM”
3600 ek gösterge, emekli maaşlarının artırılması anlamında bütün beklentiler bu yönde fakat, 3600 ek gösterge tam bu anlamda çözüm değil. Beraberinde bakın 3600 ek göstergeyle birlikte maaş bağlama oranlarının da artırılması lazım. Asıl düzeltilmesi gereken konulardan bir tanesi de bu. Ki Ekim 2008`de çıkan 5510 sayılı kanunda, bu tarihten sonra işe giren arkadaşlarımızın emekli maaşı bağlama oranlarını oldukça düşürüldüğü için, o gün geldiğinde bu arkadaşlarımız da çok ciddi şekilde mağdur olacaklar. O nedenle şu anki ekonomik şartlar çerçevesinde memurların, emeklilerin insan onuruna yaraşır bir yaşam koşullarına kavuşabilmesi için hem 3600 ek göstergenin taban olarak alınarak yükseltilmesi hem de maaş bağlama oranlarının artırılması gerekiyor.
“12 YIL BOYUNCA YAPILAN TOPLU SÖZLEŞMENİN TAMAMININ BAŞKANLIĞINI MEMUR-SEN YÜRÜTTÜ. MEMURLARIN BUGÜN YAŞADIĞI SIKINTILARIN TEMELİNDE BU VAR”
Altı dönem oldu toplam 12 yıl. 12 yıl boyunca yapılan toplu sözleşmenin tamamının başkanlığını Memur-Sen yürüttü. Geldiğimiz noktada memurların bugün yaşadığı sıkıntıların temelinde bu var. Maalesef, biz hiçbir zaman zam almadık. Refahtan hiçbir pay alınmadı. Aldığımız tek şey enflasyon. Enflasyon rakamı kadar maaşlarımız aslında enflasyona karşı sadece korundu. Onun haricinde maaşlarda bir iyileştirmeyi, bir refah payı… Ülkemiz büyüyor, ülkenin büyümesinden biz, hiç pay almadık. En azından büyüme oranlarında taban aylıklarımızda bir iyileştirme söz konusu olması gerekirdi. Her yıl bir rakama anlaşıyor Memur-Sen, maalesef her dönem için böyle. Bir rakama anlaşılıyor hep bu rakamın üstünde bir enflasyon oranı çıkıyor ve biz, enflasyon oranı kadar memur ve emeklileri zam alıyor. Bugün pazar enflasyonuna baktığımız zaman TÜİK`in enflasyon rakamıyla karşılaştırdığımız zaman memurların ve emeklilerin çektiği sıkıntıların temelinde bunun yattığını zaten görürüz.
“ANAYASAL HAKKIMIZI KULLANIYORUZ. BİZ, YAPMIŞ OLDUĞUMUZ SESSİZ ÇIĞLIK EYLEMİYLE BİR FARKINDALIK YARATMAYA, BİR SIKINTIYI GÜNDEME GETİRMEYE ÇALIŞIYORUZ”
Şöyle bakın biz sendikayız. Burada sendikal hak, anayasal haktır. Bütün memur arkadaşlarım anayasal hakkını kullanmaktadır. Bizlerde de silahlı kuvvetlerdeki arkadaşlarımız olsun gerekse diğer kurumlar olsun, yani şu anda örgütlendiğimiz Emniyet Genel Müdürlüğümüz de dahil olmak üzere 52 kurumda hizmet kolumuzdaki bütün kurumlarda örgütlendik. Dolayısıyla bizim Anayasal hakkımızı kullanırken ne kurumlarımızdan karşı bir tepki ne de bizler için bu yönde bir çekince söz konusu. Çünkü biz Anayasal hakkımızı kullanıyoruz. Biz, yapmış olduğumuz eylemle, sessiz çığlık eylemiyle bir farkındalık yaratmaya, bir sıkıntıyı gündeme getirmeye çalışıyoruz ve gündeme taşıyarak bunun çözülmesini istiyoruz. Zaten sendikaya düşen görevler de bunlardır. Yetkilileri bu anlamda göreve çağırıyoruz. Gerekli tedbirler alınmazsa, bunun alınıncaya kadar mücadele devam edecek. Sendikanın görevi bu zaten.”