TBMM Dışişleri Komisyonu, Türkiye ile Birleşik Arap Emirlikleri arasındaki ticaret hacmini 25 milyar dolara çıkarmayı hedefleyen ekonomik ortaklık anlaşmasını kabul etti. CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, Dışişleri Bakan Yardımcısı Burak Akçapar`a; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AKP sözcülerinin Birleşik Arap Emirlikleri`ne yönelik “15 Temmuz`un finansörü” yönündeki suçlamasını anımsattı. Bakan Yardımcısı Akçapar, “Elimde veri yok” yanıtını verdi.
TBMM Dışişleri Komisyonu`nun son toplantısında, Finlandiya`nın NATO üyeliğine ilişkin anlaşma ile Türkiye ve Birleşik Arap Emirlikleri arasında Kapsamlı Ekonomik Ortaklık Anlaşması görüşüldü.
Komisyon üyesi, CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, toplantıya katılan Dışişleri Bakanlığı, MİT ve İçişleri Bakanlığı yetkililerine; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AKP yöneticilerinin Birleşik Arap Emirlikleri ile ilgili “15 Temmuz`un finansörü” yönündeki suçlamalarını anımsattı.
Çakırözer, “Ülkemizi yöneten siyasi kadronun en üst düzeydeki yetkililerince 15 Temmuz kanlı darbe girişiminin finansörünün BAE olduğu yönündeki açıklamaları çok duyduk. Bu yönde Bakanlığınızda ya da diğer kurumlarda doğrudan-dolayı istihbarat ya da bilgi var mıdır?” sorusunu yöneltti.
Türkiye`nin Birleşik Arap Emirlikleri ve tüm bölge ülkeleri ile iyi ilişkiler kurmasından yana olduklarını belirten Çakırözer, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye`nin başta ekonomik olmak üzere çıkarlarına hizmet edecek bir anlaşmaya biz hayır demeyiz. Ancak BAE ile ilgili daha iki yıl öncesine kadar bu iktidarın en tepesindekilerin bazı suçlamaları oldu. Şimdi bu ülke ile 25 milyar dolarlık anlaşmayı onaylarken bu iddialar doğru mudur, değil midir bilmek hakkımız. Birleşik Arap Emirlikleri`nden kalkan uçakların Libya`da Türk hava savunma sistemlerini vurduğu, Birleşik Arap Emirlikleri yetkililerinin de sosyal medya aracılığıyla ‘Türkiye`ye hak ettiği dersi verdik` dediği doğru mudur? Yine, ülkemizi yöneten siyasi kadronun en üst düzeydeki yetkililerince 15 Temmuz kanlı darbe girişiminin finansörü olduğu ve yöneticileri hakkında kırmızı bülten çıkarıldığı yönünde açıklamaları hepimiz duyduk. Bu yönde Bakanlığınızda ya da diğer kurumlarda bilgi var mıdır? Birleşik Arap Emirlikleri yönetimine ya da onların danışmanlarına ilişkin Türkiye Cumhuriyeti tarafından çıkarılmış uluslararası kırmızı bülten, arama herhangi bir başvuru olmuş mudur bu yönde?”
“NE ALDINIZ DA ÖNÜMÜZE BU ANLAŞMAYLA GELİYORSUNUZ?”
Çakırözer, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Eğer bu iddialar doğruysa Türkiye`ye yönelik bu kadar çirkin ve kabul edilemez girişimler varken siz ne kadar çabuk böyle şeyler imzalıyorsunuz? Hangi itirazı yaptınız? Hangi özrü aldınız? Ne aldınız da önümüze bu anlaşmayla geliyorsunuz? Bunu sadece kendi adıma değil, 15 Temmuz gecesi darbeye karşı hayatını yitiren 251 şehidimiz adına, yüzlerce gazimiz adına soruyorum.
Eğer iddialar doğru değilse, ‘Yok, bizim elimizde böyle bir bilgi yok. Bu dedikleriniz olmamıştır` diyorsanız da o zaman bizim için önemli bir ülke, bölge için önemli bir ülke için bu ifadeler, bu yaklaşımlar niye kullanılmıştır? Kullanılması çıkarlarımız için doğru olmuş mudur, olmamış mıdır?”
“ELİMDE VERİ YOK”
Çakırözer`in sorularının ardından söz isteyen Dışişleri Bakan Yardımcısı Burak Akçapar`ın “Spesifik açıklamalar hakkında elimde veri yok” açıklaması dikkat çekti. Akçapar şunları söyledi:
“Dış politikamız ulusal menfaatler çerçevesinde ve o doğrultuda ilerletiliyor, buna çok özen gösteriyoruz. BAE`yle ilişkilerimizin olumsuz bir dönemden geçmesinden biz sorumlu olmadık. Spesifik açıklamalar hakkında elimde veri yok. İzahatım yeterli olmazsa belki ayrıca yazılı olarak dönebilirim. 2019 yılında değişen bölgesel koşullardan sonra BAE`nin ülkemize yönelik bir açılımı oldu, biz de bunu olumlu karşıladık, ilişkilerimiz buradan devam ediyor.”
Komisyonun Başkanı Akif Çağatay Kılıç, Çakırözer`in BAE`ye yönelik suçlamalar hakkındaki sorularının toplantının ilk bölümüne katılan MİT Başkan Yardımcısı ve İçişleri Bakanlığı yetkililerince de yanıtlanması yönündeki talebini ise kabul etmedi.