Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Mersin`in ‘çok şiddetli kuraklık` kategorisine geçtiğini duyurdu. Seçer, “Depremle artan, yaz aylarında daha da artacak nüfusumuzu öngörerek çalışmalarımıza hız kazandırdık. DSİ Genel Müdürlüğü, Pamukluk Barajı arıtma-isale hattını geç kalmadan başlatmalıdır. Her damla su çok kıymetli” paylaşımını yaptı.
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinin ardından afet bölgesinden yoğun göç alan kentlerin başında gelen Mersin`de su kullanımı da kış şartlarına göre artış gösterdi.
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada Mersin`in ‘çok şiddetli kuraklık` kategorisine geçtiğini duyurdu. Seçer, “Mersin ‘çok şiddetli kuraklık` kategorisine geçti. Depremle artan, yaz aylarında daha da artacak nüfusumuzu öngörerek çalışmalarımıza hız kazandırdık. DSİ Genel Müdürlüğü, Pamukluk Barajı arıtma-isale hattını geç kalmadan başlatmalıdır. Her damla su çok kıymetli” paylaşımını yaptı.
Yaşanan kuraklık sebebiyle de gelecek günlerde su sıkıntısı çekilebileceğine dikkat çeken Mersin Büyükşehir Belediyesi ve Mersin Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü (MESKİ), suyun tasarruflu kullanılması gerektiğine dikkat çekti. MESKİ Genel Müdürlüğü, Berdan İçmesuyu Arıtma Tesisi`ne kış ayı olmasına rağmen maksimum kapasiteye yakın yaklaşık yüzde 93 ile yüzde 96 oranlarında su çektiklerini açıkladı. Yaz aylarında su tüketiminin yüzde 50 oranında artacağını öngören MESKİ, yaşanan kuraklıkla da birlikte kentte ciddi oranda su sıkıntısı çekilebileceğine vurgu yaptı.
MESKİ Genel Müdürlüğü Arıtma Tesisleri Dairesi Başkanı Dr. Emel Deniz Avcı, Meteoroloji Genel Müdürlüğü`nün düzenli aralıklarla vermiş olduğu kuraklık haritalarından söz ederek, şunları kaydetti:
“İlimiz en son yayınlanan kuraklık haritasında ‘Olağanüstü Kurak İller` arasında yer almakta. Bunun hem ne yazık ki şu anda mevcutta olan iklimle alakalı bir sıkıntısı varken, yağışlarla alakalı bir durumu varken; bununla birlikte ilimizdeki hızlı nüfus artışı ile birlikte de ciddi problem yaşıyor durumdayız. Özellikle Suriyeli mülteciler ve bununla beraber en son yaşanan deprem felaketi sonunda ilimize yaşanan göçle birlikte su tüketimimiz ciddi oranda arttı. Bu da beraberinde bazı sorunları getiriyor.
“NÜFUS 2 MİLYON 700 BİNİ BULMUŞ DURUMDA”
Her ne kadar ilimizin tabela nüfusu 2 milyon olsa da şu anda bir gerçeklik var ki bu 2 milyonun üzerinde yaklaşık 700 bine yakın vatandaşımız şu anda Mersin`de ikamet eder vaziyette. Bunların arasında hem Suriyeli mülteciler hem Rusya Savaşı`ndan ülkemize gelen misafirlerimiz ve bunun yanında depremden etkilenen vatandaşlarımızla birlikte nüfusumuz neredeyse 2 milyon 700 bini bulmuş vaziyette. Bu da su tüketiminde beraberinde bir artışı getiriyor. Bizim en fazla pik dönem dediğimiz geçen yılki Kurban Bayramı dönemindeki su tüketimi ile kıyasladığımızda ortalama yüzde 15`lik bir artışı şu dönemde görebilir vaziyetteyiz.”
Mersin`in yüzde 72`sine hitap eden Berdan İçme Suyu Arıtma Tesisi ile Berdan Barajı`nın şu anda aktif olarak ve tam kapasiteyle çalıştığını da dile getiren Avcı, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Devlet Su İşleri`nin ivedilikle Pamukluk Barajı`nı, İsale Hattı`nı ve Arıtma Tesisleri`ni de yapılandırıp, devreye alması gerekmekte. Aksi takdirde daha büyük problemlerle karşılaşacağız. Biz MESKİ Genel Müdürlüğü olarak tüm kaynaklarımızı izlediğimiz, tüm içme suyu şebekemizi izlediğimiz, bununla beraber yine atıksu arıtma tesislerimizi ve aboneleri izlediğimiz Merkezi Veri Depolama Sistemi dediğimiz SCADA Sistemimiz aktif olarak devrede. Bu SCADA Sistemi ile online müdahaleleri gerçekleştirip, kaynaktan deşarja kadar suyu her basamakta izleyip, kayıp-kaçak oranlarını azaltıyoruz. Şehri belli basınç bölgelerine böldük, bu basınç bölgeleriyle beraber su tüketimlerinin, arızaların düzenli olarak takibini yapıyoruz.
“ARITTIĞIMIZ ATIK SULARI DA DEĞERLENDİRİYORUZ”
Her damla suyun ne kadar önemli olduğu bilinciyle, arıttığımız atık suları da değerlendiriyoruz. Çünkü su tüketiminin oldukça büyük bir kısmı atık suya dönüşüyor. Bizim toplamda 25 tane atıksu arıtma tesisimiz şu anda mevcut ve aktif olarak devrede. Atıksu arıtma tesislerinde arıttığımız suların kalitesi son derece iyi olduğu için Türkiye`nin en büyük geri dönüşüm projelerinden bir tanesi olan Karaduvar Atıksu Arıtma Tesisi`nde deşarj ettiğimiz suyun şu anda Şişecam Soda Sanayi A.Ş. ile yaptığımız protokol çerçevesinde 4 bin metreküp saatlik bir kısmını Şişecam Soda Sanayi A.Ş.`nin değerlendirmesi üzere onlara vereceğiz. Böylelikle onların kullandığı temiz suyu azaltmış olacağız. Bu da su döngüsü ve su sürdürülebilirliği açısından bizim için son derece önemli. Yine diğer tesislerimizde de orta refüj sulamada, benzer şekilde tarımsal sulamada kullanmak için de çalışmalarımız hızla devam ediyor. Kaynaktan deşarja kadar suyun ne kadar önemli olduğunu bilip, gözümüz, kulağımız suda, tüm çalışmalarımıza tüm hızıyla devam ediyoruz.”
Mersin Büyükşehir Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Dairesi Başkanı Dr. Kemal Zorlu, kentin son açıklanan haritaya göre ‘Çok Kurak İller` arasında değerlendirildiğini hatırlatarak, bunu yurttaşların da hissettiğinden söz etti. Zorlu, şunları söyledi:
“Yağmur ve kar yağışı yok. Yaylalarımıza baktığımızda normalde beyaz olarak görmemiz gereken yerlerin aslında yeşil ya da kahverengi olduğunu görüyoruz. Tabii bu durum şu anda belki çok hissetmesek bile, yazın su açısından ciddi sıkıntılar yaratacak bir durum. Bunun sebebi nedir diye bakacak olursak; global anlamda iklim değişikliklerini tanımlarken aslında biz bunun dramatik olan iklim olayları ile neticelendiğini ifade ediyoruz. Yani normalde olması gereken yağışların olmaması ya da zamanında olmaması, çok kısa zamanlarda çok yoğun miktarda yağışın gerçekleşmesi gibi olaylarla karşımıza çıkıyor. Bunun yanında su kaynaklarımızın dışında, yangın vesaire gibi olaylar da benzer şekilde bu iklim değişikliklerinin sonucu olarak karşımıza çıkıyor. Bu tür durumları insan hayatına doğrudan etki eden durumlar şeklinde hissediyoruz. Bunun için gerekli önlemlerin önceden alınması gerekiyor.”
Bireysel olarak alınabilecek önlemler hakkında da konuşan Zorlu, su kullanımında tasarrufa gitmek, dikkatli olmak ve evlerde kullanılan suyun boşa gitmesinin önüne geçmek için bazı önlemler alınması gerektiğini aktardı. Zorlu, şöyle konuştu:
“İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN TEMEL NEDENLERİNDEN BİRİSİ FOSİL YAKITLARIN ENERJİ KAYNAĞI OLARAK KULLANMASI”
“İklim değişiklikleri kuraklığa neden oluyor. İklim değişikliği ile mücadelede biz Mersin`de neler yapıyoruz, dünya genelinde neler yapılıyor ve bireysel olarak neler yapabiliriz diye bakacak olursak; iklim değişikliğinin temel nedenlerinden birisi aslında fosil yakıtların enerji kaynağı olarak kullanılması. Fosil yakıtların enerji kaynağı olarak kullanılmasının önüne geçebilmemiz için bizim gereksiz enerji kullanımını ortadan kaldırmamız ve kullanmış olduğumuz enerjinin kaynağının da temiz enerjiden elde edilmiş olması gerekiyor. Kullanmış olduğumuz enerji fosil yakıtlardan gelirse iklim değişikliğini hızlı bir şekilde tetikliyor. Bireysel olarak iklim değişiklikleri ile mücadele noktasında ve bunun sonuçlarından biri olan kuraklığın da ortadan kalkabilmesi için gereksiz olan tüm tüketimleri bir an önce ortadan kaldırmamız gerekiyor.”
Mersin`de kent genelinde kullanılan suyun büyük bir oranının Mersin`in en büyük barajı olan Berdan Barajı`ndan sağlandığını aktaran Zorlu, sözlerine şöyle devam etti:
“PAMUKLU BARAJI`NIN BİR AN ÖNCE İÇMESUYU ARITMA TESİSİ YAPILMASI ÖNEMLİ”
“Berdan Baraj Havzası`nı ve Pamukluk Barajı Havzası`nı iki tane eş havza olarak ifade edebiliriz, Batı kısımda yer alan Pamukluk Barajı Havzası`nda bir baraj inşa edildi ve su tutulmaya başlandı. Pamukluk Barajı`nda bir an önce bir içme suyu arıtma tesisinin yapılması ve buradaki isale hatlarının inşa edilmesiyle birlikte biz cazibeli akış ile daha az enerji kullanarak içme suyu verme imkanını sağlayacağız. Çünkü Berdan Barajı`ndan biz kentimizdeki belirli kotlardaki insanların yaşamış olduğu alanlara suyu göndermek için pompalar ve terfi istasyonları kullanıyoruz. Bu kullanmış olduğumuz pompalar ve terfi istasyonlarında da enerji tüketiyoruz. Fakat Pamukluk Barajı`na içme suyu arıtma tesisini yaparsak herhangi bir terfi istasyonu kullanmadan Berdan`dan enerjiyle göndermiş olduğumuz noktalara suyu aslında cazibe ile göndereceğiz. Bu oldukça önemli bir durum. Aynı zamanda kente iki tane farklı barajdan su ikmali yapmak olası bir sorunda birbirinin yedeği sayılabilecek bu barajlar ile sorunu çözmeye yarayacaktır. Yani birinde herhangi bir sıkıntı yaşadığımızda, diğer barajımız bizim kentte verilecek olan içme suyu noktasında kurtarıcımız olacaktır. Bu açıdan da Pamukluk Barajı`nın bir an önce içme suyu arıtma tesisinin yapılması ve devreye alınması oldukça önemli.”
Mersin Büyükşehir Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Dairesi olarak Mersin`in ‘Sürdürülebilir Enerji İklim Eylem Planı` çalışmasını TÜBİTAK ile birlikte yürüttüklerini ve 6 aylık süre içerisinde çalışmanın sonuçlanacağını duyuran Zorlu, şu bilgileri verdi:
“KENTTEKİ ENERJİ TÜKETİMİ İLE İLGİLİ BÜTÜN ALANLARDA DURUM TESPİTİ GERÇEKLEŞTİRİLECEK”
“Bu çalışma kapsamında ilimizdeki iklim değişikliği ile mücadele noktasında ya da iklim değişikliğine uyum noktasında yapacağımız çalışmalarla ilgili bir durum tespiti yapılıyor SECAP`ta. Genel olarak binaların durumu, enerji kullanımlarının durumu, sanayi tesislerimizin durumu, yani kentteki enerji tüketimi ile ilgili olan bütün alanlarla ilgili bir durum tespiti gerçekleştirilecek. Bu durum tespitinin sonunda bazı eylemler belirlenecek. Bu eylemler yapıldığı zaman, kentteki enerji tüketimini minimum düzeye indirmek, doğaya salınan karbon emisyonunu minimum düzeye indirmek için bazı eylemleri gerçekleştireceğiz. Böylece de iklim değişikliği ile mücadele için bu çalışmaları gerçekleştirmiş olacağız.”
Sürdürebilir Enerji İklim Eylem Planı ile birlikte proje bittikten sonra söz konusu eylemler belirlendiğinde, bunu kent halkına açıklayacaklarını da kaydeden Zorlu, sözlerini şöyle sonlandırdı:
“Kentteki vatandaşlarımızın da bu noktada yapabilecekleri üzerine düşen faaliyetler nelerse, bunları da onlara bildirmiş olacağız. Vatandaşlarımız da bireysel olarak kendi üzerine düşen sorumluluklarını yerine getirdiklerinde kamu kurumları; belediyeler, sivil toplum örgütleri ile bir bütün olarak bu işi yapmamız gerekiyor. Çünkü iklim değişikliğiyle mücadele ya da azaltım konusu bireysel olarak ya da bir kent ölçeğinde ya da bir ülke ölçeğinde yapılacak bir şey değil. Bu global bir durum, hep birlikte dünya üzerinde yaşayan bütün insanların, bütün ülkelerin, kentlerin birlikte adım atması ile sonuca ulaşacak bir konu.
11 ilin doğrudan etkilendiği, dünyanın en büyük felaketlerinden birisini yaşadık. Tabii bu illerde yaşayan vatandaşlarımızın da oradan çıkma imkanlarını buldukları noktada ilk geldikleri il de Mersin. Biz bu kentte yaşayan insanlar olarak gündelik hayatımızda bunun farkına zaten varıyoruz ama bunu bize gösteren veriler de var. MESKİ Genel Müdürlüğü`müzün su kullanım istatistiklerindeki değişimi değerlendirdiğinde yaklaşık olarak yüzde 15 civarında bir artışın olduğunu ifade ettik. Bu da 300-400 bin ekstra nüfus anlamına geliyor. Zaten kentimizde yaklaşık olarak 300-350 bin başka ülkelerden gelen misafirlerimiz var. Bunlarla ve depremden gelen vatandaşlarımızla birlikte aşağı yukarı 700-800 bin civarında fazladan nüfus bu kentte şu anda yaşıyor. Tabii bu kolay bir şey değil. Bu, kentteki altyapı, üstyapı hizmetlerini oldukça ciddi bir baskı altına almış durumda. Kuraklık yaşadığımız şu günlerde Mersin`in üzerinde 700 bin ekstra nüfusun oluşturmuş olduğu baskı sonucunda su konusunda ciddi sıkıntılar çekeceğimiz aşikar. Bu durum, Pamukluk Barajı`nın devreye alınması, su tasarrufu ile ilgili tedbirlerin devreye alınmasının oldukça önemli olduğunu gösteriyor.”