Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı`nda özel gündemle toplanan TBMM Genel Kurulu`nda; "Bugün yeniden ‘söz milletin` denen gündür. 103 yıl önce milletimizin bir taraftan vatanını bölmek isteyenlere istiklal diye haykırdı. Diğer taraftan da can verdiği egemenliğini hiçbir kişi veya zümreye devretmeyeceğini beyan ettiği, yeter dediği gündür" dedi.
TBMM Genel Kurulu, TBMM`nin açılışının 103. yıl dönümü ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle özel gündemle toplandı. Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, özel oturumda yaptığı konuşmada, şunları söyledi:
“BİR MİLLETİN YILLAR SÜREN CEFASININ, EGEMENLİĞİ, BAĞIMSIZLIĞI, KENDİ KADERİNİ TAYİN ETMEK HAKKINI ELDE EDİŞİNİN KUTLAMASIDIR: İki bayramı bir arada idrak ediyoruz. Bayramlar, bir süre devam eden sıkıntının, zorluğun, derdin, kederin, cefanın neticesinde ulaşılan aydınlıktır. Üçüncü gününde olduğumuz Ramazan Bayramı için de bir ay süren bir orucun mükafatıdır. 23 Nisan günü de aynen böyledir. 23 Nisan, egemenliğini kaybetmemek uğruna canını vakfeden bir milletin yıllar süren cefasının, egemenliği, bağımsızlığı, kendi kaderini tayin etmek hakkını elde edişinin kutlamasıdır.
BUGÜN MAALESEF TARİHİ GERİYE DOĞRU BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KENDİ ELİYLE AKITMIŞ DURUMDADIR: Bugün yeniden ‘söz milletin` denen gündür. 103 yıl önce milletimizin bir taraftan vatanını bölmek isteyenlere istiklal diye haykırdı. Diğer taraftan da can verdiği egemenliğini hiçbir kişi veya zümreye devretmeyeceğini beyan ettiği, yeter dediği gündür. Tüm bu açılardan değerlendirirsek bugün maalesef tarihi geriye doğru Büyük Millet Meclisi kendi eliyle akıtmış durumdadır. Kendi yetkilerini, maalesef kendi eliyle sınırlandıracak bir referandumla beraber Türk milletinin demokrasi talebini, daha fazla hürriyet talebini sınırsız yetki, sıfır denetim mantığı içerisinde bir kişiye emanet etmiştir.
DEMOKRASİ TARİHİ, KADEME KADEME KEYFİ REJİMLERİN SINIRLANDIRILMASI VE DENETLENMESİNİN TARİHİDİR: Demokrasi tarihi, kademe kademe keyfi rejimlerin sınırlandırılması ve denetlenmesinin tarihidir. Oysa bizim tarihimiz 16 Nisan referandumundan itibaren aksi istikamette işlemiştir. Bugün TBMM`nin en temel vazifesi, problemleri demokratik kanallara aktaramayışıdır. Milletimizin ızdıraplarını, milletimizin beklentilerini maalesef TBMM kürsüsünde çözüm üretemiyor olmayışımızdır. Türkiye`de problemi fiilen çözmenin yegâne bir yolu vardır; o da bir kişinin kadrajına problemi sokabilmekten geçmektedir.
KAYITSIZ, ŞARTSIZ MİLLETİNDİR DENİLEN İRADENİN ÜZERİNE KAYIT DA DÜŞMÜŞTÜR ŞART DA DÜŞMÜŞTÜR: Milli irade şampiyonluğu yapanlar, burada milli iradenin üzerine ‘kayıtsız şartsız milletindir` denilen iradenin üzerine kayıt da düşmüştür şart da düşmüştür.
KORKUSUZCA YAŞAMA HÜRRİYETİNİN AZAMİ ŞEKİLDE KULLANILDIĞI TÜRKİYE`YE ELBET KAVUŞACAĞIZ: Bu 23 Nisan gününde ve önümüzde 14 Mayıs seçimleriyle beraber sözü yeniden milletin söyleyeceği, kurucu genel başkanımız ve 3. Cumhurbaşkanımız Celal Bayar`ın ifadesiyle kendi kaderine hakim olacağı gün söyleyeceği sözle beraber yarınlarından emin bir Türkiye`yi, herkesin hukukundan emin olduğu bir Türkiye`yi, korkusuzca yaşama hürriyetinin azami şekilde kullanıldığı Türkiye`ye elbet kavuşacağımızı ifade ediyorum.”