İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Şenol Sunat, emeklilikte intibak sorunu yaşandığını, 2000 yılında emekli olanlarla 2008 yılından sonra emekli olanlar arasında uçurum olduğuna dikkat çekerek, “Maalesef intibak yasası ile ilgili biz TBMM`ye çok fazla kanun teklifi de önerge de verdik. Bir türlü bu intibakı sağlamadılar” dedi.

Türkiye Emekliler Platformu`nun ‘Emekliler Günü Toplantısı`nı bugün Ankara`da bir otelde düzenlendi. Toplantıya, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Şenol Sunat, Gelecek Partisi Selçuk Özdağ ve Deva Partisi Genel Başkan Yardımcısı Zeki Kaplan da katıldı.  

“EMEKLİLERİMİZ BİZİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ”

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Şenol Sunat, yaptığı konuşmada şunları kaydetti:

“Aktif pasif çalışan oranı 1,7 hatta 1 buçuğa düşmüş vaziyette ve sosyal güvenlik sistemi sürekli açık veriyor. Gelişmiş ülkelerde her aktif 1 çalışana 4 emekli düşmesi gerekirken, 1 aktif çalışana 1 emekli ortaya çıkıyor. Böyle olur mu? Bunu sürdürebilmek mümkün değil. Sürdürülebilir bir sistem, biraz önce yine başkan ifade etti, prim ve hizmet süresine göre emeklilik. ‘Eşit işe eşit ücret` dedi biraz önce emniyet mensubu emekli arkadaşımız. Maalesef intibak yasası ile ilgili biz TBMM`ye çok fazla kanun teklifi de önerge de verdik. Değerlendirme yapılmasını istedik. Bakın 2000 yılında emekli olanla 2008 yılından sonra emekli olanlar arasında uçurumlar var. Bir türlü bu intibakı sağlamadılar.

BAĞ-KUR`luların mesela sıkıntıları var. BAĞ-KUR tescilleri ile ilgili de yine İYİ Parti`nin çok fazla teklifi, soru önergesi oldu. Ama maalesef, bütünlüklü bakılmadığı için meselelere, günü geçiştirmek için her konu değerlendirildiği için birçok sıkıntı yaşanıyor. İşte 3600 meselesinde biraz önce yine bir sayın başkanın ifade ettiği gibi vergi dairesinden geliyor bana bir sürü istek, vergi müdürü 3600 alıyor 2 kademe altında olan yine 3600 alıyor, o zaman bu fark nerede diye soruyorlar.

İnşallah bu günler de geçecek. Artık Türkiye bunları aşmak zorunda. Sadece emeklilerin meselesi yok Türkiye`nin ama emeklilerimiz bizim için çok önemli. Bu ülke için hizmet etmiş, bu ülke için fedakârca çalışmış ama bir yabancı ülkedeki emeklinin şartlarına asla ulaşamamış ve giderek uçurum açılmış bir sistemi, bu zihniyeti asla kabul etmiyoruz. Ve bunu düzelteceğiz Allah nasip ederse. Az kaldı diyorum.”

“BİZİM YAŞADIĞIMIZI BU KISIR DÖNGÜYÜ ÇOCUKLARIMIZ DA YAŞARLAR TÜRKİYE GİBİ ÜLKEDE”

Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ, şunları kaydetti:

“Hepimiz okuruz, büyürüz, evleniriz, bir işe girelim deriz. Çarpıklık orada başlar. Nedir o çarpıklık, torpil. Ve biz işe girmek için torpil ararız, rüşvet veririz, komisyonlar veririz… KPSS sistemi getirildi. KPSS`den önce A partisi gelir A partisinin üyelerini alır, B partisi gelir B partisinin üyelerini alır. Bunu kaldırmıştı ortadan. Çok doğru bir sistemdi. Ve AKP iktidar olduğu zamanda bu sistemi uyguladı ama 2 yerde delindi. Birincisi FETÖ`cüler deldi. Soruları çaldılar.  İkincisi iktidar partisi mülakat sistemini getirerek sadece ve sadece kendi yandaşlarını işe aldı. Her konuda böyle oldu. Demek ki çarpıklık burada başlıyor. Sonra işe gireriz şöyle veya böyle. Ardından çocuklarımız olur. O çocuklarımızı büyütelim okutalım deriz. Okullara göndeririz, kurslara yazdırırız, dershanelere yazdırırız. Onlar büyürler ve biz bu sırada bir ev almak isteriz. Memur olarak ev almak isteriz 10 sene o evin parasını öderiz. Sonra bir araba almak isteriz bir 5 sene o arabanın parasını öderiz. Bir yandan çocuklar bir yandan borç, borç… Ve daha sonra emekliliğe ayrılırız.

Bizim yaşadığımızı çocuklarımız da yaşarlar bu kısır döngüyü Türkiye gibi ülkede. Neden? Biraz önce başkanımın bahsettiği gibi sistemsizlikten dolayı. AB nasıl aştı bunu? 2. Cihan Harbini yaşadılar, 65 milyon kişi öldü. 100 milyon kişi yaralandı. Moskova`dan Madrid`e kadar, Sofya`dan Londra`ya kadar taş taş üstünde kalmadı. Her yer yıkıldı ama 1945 yılından sonra da bir büyük devlet kurdular; ‘Avrupa Birliği`. Peki biz niye kuramadık? Darbelerle uğraştık. Biz niye kuramadık? Siyasi partiler geldiler iktidar oldular kusura bakmasınlar, iktidar olduktan sonra ben de 3 dönem milletvekilliği yaptım, genel başkan yardımcılığı yaptım. 30 senedir siyaset yapıyorum. Geldikleri zaman partilerini araç olmaktan çıkarıp amaç haline dönüştürdüler. Oysaki siyasi partiler araçtır, amaç değildir. Amaç, özgürlüktür, zenginliktir, mutluluktur. Siyasi partiler özgürlük sunmalıdırlar.

Devletlerin gücü ne ile ölçülür? 2 şeyle ölçülür. Bir, paranızın kıymeti ile dolar ile euro ila yen ile ölçülür değil mi? İki, pasaportla ölçülür. Kaç ülkeye gidiyorsunuz diye sorarlar size. Vizesiz gidebiliyor musunuz? Avrupa`yı gezebiliyor musunuz? Avrupalılar bin dolar cebine koyar, bin eroyu koyar dünyanın cennetine gelirler Antalya`ya, Muğla`ya, Manisa`ya, İzmir`e, İstanbul`a… Sizin paranızla sizin ülkenizde göremediğiniz yerlerde 15 gün tatil yaparlar. Cenneti görürler, dönerler. Biz kendi ülkemizde Başkent Ankara`yı göremeyiz. Köyler görüyor mu?”

“90 GÜNLÜK VE 360 GÜNLÜK EYLEM PLANIMIZ HAZIR”

DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Zeki Kaplan ise şunları kaydetti:

“Biraz önceki tüm siyasi parti temsilcilerinin söyledikleri tüm tespitleri doğrudur. Biz de kendilerine katılıyoruz. Bizde siyasi partiler gibi sorunları tespit etmiş ve bunlarla beraber bir sosyal politika eylem planı hazırladık. 21 tane eylem planımız var. Bu 21 tane eylem planımızdan biri de ‘Sosyal Politikalar Eylem Planı`dır. Ve emekliler ilgili olarak neler yapacağımızı, bu sorunların sadece tespiti ile kalmadık nasıl ve ne kadar sürede çözüleceğini bunları eylem planımızda açıklamış durumdayız. Bu eylem planlarımız 90 ve 360 günlük eylem planlarımızdır. İlk 90 günde emeklilerin tespit edilen sorunların tamamı ile ilgili neler yapılacağı ve 360 günde tüm sorunların çözümünün nasıl yapılacağı belirtilmiştir. Bu eylem planlarımızı da sayın emekli üyelerimizin de incelemesini istiyoruz. Bir kısmını buradaki dernek yöneticileri ile istişare etmiştik. Diğer dernek yöneticilerine ve bizleri bu katkılarını sunmak isteyen olursa onları da genel merkezimize bekliyoruz.”