HDP Van Milletvekili Tayip Temel, TBMM Genel Kurulu`nda; “Bu iktidar RTÜK`ü her alanda bir dezenformasyon ve sansür merkezi haline getirdi. RTÜK`e bu anlamda aktarılan her kaynak adeta bir sansür, bir yalan merkezine aktarılan kaynak haline gelmiş. RTÜK muhalif kanalları, radyoları hatta muhalif olan her türlü yayın organını susturma aracı ve merkezi haline getirilmiş bu iktidar eliyle” dedi.
TBMM Genel Kurulu`nda, bugün Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile bağlı kuruluşların bütçeleri görüşülüyor. RTÜK bütçesi üzerine söz alan HDP Van Milletvekili Tayip Temel şunları söyledi:
“RTÜK`E AKTARILAN HER KAYNAK BİR YALAN MERKEZİNE AKTARILAN KAYNAK HALİNE GELMİŞ”
“Bu iktidar RTÜK`ü her alanda bir dezenformasyon ve sansür merkezi haline getirdi. RTÜK`e bu anlamda aktarılan her kaynak adeta bir sansür, bir yalan merkezine aktarılan kaynak haline gelmiş. RTÜK muhalif kanalları, radyoları hatta muhalif olan her türlü yayın organını susturma aracı ve merkezi haline getirilmiş bu iktidar eliyle. Bütün özgür, alternatif basın mecralarını susturdu bu iktidar. ‘Allah`ın lütfu` dediği darbe girişimiyle çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnamelerle 5 haber ajansı, 62 gazete, 19 dergi, 34 radyo, 29 televizyon kanalı, 25 yayın evi olmak üzere toplam 178 basın yayın kurumu kapatıldı.
Kürt`e ve Kürtçeye de düşmanlığınız bu alanda da kendisini gösterdi. İlk önce Kürtlerin ve sosyalistlerin yayınlarını susturmakla başladınız. Günlük yayın yapan tek Kürtçe olan Azadiya Welat Gazetesi yıllar sonra AKP iktidarının kararıyla kapatıldı. Muhalif olarak yayın yapan yüzlerce internet sitesine yüzlerce defa binlerce defa erişim engeli getirdiniz. Buda yetmedi sosyal medyayı kontrol altına almak için yeni bir sosyal medya denetim yasası ya da ‘dezenformasyon yasası` dediğiniz yasayı çıkarttınız.
“HAKİKAT VE GERÇEK HİÇBİR ZAMAN ŞATAFATLI, YANAR DÖNERLİ STÜDYOLARDA TOPLUMA ULAŞMAZ”
Neredeyse yüzde 90 basın AKP-MHP iktidarı tarafından kontrol edildiği halde, tek merkezlerden manşetlerden belirlendiği halde, ‘Alo Fatih` hatları televizyon ile iktidar merkezi arasına döşendiği halde bir türlü kendi yalanlarınızı bu topluma taşıyamıyorsunuz, bu toplumu yalanlarınıza inandıramıyorsunuz. Hakikat ve gerçek hiçbir zaman şatafatlı, yanar dönerli stüdyolarda topluma ulaşmaz. O yüzden bir kamerası bir tripodu bir kalemi olan ve Diyarbakır`da, Ankara`da, İstanbul`da neredeyse karın tokluğuna hakikatin peşinden koşan özgür basın emekçilerini tutuklamak, gözaltına almak, hedef göstermek zorunda kalıyorsunuz. Şatafatlı, yanar dönerli stüdyolardaki yalan ve dezenformasyon Diyarbakır, Amed, Van sokaklarında gerçeğin peşinden koşan arkadaşlarımızın emeğine yenildi.
İletişim Başkanlığı merkezi kuruldu ki evlere şenlik. Bu merkez adeta bir dezenformasyon bir yalan merkezine dönüşmüş. Bu merkez her hafta dezenformasyon bülteni yayınlıyor. Geçen HDP Taksim katliamının gerçeğini açığa çıkartsın diye araştırma komisyonu önergesi verdi, reddedildi. İletişim Başkanlığı`nın Dezenformasyon Bülteni`nde ‘bu önerge bunun için verilmedi bu yalandır, Genel Kurul`a böyle bir önerge gelmedi` diye bir haber çıktı. Meclis`in içinde olan bir durum yalan olarak tanımlandı. Sonra CHP aynı önergeyi verdi ve aynı şekilde AKP ve MHP oylarıyla reddedildi.”