Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Tüm Doğu Ortodoksları Patriği 10. Yuhanna Yazıcı ve beraberindeki heyetle bir araya geldi. Büyükşehir Belediyesi olarak deprem bölgelerini ayağa kaldırmak ve depremzede yurttaşların ihtiyaçlarını karşılamak için tüm imkanları seferber ettiklerini söyleyen Başkan Seçer, “Tabiiyet, kimlik, din, mezhep ayrımı yapmaksızın tüm insanlara sahip çıktık” dedi.
Başkan Seçer, Antakya ve Tüm Doğu Ortodoksları Patriği 10. Yuhanna Yazıcı, Ortodoks Kilisesi Vakfı Başkanı Can Arap, Mar İlyas Manastırı Başrahibi ve Patrik Yardımcı Episkoposu Seyidne Arsenios, Mar İlyas Başrahibi ve Patrik Yardımcı Episkoposu Konstantin Keyyel, Antakya Patrik Vekili Paulus Bayram Orduluoğlu ve Mersin Rum Ortodoks Kilisesi Pederi İspir Coşkun`u makamında ağırladı.
Ziyarette, deprem bölgelerini ayağa kaldırmak ve depremzede yurttaşların ihtiyaçlarını karşılamak için tüm imkanları seferber ettiklerini söyleyen Başkan Seçer, bu hizmetleri hiçbir ırk, dil, din ve mezhep ayrımı yapmadan yürüttüklerini vurgularken, 10. Yuhanna Yazıcı ise Hatay ve Mersin`de incelemelerde bulunduğunu söyleyerek, Büyükşehir`in kentte ve deprem bölgelerinde yaptığı çalışmalardan dolayı Seçer`e teşekkürlerini iletti.
Başkan Seçer, depremlerin ilk anından itibaren hem bölgede hem Mersin`de deprem sonucu oluşan olumsuzlukları ortadan kaldırmak için büyük bir çaba sarf ettiklerini belirtti. Mersin`in deprem bölgesine yakın olması ve deprem bölgesinde yaşayan insanların birçoğunun Mersin`de akrabalık ilişkileri olmasından dolayı depremzedelerin kente geldiğini belirten Seçer, şunları kaydetti:
“Depremin hemen ardından yardım malzemelerimiz başta Hatay, Maraş, Adıyaman gibi depremde çok yoğun zarar gören illere çok kısa bir sürede intikal etti. Bölgede çalışmalarımız devam ediyor. İlk günler yoğunluğumuz Hatay`daydı. Daha sonra belediyelerimiz arasında bölgesel pay yaptık. İstanbul Hatay`a, Ankara Kahramanmaraş`a, Mersin Büyükşehir Belediyesi Adıyaman`a gibi görev dağılımı yaptılar. Şu anda biz Adıyaman`da daha yoğun çalışıyoruz.
Deprem sonrası bölgeden insanlar hızlı bir şekilde başka bölgelere göç ettiler. Evleri, iş yerleri yıkıldı. Bir an önce oradan çıkıp daha güvenli yerlere gitmek için kendi memleketlerini terk ettiler. O süreçte mesafe yakınlığı ve akrabalık ilişkileri de birçok insanın Mersin`i tercih etmesine neden oldu. Gelen insanların bir kısmı geri döndü, bir kısmı başka şehirlere gitti. Şu anda bizim belediye hizmetlerinin artışından anladığımız kadarıyla, örneğin su tüketimi, günlük ortaya çıkan çöp miktarı, elektrik tüketimi gibi rakamlardan aldığımız bilgiler çerçevesinde yaklaşık 350 bin insan hala burada yaşıyor. Bu nüfusun önemli bir kısmı da Hatay`dan.
Süreç içerisinde hem bölgede hem Mersin`de depremzedelere her türlü imkanımızı seferber ettik. Biz bu katkıları yaparken, insanlara sahip çıkarken tabiiyet, kimlik, din, din içerisinde mezhep ayrımı yapmaksızın katkıları yaptık.
Hristiyan dünyasının farklı cemaatleri, Katolikler, Ortodokslar ya da başka gayrimüslimler gibi birçok milletten insan, Mersin`de kardeşçe yaşıyor, Ortodoks Kilise`miz var, Katolik Kilise`miz var. Bunların cemaatleri var. Sayın Pederleri İspir Coşkun Teymur, Can Bey, Vakıf Başkanı`mız, her zaman iç içe olmuş insanlarız. Bu deprem sürecini de ilişkilerimizde en ufak bir sıkıntı yaşamadan, hep beraber insanlarımıza yardım için en iyi şekilde tamamladığımıza, yaptığımıza inanıyorum.
Allah bir daha böyle acılar yaşatmasın ülkemize. Biz yöneticilerin de bu gerçekler ışığında tedbir almamız gerektiği konusunda da bir kez daha çok önemli bir uyarı aldığımızı da söylemek isterim. Umut ediyorum bir daha böyle felaketler yaşamayız.”
Antakya ve Tüm Doğu Ortodoksları Patriği 10. Yuhanna Yazıcı ise Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer`in kendilerini ağırlamasından dolayı onur duyduğunu belirterek şunları söyledi:
“Bu büyük ve yıkıcı depremden dolayı sizlere ve halkımıza taziyelerimizi sunmaktayız. Bu sebeptendir ki bizler deprem sonrasında sizlerle birlikte olmak ve yanınızda bulunmak istedik. Özellikle Hatay ve Mersin`de Ortodoks halkı olduğundan ve sizler de yanında bulunduğunuzdan dolayı teşekkür ederim. Size Allah`ın sağlık ve sıhhat vermesini temenni ederim. Sizin elinden tutsun ki tekrardan yıkılan bütün şehirlerimizi yeniden onarabilesiniz. Bizler pazar günü Paskalya Bayramı`mızı, o yıkıntıların içinde, Antakya Kilisesi`nde yaptık. Antakya`da çok büyük bir yıkım olmuş. Dilerim ki Yüce Allah`ımız sizlere kuvvet verir, size yardım eder ki, Hatay`da, Mersin`de yaşayan bütün halkımıza yardımcı olabilesiniz. Mübarek Ramazan Bayramı`nın size ve halkınıza sağlık, sıhhat ve bereket getirmesini temenni ediyorum.”