Rahmi Turan bugünkü "Sürpriz aday!" başlıklı yazısında, "Olağanüstü kurultayın iki kişinin mücadelesi halinde geçeceğini düşünenler yanılıyor" dedi ve Haluk Pekşen'in CHP için planladığı değişiklikleri açıkladı.
İŞTE O YAZI:
CHP'de olağanüstü kurultay toplanmadan suların durulmayacağı anlaşılıyor.
İmza toplama işlemine devam eden Muharrem İnce yanlıları “Yeterli sayıya ulaşmak için sadece 34 imza kaldı” diyorlar.
Ee… Olağanüstü kurultay gerçekleşti, diyelim… Ne olacak?
Herkes Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile hâlâ yüzde 30 oy almanın övüntüsü içinde görünen Muharrem İnce'nin hesaplaşacağını düşünüyor. İnce Bey sanki seçim kazanmış gibi “Sen git, ben geleyim” hesabında…
Oysa tüm mücadelelerde sayısal oran değil, sonuç önemlidir.
Muharrem İnce 22 puan (10 milyon 900 bin oy) farkla seçimi kaybetti.
Aslında ağır bir yenilgi bu… Fakat zafer gibi gösteriliyor!
Şimdi güzel kardeşim, sen CHP'nin başına gelirsen ne yapacaksın, onu anlatsana…
*Nasıl ekonomik bir model öngörüyorsun?
*Partiyi fabrika ayarlarına döndürecek misin?
*Sen gelirsen ne değişecek?
*İktidarın yok etmeye çalıştığı Atatürk ilkeleri ve Laik Cumhuriyet Devrimleri için ne yapacaksın?
*Ve çok merak edilen bir soru: Seçim gecesi ortadan neden kayboldun?
Bu sorular artırılabilir. O kadar çok bilinmeyen var ki…
Olağanüstü kurultayın iki kişinin mücadelesi halinde geçeceğini düşünenler yanılıyor. Başka adaylar da çıkacak. Kimler mi?
Mesela Ümit Kocasakal… Umut Oran… Halûk Pekşen.
Ümit Kocasakal ile Umut Oran'ı bilmem ama CHP Parti Meclisi Üyesi Halûk Pekşen aday olmakta kesin kararlı… Kendisiyle konuştuğum zaman bana net olarak:
“CHP Genel Başkanlığı'na adayım” dedi ve toplumda umut yaratacak değişikliklerin şart olduğunu belirterek düşüncelerini şöyle özetledi:
1) Türkiye'nin kurucu değerlerine sahip çıkılacak.
2) Atatürk'ün kurduğu partide Atatürk'ün koltuğuna oturmaya lâyık bir genel başkan olacak.
3) CHP yeniden 81 milyonun kendisine yer bulduğu bir örgüt haline gelecek.
4) 81 milyon insanımızın beklentilerini ve Türkiye'nin uluslararası saygınlığını karşılayacak program ve projeler oluşturulacak.
5) Türkiye'nin gerek içeride, gerekse dışarıda hak ettiği itibarı yansıtacak liyakatli, kariyer sahibi ve sadakatli kadrolarımız olacak. Partililerin lideri savunduğu değil, liderin değerleri ve devrimleri savunduğu, 21'inci Yüzyıl'ın reformlarını gerçekleştirecek çağdaş bir vizyonumuz olacak.
6) Uzun vadeli gelecek değil, 2019'a ilişkin kesin sonuca ulaşacak bir iş planı hazırlanacak. CHP, İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediye başkanlıklarını kazanacak. Başarının ve iktidara yürümenin ölçüsü budur ve asla mazeret yoktur!