İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Güray Kılıç ve İzmir Tabip Odası Üyesi Ergün Demir, Sosyal Güvenlik Kurumu`nun Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) tedavisinde kullanılan şurup formundaki ilacı karşılamaması nedeniyle binlerce ailenin mağdur olduğuna dikkat çekti. Bir ailenin aylık en az 740 lira ilaç parası ödemek zorunda kaldığını kaydeden Demir, söz konusu ilacı üreten firmanın tekel olduğunu belirterek, “İlacı üreten firma eşdeğeri olmayan şurup formunun geri ödeme listesinde yer almaması için müracaat mı etti?” diye sordu.
İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Güray Kılıç ve İzmir Tabip Odası Üyesi Ergün Demir, ortak çalışmalarında Sosyal Güvenlik Kurumu`nun (SGK) Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) tedavisinde kullanılan ilacın 280 lira olan şurup formunu karşılamadığına dikkat çekti.
Demir, ANKA Haber Ajansı`na yaptığı açıklamada, binlerce ailenin ilacın masrafı nedeniyle mağdur olduğunu belirterek, bir aileyi örnek göstererek yaşanan mağduriyeti anlattı. Demir, “Hastamız 10 yaşında. Tanısında çocukluk otizmi, aktive ve dikkat bozukluğu var. Babası 6 bin lira ücretle çalışıyor. Annesi çalışmıyor, çocuğun eğitim ve bakımı ile uğraşıyor. 2 bin 850 lira kira ödeyen bu aile, 900 lire elektrik, su, doğal gaz parası öderken; çocuk ayda üç kutu bu ilaçtan kullandığı için 740 lira bu ilaca ve diğer ilaçlara 66 lira fark ücreti ödüyor” dedi.
“İLACI ÜRETEN FİRMA MI İSTEDİ?”
Demir, ilacı üreten firmanın şurup formunda tekel olduğuna dikkat çekerek, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin`e şu soruları yöneltti:
“Dikkat eksikliği tedavisinde kullanılan ilacın kapsül formları ödenirken, şurup formları neden ödenmemektedir? 6 yaş ve üzeri çocuklarda kullanılan ilacın şurup formunun geri ödeme listesinde neden yer almamaktadır? Yoksa ilacı üreten firmanın şurup formunun eşdeğeri olmadığı için geri ödeme listesinde yer almaması için müracaat mı etmiştir? Sonuç olarak muayene için randevu bulamayan aileler şimdi çocuklarının ilaçlarına da ulaşamamaktadır.”
Kılıç ise, yaptığı yazılı değerlendirmede şunları kaydetti:
“TEDAVİ EDİLMEYEN ÇOCUK VE ERGENLER CİDDİ ZORLANMALAR YAŞAMAKTA”
“DEHB olan çocuk ve ergenlerin oranı yaklaşık yüzde 8 olup bu da 30 kişilik bir sınıfta en az bir ya da iki tane dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu olan çocuk ve ergen go?ru?lebileceg?i anlamına gelmektedir. İlacın kullanımına yönelik karar; hastaların semptom şiddetine, hastanın yaşı ile ilişkili yetersizliğe ve semptomların sürekliliğine göre çocuk ve ergen psikiyatri uzmanlarının kapsamlı bir değerlendirmesi ile verilmektedir.
Çocuk ve ergen psikiyatri uzmanları, ‘Yapılan bilimsel araştırmalarda dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu tedavi edilmeyen çocuk ve ergenlerin normal akranlarına oranla daha fazla kaza geçirme, trafik kazası yapma, suç işleme, hapse düşme, sigara-alkol ve madde kullanma riski taşıdıklarından ortalama ömürlerinin kısa olduğu belirlendiğini, ayrıca DEHB olan çocuk ve ergenler akademik, sosyal-arkadaşlık ve aile ilişkileri konularında ciddi zorlanmalar yaşanmakta ve bu zorlanmalar çocuğun, ergenin ve ailenin yaşam kalitesini düşürdüğünü` ifade etmektedirler.
“RANDEVU ALAMAYAN İLACA ULAŞAMIYOR”
Muayene için randevu alamayan vatandaşlar ilaca da ulaşamıyor! Sağlık Bakanlığı`na bağlı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu ile SGK ilaç geri ödeme komisyonun ‘düzenleyici, denetleyici, acil tedbir alınmasını gerektiren ilaçlar hakkında karar alma` görevlerini yerine getirmediği anlaşılmaktadır. İlgili bakanların da bu duruma sessiz kaldığı görülmektedir.
Kuvvetle muhtemeldir ki sorun şuradan kaynaklanmaktadır; ilaç firması, ürettiği kapsül formunun eşdeğer ilacının mevcut olduğu, ancak şurup formunun eşdeğeri bulunmadığından kamu kurum ıskontosunu ödememek ve eczaneden doğrudan satılması sağlamak amacıyla yani tamamen ticari kaygılarla bu form için ilaç geri ödeme komisyonuna başvuru yapmamıştır. İlacın şurup formuna ihtiyaç duyan vatandaşlar da ancak cepten ödeme yaparak erişebilmektedirler.
“EĞER BU OLASILIK SÖZ KONUSU İSE DURUM VAHİMDİR”
Eğer bu olasılık söz konusu ise durum vahimdir. İleri ki dönemlerde eşdeğeri olmayan, hayati öneme haiz ilaçların geri ödeme listesine alınmaması söz konusu olabilecektir. İlaç firmaları, bu ilaçlar için kamu kurum ıskontosu ödememek amacıyla Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu ile SGK ilaç geri ödeme komisyonuna müracaat etmeyecek ve bu ilaçlar doğrudan eczaneden ücretli satılacaktır. Bu durum yine vatandaşı olumsuz etkileyecek; ihtiyacı olan hastalar ancak cebinde parası varsa veya borç para bulabilirse ilaca erişebilecek, parası yoksa ilaca erişemeyecektir.
Hangi ülke bizi kıskanıyor bilemeyiz ancak; vatandaşlar kamu hastanelerinde çocuk ve ergen psikiyatri polikliniklerine muayene için MHRS sistemi üzerinden randevu alamamakta veya aylar sonrasına randevu alabilirken şimdide çocuklarının tedavisi için ilaca ulaşamamaktadır.”