Görkemli galanın sahne konukları ise görme engelli olmasına karşı yeteneği ile 9 Grammy ödülü kazanan dünyaca ünlü Porto Rikolu gitarist ve şarkıcı Jose Feliciano ve müzik yeteneği ile herkesi büyüleyen Down sendromlu bağlama sanatçısı Çağatay Aras oldu. Ünlü Ozan Âşık Veysel’in ‘Ben Gidersem Sazım Sen Kal’ şiiri ile galayı başlatan Oylum Talu, gece boyunca eşsiz sunumuyla göz doldurdu.
Yenişehir Atatürk Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen galaya Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, Akdeniz Bölge ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Önder Gürbüz, KKTC Mersin Başkonsolosu Ayşen Volkan İnanıroğlu, MESİAD Başkanı Hasan Engin, Mersin Uluslararası Müzik Festivali Yürütme Kurulu Başkanı Selma Yağcı, başta olmak üzere, kent protokolü ve yüzlerce vatandaş katıldı.
“ENGELLERİ AŞMAK İÇİN ARADIĞIMIZ ÇÖZÜM ÇOK UZAKTA DEĞİL”
Festivalin açılış konuşmasını gerçekleştiren Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, engellerin, azim ve umutla nasıl aşılabileceğini, önlerine çıkan her türlü engeli sanatın sınırsızlığıyla, anlayış ve hoşgörüyle nasıl birer birer yıkabileceklerini gösterebilmek hedefiyle yola çıktıklarını ifade ederek, “Ev sahipliğini ve öncülüğünü yapmaktan gurur duyduğumuz festivalimizde, birbirinden değerli sanatçıların ve alanında yetkin katılımcıların bizlere yapacakları katkıyla engelleri aşmak için aradığımız çözümün çokta uzakta olmadığını göreceğiz. Böyle bir festivalin düzenleniyor olması ne kadar anlamlı ve önemli olsa da günümüz dünyasında hala sorunları, eksikleri ve aşılması gereken engelleri konuşuyor olmamız da bir o kadar ürkütücü ve düşündürücü. Aynı gök kubbe altında yaşadığımız, insan olmaktan dolayı aynı haklara sahip olduğumuz toplumun her kesimi, ne yazık ki sahip olduğu o hakları kullanmak konusunda aynı derecede şanslı değil” dedi.
"ESKİ DÜNYAYI YIKIP YENİ BİR DÜNYA KURMAK ZORUNDAYIZ"
Başkan Kocamaz, engelli bireylerin hayata başladığı andan itibaren eğitim sisteminde, çalışma hayatında, kent yaşamında karşılaştıkları zorlukları belirtip, asıl duvarın insanlar tarafından örüldüğüne değinerek, “Ne yazık ki bütün bu engelleri binlerce yıldır yeryüzüne şekil veren bizler yaptık. Kurduğumuz uygarlıklarla, kendimizi aşılması güç barikatlara mahkûm ettik. İnsanoğlu, hemen şimdi ve hep birlikte yeni bir yapılandırmayı gerçekleştirmek zorundadır. Engelli bireylerimizi yok sayan, onlara yaşam hakkı tanımayan eski dünyayı yıkıp yeni bir dünya kurmak zorundayız” şeklinde konuştu.
"AMACIMIZ DAHA YAŞANABİLİR BİR DÜNYA"
2014 yılından bu yana engelli bireylerin mutluluğunu ve refahını baz alarak, onların hayatlarını kolaylaştırmak için hayata geçirdikleri projeleri ile engelli bireylerden ve Türkiye kamuoyundan tam not aldıklarını ifade eden Başkan Kocamaz, “Tüm projelerimizdeki amacımız toplumun her kesimini ahenkle içine alan daha yaşanabilir bir dünya idi. Çünkü biz, daha fazla dert yerine, insanca ve insana yakışan bir yaşamın tercih edilmesini istiyoruz. Bizler, engelli vatandaşlarımızın dezavantajlarını kapatabilmek, eşit şartlarda yaşamanın olanaklarını sunmak istiyoruz. Yaşantımıza ortak edemediğimiz her bir engelli vatandaşımız, aynı zamanda daha güzel bir dünya idealinin de kaybıdır. Pırıl pırıl beyinleri ile pek çok yaratıcı insanın, dünyaya zenginlik katacak dehaların sadece ve sadece engelleri nedeniyle hayatın dışına itilmesi insanlık adına bir utançtır. Biz bu utanca ortak olmak istemiyoruz. Bunun için sizlerin de katkı ve destekleriyle gücümüzün yettiği yere kadar tüm benliğimizle çalışacağız” diye belirtti.
Bu yıl festivali dünyaca ünlü halk ozanı Âşık Veysel’in anısına ‘Karanlıktan Aydınlığa’ sloganıyla düzenlediklerini belirterek, konuşmasını Âşık Veysel’in ‘Beni Hor Görme Kardeşim’ şiiri ile sürdüren Başkan Kocamaz, “Veysel’in gönül gözüyle gördüklerinin, adeta iğne oyası işler gibi nakşettiği sözlerinin, tüm dünyadan insanlarla buluşması, nasıl zamanla ve mekânla sınırlı değilse bu festivalin de Âşık Veysel ile buluşması da tam olarak böyle bir şey” ifadelerine yer verdi.
ÇAĞATAY ARAS AYAKTA ALKIŞLANDI
Başkan Kocamaz’ın konuşmasının ardından ilk olarak down sendromlu bağlama sanatçısı Çağatay Aras sahne aldı. Sempatik tavırları ve müzik yeteneği ile seyircileri kendine hayran bırakan Aras, Âşık Veysel’in türkülerine sazıyla can verdi. Âşık Veysel’in, Uzun İnce Bir Yoldayım ve Güzelliğin On Para Etmez gibi türkülerini çalan Çağatay performansı ile ayakta alkışlandı. Çağatay, Garnizon Komutanı Tuğamiral Önder Gürbüz'ün kendisine takdim ettiği çiçeği ise seyircilere hediye etti.
JOSE FELİCİANO MERSİN'İ SALLADI
Gecenin son konuğu ise yaşayan en iyi gitarist unvanlı ve 9 Grammy ödüllü dünyaca ünlü Porto Rikolu gitarist ve şarkıcı Jose Feliciano oldu. Feliciano en sevilen İngilizce ve İspanyolca şarkılarını Mersinliler için seslendirdi. Solo gitar performansı ile de hayranlarından tam not alan Feliciano, ‘Türkiye, seni seviyorum’ diyerek gitarını eline aldı ve İngilizce ve İspanyolca albümlerinin unutulmaz şarkılarını seslendirdi. Gecenin sonunda kendisine çiçek takdim eden Başkan Kocamaz’a festival için teşekkür eden Feliciano, Mersinlileri kendisine hayran bıraktı.
FELİCİANO: ASIL ENGEL TOPLUMUN SİZİ GÖRME BİÇİMİYLE ALAKALI
9 Grammy ödülü kazanan dünyaca ünlü Porto Rikolu gitarist ve şarkıcı Jose Feliciano konser öncesinde basın mensupları ile bir araya gelerek, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Mersin Uluslararası Engelsiz Sanat Festivali’ne katılmaktan dolayı hem çok mutlu olduğunu hem de heyecanlı olduğunu dile getiren Feliciano, “Festivalin iyi bir şey olduğunu düşünüyorum. Yalnız kendimi festivale katılanlardan biraz farklı görüyorum. Çünkü ben kendimi engelli birisi olarak görmüyorum. Asıl engel toplumun sizi görme biçimiyle alakalı. Bizim de diğer insanlar gibi duygularımız var, tutkularımız var. Asıl toplumun gözündeki algının yanlış olduğunu düşünüyorum. Kendimi bu anlamada farklı bir yerde konumlandırıyorum” dedi.
Bugüne kadar Türkiye’ye her gelişinde büyük keyif aldığından söz eden Feliciano, “Şu an Türkiye bazı problemler yaşıyor. Ekonomisi ile ilgili problemler var. Umarım günün birinde bunları aşacaktır. Çünkü Türkiye, halkı ile zengin bir ülke. Asıl zenginliği halkı olan bir ülke ve Türk halkı son derece üretken bir halk. Umarım Türkiye'nin komşularıyla da daha iyi ilişkiler içinde olduğu, daha barışçıl bir süreci de önümüzdeki günlerde göreceğiz” şeklinde konuştu.
Mütevazı olmanın dünyanın en güzel şeylerinden birisi olduğunu dile getiren Feliciano, “Ben dünyaya karşı, Tanrı’ya karşı mütevazı olmaya çalışıyorum ve sanırım en büyük erdem de budur. Benim mevcut durumumun müziğimi çok etkilediğini düşünmüyorum. Bu durumda olmuş olmasaydım da yine bu şekilde bir müzisyen olacaktım. Mozart’a bakın, onun herhangi bir durumu yoktu, bazı ruhsal problemleri vardı ama bizim anladığımız anlamda problemleri yoktu. O Mozart olmayı nasıl başardıysa, ben de ben olmayı başaracağım” diye belirtti.
ARAS: ÇAĞATAY MÜZİK KONUSUNDA BİR IŞIK OLDU
5 yaşında bağlama çalmaya başlayan Çağatay Aras’ın abisi Suphi Aras, “Bizim ailemizde sürekli bağlama çalınır, türküler dinlenir. Çağatay da bağlama çalmaya küçük yaşlarda başladı. Önce oyuncak gibi gördüğü enstrümanı Çağatay’ın yeteneğini fark ettik ve üzerine emek harcayarak, pratik yaparak, sürekli çalışarak bu seviyeye gelebildik. Down sendromlu çocukları olan aileler için Çağatay bence müzik konusunda bir ışık oldu. Bu farkındalığı yaratarak, o ailelere örnek olup bu tür çocuklarımızı sanatın herhangi bir dalıyla sürekli iç içe tutmak gerekliliğinin en güzel ifade şekli bugün Çağatay’ın müziği” dedi.