Haber: MAHİR BAĞIŞ - Kamera: FURKAN ERDEM
Avrupa Sendikalar Konfederasyonu (ETUC) Genel Sekreteri Esther Lynch, Hatay`da deprem bölgesinde çalışan işçilerin koşullarına ilişkin açıklama yaptı. Lynch, “Uluslararası topluma, kendi ülkeme döndüğümde vereceğim mesaj şu; her ne kadar burada muazzam çaba gösterilse bile ihtiyacın düzeyi hala acil ihtiyaç durumunda ve karşılaşılan durum bu kadar büyük olduğu için yapılması gereken çok iş var. Tüm bunlar yapılırken de yeniden inşa süreci, toplumun yeniden inşası, binaların yeniden inşası sürecinde de insan onuruna yakışır çalışma koşullarının sağlanması gerektiğini ifade edeceğim” dedi.
Avrupa Sendikalar Konfederasyonu (ETUC) Genel Sekreteri Esther Lynch, ETUC Genel Sekreter Yardımcısı Patrick Itschert, ITUC Avrupa Bölge Sekreteri Anton Leppik ile ITUC Asya Pasifik Koordinasyon Müdürü Toshitaka Hayashi`den oluşan deprem dayanışma heyeti ile KESK Eş Genel Başkanı Şükran Kablan Yeşil, Hatay`da işçilerin çalışma koşullarına ilişkin açıklama yaptı. Bölge işçilerle, sendikalarla ve işverenlerle görüşme yapan heyet çalışma koşullarına dair incelemelerde bulundu.
Antakya Künefeciler Meydanı`nda açıklama yapan heyet adına konuşan ETUC Genel Sekreteri Esther Lynch, şunları söyledi:
“Sizlere Avrupa`daki 44 milyon işçinin dayanışma duygularını iletmek için buradayım. Türkiye`deki 4 üye konfederasyonumuz; DİSK, KESK, HAK-İŞ ve TÜRK-İŞ olarak bu depremde yaşananlar sonrasında bizim burada yaşananları görmemizle ilgili davet ettiklerinde bizi buraya Avrupa`daki sendikalar, üyelerimizin tamamı buraya gelmemiz, burada yaşananların ne olduğunu yerinde görmemiz ve burada yaşananlarla ilgili durumu, ne olduğunu anlayıp bununla ilgili görüşmeler geçekleştirmemiz gerektiğini ifade etti.
Bugün burada bulunduğumuz çalışma kapsamında işçilerle, çalışanlarla yaptığımız görüşmelerde kendilerinin yürüttüğü çalışmaları gördüğümde yani molozların kaldırılması için yürüttükleri çalışmalar, depremden etkilenen kişilere gıda, yemek dağıtımı ile ilgili yaptıkları çalışmalar, bu kişilerin barınması için yürütülen çalışmaları gördüğümde bir sendikacı olarak onların emekleriyle gurur duyduğumu ifade etmem lazım.
“BİNALARIN YENİDEN İNŞASI SÜRECİNDE DE İNSAN ONURUNA YAKIŞIR ÇALIŞMA KOŞULLARININ SAĞLANMASI GEREKTİĞİNİ İFADE EDECEĞİM”
Uluslararası topluma, kendi ülkeme döndüğümde vereceğim mesaj şu; her ne kadar burada muazzam çaba gösterilse bile ihtiyacın düzeyi hala acil ihtiyaç durumunda ve karşılaşılan durum bu kadar büyük olduğu için yapılması gereken çok iş var. Tüm bunlar yapılırken de yeniden inşa süreci, toplumun yeniden inşası, binaların yeniden inşası sürecinde de insan onuruna yakışır çalışma koşullarının sağlanması gerektiğini ifade edeceğim.
“HİÇ KİMSE EMEKÇİLERİN, ÇALIŞANLARIN ÜZERİNDEN PARA KAZANMAMALI BÖYLE DÖNEMLERDE, BİZ YAŞANANLARDAN DERS ÇIKARMALI BUNA GÖRE HAREKET ETMELİYİZ”
Uluslararası arenada bu çalışmalara yönelik bağışta bulunan, çalışmaları finansal olarak destekleyenlerin şuna dikkat etmesi lazım; bu çalışmaları, işleri ihalesini alan şirketlerin temel haklara, sendikal haklara riayet etmesi örneğin toplu iş sözleşmesini gerçekleştirmesi gerekiyor. Hiç kimse emekçilerin, çalışanların üzerinden para kazanmamalı böyle dönemlerde, biz yaşananlardan ders çıkarmalı buna göre hareket etmeliyiz.
HÜKÜMETİN SENDİKALARLA MASAYA OTURUP PLANLAMAYI SENDİKALARLA BİRLİKTE YAPMASI GEREKTİĞİNİ BİR KEZ DAHA İFADE ETMEK İSTERİM.
Bir kez daha burada sendikaların yürüttüğü çalışmalardan etkilendiğimi tekrar ifade etmem lazım. Burada gördüğüm çalışmalar yani sağlık bakımından, ilaç bakımından, kütüphaneyle ilgili yürütülen çalışmalar bunların tamamı burada gönüllü olarak çaba sarf eden arkadaşlarımızın büyük emeklerinin olduğunu ortaya koyuyor. Bu toplumun ne kadar dirençli olduğunu ortaya koyuyor. Ancak dünyanın her yerinde olduğu gibi burada da hükümetin sendikalarla masaya oturup planlamayı sendikalarla birlikte yapması gerektiğini bir kez daha ifade etmek isterim.
“DEPREM BÖLGESİNDE YAŞAYAN İŞÇİLERİN PSİKOSOSYAL DESTEĞE İHTİYACI VAR, BUNLARIN GİDERİLMESİ GEREKİYOR”
Aynı zamanda şirketleri de sendikalarla bir araya gelip bir masada oturup çalışanların koşullarını, burada örneğin işverenlerin ampute olan kişilerle planlarının olduğunu biliyoruz. Tüm bu planların sendikalarla birlikte gerçekleştirmesi gerekiyor. Deprem bölgesinde yaşayan işçilerin psikososyal desteğe ihtiyacı var, bunların giderilmesi gerekiyor. Aksi taktirde diğer işçilerle düşünüldüğünde kendileri açısından dezavantajlı bir durum oluşturabilir. Bunların önüne geçmek için işverenlerin sendikalarla görüşmesi gerektiğinin altını çiziyorum.
Son olarak Türkiye`deki yurttaşlara Avrupa sendikal hareketinin sizleri unutmayacağını, burada yaşanan durumun unutulmasına izin vermeyeceğine dair güvencesini iletmek isterim.”