İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Durmuş Yılmaz, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu`nda Gençlik ve Spor Bakanlığı`nın bütçe görüşmeleri sırasında; “Siz diyorsunuz ki 2022`de yalnız 190 adet ve 182 bin kapasiteye sahip yurtları, 21 senede sadece büyütmekle kalmadık, aynı zamanda eski yurtları yıkarak tamamen modernize ettik. Bunun hiçbir ekonomik anlamı yok. Burada bir analiz yok. Burada bir tespit var, bir olgu var sen bunu bana söylüyorsun. 2002 yılında nüfus kaçtı? O zamanki nüfusa göre milli gelir ne seviyedeydi? Onun karşılığında 190 adet yaptınız. Şu anda nüfus kaç? O nüfusun ürettiği milli gelirle, onun karşılığında 182 bin adete çıkararak ne yaptınız?” dedi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu`nda Gençlik ve Spor Bakanlığı ve Spor Toto Teşkilatı`nın 2021 yılı kesin hesap kanun teklifi, 2023 yılı bütçe kanun teklifi ve Sayıştay raporları görüşülüyor.
Görüşmelerde konuşan İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Durmuş Yılmaz, şunları söyledi:
“Bakan`ın sunumunda çok sayı var fakat çok sayı olması, çok kıymetli olduğunu ifade etmiyor. Ben kendi hesabıma söylüyorum. Siz ve sizin yerinizde oturan diğer bakan arkadaşların da söylediği gibi biz söyleyeceğimizi söylüyoruz, siz de söyleyeceklerinizi söylüyorsunuz. Dolayısıyla ortak bir yerde buluşmadan gelecek seneye kadar ayrılıp gidiyoruz. Ben yine inandıklarımı, doğru bulduklarımı söyleyeceğim ama bu sizin için bir şey ifade etmeyecek. Bunun da farkındayım.
“BİR PROPAGANDA BROŞÜRÜ”
Emin olun. Bunun içerisinde (Bütçe sunumu kitapçığı) analiz yok. Bunun içinde tahlil yok. Bu bir propaganda broşürü. Böyle bir yolu seçmekte siz de haklısınız. Sonuç itibariyle siyasetçiler propaganda yaparlar ama biz, bütçeyi görüşürken sizden 2021 yılında 22,8 milyar lira harcama yetkisi vermişiz. Siz bunu 3 milyar TL aşmışsınız. Biz, isterdik ki burada, bu parayı nereye, nasıl kullandınız? Evet. Bir sürü sayı var. Fakat, bu paranın analitik olarak buna çıktısı nedir? Mesela son 20 yılı alıp da veya sizden önce beğenmediğiniz dönemde o dönemde bu işlere tahsis edilen paranın sonundaki çıktı neydi? Biz örneğin uluslararası müsabakalarda o tahsis edilen parayla kaç altın aldık, kaç gümüş aldık, kaç bronz aldık ve sporu topluma nasıl yaydık? Harcanan parayla bunun arasında bir korelasyon, bir sebep sonuç ilişkisi var mı? Bunları bize gösterseydiniz biz de derdik ki böyle bir şey varmış. Bu para az, biz eğer uluslararası camiada Türkiye`nin adını duyurmak istiyorsak sizin ödeneğinizi artırırdık. Fakat böyle bir analiz, terkip yok. Dediğim gibi bu çok pahalı bir propaganda broşürüdür. Bunu da ayıplamıyorum. Siyasetçi, oy peşindedir ve bunu da topluma satışa sunar. Ama biz plan bütçe komisyonu üyesi olarak size tahsis ettiğimiz paranın 85 milyonu arkamıza alarak bunun nasıl harcandığını ve buradan nasıl bir çıktı sağlandığını, bunun verimliliğinin ne olduğunu sormak, öğrenmek ve bunu paylaşmak istiyoruz. Ama maalesef burada böyle bir şey yok.
“BURADA BİR ANALİZ YOK. BURADA BİR TESPİT VAR, BİR OLGU VAR SEN BUNU BANA SÖYLÜYORSUN”
Yine biz size, 2022 bütçesinde 27,7 milyar TL tahsis etmişiz. Şu anda 20`sini harcamışsınız. Sonuçta bakalım ne ortaya çıkacak? Yine limit aşımı olacak mı? 2023 bütçesinde de 66 milyarlık bir artış söz konusu. Rakamlarda önemli artışlar var. Birtakım faaliyetler var. Bu faaliyetler finansman gerektiriyor. Dolayısıyla biz bunu size vermiş olduk. Yöntem olarak yine aynı yere geliyoruz. Mesela siz diyorsunuz ki 2022`de yalnız 190 adet ve 182 bin kapasiteye sahip yurtları, 21 senede sadece büyütmekle kalmadık, aynı zamanda eski yurtları yıkarak tamamen modernize ettik. Bunun hiçbir ekonomik anlamı yok. Burada bir analiz yok. Burada bir tespit var, bir olgu var sen bunu bana söylüyorsun. 2002 yılında nüfus kaçtı? O zamanki nüfusa göre milli gelir ne seviyedeydi? Onun karşılığında 190 adet yaptınız. Şu anda nüfus kaç? O nüfusun ürettiği milli gelirle, onun karşılığında 182 bin adete çıkararak ne yaptınız? Artı mı yaptınız eksi mi yaptınız? Bunun hiçbir ekonomik, istatistiki anlamı yok bu rakamın.
“NE YAPTINIZ DA EYLÜL`DEN TÜRKİYE`DEKİ YURTLARIN KAPASİTESİ GENİŞLEDİ?”
Yurtlara yerleştirmelerle ilgili olarak Eylül ayında diyorsunuz ki ilk fazda yerleştirme yüzde 80`di. Eylül ayının sonunda ikinci fazda yüzde 92. Bu rakamlar hiçbir şey ifade etmiyor. Yani siz ne yaptınız da Eylül`den ekimin sonuna kadar üç değerlendirmede, Türkiye`deki yurtların kapasitesi genişledi? Demek ki orada bir kapasite var bu kapasiteyi zorladınız, kaliteyi düşürdünüz üç yatak olacak yere 5 yatak, 5 yatak olacak yere 10 yatak koydunuz, kapasiteyi artırdınız. Fakat bunu söylerken burada sabahtan beri bütün arkadaşlar, kelime harcadılar, nefes tükettiler. Bunu yazmanız size ne zarar verirdi? Türk toplumunun bunu bilmesinde ne zarar var?”