HDP Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci`ye, “Gıda ürünlerinin üretiminde tarım zehirlerinin kullanılıp kullanılmadığına dair Bakanlığınız hangi denetimleri ne sıklıkla yapmaktadır? Yapılan bu denetimlerin sonuçları hangi platformlar aracılığıyla kamuoyuyla paylaşılmaktadır” diye sordu.
Filiz Kerestecioğlu, Vahit Kirişci`nin yanıtlaması istemiyle TBMM`ye verdiği soru önergesinde, tarım zararlılarına karşı kullanılan zehirlere dikkat çekti. Kerestecioğlu, önergesinde şunları kaydetti:
“Avrupa Birliği Komisyonu`nun gıda ve yemlerde yapılan sınır ve market kontrolleri sonucu tespit edilen gıda risklerini herkesin erişimine açık bir şekilde bildirdiği ‘Gıda ve Yemler İçin Hızlı Alarm Sistemi` (RASFF) portalında son yayınlanan raporda Türkiye, 2020 yılında tehlike ve ürün kategorisinde hakkında en çok bildirim yapılan üçüncü ülke konumundadır.
“PARKİNSON HASTALIĞI VE BAZI KANSER TÜRLERİ DAHİL OLMAK ÜZERE CİDDİ TIBBİ PROBLEMLERE NEDEN OLABİLMEKTEDİR”
Bu rapora göre; Türkiye için 2021 yılında yapılan zehirli ürün tespiti, son üç yıla oranla üç kat artmıştır. Bildirimler, Türkiye`de başta 190 parti meyve ve sebzede pestisit olmak üzere, 58 parti meyve ve sebzede aflatoksin ve 38 parti tohum, kabuklu yemiş ve türevi ürünlerde aflatoksin kalıntısı hakkında yapılmıştır. Raporda, başta limon ve portakal olmak üzere biber, mandalina, greyfurt, asma yaprağı, üzüm, kuru incir, nar, baharat ve bitki karışımları, haşhaş tohumu, keçi boynuzu zamkı ve kimyon gibi ürünlerin Türkiye`ye geri gönderildiği belirtilmiştir. Geri gönderilen bu ürünlerde, insan üreme sistemi için toksik olduğu bildirilen ve ülkemizde yasaklı olan klorprifos-etil ve triadimenol, bifenthrin, oksit, solunması halinde ölümcül olabilen formetanate gibi tarım zehirlerinin kullanıldığı bilgisi de yer almaktadır. Ayrıca kullanılan bu tarım zehirleri, anneden fetüse kolayca geçtiği için bebeklerde gelişme bozukluğunun yanı sıra Parkinson hastalığı ve bazı kanser türleri dahil olmak üzere ciddi tıbbi problemlere neden olabilmektedir.
Son zamanlarda Türkiye`den yurt dışına ihraç edilen, ancak tarım zehirlerinin kullanılması nedeniyle geri gönderilen sebze, meyve ve baharat gibi ürünlerin imha edilmediği, aksine stoklandığı ve birçoğunun reçel, turşu, meyve suyuna dönüştürülmüş olarak yurt içi piyasaya sürüldüğü kamuoyuna yansıyan iddialar arasındadır.”
Kerestecioğlu, önergesinde Bakan Kirişci`ye şu soruları yöneltti:
“Gıda ürünlerinin üretiminde tarım zehirlerinin kullanılıp kullanılmadığına dair Bakanlığınız hangi denetimleri ne sıklıkla yapmaktadır? Yapılan bu denetimlerin sonuçları hangi platformlar aracılığıyla kamuoyuyla paylaşılmaktadır?
Ülke genelindeki tüm gıda ve yem işletmeleri, bu işletmelere yönelik denetimler, alınan numuneler ve analiz sonuçları, idari cezalar, yaptırımlar, ithalat ve ihracat kayıtları gibi bilgiler, bakanlık yetkilileri tarafından ‘Gıda Güvenliği Bilgi Sistemi`ne girilmektedir. Gıda Güvenliği Bilgi Sistemi neden kamunun erişimine açılmamaktadır?
İhraç edildiği halde tarım zehirleri kullanılması sebebiyle son bir yılda hangi gıda ürünleri geri gönderilmiştir? Geri gönderilen gıda ürünlerinin toplam ihracattaki oranı nedir? Geri gönderilen ürünler hakkında hangi yasal prosedürler uygulanmaktadır?
Geri gönderilen ürünlerin imha edilmeyip iç pazara sokulduğu iddialarına dair Bakanlığınız tarafından hangi denetimler yapılmıştır? İddialar doğru ise sorumlulara hangi yaptırımlar uygulanmıştır? Konu hakkında Bakanlığınızca bir kamuoyu bilgilendirmesi yapılmış mıdır?
Son dönemde yaşanan Rusya-Ukrayna savaşı ve ülkemizde kendisini her gün daha fazla hissettiren ekonomik kriz ve gıda enflasyonuna karşı Bakanlığınız tarafından gıda güvenliğimizi sağlamak için hangi önlemler alınmış ve uygulamaya geçirilmiştir?”