CHP Mersin İl Başkanı Adil Aktay'ın ev sahipliği yaptığı Panele; CHP Parti Meclis Üyesi Yıldırım Kaya, Trabzon CHP İl Başkanı Güzide Uzun, CHP Kırıkkale İl Başkanı Ahmet Önal, CHP Manisa İl Başkanı Semih Balaban, Profesör Doktor Ahmet Özer katıldı.  Panel oturum başkanı Ahmet Özer'in konuşmasıyla açıldı.

Özer konuşmasında, " Türkiye'nin dört bir yanından gelen il başkanları burada. Türkiye'nin her yerinde eşitlik ile ilgili çok büyük sorunlar yaşıyoruz. Evvelsi gün Mersin'e gelen CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan 5 sorunda değindi: demokrasi ve hukuk, eğitim, toplumsal barış, dış politika ve en önemlisi ekonomi sorunu. Türkiye'de birçok alanda eşitsizlik vardır. Kadın erkek eşitsizliği, Müslümanlar ile Müslüman olmayanlar, aleviler ile sunnilern eşitsizliği. Bunlar bizim gerçeklerimiz. CHP bu gerçeklere gözünü kapatmamak için Türkiye'nin en ihtiyaç duyduğu konuyu "Eşit Koşullarda Bir Arada Yaşamak" konusunu masaya yatırıyor. Bugün bizler de burada konuyu tartışacağız." diyerek sözü panele ev sahipliği yapan CHP Mersin İl Başkanı Adil Aktay'a verdi.

"EŞİTSİZLİĞİN ORTADAN KALKMASININ ÖN KOŞULU DEMOKRASİDİR"

Mersin İl Başkanı Adil Aktay " Türkiye siyasetinin son 15 yılda iktidarın "böl ve yönet" yaklaşımı yüzünden ciddi bir kutuplaşma krizine girdiğini söyleyen Aktay, Ekonomik ve sosyal hayatın her yanını kuşatmış olan eşitsizlikler bizim arış içinde yaşamamızın önünde büyük bir engel oluşturuyor. Gelir adaletsizliğinden, kadının ve erkeğin toplumdaki yerine, farklı bir din, dil ve inançlara sahip olanlara yaklaşımına pek çok alanda eşitsizlikler hüküm sürüyor. AKP iktidarı devraldıkları eşitsizlikleri arttırmak ile kalmadı, bu eşitsizliklere bir yenisi daha ekledi: Erdoğan'a biat edenler ve etmeyenler arasındaki eşitsizlik. Her türlü eşitsizliğin ortadan kalkmasının ön koşulu demokrasidir. Toplumun bütün kesimleri başarmıştır. Eşit koşullarda bir arada yaşama hedefimize ancak beraber mücadele ederek ulaşabiliriz." ifadelerinde bulundu.

"BU ÜLKE HEPİMİZİN"

"Şeker fabrikalarının özelleştirilmesine karşı çıkan AKP seçmeni, şeker davasında benim yoldaşımdır. Türkiye'nin nükleer çöplük olmasına karşı duran MHP seçmeni, bu davada benim yoldaşımdır. Kadınlara yönelik insanlık dışı suçlara karşı duran HDP seçmeni, kadınların özgürleşmesi davasında benim yoldaşımdır, ben böyle hissediyorum. Tek adam rejimine karşı parlamenter rejimi savunan üstünlerin hukuku yerine, hukukun üstünlüğünü savunan İYİ Parti, Saadet Partisi ve diğer partiler demokrasi davasında enim yoldaşımdır ben böyle hissediyorum." şeklinde konuşan Adil Aktay, "Bu ülke hepimizin. Birbirimizi düşman gibi görerek birlikte yaşayamayız. Hepimiz bir ve aynı olmak zorunda değiliz ama hak ve özgürlüklerde eşit olmak zorundayız." diyerek sözlerini tamamladı.

"TÜRKİYE'NİN ÇIKIŞI DEMOKRASİNİN EVRENSEL DEĞERLERİNDEDİR"

CHP Manisa İl Başkanı Semih Balaban "Türkiye'nin çıkışı siyasi islamda değildir, ırkçı yaklaşımlarda değildir, vahşi kapitalizmde değildir. Türkiye'nin çıkışı sol, sosyal demokrasinin evrensel değerlerindedir. Unu her yerde söyleyebilmeliyiz. Bizim dünya görüşümüzde din, dil ırk ayrımı yoktur. Bizim dünya görüşümüzde tek bir ölçü vardır: insan olmak. CHP olarak sosyal demokrasinin evrensel ilkelerini her yerde anlatacağız. Halktan bu yetkileri uygulama adına yetki isteyeceğiz ama bu yetki bize verildiğinde samimi olacak, Türk'ü, Laz'ı, Çerkez'i korkmadan bu vatan bizim diyeceğiz." ifadelerinde bulunarak "Sosyal, ekonomik adalet, hukuk üstünlüğü olmazsa bir ülkede huzur olmaz diyen Balaban "Biz bunların alt yapısını şimdiden hazırlayacağız. Kardeşçe bir ülkeyi yeniden inşa edeceğiz." şeklinde konuştu.

"ANADOLU'NUN GÖZÜ BİZE BAKIYOR"

Kırıkkale İl Başkanı Ahmet Önal "Eşit koşullarda bir arada yaşayabilirsek, eşit koşullarda yurttaşlık temelinde, özgürlük temelinde, demokrasi temelinde, insanın insan olduğunu anlayarak siyaset ürettiğimizde ve bunu Anadolu'da anlatırsak, iktidar olacağız. Sadece Mersin'de değil. Anadolu'nun gözü bize bakıyor. İktidar partisinden umduğunu bulamayan kararsız seçmenin gözü bize bakıyor.  MHP'den kopmuş, AKP'ye oy verdiği için pişman olan milliyetçi muhafazakâr kesim bize bakıyor Biz doğru mesajı verdiğimizde insanların oyunu alacak ve iktidar olacağız. Partimizin Kürt sorununa olan yaklaşımının doğru anlatılması bize iktidarın anahtarını verecektir. O yüzden cesur demokrasi temelinde, yurttaşlık temelinde, hukukun üstünlüğü temelinde çözüm önerileri getiriyoruz. Bunu tabana doğru anlattığımızda Kürt seçmenlerin oyunu alacak ve iktidar olacağız." şeklinde konuştu.

EŞİT KOŞULLARDA BİR YAŞAMA ÇOK İHTİYACIMIZ VAR"

CHP Trabzon İl Başkanı Güzide Uzun "Eşit koşullarda yaşama çok ihtiyacımız var. Trabzon özü sağlam olan bir kent. Eşit koşullarda yaşam için değil elimizi tüm vücudumuza taşın altına koymaya Trabzon olarak hazırız. Mustafa Kemal'in 1920'lerdeki birleştirici ideasını hırçın bir ayrıştırma ile 1950'lerden beri devleti yöneten iktidarları son ürünü ola AKP hem Kürtlerin hem Türklerin demokrasi ve insan odaklı çözünle sağlanacak olan eşit yaşama kültürün ortadan kaldırmıştır. Oysa çözüm demokrasiden, özgürlüklerden, adaletten geçmektedir. Emperyalizmin ülkemizdeki her can alıcı hamlesinin en iyi kullanıcısı olan AKP'dir. Aslında Erdoğan bize örgütlenin diyor. Biz bunu anlayamıyoruz. Bunun farkına varmamız gerekiyor." ifadelerinde bulundu.

"BİZE YÜZDE ELLİ LAZIM"

CHP Siirt İl Başkanı Nevaf Bilek, "Doğu ve Güneydoğu'da AKP ciddi bir gerileme safhasında HDP'li arkadaşlarımız Türkiye'de CHP dışında bir siyasi parti ile bir araya gelmekten başka bir şansı olmadığını söylüyor. CHP olarak, artık bize yüzde 30 yetmiyor. Bize yüzde 50 lazım. Bu yerel seçimlerde bizim de HDP'ye ihtiyacımız var, HDP'nin de bize ihtiyacı var. Yalnız eşit koşullarda CHP nin de belirleyeceği yeni bir program ile bir araya gelmek şarttır." ifadelerinde bulundu.

"AKP DÖNEMİNE KADAR HİÇBİR PARTİ DEMOKRASİYİ HEDEF ALMADI"

CHP Parti Meclisi Üyesi Yıldırım Kaya, "CHP'nin başkanlarımız ve örgütlerimiz Türkiye'nin 81 ilinde Biz birlikte yaşama savunuyoruz demek için "Eşit Koşullarda Bir Arada Yaşamak İçin" konulu paneller düzenleyecekler. Türkiye'nin dört bir yanında bir arada yaşamı konuşacağız. Türkiye'de gerçek anlamda bir demokrasi olmadı ama darbe dönemlerinde dâhil hiç kimse de bizi demokrasi yolundan döndürmedi. İğne ile kuyu kazar gibi mücadele ettik, büyük bedeller ödedik. AKP dönemine kadar hiçbir iktidar ya da parti demokrasiyi doğrudan hedef almadı, alamadı." ifadelerinde bulundu.

Demokrasiyi yok etme hedefine koyan anlayışlara karşı demokrasi güçlerinin ortak mücadele etmesi bir tercih değil, zorunluluktur diyen Kaya, "Demokrasi güçleri, siyasi partilerin ittifaklar kurmasını beklemeden tabanda birleşmelidir. Hayatının büyük bir bölümü Savaş meydanlarında geçiren Atatürk "Vatanın müdafaası mecburiyeti olmadıkça savaş bir cinayettir." demiştir. Yurtta barış dünyada barış sözü ile bize geleceğin anahtarını teslim etmiştir. Bu anahtarın adı barıştır." şeklinde konuştu.