Eğitim-İş Sendikası, İzmir`in Bornova İlçesi`ndeki Reşat Nuri Güntekin Ortaokulu`nda üç öğretmenin öğrenci velileri tarafından darp edilmesine tepki gösterdi.
Eğitim- İş İzmir 2 No`lu ve 4 No`lu şube üyeleri, öğretmenlerin saldırıya uğradığı Reşat Nuri Güntekin Ortaokulu önüne, ortak bir basın açıklaması yaptı. Öğretmenler protestoda, üzerinde "Yeter Artık Öğretmene Şiddeti Durdurun" yazılı pankart taşıdı. Öğretmenler adına ortak açıklamayı, Eğitim İş İzmir 2 No`lu Şube Başkanı Ahmet Cangı okudu.
Açıklamada, eğitim emekçilerine yönelik saldırıların son dönemde arttığı belirtili ve “Milli Eğitim Bakanlığı`nın üç maymunu oynadığı” belirtildi. Milli Eğitim Bakanlığı`nın 147 nolu ihbar hattının, “Canını sıkan öğretmeni ihbar et biz de gereğini yapalım” şeklindi çalıştığının belirtildiği açıklamada; şu değerlendirmeler yapıldı:
“Öğretmen sınıfta çocuğun yerini değiştirse çocuğumun psikolojisi bozuldu diyerek bile 147`yi arayan, CİMER`e, BİMER`e yazı yazan, öğretmeni adeta kuklası haline getirmeye çalışan kişilerin oyuncağı haline getirilmiştir. Evde oturduğu yerden bunları yapan bu zihniyet okullara gidince de öğretmenlere şiddet uygulamayı kendine hak görür hale gelmiştir.
Son saldırı Reşat Nuri Güntekin Ortaokulu`nda yaşanmıştır ve üç öğretmenimiz darp edilmiştir. Saldırgan ise maalesef bir öğrencinin velisidir. Daha önce de söyledik; bu saldırılar ne ilktir ne de son olacaktır. Ülkemizin içinde bulunduğu siyasi ve ekonomik durum her an böyle olayları tetiklemeye uygundur. Sorunlarımızı, taleplerimizi burada tekrarlamak istemiyoruz. Çünkü yaşanan sorunların kaynağı ve çözümleri bellidir. Meseleyi ciddiyetle ele alan bir hükümet ve ona bağlı Milli Eğitim Bakanlığı`nın sorunları hızlıca çözebileceğini biliyoruz.
Ancak, karşımızda böyle bir anlayışı 20 yıldır görmüyoruz. Eğitim sistemimizi yapboza çeviren anlayıştan artık ciddiyet bekliyoruz. Eğitim sistemi ülkemizin geleceğidir ve yetkililerin bu sorumlulukla hareket etmeleri acil çağrımızdır. Anlamsız öğretmen meslek kanununu geri çekerek ilk adımı atmalarını talep ediyoruz."
Açıklamada; okul müdürünün de idarecilik yerine “sendikacılık” yaptığı belirtilirken, şu ifadelere yer verildi:
"Bu çerçevede tarafsız olması beklenirken daha önce kendi okulunu, öğretmenlerini ve öğrencilerini bırakıp başka okullara sendikacılık yapmak için üye ikna etmeye giden müdüre hanıma birkaç sorumuz olacak;
*Okulunuzun güvenliğini kendi sendikanız dışındaki diğer sendikaları dakikalarca okulun kapısının önünde bekleterek mi alıyorsunuz?
*Yaşanan bu talihsiz olayda tam üç öğretmeniniz sizin odanızda siz yokken darp edilirken, kendi sendikanızdan olmayan, okul ziyareti yapmak en doğal hakkı olan sendikacıların sendikal faaliyet yapmalarını okul kapısında güvenlik görevlisi emekçi arkadaşa talimat vererek engellemeye çalışmak yerine bu olayda oluşturduğunuz güvenlik zafiyeti nedeniyle kendinizde bir kusur buluyor musunuz?”
Eğitim- İş üyeleri, saldırıya uğrayan tüm eğitim emekçilerinin her zaman yanında olacakları mesajı verdi.