CHP İstanbul Milletvekili Sibel Özdemir, Boğaziçi Üniversitesi`ndeki yurt ve barınma sorununu TBMM gündemine taşıdı. Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer`in yanıtlaması istemiyle soru önergesi veren Özdemir, “Özellikle şehir dışından gelen öğrencilerin, ülkemizin günden güne iyice zorlaşan ekonomik koşullarında ve bir barınma krizinizin yaşandığı dönemde yurt ve barınma belirsizliğine itilmiş ve belli bazı cemaat, dernek ve vakıflara ait yurtlara mahkûm edilmişlerdir” dedi.
CHP İstanbul Milletvekili Özdemir, Boğaziçi Üniversitesi`nde yaşanan yurt sorunu ve diğer iddialarla ilgili Milli Eğitim Bakanı Özer`in yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı`na soru önergesi verdi. Özdemir, önergesinin gerekçesinde şunları ifade etti:
“YÖK`ÜN GEREKLİ İNCELEMELERİ YAPMAMASININ MAĞDURİYETİNİ YENİ KAYIT OLAN VE BARINMA HAKLARI ELLERİNDEN ALINAN ÖĞRENCİLERİN YAŞADIĞI GÖZLENMEKTEDİR”
“Boğaziçi Üniversitesi`ne atamayla görevlendirilen mevcut rektör ve oluşturulan üniversite yönetiminin, üniversitenin yerleşik teamüllerini, kurullarını ve yasal mevzuatı hiçe sayarak aldığı kararlarla her geçen gün yeni sorunlara ve mağduriyetlere neden olduğu kamuoyuna yansımaktadır. Liyakatli kadroların haksız ve hukuksuz gerekçelerle idari görevlerinden alınması, yerlerine bir oldubitti ile üniversite dışından kişilerin atanmasının ve Yükseköğretim Kurulu`nun (YÖK) gerekli incelemeleri yapmamasının mağduriyetini şimdi de üniversiteye yeni kayıt olan ve barınma hakları ellerinden alınan öğrencilerin yaşadığı gözlenmektedir.
Hiçbir hazırlık yapılmadan, ilgili kurullarda detaylı olarak görüşülmeden ve gerekçesi kamuoyuna açıklanmadan alınan bir kararla, Kilyos (Sarıtepe) Kampüsü`ndeki İngilizce hazırlık eğitiminin Marmara Üniversitesi Anadolu Hisarı Kampüsü`ne taşınması, özellikle şehir dışından gelen hazırlık öğrencilerinin neredeyse tamamını barındırma kapasitesine sahip olan Kilyos Kampüsü`ndeki yurdun da bir anda hizmet dışı kalmasına neden olduğu belirtilmektedir. Kilyos`taki üç yurdun toplam 1100 kişi kapasiteye sahip olduğu bilinmektedir. Şehir dışından gelen öğrenciler önceki yıllarda ucu ucuna da olsa bu yurtlara yerleşebiliyorlardı.
“ŞAİBELİ YURT YERLEŞTİRME SONUÇLARI AÇIKLANDIĞINDA ŞEHİR DIŞINDAN GELECEK EN AZ 600 ÖĞRENCİNİN YURDA YERLEŞTİRİLMEDİĞİ ORTAYA ÇIKTI”
Hazırlık öğrencilerinin Anadolu Hisarı Kampüsü`nde eğitim göreceği ve üniversiteye ait yurt olacağı sözü verilmiş olmasına rağmen bugün orada Boğaziçi Üniversitesi`ne ait ve faaliyete açık bir yurt bulunmadığı anlaşılmıştır. Oysa Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü, 21 Temmuz-1 Ağustos 2022 tarihleri arasında düzenlediği tanıtım günlerinde şehir dışından gelen tüm öğrencilere yurt sözü vermiş, öğrenciler bu taahhüde güvenerek üniversite tercih sıralaması yapmıştır. Ancak şaibeli yurt yerleştirme sonuçları açıklandığında özellikle şehir dışından gelecek olan en az 600 öğrencinin yurda yerleştirilmediği ortaya çıkmıştır.
“YENİ KAYDOLAN ÖĞRENCİLER BYV İLE BURA TARAFINDAN YÖNLENDİRİLİYOR”
6 Eylül 2022 tarihinde yurtlara ön yerleştirme sonuçlarının açıklanmasının ardından Üniversite Yönetiminin, yurtlarla ilgili internet sayfasında, yurt çıkmayan öğrencilere yardım edebilecek kurumların isimlerinin paylaşıldığı ve söz konusu bu kurumlar arasında Boğaziçi Üniversitesi Mezunlar Derneği (BÜMED), Boğaziçi Üniversiteliler Derneği (BURA) ve Boğaziçi Yöneticiler Vakfı`nın (BYV) yer aldığı belirtilmiştir. Üniversiteye yeni kaydolan öğrencilerin özellikle BYV ile BURA tarafından dernek, cemaat ve vakıf yurtlarına yönlendirildiği dikkat çekmektedir. BYV tarafından yönlendirilen özel yurtların şunlar olduğu belirtilmektedir: Etiler Camii Kız Öğrenci Yurdu, İnsan Vakfı, Ensar Vakfı, İlim Yayma Cemiyeti, Türgev, Önder, Diyanet Vakfı, Yeni Dünya Vakfı ve Birlik Vakfı. BURA`nın yönlendirdiği yurtlar arasında İlim Yayma Cemiyeti Çamlıca Erkek Yurdu, İlim Yayma Cemiyeti Beykoz Erkek Yurdu ve TÜRGEV Zekiye Gönenç Kız Yurdu`nun bulunduğu ifade edilmektedir.
“ÖĞRENCİLER BAZI CEMAAT, DERNEK VE VAKIFLARA AİT YURTLARA MAHKÛM EDİLMİŞLERDİR”
Dernek, vakıf ve cemaatlerle organik bağı olan yurtları tercih etmek istemeyen öğrenciler ile şehir dışından gelen ancak öğrenim hayatını sürdürmek için gidecek başka bir yeri olmayan ve söz konusu yurtlara kayıt olan öğrenciler çok büyük mağduriyetler yaşamaktadır. Millî Eğitim Bakanlığı ve Kredi Yurtlar Kurumu başta olmak üzere devletin tüm kurumlarının gerekli çalışmaları yaparak öğrenci ve velilerin haklı talepleri doğrultusunda devlet kurumları bünyesindeki yerlere yerleştirilmeleri sağlanmalıdır. Özellikle şehir dışından gelen öğrencilerin, ülkemizin günden güne iyice zorlaşan ekonomik koşullarında ve bir barınma krizinizin yaşandığı dönemde yurt ve barınma belirsizliğine itilmiş ve belli bazı cemaat, dernek ve vakıflara ait olarak yurtlara mahkûm edilmişlerdir.”
“BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ`NÜN ÖĞRENCİLERİ AÇIKTA BIRAKMASININ GEREKÇESİ NEDİR?”
Özdemir, Milli Eğitim Bakanı Özer`e şu soruları yöneltti:
-Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü`nün ve yönetiminin, üniversitenin kontenjanını ve yeni gelecek öğrenci sayısını dikkate alarak bir yurt ve barınma planlamasını yapamamasının ve öğrencileri açıkta bırakmasının gerekçesi nedir?
-2022-2023 eğitim-öğretim döneminde Boğaziçi Üniversitesi`ne kayıtlı öğrenciler arasında yurt ve barınma talep eden öğrenci sayısı nedir? Öğrencilerin yüzde kaçı üniversiteye ait yurtlara ve yüzde kaçı KYK`ya ait bir yurda yerleştirilmiştir? Açıkta kalan öğrenci sayısı nedir?
-Gerekli planlamalar yapılmadan Marmara Üniversitesi`ne ait olan Anadolu Hisarı Kampüsü`nün 18 Şubat 2021 tarihinde Boğaziçi Üniversitesi`ne tahsis edilmesiyle hazırlık sınıflarının burada eğitim görmeye başlatılacağı kararının alınmış olmasına rağmen, aradan geçen sürede ve tercihler öncesinde yeni kayıt yaptıracak hiçbir öğrencinin açıkta kalmayacağı Üniversite Yönetimi tarafından taahhüt de edilmesine rağmen yurt sorunu neden çözülememiştir? Yaşanan sorunların ve mağduriyetlerin sorumluları kimlerdir?
-Anadolu Hisarı Kampüsü hangi tarihte Boğaziçi Üniversitesi`ne devredilmiştir? Aradan geçen süre içerisinde dersliklerin eğitime hazır hale getirilememiş olmasının gerekçesi nedir ve sorumlusu kimdir?
-İngilizce hazırlık sınıflarına başlayacak olan öğrenciler arasında kaydını donduran öğrenci olmuş mudur? Olduysa kayıt donduran öğrenci sayısı ve kayıt dondurma gerekçeleri nedir?
“İNGİLİZCE HAZIRLIK EĞİTİMİ ALACAK ÖĞRENCİLER İÇİN YÜZ YÜZE DERSLERİN TARİHİNİN ERTELENMESİNİN GEREKÇESİ NEDİR?”
-İngilizce hazırlık eğitimi alacak olan öğrenciler için 26 Eylül 2022 tarihinde başlayacağı ilan edilen yüz yüze derslerin 17 Ekim 2022 tarihine ertelenmesinin gerekçesi nedir? Hazırlık eğitimi alacak olan öğrencilerin eğitim hakkının engellenmesi karşısında ilgililer hakkında YÖK`ün bir incelemesi ve soruşturması olacak mıdır? Derslerin çevrimiçi yapılacağı sürede kameralı bilgisayarı/tableti ve internet erişimi olmayan öğrencilere yönelik olarak herhangi bir destek sağlanacak mıdır? Çevrimiçi ders izleyecek olan öğrencilere ek internet paketi sağlanacak mıdır?
-‘Dernek, vakıf ve cemaatlere ait yurtlara mahkûm olmak istemiyoruz` diyen öğrencilerin taleplerinin karşılanmasına yönelik olarak bugüne kadar Milli Eğitim Bakanı olarak herhangi bir girişimde bulundunuz mu veya bir açıklamanız olmuş mudur? Bulunduysanız bu girişimleriniz ve açıklamalarınızın detayları nelerdir?
-Atamayla görevde olan mevcut Boğaziçi Üniversitesi rektörünün ve yönetiminin, yurt ve barınma konusundaki öngörüsüz ve plansız kararlarının ekonomik, sosyal ve manevi mağduriyetlerini öğrenci ve velilerin yaşamak zorunda bırakılması karşısında herhangi bir inceleme veya soruşturma başlatılacak mıdır?
-Atamayla görevde olan mevcut Boğaziçi Üniversitesi rektörünün, özellikle üniversiteyi yeni kazanan öğrencilerin tamamını üniversiteye ait yurtlara yerleştirme çabasını göstermeyerek ve şaibeli şekilde açıkta bırakarak dernek, vakıf ve cemaat yurtlarına yönlendirdiği iddiası doğru mudur? Özellikle YÖK`ün söz konusu bu iddia karşısında öncelikli görevinin gereği olarak bir inceleme başlatması ve tespitlerini kamuoyu ile paylaşması gündemde midir?
-Hazırlık dersleri başlamadan yurt ve barınma mağduriyetlerinin giderilmesi için dernek, vakıf ve cemaat yurtları dışında acil çözüm üretilmesi ve alternatiflerin sunulması konusunda bir adım atacak mısınız? Bugüne kadar bu yönde herhangi bir girişiminiz olmuş mudur? Örneğin ‘yurt ve barınma fonu` gibi bir uygulama gündeminizde midir?