28 Eylül 2024 Cumartesi

16:23   ÖZGÜR ÖZEL: “TÜRKEVI`NI TÜRGEV VE TÜGVA ILE ILIŞKILENDIRMEK BILGI EKSIKLIĞIDIR”   16:12   GAZETECI FARUK ZABCı VEFAT ETTI   15:55   CHP GENEL BAŞKAN YARDıMCıLARı ZEYBEK VE KARABAT`TAN MERSIN BÜYÜKŞEHIR BELEDIYESI`NE ZIYARET…   15:10   AKDENIZ’DE DÜNYA TEMIZLIK GÜNÜ KAPSAMıNDA, MAHALLELERDE TEMIZLIK KAMPANYASı BAŞLATıLDı   15:07   CUMHURBAŞKANı ERDOĞAN, MIÇOTAKIS`LE GÖRÜŞMESINDE TÜRK KARASULARı IHLALLERININ GÜNDEME GELDIĞINI SÖYLEDI   14:59   BDDK`NıN KREDI KARTı KARARLARı YENI TARTıŞMALARA YOL AÇTı   14:07   ALI MAHIR BAŞARıR: MEVZUATA UYAN ÖĞRETMENLERIMIZ DEĞIL, ONLARA CEZA KESENLER SORUŞTURULMALıDıR   13:52   CHP AKDENIZ İLÇE BAŞKANı SEMIH PALAMUT: "VAR GÜCÜMÜZLE ÇALıŞıYORUZ"   13:25   YENIŞEHIR BELEDIYE BAŞKANı ÖZYIĞIT, CHP GENEL BAŞKAN YARDıMCıLARıNı AĞıRLADı   11:41   GÜLÜSTAN KıLıÇ KOÇYIĞIT: "ERKEN SEÇIMIN KOŞULLARıNı YARATMAK IÇIN TOPLUMU ÖRGÜTLEMEYE IHTIYAÇ VAR"   11:09   KANDILLI RASATHANESI, DENIZ DIBI SISMOMETRELERLE DEPREM VERISI ELDE EDECEK   10:16   MERSIN BÜYÜKŞEHIR BELEDIYESI`NIN TARıMSAL ÜRETIME DESTEĞI DEVAM EDIYOR   10:09   YANKı BAĞCıOĞLU: ``CUMHURBAŞKANı, GENÇ SUBAYLARıMıZı HEDEF GÖSTERMEK YERINE, ONLARı ÜLKEMIZIN GELECEĞI OLARAK GÖRÜP DESTEKLEMELI``   10:05   İTHAL ILAÇ PROBLEMI ARTıYOR, BEŞ ILAÇTAN BIRI BULUNAMıYOR... ANKARA ECZACı ODASı BAŞKANı ABBASOĞLU: HASTALAR ECZANE ECZANE GEZMEK DURUMUNDA KALıYOR   10:04   CHP LIDERI ÖZEL`DEN “TÜRKEVI” AÇıKLAMASı: “İKTIDARLAR GELIR GIDER, DEĞIŞIR AMA TÜRKIYE`NIN ORADAKI 50 YıLLıK EVI DEĞIŞMEZ”    10:04   CHP LIDERI ÖZEL`DEN “TÜRKEVI” AÇıKLAMASı: “İKTIDARLAR GELIR GIDER, DEĞIŞIR AMA TÜRKIYE`NIN ORADAKI 50 YıLLıK EVI DEĞIŞMEZ”    09:34   ESENYURT KARDEŞ KÜLTÜRLER FESTIVALI`NIN TANıTıMı YAPıLDı… BAŞKAN ÖZER: “ŞIMDI KARDEŞLIK ZAMANı DIYEREK, BIRBIRIMIZI KUCAKLAYALıM”   01:21   CHP GENEL BAŞKANı ÖZEL, NEW-YORK`TA KKTC CUMHURBAŞKANı TATAR ILE BIR ARAYA GELDI: “KUZEY KıBRıS`ıN HAKLı DAVASı ER YA DA GEÇ HAK ETTIĞI NOKTAYA ULAŞACAK"   17:44   İMAMOĞLU`NDAN HAKKıNDAKI DAVAYLA ILGILI DEĞERLENDIRME   17:44   HÜLYA ŞELLAVCı`Yı KATLEDEN SANıK KAFFAR YEĞIN`E MÜEBBET HAPIS CEZASı VERILDI  
 
     
   

KONTROLLÜ YIKILAN EV, EŞYALARINI SAKLADIKLARI YERE ÇÖKTÜ… İSKENDERUNLU DEPREMZEDE: “ÜÇ PARÇA EŞYAMIZDAN DA OLDUK. BİZE BİR DEPREM DAHA YAŞATTILAR”


Hatay`ın İskenderun ilçesinde bulunan Muradiye Mahallesi`ndeki ağır hasarlı evinin yanı başında kurduğu çadırda kalan ve eşyaları ile erzaklarını sakladığı bir alanı bulunan Recep Çetinkaya`nın komşusunun evi, “kontrollü yıkım” kararıyla yıkıldı. Ancak kontrollü yıkıma rağmen enkaz, Çetinkaya`nın eşyalarının bulunduğu alana çöktü. Çetinkaya, “Üç parça eşyamız vardı, ondan da olduk. Bize bir deprem daha yaşattılar” dedi.

 

Tarih : 5 Nisan 2023 Çarşamba 10:52   Okunma : 513

Haber: ÇAĞATAN AKYOL - Kamera: SADIK KARAKULOĞLU

Hatay’ın İskenderun ilçesinde bulunan Muradiye Mahallesi’ndeki ağır hasarlı evinin yanı başında kurduğu çadırda kalan ve eşyaları ile erzaklarını sakladığı bir alanı bulunan Recep Çetinkaya’nın komşusunun evi, “kontrollü yıkım” kararıyla yıkıldı. Ancak kontrollü yıkıma rağmen enkaz, Çetinkaya’nın eşyalarının bulunduğu alana çöktü. Çetinkaya, “Üç parça eşyamız vardı, ondan da olduk. Bize bir deprem daha yaşattılar” dedi.

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinin ardından ağır hasarlı olan pek çok ev veya bina için `acil yıkım` kararı verildi. Hatay’ın İskenderun ilçesinde de Muradiye Mahallesi’nde bulunan bir bina, `kontrollü yıkım` denilerek geçen günlerde yıkıldı. Yıkımda, binanın yanı başında, depremzede Recep Çetinkaya’nın çadırı ve eşyaları ile erzaklarının da olduğu bir alan zarar gördü. Çetinkaya, sorunlarını ANKA Haber Ajansı’na anlattı.

“TAHTA PARÇALARINI KENDİ İMKÂNLARIMIZLA ÇIKARTTIK”

Deprem anını anlatan Çetinkaya, “Evde 4 kişiydik. 2 çocuğum vardı, eşim, ben. Ya ne inebildik ne çıkabildik. Öyle donduk yani, kaldık. Depremin bitmesini bekledik. Evin kırıldığını, evin döndüğünü, sağa sola yattığını, hepsini hissettik. Ufak ufak işte üstümüze düşen tahta parçalarını kendi imkânlarımızla çıkarttık. Son katımız komple gitti, bina kırıldı. Çıktıktan sonra konu komşuya zaten koştuk. Kendimizi unuttuk. Çok kötüydü” dedi.

“DERDİMİZİ ANLATACAK HİÇBİR YER YOK”

Çadıra da hiçbir şekilde ulaşamadıklarını dile getiren Çetinkaya, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Çadırı üniversiteden arkadaşımız gönderdi bize. O olmasa hâlâ belki çadırımız olmayacaktı. Garajda bir yerimiz vardı. O da yıkımdan sonra zaten mahvoldu. Yıktılar orayı. Operatöre söylememize rağmen, ‘Zarar görür’ eşyalarımız dememize rağmen hiçbir şekilde eşyamızı da çıkarttırmadı. Bir şey olmayacağını söyledi ve orayı mahvetti gitti. Derdimizi de kimseye anlatamıyoruz. Karakola gidiyoruz. Bunun parasını operatörden alacağını söylüyor. Şimdi operatör de şehir dışından gelmiş. Çocuklarını bizim için bırakmış, gelmiş. Bu operatörün günahı ne? Hiçbir yüklenici bir firma yok. AFAD’a gidiyoruz, ‘Kriz masasına’ gidin diyorlar. Dalga geçer gibi bize, ‘Boş bir kâğıda eşyalarınızı yazın, gidin’ diyorlar. Yani eşyalarımı yazayım da ben dolandırıcı değilim. Ben çocuklarıma haram istemiyorum. Benim kafama göre yazdığımın, çizdiğimin parasını sen nasıl ödemeye kalkıyorsun? Benden niye fotoğraf istemiyorsun? Yani her kâğıda gelip yazan devletten para mı alacak? Ben belki yalan söylüyorum belki. Bir fotoğraf bile çekmediler. Derdimizi anlatacak hiçbir yer yok. Rezil ettiler bizi, böyle koydular.

“50 SEFER SÖYLEMEMİZE RAĞMEN REZİL ETTİLER”

Kullanılamaz hâle gelen eşyalarından da bahseden depremzede Çetinkaya, şunları söyledi:

“Bir evimiz vardı. Üç parça eşyamız vardı, ondan da olduk. Bir dipfrizimizi alabilmiştik. Zaten deprem günü benim en son kat çökünce, bütün her şey inince yağmurdan, bütün eşyalarım gitti. Depremden dolayı değil. Birçok eşyama çatı çöktü. Ondan sonra yağmur yedi, iki parça bazam vardı. Bir buzdolabı almıştım. Zor bela bulmuştum. Çamaşır makinem vardı. Her şeyimi mahvettiler geri. Ne yağım kaldı, hiçbir şeyimi bırakmadılar. Bir de uyarmıyorlar, söylemiyorlar. Benim çocuklarım da orada olabilirdi. 50 sefer söylememize rağmen rezil ettiler. Yan komşumuzun evi, bunu operatör de gelip yıkım yapmadan önce gördü, konuştuk. Dedik bir, zararı olacaksa eşyamızı çıkartalım. 10- 20 dakikamızı almaz. Zaten 3- 5 parça eşyamız var. ‘Yok, bir şey olmayacak. Birkaç parça taş düşebilir’ dedi. Biz bilmedik ki evi, bu tarafı başımıza yıkıyormuş. İki evi yıktı, gitti burada; ev sahibinin de söylemesine, bizim de söylememize rağmen.”

“BUNUN NERESİ KONTROLÜ YIKIM”

Dertlerini kimseye anlatamadıklarını da belirten Recep Çetinkaya, yıkımın olduğu yeri de göstererek şöyle konuştu:

“Bize bir deprem daha yaşattılar. Zaten mağduruz. Depremzedeyiz ve enkazı yine yaşadı çocuklarım. Çocukların psikolojisi bozuldu. Çocuklar içeri bile girmek istemiyor, çadırda bile yatmak istemiyor. Şu çatının hâline bakın. Kendi imkânlarımızla temizledik burayı. Oruç oruç temizledik. Kalkmıyor, eski briket bunlar. Şu hâle bak ya. Kontrollü yıkım bu sözde. Bunun neresi kontrolü yıkım? Mağduruz. Eşyalarım gitti. Kimseye derdimizi anlatamıyoruz. Muhtara gidiyoruz, yapacak bir şey yok. Karakola gidiyoruz, operatörün üstüne topu atıyor. Şimdi operatörün suçu ne? Operatör de çoluk çocuğunu bırakmış, benim için buraya, depreme bana yardım etmeye gelmiş. Şehir dışından geldiğini ben biliyorum operatörün. Yazık günah operatöre de. Ben operatörden niye bunun parasını alayım? Bunun yüklenici bir firması yok mu?”

“YİYECEK EKMEĞE MUHTAÇ OLDUK, HİÇBİR ŞEYİMİZ YOK ŞU AN"

Gittiği yetkili yerlerin hepsinin kendisini başka yere yönlendirdiğini aktaran Çetinkaya, sözlerini şöyle tamamladı:

“‘AFAD’a git’ diyorlar, AFAD’a gidiyorum. Orada bana ‘Kâğıda yaz’ diyorlar. Gelip bana fotoğrafla burayı, burayı gör; durumum ne, ne zararım var diye. Derdimizi anlatamamanın peşindeyim ben. Yoksa olacak tabii bu. Komşunun canı sağ olsun yani. Zaten o da depremzede. O da istemez evinin yıkılmasını ama mahvettiler bizi. Ben bunu (briket) eşimle beraber zorla kaldırıyorum. Bunlar şimdiki briketlerden değil. Eski briket bunlar. Kaldıramıyorsun. Eşimle birlikte oruç ağzımıza burayı mahvettiler bize. Makinemi, dolabımı attım. Yiyeceklerim vardı 2- 3 tane, attım. Hiçbir şey bırakmadılar. Her şeyim çöp oldu. Yani zaten işimiz yok, gücümüz yok, işimizden olduk, işimize geri gidemiyoruz. Hâl böyle. Yiyecek ekmeğe muhtaç olduk. Hiçbir şeyimiz yok şu an.”

Paylaş :
Etiketler :  

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!


 
  FLAŞ HABER
   
 
  EN ÇOK OKUNANLAR
  • Bu Ay
  • Bu Hafta
  • Dün
  • Bugün
 
 


  SOSYAL MEDYA


  GAZETELER
 
 

 







mersinerji.com
ANKA Haber Ajansı
Abonesidir

 
 
ANASAYFA İLETİŞİM KÜNYE HABER ARŞİVİ GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinerji.com © Copyright 2017-2024 Tüm hakları saklıdır..! İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA