Haber: FAHRETTİN ÖZTÜRK- Kamera: ADEM KARABAYIR
Avukatlar, Çağlayan`daki 119`uncu Adalet Nöbeti`ni, tutuklu yargılanan Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) ve Halkın Hukuk Bürosu üyesi 22 avukat için tuttu. ÇHD İstanbul Şubesi Başkanı avukat Çiğdem Akbulut, “2013 yılından bu yana derneğimiz Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı ile birlikte toplamda 22 meslektaşımızın avukatlık faaliyetlerini sorgulayan bir yargılama sürdürülüyor. İki kez, “Bu yapılanlar avukatlıktır” denip tahliye edilmiş olmalarına rağmen, siyasi iktidarın talimatlarıyla yeniden ve yeniden tutuklandılar” dedi.
Çağlayan`daki İstanbul Adalet Sarayı önünde bugün bir araya gelen avukatlar, 119. Adalet Nöbeti`ni, tutuklu bulunan ÇHD ve Halkın Hukuk Bürosu üyesi meslektaşları için tuttu.
“GERÇEKLER, GÖRÜNMEZ ELLER TARAFINDAN DEĞİŞTİRİLMEK İSTENİYOR”
İstanbul Adliyesi`nin atrium alanında toplanan avukatlar, buradan alkışlarla adliyenin önüne çıktı. Burada konuşan avukat Fatma Hoşgör Tekeşin, şunları söyledi:
“Cumhuriyet Davası da Gezi Davası da ve bu hafta yapılacak ÇHD Davası da bize gösterdi ki gerçeklerin kendisi, görünmez eller tarafından tamamen değiştirilmek isteniyor. Aydın Engin`den FETÖ`cü, Osman Kavala`dan silahlı terör örgütü lideri, Can Atalay`dan vandal, Mücella Yapıcı`dan suçlu, Selçuk Kozağaçlı`dan, Barkın Timtik`ten, Oya Aslan`dan örgüt üyesi yaratmaya çalışıyorlar. Eğer Aydın Engin`den FETÖ`cü, Osman Kavala`dan örgüt lideri olacağına inandırırlarsa bizleri, her şeye inandırabilirler. Bizim üzerimize bunu test ettiler, biz buna hayır dedik bu adalet nöbetleriyle. Aynı şeyi Gezi`de de yaptılar. Bizim Gezi anılarımızı silip, kendi Gezi anılarını yaratmaya çalıştılar. Biz buna da hayır dedik bu adalet nöbetleriyle.”
“BERAAT EDEN MESLEKTAŞLARIMIZ 8 SAAT SONRA NE OLDUYSA AYNI MAHKEME TARAFINDAN TEKRAR TUTUKLANDI”
Eski Ankara Barosu Başkanı Kemal Koranel, meslektaşlarının tutuklu olmalarını ‘hukuk garabeti` olarak değerlendirerek şöyle konuştu:
“Bugünkü Adalet Nöbeti`mizin konusu, yaklaşık 5 yılı geçkin bir süredir tutuklu bulunan meslektaşlarımız avukat Selçuk Kozağaçlı ve arkadaşlarının, ülkemiz tarihine bir hukuk garabeti olarak geçecek davasının konusu. Söz konusu davada meslektaşlarımız, ilk başta beraat ve tahliye edilmişlerdi. 8 saat sonra ne olduysa aynı mahkeme heyeti, nasıl bir baskıyla karşılaştıysa, aynı mahkeme heyeti tarafından tekrar yakalanmalarına ve tutuklanmalarına karar verildi. Ve hemen ardından da mahkemeye heyeti başka mahkemelere dağıtıldı, gönderildi heyetteki hakimler. 5 yılı geçkin bir süredir meslektaşlarımız hala tutuklular. Bu adaletsizliğe bir an önce son verilmesini diliyoruz. Meslektaşlarımızın, müvekkillerinin işledikleri konularıyla, savundukları konularla bir tutulmaması çok önemlidir. Bu adaletsizliğe bir an önce son verilmeli ve 7 Kasım`da başlayacak olan Silivri`deki duruşmaya tüm meslektaşlarımızı davet ediyoruz.”
“YURDUN HER KÖŞESİNDEN FIŞKIRAN ADALETSİZLİK İÇİN BURADAYIZ”
ÇHD İstanbul Şubesi Başkanı avukat Çiğdem Akbulut da “Yurdun her köşesinden fışkıran adaletsizlik için 119. kez ses olmak; buradayız, korkmuyoruz, vazgeçmiyoruz demek için buradayız" diye başladığı konuşmasını şöyle sürdürdü:
"İki hafta önce Amasra Maden Katliamı için toplanmıştık. Gezi için toplandık, tutuklanan gazeteciler için toplandık. Kadın cinayetlerine karşı, İstanbul Sözleşmesi için toplandık. Boğaziçi öğrencileri, başta Aysel Tuğluk olmak üzere hasta tutsaklar için; zeytin ağaçları, Kaz Dağları için toplandık. Tutuklu avukatlar için de toplanmıştık uzun haftalar boyunca. Nasıl bugün Amasra`da isek, 2014`te Soma Maden Katliamı`nın ardından hemen Soma`ya koştukları ve katliam sorumlularını yargılattıkları için tutsak edilen üyelerimiz için toplanmıştık. Yıllar geçti, yine madencilerin avukatıyız; yine öğrencilerin, yine ezilenlerin yanındayız. Ancak meslektaşlarımız da bunları yaptıkları için hala tutuklu.
MESLEKTAŞLARIMIZIN AVUKATLIK FAALİYETLERİNİ SORGULAYAN BİR YARGILAMA SÜRÜYOR: 2013 yılından bu yana derneğimiz Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı ile birlikte toplamda 22 meslektaşımızın avukatlık faaliyetlerini sorgulayan bir yargılama sürdürülüyor. İki kez, `Bu yapılanlar avukatlıktır` denip tahliye edilmiş olmalarına rağmen, siyasi iktidarın talimatlarıyla yeniden ve yeniden tutuklandılar. Arkadaşlarımızın bir kısmı, burjuva hukukun dahi katledildiği bir yargılamayla hüküm giymiş iken; bir kısmı, avukat Selçuk Kozağaçlı, avukat Barkın Timtik ve avukat Oya Aslan hala tutuklular. 7-11 Kasım tarihleri arasında hepimizi karar duruşmalarına çağırıyorlar. Hepinizi karar duruşmamıza çağırıyoruz.
AVUKATLIĞI SAVUNMAK İÇİN HEPİNİZİ SİLİVRİ`YE BEKLİYORUZ: Selçuk Kozağaçlı ve Barkın Timtik için, azami tutukluluk süresinin çoktan geride bırakıldığı bu yargılamada, meslektaşlarımıza bugün sahte delil üretmekten hüküm giymiş kimisi hapishanede kimisi firari FETÖ polisleri ve savcılarının hazırladığı iddianame ile ceza verilmek isteniyor. Sahte delilleri tartışmak istiyoruz, tartıştırılmıyor. Tanıkları sorgulamak istiyoruz, sorgulattırılmıyor. Raporlara itiraz ediyor, bilimsel açıklamalar istiyoruz. Cevap alamıyoruz. Bu koşullar altında karar verilmek istenen, “Ne olursa olsun bu avukatlığı mahkûm edin” diyen zihniyete karşı, avukatlığı yani kendimizi savunmak için hepinizi Silivri`ye bekliyoruz.”