Haber: EDDA SÖNMEZ - Kamera: SADIK KARAKULOĞLU
Karadeniz Eğitim Kültür ve Çevre Koruma Vakfı`nın desteğiyle, “11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü”nde, `Lal` adlı tiyatro oyunu İstanbul Grand Cevahir Otel ve Kongre Merkezi`nde sahnelendi. Oyunun tüm geliri, Sosyal Ben Vakfı ve Karadeniz Eğitim Kültür ve Çevre Koruma Vakfı tarafından istismara maruz kalmış çocuklara bağışlanacak. Ankara Devlet Opera ve Balesi solist sanatçısı Şenol Talınlı, “13-15 yaşında gelinler, damatlar kabul edilebilir bir durum değil. Bu çok ilkel ve aşağılayıcı. O çocuklar, çocukluklarını yaşamalılar. Buna devletimizin, hükümetimizin bir an önce el atması lazım" dedi. Lal`in İstanbul`da sahnelenmesine destek veren Gizem Cevahir, “Bir çocuğu seksek oynarken alıp evlendirmeniz onun hayatını bir nevi karanlığa gömmeniz gibi bir şey. Bunun için bir araya geldik, farkındalık yaratmak için. Aynı zamanda tiyatromuzun gelirini de çocukların eğitimi ile alakalı projeler geliştiren vakıflara bağışlayacağız” diye konuştu.
Dünya Kız Çocukları Günü`nde; Türkiye`deki en acı gerçeklerden biri olan çocuk yaşta evliliklere dikkat çekildi. Şirin Aktemur`un yazıp, Hakan Odabaşı`nın yönettiği `Lal` isimli tiyatro oyunu; çocuk yaşta ilkel evliliği psikolojik ve sosyolojik olarak tüm boyutlarıyla ele alıyor. Çocuk yaşta ilkel evliliğin, çocukken hamile kalmanın, bebeğini kaybetmenin, henüz çocukken ana-baba olmanın, yetersiz, güçsüz, çaresiz hissetmenin, boyun eğmenin psikolojik ve sosyolojik boyutlarıyla, feodal ilişkilerin, iktidar ilişkilerinin ve boyun eğdirilenlerin hikayesi olan `LaL` tiyatro oyunu Gaye Alaccı, Şenol Talınlı ve Şule Köken tarafından sahnelendi.
Küçük yaşta evliliğe zorlanan çocukların dramına şahit olmak, hayatlarına dokunabilmek, ışık tutabilmek ve umut olabilmek için sahnelenen tiyatro oyununun tüm geliri; Sosyal Ben Vakfı ve Karadeniz Eğitim Kültür ve Çevre Koruma Vakfı tarafından istismara maruz kalmış çocuklara bağışlanacak.
Oyunda, küçük yaşta evliliğe zorlanan kız çocuğu Lal`in babası rolünü oynayan Ankara Devlet Opera ve Balesi solist sanatçısı Şenol Talınlı ile oyunun İstanbul`da sahnelenmesine destek veren Gizem Cevahir ANKA Haber Ajansı`na konuştu.
Lal oyunu için teklif geldiğinde çok düşündüğünü belirten Aktör Şenol Talınlı şunları söyledi:
"BÜTÜN DRAMI GÖZLER ÖNÜNE SEREN BİR METİN YAZMIŞ HAYIR DİYEMEDİM: Lal oyununu teklif ettiklerinde çok düşündüm. Çünkü başka bir kulvar. Her ne kadar biz de tiyatro ile iç içe olsak da sadece tiyatro oynamak hele böyle sorumluluğu yüksek bir oyunu oynamak, gerçekten çok zor. Epeyce düşündüm ama sevgili Şirin Aktemur o kadar güzel bir metin yazmış ki çok şiirsel, çok güzel anlatıyor. 1 saat 10 dakika içinde bütün dramı gözler önüne seren bir metin yazmış. ‘Hayır` diyemedik, kabul ettik.
BU DRAMA DEVLETİMİZİN, HÜKÜMETİMİZİN BİR AN ÖNCE EL ATMASI LAZIM: Bu çok büyük bir dram. Biz prömiyer yaptığımız zaman, Cüneyt Gökçer sahnesinde, bütün salon ve bizler hüngür hüngür ağlıyorduk. O kadar dram yüklü bir oyun. Bütün gelişmemiş, gelişememiş; bizim gibi bir türlü gelişememekte olan ülkeler için çok büyük bir dram. Bunun artık bir an önce son bulması lazım. 13 yaşında hem gelinler hem de damatlar olmamalı. Bu çok ilkel ve aşağılayıcı bir durum. O çocuklar, çocukluklarını yaşamalılar. Hele günümüz şartlarında, hayata atılma yaşının 30`lara geldiği yıllarda; 13, 15 yaşında gelinler, damatlar olması kabul edilebilir bir durum değil. Buna devletimizin, hükümetimizin bir an önce el atması lazım. Bu çok büyük bir kanayan yara. Çok büyük bir dram. Bunu ülkeyi yönetenlerin içinde hissetmesi lazım. Bu drama dur demeleri lazım. Bu olaylar beni hep etkiliyor. Çünkü benim de bir kız çocuğum var.
BU ÇOCUKLARIN DRAMINA DUR DEMEK BÖYLE ŞEYLERLE OLUR. ELLERİNİ TAŞIN ALTINA SOKMALARI LAZIM: Türkiye`de onlarca, belki yüzlerce kadın kuruluşları, çocuk dernekleri var. Lütfen destek olsunlar. Yıllarca yapamadıkları hizmeti biz bir saat on dakikada yapıyoruz. Lütfen destek olsun, gelsinler, izlesinler. Yardımcı olsunlar, kimse para istemiyor, bir şey istemiyor. Bu çocukların dramına dur demek böyle şeylerle olur. Ellerini taşın altına sokmaları lazım. Bizim gibi.
Lal`in İstanbul`da sahnelenmesine destek veren, bu kapsamda sosyal sorumluluk projesinde görev alan Cevahir Holding Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Cevahir`in gelini Gizem Cevahir de şöyle konuştu:
"HEM SANATI HEM SOSYAL SORUMLULUĞU BİRLEŞTİRECEK BİR PROJE İÇİN BİR ARAYA GELDİK: Boğaziçi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler mezunuyum. Daha sonra eğitimime Amerika`da devam ettim. Üniversite yıllarımdan beri sosyal sorumluluk projelerinde yer alıyorum. Bugün de burada yine bir sosyal sorumluluk projesi için toplandık. Hem sanatı hem sosyal sorumluluğu birleştirecek bir proje için bir araya geldik. Çok tesadüf gelişmiş bir proje. Bir cafede otururken. Bir tiyatrocu arkadaş yanımıza geldi. Ve kendisi sohbet ederken bir tiyatro yaptığından bahsetti çocuk gelinlerle alakalı. Ben de sosyal sorumluluk projeleri ile çok alakalı olduğum için kendilerini Ankara`dan İstanbul`a davet ettim. `Buyurun İstanbul`da oynayın` dedim. Sağ olsunlar kabul ettiler ve bu şekilde gelişti.
BAZI ŞEYLER SANATLA DAHA GÜZEL ANLATILIYOR: Ödül almış bir oyun. Anadolu`ya gitmelerini ve oralarda oynamalarını çok isterim. Çünkü bazı şeyler sanatla daha güzel anlatılıyor insanlara. İnsanlara daha güzel geçiyor duygular. Ben burada başlayan bu tiyatronun tüm Anadolu`ya yayılmasını dilerim. Toplumuzda çocuk gelin ve çocuk damat olayı, hala daha devam etmekte. Nasıl aşılabilir? Eğitimin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Çok erken yaşta evlilikler psikolojik ve sosyolojik boyutlarına baktığınız zaman insanlar üzerinde ciddi sıkıntılar yaratıyor. Erken ölümler oluyor. Erken yaşta evlenen erkek ve kadınlarda çeşitli psikolojik sorunlar ortaya çıkıyor. Bebeklerini kaybediyorlar ya da kendileri erken yaşta ölüyorlar. Böyle ciddi sıkıntılı bir tarafı da var. Bir çocuğu seksek oynarken alıp evlendirmeniz onun hayatını bir nevi karanlığa gömmeniz gibi bir şey. Çok ağır bir sorumluluk yüklemek bu çocuğa. Bunun için bir araya geldik, farkındalık yaratmak için. Aynı zamanda tiyatromuzun gelirini de çocukların eğitimi ile alakalı projeler geliştiren vakıflara bağışlayacağız.
KÖY ENDÜSTRİLERİ TEKRAR KURULURSA ANADOLU`NUN HER ALANDA AYAĞA KALKACAĞINA İNANIYORUM: Eskiden Anadolu`da Köy Endüstrileri vardı. Köy Endüstrileri oralarda yaşan halkımızı bir sürü alanda geliştirmek için kurulmuş endüstrilerdi. Her acıdan toplumu kalkındırmak için kurulan endüstrilerdi. Şu anda onların modern versiyonu tekrardan hayata geçirilebilir. Tekrardan yapılandırılıp günümüze uyarlanıp bu tarzda oluşumlar hayata geçirilirse, Anadolu`nun hem eğitim hem de her alanda ayağa kalkacağına inanıyorum.”