HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, 14 Mayıs Cumhurbaşkanı Seçimi ve Milletvekili Seçimlerini işaret ederek, “Açıkça diyoruz ki zulme karşı buradayız, birlikte değiştireceğiz. Yıkıma ve talana karşı yeniden inşa için buradayız, birlikte değiştireceğiz. Sömürüye karşı emeği savunanlarla birlikte yürüyoruz, birlikte değiştireceğiz. Kadınların mücadelesiyle buradayız, birlikte değiştireceğiz. Söz veriyoruz hep birlikte değiştireceğiz. Milyonların iradesini özgürlüğe, adalete, eşitliğe taşıyacağız. Tarih de rüzgâr da güneş de toprak da haktan ve haklı onandan yanıdır. Zalimlere kaybettireceğiz, mazlumlara kazandıracağız” dedi.
HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, TBMM’de Grup Toplantısı’nda gündeme ilişkin açıklamalar yaptı.
“Büyük bir değişimin arifesindeyiz” diyen Sancar, “Ülke kaynaklarının üzerine çullananların değil, emekçi halklarımızın ekmeğinin ve sofrasının büyüyeceği insanca bir yaşamı inşa edeceğimiz günler çok yakındır. Kendi menfaatinden ve koltuğundan başka hiçbir şey düşünmeyen, halkı büyük ekonomik buhranla, depremin yıkımı ve enkazıyla baş başa bırakan AKP-MHP saltanatının son bulacağı aydınlık günler için geri sayım başladı” sözleriyle seçimleri işaret etti.
Sancar’ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
“AKP-MHP İKTİDARINDAN BU ÜLKENİN KURTULACAĞI TARİHİ ANA SAYILI GÜNLER KALDI: İçinde bulunduğumuz Ramazan ayının herkes için adalete, berekete ve barışa vesile olmasını diliyorum. Açlığın, yoksulluğun, sefaletin katlanarak arttığı, iftar sofralarının her geçen yıl daha zor kurulduğu bir dönemde Ramazan ayına başladık. Ama az kaldı. Halka yoksulluğu, sefaleti, katlanılması zor bir yaşamı reva gören AKP-MHP iktidarından bu ülkenin kurtulacağı tarihi ana sayılı günler kaldı. Kimsenin aç yatmayacağı, aç kalmayacağı, sofralara bereketin geldiği, herkesin huzur, refah içinde yaşayacağı eşitsizlik ve ayrımcılıkların son bulacağı güzel günlere doğru yol almamız için az kaldı.
HALKLARIMIZIN EKMEĞİNİN VE SOFRASININ BÜYÜYECEĞİ İNSANCA BİR YAŞAMI İNŞA EDECEĞİMİZ GÜNLER ÇOK YAKINDIR: Büyük bir değişimin arifesindeyiz. Ülke kaynaklarının üzerine çullananların değil, emekçi halklarımızın ekmeğinin ve sofrasının büyüyeceği insanca bir yaşamı inşa edeceğimiz günler çok yakındır. Kendi menfaatinden ve koltuğundan başka hiçbir şey düşünmeyen, halkı büyük ekonomik buhranla, depremin yıkımı ve enkazıyla baş başa bırakan AKP-MHP saltanatının son bulacağı aydınlık günler için geri sayım başladı. Bu iktidar bloku varlığını devam ettirmek için her yola başvuruyor, her ilişkiye girmeyi mübah görüyoruz.
BU KARANLIK VE TEHLİKELİ İTTİFAKI DURDURMAK İÇİN HER BİRLİKTE ORTAK MÜCADELE VE ORTAK İRADE GÖSTERMENİN ZAMANIDIR: Tarihimizin en karanlık, en tehlikeli ittifakı oluşmuş durumda. Bu ittifakı karşı tüm demokrasi güçlerinin birlikteliği ve ortak iradesi her zamankinden daha hayati önemdedir. Hiç kimse bu sorumluluğu bir an bile aklından çıkarmamalıdır. Bu karanlık ve tehlikeli ittifakı durdurmak için her birlikte ortak mücadele ve ortak irade göstermenin zamanıdır. Bu tarihi anda hata yapanın tarih önünde de halkların vicdanında da affedilmesi mümkün olmayacaktır. Biz bu sorumlulukla hareket ediyoruz. Türkiye halklarına karşı bu bilinçle yolumuzda yürüyoruz. Bu karanlık, tehlikeli ittifakı durdurmaya kararlıyız sevgili yoldaşlarım.
TÜRKİYE’NİN HER BİR KÖŞESİNDE DEĞİŞİMİN GÜÇLÜ RÜZGARINI ESTİRECEĞİZ: 30 Mart Perşembe günü büyük bir buluşmayla seçim bildirgemizi tüm toplumla paylaşacağız. Açıklayacağımız bildirge Türkiye’nin demokratik çözüm programı olacaktır. Aydınlık günlerin, halklarımızın özlediği özgürlüklerin, barışın ve adaletin programı olacaktır. Yeni bir dönemin ve yeni yaşamın manifestosu olacaktır. Seçim sürecinde tempomuzu hiç düşürmeden çalışacağız. Tam kadro sahada olacağız. Ev ev, mahalle mahalle, köy köy, kasaba kasaba, fabrika fabrika, semt semt, tarla tarla gezeceğiz. Bütün insanlarımızla doğrudan temas kuracağız. Türkiye’nin her bir köşesinde değişimin güçlü rüzgarını estireceğiz.
HER TÜRLÜ KUMPASIYLA DA BAŞ ETMEYİ ÖĞRENDİK, İŞTE BU DA ONLARA BÜYÜK DERT OLSUN: Bu kararlılık, bu sağduyu ve tarihe ve halklara karşı sorumluluk işte bu iktidara dert olsun. Bu iktidar bundan ders almaz biliyoruz, en büyük dersi sandıkta vereceğiz. Biz onların hileleriyle de oyunlarıyla da her türlü kumpasıyla da baş etmeyi öğrendik, işte bu da onlara büyük dert olsun… Yolumuz üçüncü yoldur. Yolumuz, şimdi yeşilin ve solun yoludur. Değişimin yolu ve adresi bu seçimlerde Yeşil Sol’dur. İnanıyoruz ki 14 Mayıs’ta tüm seçim sandıklarını yeşile boyayacağız, mayısın baharıyla Yeşil Sol’un baharı sandıklarda buluşacaktır. Bunu başaracağız.
CUMHURİYET’İN İKİNCİ YÜZYILINA GİRERKEN TÜRKİYE’Yİ GÜÇLÜ DEMOKRASİYLE, BÜYÜK BARIŞLA BULUŞTURMAK HEDEFİMİZDİR: İçinde bulunduğumuz toplumsal ve siyasal şartları gözeterek tarihsel sorumluluğumuzun gereği olarak aday çıkarmama yönünde karar aldık ve bunu kamuoyuna açıkladık. 27 Eylül 2021’deki tutum belgemiz bizim adeta kutup yıldızımızdır ve böyle olmaya devam ediyor. Bu yıldıza bakarak demokratik ilke ve tutumlarda ortaklaşmak suretiyle diyalog yoluyla mutabakattan yana olduğumuzu her defasında ifade ettik. Bu tutumumuz aynı kararlılıkla, aynı sağlamlıkla devam ediyor. Cumhuriyet’in ikinci yüzyılına girerken Türkiye’yi güçlü demokrasiyle, büyük barışla buluşturmak, hak temelli toplumsal sözleşmeye bağlı yeni bir anayasal dönemi başlatmak, eşit yurttaşlığı, barışı, adaleti bu topraklarda hakim ve kalıcı kılmak stratejik hedefimizdir. Bu stratejik hedefimizin somut ifadesi bu iktidarı göndermek ve düzeni değiştirmektir.
HALKLARIN ORTAKLIĞIYLA KURULACAK BU YENİ DİL, YENİ DÜNYAYI DA İNŞA ETMEKTE YOLUMUZU AYDINLATACAKTIR: Türkiye’nin her alanda önünü tıkayan, gelişmesini engelleyen Kürt sorunu başta üzere bütün sorunlar karşısında diyaloğa, çözüme odaklı yeni bir anlayışın, yeni bir siyasal kültürün ve yeni bir dilin mutlaka oluşturulması gerekiyor. Halkların ortaklığıyla kurulacak bu yeni dil, yeni dünyayı da inşa etmekte yolumuzu aydınlatacaktır. Yeni bir dil olmadan yeni bir dünya kurulamaz, biz bunu biliyoruz. Biz bu yeni dili mücadele birikimimizle, halklarımızın ortaklığıyla oluşturuyoruz, büyütüyoruz, hedefe emin adımlarla ilerliyoruz.
HER ALANDAKİ SORUNLARIMIZIN ÇÖZÜM ZEMİNİ TOPLUMSAL VE SİYASAL DEMOKRATİK MÜCADELEDİR: Kavga, kutuplaşma, ayrıştırma, nefret ve düşmanlık iklimi değil, barışa, diyaloğa dayanan, insan onurunu, eşitliği, özgürlüğü, adaleti esas alan yeni bir anlayışla ortak akıl ve katılımcı demokrasi diyoruz. Bu söylediklerimiz Türkiye’nin temel ihtiyaçlarıdır. Toplumun çok büyük çoğunluğunun arzusudur, özlemidir, beklentisidir. Krizlerden çıkışın yoludur, çözümün yol haritasıdır. Israrla sorunlarımızın çözüm yolu demokratik siyasettir diyoruz. Kürt sorunundan Alevi toplumunun taleplerinden, toplumsal cinsiyet eşitliğine, ekonomiden, toplumsal adalete ve ekolojiye varıncaya kadar her alandaki sorunlarımızın çözüm zemini toplumsal ve siyasal demokratik mücadeledir. Bu açıdan parlamentonun önümüzdeki dönemde hayati bir önem taşıyacağını da görüyoruz.
ZALİMLERE KAYBETTİRECEĞİZ, MAZLUMLARA KAZANDIRACAĞIZ: Sandığa atacağımız her oy geleceğimizin teminatını oluşturacak fikriyata ve insanlara verilecek oy olacaktır. Şimdi açıkça diyoruz ki zulme karşı buradayız, birlikte değiştireceğiz. Yıkıma ve talana karşı yeniden inşa için buradayız, birlikte değiştireceğiz. Sömürüye karşı emeği savunanlarla birlikte yürüyoruz, birlikte değiştireceğiz. Kadınların mücadelesiyle buradayız, birlikte değiştireceğiz. Söz veriyoruz hep birlikte değiştireceğiz. Gençlerin enerjisiyle buradayız, birlikte değiştireceğiz. Buna herkes inansın, bu inançla yolumuza kararlılıkla yürüyelim. Milyonların iradesini özgürlüğe, adalete, eşitliğe taşıyacağız. Tarih de rüzgâr da güneş de toprak da haktan ve haklı onandan yanıdır. Zalimlere kaybettireceğiz, mazlumlara kazandıracağız. Yeşil Sol kazacak, ittifaklarımızla birlikte kazanacağız. Tüm Türkiye halklarına kazandıracağız. Yolumuz açık olsun. Serkeftin. (Kürtçe: Başarılar)”