Türk Eğitim Derneği (TED) "dijital obezite" konulu eğitim forumunu Ankara`da yaptı. Foruma Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer de katıldı. TED çoksesli korosu Pink Floyd`un eğitim sistemini eleştiren “the Wall” şarkısını seslendirdi. TED Genel Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu, "Çok sesli koromuza teşekkür ediyorum. Ama sayın Bakan`ım herhalde birazdan kendisi söyleyecektir. Pink Floyd`un ‘Another Brick in the Wall` bütün eğitimi yönetenlerin yüzüne karşı söylendiği için Haziran ayı itibariyle Türk Eğitim Derneği`nin tüm okulları kapatılıyor. Milli Eğitim Bakanlığı`mız da bu kampüse taşınıyor. Hayırlı olsun" diye espri yaptı. Bakan Özer de, "TED`in değerli öğrencileri müzik topluluğu beni Pink Floyd`un The Wall parçasıyla karşıladı. Bilselerdi Emrullah Efendi`yi. Pink Floyd`un The Wall`daki eğitim kurumlarına ve eğitim sistemine eleştirel bakış açısının ironik bir şekilde çok daha önce söylendiğini de görmüş olurlardı" dedi.
TED tarafından düzenlenen “Dijital Obezite” temalı 5. Uluslararsı Eğitim Forumu TED Ankara Koleji Sahne Sanatları ve Gösteri Merkezi`nde bugün yapıldı. Açılışa Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer ve TED Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu katıldı. Konuşmaların öncesinde TED çoksesli öğrenci korosu Bakan Özer`e Pink Floyd`un “Another Brick in the Wall” şarkısını 2 defa seslendirdi.
THE WALL ESPRİSİ YAPTI
Selçuk Pehlivanoğlu Pink Floyd`un The Wall şarkısı üzerine kürsüden esprili bir dille şu konuşmayı yaptı:
"Ekranlarda gösterildi mi bilmiyorum ama biraz suratımın ekşi olduğunu görmüşsünüzdür. Çok sesli koromuza teşekkür ediyorum. Ama sayın Bakan`ım herhalde birazdan kendisi söyleyecektir. Pink Floyd`un ‘Another Brick in the Wall` bütün eğitimi yönetenlerin yüzüne karşı söylendiği için Haziran ayı itibariyle Türk Eğitim Derneği`nin tüm okulları kapatılıyor. Milli Eğitim Bakanlığı`mızda bu kampüse taşınıyor. Hayırlı olsun. Biz bir şekilde o da millete hizmettir diye düşünüyoruz… Bir sivil toplum örgütü olarak bugün bu forumu düzenliyoruz. 9 Haziran`da da Türkiye`nin en köklü sivil toplum örgütü olarak siyasi partilerin eğitimle ilgili yaptıkları taahhütlerin seçmen tercihlerindeki rolünü araştırdığımız büyük araştırma ve sonuçlarını da kamuoyuyla paylaşacağız. 9 Haziran`da şimdiden siyasi partilerimizin tüm genel başkanlarını ve siyasi partilerimizin genel merkezleri karşısı billboardları kapattığımız için şimdiden kendilerinden özür de bu vesileyle dilemiş olayım."
"DİĞER ELİMİZDE DOZUNU İYİ AYARLAMADIĞIMIZDA BİZİ HASTA EDECEK DİĞER İLACI TUTUYORUZ. BUNUN ADI DA DİJİTALLEŞME"
Pehlivanoğlu konuşmasına şöyle devam etti:
“Dijitalleşme gerçekten hayat mı kurtarıyor, yoksa bizi yeni bir salgına mı sürüklüyor?” Teknoloji ile ilişkimizi netleştirmemiz şart. Çünkü, insanlık teknoloji ile ilişkisini dünya tarihinde ilk kez mekandan, zamandan bağımsız olarak oluşturabiliyor. Bir noktadan sonra da teknoloji, kendi varoluş nedeni haline geldi. Böylece insan teknoloji sayesinde özgürleşmek bir yana teknolojik süreçlerin kölesi oldu. Avcumuzun birinde, hayatımızı kolaylaştıran bir ilaç tutarken, diğerinde, dozunu iyi ayarlamadığımızda bizi hasta edecek diğer ilacı tutuyoruz. Bunun adı da dijitalleşme.
"AVRUPA`DAKİ BİLİM KURULLARI OKULLARI AÇIK TUTTUĞU İÇİN GERİ KALDILAR. BİZ İLERİ ÜLKELER SINIFINDA YERİMİZİ ALDIK!!"
Pandemi sürecinde aklınıza gelebilecek her alanda tam bir sanal gerçekliğin içine düştük. Okullar kapalıydı, sıralar boştu ama öğretmenler ve öğrenciler ders saatinde ekran sınıflarda bir araya geldiler. Tam da bu noktada bir hakkı teslim etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Pandemi sürecinde Türk Eğitim Derneği olarak televizyon televizyon dolaşarak, gece gündüz, ‘lütfen şu okulları kapatmayın. Okul sokaktan daha güvenlidir` diye elimizden geleni yapmaya çalıştık. Ama maalesef dünyada okulları en uzun kapatan ikinci ülke olduk. Üyesi olduğum Cumhurbaşkanlığı Politika Kurulu`nda aldığımız tavsiye kararını da ilettik, ama maalesef bu ülkede Bilim Kurulu`nu ve Sağlık Bakanlığı`nı aşma gücüne sahip olamadık. Zaten onun içindir ki biliyorsunuz Avrupa`daki Bilim Kurulları okulları açık tuttuğu için onlar onun için geri kaldılar. Biz ileri ülkeler sınıfında yerimizi aldık! Burada sayın bakanımıza çok teşekkür ediyorum. Çünkü göreve başladığı ilk gün ‘en son kapatılacak yer okullardır` dedi. Eğer o dik duruşu sayın bakan ve bakanlık göstermesiydi. Maalesef bu yıl da bilim insanı olduğunu düşündüğümüz kişilerin yönlendirmeleriyle çocuklarımızın psikolojik travmaları eğitimde geriye dönüşteki zorlukları inanılmaz noktalara getirecekti. Eğitim yoksulluğu bir daha ortadan kaldırılamayacak bir noktaya gelecekti. Milletin çocukları, imkanı olmayan çocukları için bu çok önemliydi. Huzurunuzda sayın bakanımıza ve sayın bakanlığımıza da her ne kadar TED`leri kapatacak olsalar da teşekkürü bir borç biliyorum.
“SALGININ ADINI DİJİTAL OBEZİTE KOYDUK”
O kadar ki onsuz olamadığımız, ama onunlayken git gide yalnızlaştığımız bu salgının adı, bugünkü forumun da başlığı ‘dijital obezite` koyduk . Dijital Obezite ismi o kadar ilginç geldi ki, onlarca telefon aldık, onlarca soruya maruz kaldık. Biz de alanında uzman isimleri bu konunun insanlığa nasıl fayda sağladığını anlatmaları aynı zamanda gereken uyarıları yapmaları içini bir araya getirdik. Derdimiz kolektif insanlık duygumuzu yitirmeden, geleceğimiz için doğru adımların nasıl atılacağını konuşmak. Dijital içeriklerin aşırı tüketimi sonucu ortaya çıkan bir durum. Bu konuyla ilgili bizim temel vurgumuz ise zihin şişmanlığıdır. Teknolojinin aşırı kullanımına bağlı olarak bir an bile teknolojiden kopamaz hale gelmek, bizi birer bağımlıya dönüştürüyor. Hepimiz dijital ortamlarda bir tür veri tsunamisine maruz kalıyoruz. Bu durum bizleri dijital obezite gibi başka bir küresel salgın tehdidiyle karşı karşıya getiriyor. Bu riski ciddiye alıp üstesinden gelme yollarını konuşmazsak dijital obezite hayatlarımızı fiziksel obeziteden bile daha olumsuz etkileyecek.
"EZBERE DAYALI ÖĞRETİM YÖNTEMLERİNDEN VAZGEÇİLMELİ"
Peki, çocuklar ve gençler için ne yapmalıyız? Bir kere geçici çözümler işe yaramaz. Bizim iyi kurgulanmış bir teknoloji kullanımı felsefesi ve dijital okuryazarlık becerisi edinmeye ihtiyacımız var. İş birliğine dayalı, yaratıcı öğrenme deneyimleri sağlayan bir sınıf ortamı oluşturulmalı. Ezbere dayalı öğretim yöntemlerinden vazgeçilmeli. Bunun için öğretmenlerimizin de dijital teknolojileri etkin kullanımı sağlanmalı. Teknoloji kullanımında başarılı olmak, dijital okuryazar olmak demek değil. O nedenle hem eğitimcilerin hem ailelerin doğru dijital okuryazarlık becerisi kazanması şart.”
BAKAN ÖZER`DEN PİNK FLOYD YORUMU: "BİLSELERDİ EMRULLAH EFENDİ`Yİ"
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer de Pehlivanoğlu`nun Pink Floyd esprisine şu karşılığı verdi:
“Türk Eğitim Derneği Vakfı`nın değerli öğrencileri müzik topluluğu beni Pink Floyd`un The Wall parçasıyla karşıladı. Tabii arkadaşlar bilmiyorlar ki bu topraklarda orijinal bir şey yok. Dünyada tüm sözlerin söylendiği topraklar bu topraklar. Tüm medeniyetlerin birikimlerini aktardığı geleceğe projeksiyonlar yaptığı topraklar bu topraklar. Bilselerdi Emrullah Efendi`yi. ‘Şu mektepler olmasaydı maarifi yönetmek ne kadar kolay olurdu` diyen bir maarif nazırının bu topraklardan geçtiğini aslında Pink Floyd`un The Wall`daki eğitim kurumlarına ve eğitim sistemine eleştirel bakış açısının ironik bir şekilde çok daha önce söylendiğini de görmüş olurlardı.
"ELBETTE EĞİTİMLE İLGİLİ RETORİKLER FARKLI BAĞLAMLAR İÇERİSİNDE İFADE EDİLEN MOTTOLAR ÇOK ÖNEMLİ.”
Elbette eğitimle ilgili retorikler farklı bağlamlar içerisinde ifade edilen mottolar çok önemli ama aynı zamanda çok daha ayartıcı çok daha dikkat etmemiz gereken şeyler. Aynı davranışsal eğitimden ve yapılandırıcı eğitime geçişte öğretmen merkezli eğitimden öğrenci merkezli eğitime geçişte nelerin değiştiğini aslında çok derinlemesine incelenmediği gibi. Yani öğretmenin otoritesi ortadan kaldırılıp öğrenci merkezli bir eğitim kurgulandığı zaman acaba otorite olarak kimler yer aldı. Buradan ünlü filozof Arendt`e de bir merhaba demek gerekiyor. Keşke Pink Floyd`un dediği gibi öyle bir dünyaya evrilseydik ki okullara gerek kalmasaydı. Öğretmenlerin yönlendirmesine ihtiyaç kalmasaydı. Ne kadar teknolojik ilerlemeler oldukça aslında her zamankinden daha fazla okullara eğitim kurumlarına ihtiyacımız olduğunu görüyoruz. Çünkü, dünyadaki gelişmelere küreselleşmelere baktığınız zaman ülkelerin kendi içerisindeki eşitsizlikler giderek artmaya, derinleşmeye başlıyor. Eğitim kurumları okullar toplumdaki derinleşen eşitsizliklerin bir şekilde telafi edildiği aslında en eşitsiz bir toplumda bile en eşitlikçi bir kurum olarak varlığını sürdürmeye devam eden mekanlar olarak günümüzde de ihtiyacını hissettiriyor.
Göreve geldiğim günden itibaren 3 tane söylem üzerinde istikrarlı bir şekilde devam ettim. Okulların açık tutmak için vakaların sıfır olmasını beklemeyeceğiz buna tahammülümüz yok. Daha sonra Sağlık Bakanı ve Sağlık Bilim Kurulu ile yaptığımız toplantıda okullar ilk açılmasını gereken ve son kapatılacak yerlerdir sözünü ifade ettim. Türkiye`de okulların açık kalması bir eğitim meselesi olmaktan çıkmış bir milli güvenlik meselesine dönüşmüştür. 7 buçuk aydan beri bir gün bile eğitimi kesintiye uğratmadan bugünlere gelebilmenin mutluluğunu duyuyorum. Bir Milli Eğitim Bakanı olarak geriye döndüğüm zaman bugün geriye dönsem bu ülkeye ne yaptım diye baksam söyleyeceğim şey okulları açık tuttuğum. Toplumdaki eşitsizliğin derinleşmesine imkan tanımadım.
"ÇEKİN ELLERİNİZİ ÜZERİMİZDEN"
Belki de toplumun en büyük kolaycılığı bu her şeyin Milli Eğitim Bakanlığı üzerinden çözüleceğini, belki de tüm dünyada böyle bir şey var. O yüzden Pink Floyd da ‘artık yeter` diyor. ‘Çekin ellerinizi üzerimizden `diyor. Milli Eğitim Bakanlığı müthiş bir organizasyon kabiliyetine sahip olan bir bakanlık. Bu arada sizin mekanınıza da talip değiliz. Sayın TED Genel Başkanım Biz bize yeteriz. Biz kendi söküğümüzü dikeriz yani. Bir problem yok yani. Güzelliklerinizi de kıskanmayız. Daha güzel olmanızı isteriz. Biz sıklıkla ifade ettiğimiz için eğitimin tüm sektörleri bu sistemin mütemmim cüzü. Biz sizleri ayrı görmüyoruz. Siz güzel oldukça biz de güzel olacağız.”
BİRER BURS FONU OLUŞTURULDU
Foruma katılan her bir konuşmacı ve Bakan Mahmut Özer adına birer öğrenciye, üniversite eğitiminin sonuna kadar TED tarafından sağlanacak burs fonları da oluşturuldu ve sertifikaları kendilerine sunuldu.