Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, katıldığı bir canlı yayında kendisine yöneltilen soruları yanıtladı. Büyükşehir Belediyesi`ne güçlü bir mali tablo kazandırdıklarını belirten Seçer, ülkede yapılacak seçimlere de işaret ederek, “Türkiye`nin devlet yönetimi olarak süratle ‘fabrika ayarları` dediğimiz düzenine dönmesi lazım” dedi.
Başkan Vahap Seçer, FOX TV ekranlarından yayınlanan ‘Çalar Saat` programına konuk olarak, gazeteci İlker Karagöz`ün sorularını yanıtladı. Başkan Seçer, genel seçimler, Mersin Metrosu ve Büyükşehir Belediyesi tarafından hayata geçirilen sosyal projeler hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Gazeteci Karagöz`ün “CHP`li Büyükşehir Belediye Başkanları olarak memleketi geziyorsunuz. Dün de İstanbul`daydınız” sözü üzerine Seçer, şunları söyledi:
“BİZ TAKIM OYUNU OYNUYORUZ”
“Bizim geleneksel toplantılardan biriydi ancak tabii İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın İmamoğlu`nun da özel bir gündemi var. Son aylarda kısmen benimle ilintili de bazı olaylar, gelişmeler oldu. Hem ona bir destek olarak ‘Belediyede ziyaret edelim, toplantımızı orada gerçekleştirelim`, hem de ‘Memleket meselelerini konuşalım, belediyelerimizi konuşalım` istedik. Bu toplantılar gayet iyi oluyor. Tabii bir arada olmak, gündemi ortak değerlendirmek, ortak projeleri konuşmak ya da ‘Herkes ne yapıyor` onu dinlemek, bundan sonraki yol haritamızın ne olacağını tartışmak, bunlar önemli şeyler. Biz takım oyunu oynuyoruz.”
Sık sık sokağa çıktığını, esnaf ve yurttaş ile bir araya geldiğini hatırlatan Başkan Seçer, şöyle konuştu:
“AYRIM İSTEMİYORUZ YA DA POZİTİF AYRIMCILIK İSTEMİYORUZ”
“Belediye olarak bizim anlayışımız; önce bir toplumda acılara, insanların talepleri nedir onlara bakacaksınız. Biz onun için de öncelikli olarak sosyal politikalar konusunda çok önemli çalışmalarımızın olduğunu düşünüyoruz. Çok daha rahat bir çalışma ortamımız olsa çok daha fazla şeyler yapabiliriz. Siz iktidarın tutumunu biliyorsunuz. Ortaya çıkan hukuk dışı uygulamalar, anti demokratik tavırlar, ayrımcılık, bunları görmemek mümkün mü? Benim belediyemin iktidarın belediyesi gibi muamele gördüğümü söyleyebilir misiniz? Ayrım istemiyoruz ya da pozitif ayrımcılık istemiyoruz. Adaletli davranıldığını gördünüz mü? Biz bundan da son derece muzdaribiz. Biz şu anda adeta şapkadan tavşan çıkartıyoruz ve başarılı olduğumuzu da düşünüyorum.
Az önce sordunuz ‘Sokağa çıkıyor musunuz` diye. Evet çıkıyorum. Peki, yan komşum Zeydan Karalar sokağa çıkamıyor mu? Elbette ki çıkıyor. Ya da bugün İstanbul`daydım Ekrem Bey sokağa çıkamıyor mu? Elbette ki çıkıyor. Ankara`da Mansur Bey sokağa çıkamıyor mu, Tunç Bey sokağa çıkamıyor mu? Hepimiz çıkıyoruz sokağa. Bir de Cumhur İttifakı`na mensup siyasetçiler çıksın da görelim bakalım. Seçimlere gidiyoruz, 2018 koşulları artık yok. Siz bakmayın ‘Son birkaç aydır Cumhur İttifakı toparlandı, oy oranı arttı` denilmesine, emin olun bunlar algı yönetimi.”
Karagöz`ün Mersin Metrosu`nun 17 aydır Bakan`dan onay beklediğini anımsatıp, “Görüşmüyor musunuz? Arada hiç mi denk gelmiyorsunuz? Sayın Bakan Mersin`e uğramıyor mu?” diye sorması üzerine Seçer, şunları söyledi:
“Geçtik Sayın Bakan`ı, Sayın Cumhurbaşkanı ile de konuştum. Gittim, rica ettim, anlattım. Zaten 2019 yılında Mersin Metro Projesi, Yatırım Programı`na alınmış. Bunun imzasını atan Sayın Cumhurbaşkanı. Biz temelini atmışız, 1 yıl gibi bir süre geçmiş üzerinden. İhalesi yapılmış, her şeyi tamam, inşaatı başlatmışız. Öz kaynaklarla bunu sürdürüyoruz. Peki, siz kredi bulamazsanız, bu inşaatı süratle sürdürebilir misiniz? Sürdüremezsiniz. Doğal olarak bunun için sizin krediye ihtiyacınız var. Bahsettiğim imza o. İnşaat devam ediyor. Benim bu projeyi süratli tamamlayabilmem için buna finansman bulmam lazım. Onun imzası bekliyor. Yani şu anlam çıkıyor; ‘Elini, ayağını bağlayalım, halk karşısında itibar yitirsin. Bak bir projeye başladı bitiremedi` densin. Bütün mesele o.”
“TÜRKİYE NORMALLEŞSİN; HER BİRİM HİZMETİN ÇARPI 3, ÇARPI 4 KATINI YAPACAĞIMI İDDİA EDİYORUM”
Dört yıllık görev süresince Büyükşehir Belediyesi`ne güçlü bir mali tablo kazandırdıklarını belirten Seçer, ülkede yapılacak genel seçimlere işaret ederek, “Ondan sonra herhalde Türkiye`de her şey değişecek. Biz de rahatlayacağız. Süratle bu krediler de gelecek, imzalar da gelecek, engellemeler de ortadan kalkacak. Bugün emin olun, bak bunu çok iddialı söylüyorum; 4 yıldır Belediye Başkanıyım. Türkiye normalleşsin; Mersin`e yaptığım her birim hizmetin çarpı 3, çarpı 4 katını yapacağımı iddia ediyorum” diye konuştu.
Karagöz`ün sorusu üzerine Seçer, yerel yönetimlerle ilgili şu mesajı verdi:
“Bugün Mersin`de bize karşı bazı işte engellemeler oluyor ya da bizimle ilgili bazı hukuk dışı işte operasyonlar yapıldı, suçlamalar yapıldı. Birçok algı yönetimleri yapıldı. Tamamen mesele şudur; belediyeler son derece iyi çalışıyor, belediye başkanlarının halk nezdinde itibarı hat safhadadır. Daha önce kendilerinin yönetiminde olan bu belediyeler kendileri için çok önemli güç kaynaklarıydı, partileri için önemli mevzilerdi. Bunları kaybetmenin sıkıntısını, acısını yaşıyorlar. Tamamen bundan kaynaklanan refleksle bugün belediyelerle, belediye başkanları ile uğraşılıyor.”
Karagöz`ün seçim tarihi üzerine yönelttiği soruları değerlendiren Seçer, bir seçim sath-ı mailinde olunduğunu belirtti. Seçer, sözlerini şöyle sürdürdü:
“YETER, SÖZ MİLLETİNDİR”
“Hani dün Sayın Cumhurbaşkanı, 14 Mayıs`ı ilan ederken; ‘Yeter, söz de karar da milletin` dedi ya; çok katılıyorum. Zaten biz de onu söylüyoruz. Yeter, söz milletindir! Devletin kaderi, toplumun geleceği bir kişinin ağzından çıkacak sözlerle belirlenmemeli. İşte ben parlamentodan çıkmış, Belediye Başkanı olmuş bir siyasetçiyim. Parlamenter sistem mi halkın iradesini yansıtıyor, yoksa şu anki dünyada daha adı, benzeri duyulmamış sistem olan Başkanlık Sistemi mi halkın iradesini yansıtıyor? Türkiye`nin süratle normal, yani hani ‘fabrika ayarları` dediğimiz düzenine dönmesi lazım devlet yönetimi olarak.”
Cumhurbaşkanlığı için “Sizin gönlünüzden geçen isim kim?” sorusuna ise Seçer, “Ben, Cumhuriyet Halk Partisi`nin Belediye Başkanıyım. Doğal olarak elbette ki partimin Genel Başkanı`dır. Bundan doğal bir şey olamaz ama bu yanıt, sonuç itibariyle bağlayıcı bir yanıt değil. Son kararı Sayın Kılıçdaroğlu ve dahili olduğu 6`lı masa verecek, Sayın Kılıçdaroğlu da partisine ‘Adayımız şu. Hadi bakalım, Vira Bismillah` diyecek. Biz onun söylediklerine bakmak durumundayız” yanıtını verdi.
“EĞİTİME YAPILAN HER ŞEY ÇOK DEĞERLİ VE ÖNEMLİ”
Prof. Dr. Selçuk Şirin öncülüğünde ‘1 milyon çocuğun ilk kitaplığını birlikte kuruyoruz` mottosuyla gerçekleştirilen ve Büyükşehir`in de destek sunduğu ‘1 Milyon Kitap Destek Gecesi` hakkında da görüşlerini paylaşan Seçer, “Selçuk Hocamın bu projesini duyduğumda katkı yapmıştım. Bu kitapları biz kendi belediyemizin projelerinde de kullanıyoruz. ‘Hamile Sütü` uygulamamız var. Hamile kadınlara gebelik döneminde süt veriliyor. Son süt teslim edilirken, doğacak bebeğin ihtiyaçlarını içeren bir paket veriliyor ve bu kitaplar da içinde oluyor. Çünkü 0-3 yaş çocuğun gelişiminde önemli. Onun iyi o yaş skalasını iyi geçirmesi gerekiyor. Bizim de böyle bir katkımız oluyor. Değerli bir proje. Eğitime yapılan her şey çok değerli ve önemli” dedi.