Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “Vergileri düşürerek, esnafımıza ve çiftçimize özel sübvansiyonlar yaparak insanımızı rahatlatacağız. Asgari ücretten memur ve emekli maaşlarına kadar her konuda benzer adımlar atıyoruz” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan bu akşam İstanbul Haliç Kongre Merkezi`nde ulaşım sektörü buluşması programına katıldı. Erdoğan burada yaptığı konuşmada şunları kaydetti:
“MUHABBETİMİZİ, SEVGİMİZİ ÇEKEMEYEN DE ANTEN TAKSIN MI?”
“Bizim esnaflarımızla bilhassa da şoför kardeşlerimizle muhabbetimizi bilen bilir. Aramızda ayrı gayrı yoktur. Kimi zaman böyle salon toplantılarında, kimi zaman taksi dolmuş duraklarında, kimi zaman trafikte denk geldiğimizde sizlerle selamlaşırız. Bu temaslarımızda sohbetimizi yapar, karşılıklık muhabbetimizi ifade eder, sonra da yolumuza devam ederiz. Geçtiğimiz günlerde yolda giderken bir şoför esnafımızın ekmek teknesinin arkasında şöyle bir yazı gördüm: ‘Çekemeyen anten taksın.` Bizim bu muhabbetimizi, sevgimizi çekemeyen de anten taksın mı? Gerçi onlar sandıktan çıkan en açık mesajları bile alamayacak, hatta tam tersine çevirmeye çalışacak kadar ülkelerinden ve gerçeklikten kopmuş durumdalar. Bunlara anten de fayda etmez. Onun için uzaya İmece uydumuzu gönderdik. Belki oradan alacakları sinyallerin uyanıp hakikatleri görmelerine bir faydası olur.
Milletimiz 14 Mayıs`ta sandık başına gidip iradesini beyan etti. TBMM`de çoğunluğu 322 milletvekiliyle Cumhur İttifakı`na vererek yasamada nasıl bir tablo istediğini gösterdi. Cumhurbaşkanlığı seçiminde en yakın rakibimize 2 milyon 520 bin fark atmamıza, yüzde 49,5 oy almamıza rağmen sistemin yüzde 50 artı 1 oy sebebiyle iş ikinci tura kaldı. Milletimizin bu iradesinin de başımızın üzerinde yeri vardır. Allah`ın izniyle ikinci turda rekor bir oy ve oranda milletimizin bize cumhurbaşkanlığı görevini tekrar 5 yıllığına tevcih edeceğine inanıyoruz.
“MİLLETİMİZİN HER KESİMİNİN SIKINTILARINI ÇÖZMEK İÇİN GECE GÜNDÜZ ÇALIŞIYORUZ”
Milletimizin dertlerini, sıkıntılarını, sorunlarını çözecek hizmetleri daha da ileriye taşımak için neler yapacağımıza bakıyoruz. Türkiye`nin bölgesindeki ve dünyadaki gücünü artırmak için hangi araçları kullanabileceğimize, hangi ilişkileri harekete geçirebileceğimize bakıyoruz. Niye kendimizden bu kadar eminim, biliyor musunuz? Çünkü bizim kimseyle pazarlığımız yoktur.
Biz Rabbimize sığınıyoruz ve milletimizden talimat alıyoruz. Şu anda biz sadece ve sadece ülkemize eser kazandırma peşindeyiz. Milletimizin her kesiminin sıkıntılarını çözmek, taleplerine cevap vermek, beklentilerini hayata geçirmek için gece gündüz çalışıyoruz.
“ŞU AVRASYA TÜNELİ OLMASAYDI HÂLİMİZ NİCE OLURDU?”
Şu Avrasya Tüneli olmasaydı hâlimiz nice olurdu? Şehitler köprümüz işimizi kolaylaştırıyor. Fatih Sultan işimizi kolaylaştırıyor. Bir de Yavuz Sultan Köprüsü olmasaydı hâlimiz nice olurdu? Osmangazi Köprüsü olmasaydı hâlimiz nice olurdu? Daha ileri gidiyorum, Çanakkale Köprüsü olmasaydı hâlimiz nice olurdu? Türkiye büyüdükçe, güçlendikçe zenginleştikçe ortaya çıkan kaynağı insanlarımızın her birinin hayatına yansıtacak programlar hazırlıyoruz. İşte Karadeniz gazını ülkemize kazandırmamızdan sonra yaptıklarımızı gördünüz. Karadeniz gazını 1 ay müddetle ücretsiz olarak halkımıza ulaştırdık mı? Bir yıl boyunca mutfakta yüzde 25 indirimle vereceğimizi halkımıza duyurduk mu? Şimdi sırada neresi var? Gabar. Gabar petrolünü de inşallah çıkardığımız andan itibaren ondan halkımız ne yapacak, istifade edecek. İşte bu Kılıçdaroğlu`nun el ele, kol kola olduğu o teröristler sebebiyle Gabar petrolü yıllarca çıkarılamamıştır.
“VERGİLERİ DÜŞÜREREK, ESNAFIMIZA VE ÇİFTÇİLERİMİZE ÖZEL SÜBVANSİYONLAR YAPARAK İNSANIMIZI RAHATLATACAĞIZ”
Vergileri düşürerek, esnafımıza ve çiftçimize özel sübvansiyonlar yaparak insanımızı rahatlatacağız. Asgari ücretten memur ve emekli maaşlarına kadar her konuda benzer adımlar atıyoruz. Türkiye Yüzyılı`nı milletimizin sırtına yeni yükler bindirerek değil, milletimizin yükünü hafifleterek inşa edeceğiz. Değerli kardeşlerim, her zaman olduğu gibi Türkiye Yüzyılı`nı inşa mücadelemizde de en büyük desteği aldığımız kesimlerin başında sizler geliyorsunuz.
21 yıldır ülkemizde kurduğumuz güçlü ulaştırma altyapısını, şehircilik uygulamalarını, tesis ettiğimiz esnaf ve sanatkâr dostu ticaret iklimini en iyi sizler biliyorsunuz. Bölünmüş yollardan otobanlara, şehir içindeki köprü ve tünellere kadar yaptığımız yatırımların muhatabı doğrudan sizlersiniz. Şu salon, dili olsa da konuşsa. Bu Haliç`i, arkadaşlar, kim temizledi biliyor musunuz? Burayı da Allah rahmet eylesin, Kadir Topbaş Bey`in başkanlığı döneminde bitirdik. Bak şimdi bu salondan hepimiz istifade ediyoruz. Yani, Adalet Kalkınma Partisi, CHP öyle bir ayrım yok. Nereye bunu yaptık? Milletimize yaptık. Farkımız bu.
Ülkemizin araç stokunun önemli kısmını yenilerken en çok da ticari araçlara erişimi kolaylaştırmaya ehemmiyet verdik. Bugün de aracılığıyla 1,5 milyon liraya kadar Hazine destekli taşıt kredisiyle yanınızda yer alıyoruz. Sadece geçtiğimiz yıl esnaflarımız için 150 milyar lira tutarında destek paketleri hazırladık. Böylece yaklaşık 400 bin esnafımızı 146 milyar liralık krediyle destekledik. Esnafımızın talepleri doğrultusunda geçtiğimiz günlerde yaklaşık 7 yıl sonra bir kez daha ticari araçlara ÖTV`siz yenileme imkânı getirdik.
Geçtiğimiz günlerde esnafımızın en önemli sıkıntılarından biri olan emeklilikteki prim gün sayısı adaletsizliği giderme sözü verdik. Küçük esnafımızın emeklilik için gereken prim gü sayısını 9 binden 7 bin 200`e indirdik.
Biz bazıları gibi sözümüzü havaya söylemiyoruz, ne dersek onu yapıyoruz. İnşallah önümüzdeki dönemde daha nice güzel haberlerle, müjdelerle sizlerle birlikte olmaya devam edeceğiz. Türkiye Yüzyılı`nın inşasında alınan her mesafe sizlerin güvenli, huzurlu, müreffeh yarınlarınız için elde edilmiş yeni bir kazanım olacaktır. İki kavram çok önemli. Güven ve istikrar.
“EKSİKLERİMİZ ŞÜPHESİZ VARDIR”
Gençler unutmayın, öyle bir kazanacağız ki hiç kimse kaybetmeyecek. Geçmişte bu adımları atamasın diye ülkemizin önüne nice tuzaklar kuruldu. Milletimizin üzerinde nice oyunlar oynandı. Tek parti faşizminden darbelere, koalisyonlu yıllardan terör örgütlerinin üzerimize salınmasına kadar yaşadığımız her musibetin gerisinde Türkiye`yi oyun dışında tutma niyeti vardı. Bize işte bu sinsi oyunu bozduğumuz için düşmanlar. Şayet ülkenin kaynaklarını Londra tefecilerine akıtmaya devam etseydik, milletimizin köken, mezhep ve meşrep tartışmaları üzerinden ayrıştırılmasına göz yumsaydık, inanın bizden kıymetlisi olmazdı. Ama biz sadece Allah`ın rızasını, milletimizin desteğini, insanımızın hayır duasını istedik, bunun için çalıştık. Ülkenin imkanlarını milletin emrine verince yollar da yapılıyor, afetlerin altından da kalkılıyor, her kesimin taleplerine de cevap verilebiliyor. Bu bereketin gerisinde millet için çalışmak, millet için mücadele etmek, millet için alın teri dökmek vardır. Kardeşlerim, eksiklerimiz şüphesiz vardır. Hatasızlık iddiası her şeyden önce bizim inancımıza uymaz. Fakat şundan emin olunuz. Türkiye`nin büyümesi ve güçlenmesi, milletimizin huzuru ve refahı için verdiğimiz mücadele sonuna kadar samimiydi. Vesayetin kirli senaryolarıyla mücadele ederken de samimiydik. Ülkemize asırlık demokrasi ve kalkınma hamlelerini yaşatırken yine samimiydik. FETÖ`cü hainlerin sonradan bizzat kendi kullandıkları kişilerin de ikrarıyla montaj olduğu kesinleşen kumpaslarına karşı yine samimiydik. Terör örgütlerinin kanlı saldırılarına karşı mücadele ederken, bu meseleyi suhuletle bitirmek için çözüm yolları ararken de samimiydik.
“KOALİSYON MASASININ KENDİ İÇİNDE HESAPLAR BİRAZ KARIŞIK, HAVA BİRAZ DUMANLI”
Ülkemiz çok uzun bir aradan sonra ilk defa iki ittifaklı, iki adaylı bir seçim yaşadı. Cumhur İttifakı ile CHP`nin öncülüğündeki koalisyon masası ittifakının nasıl ortaya çıktığını herhalde anlatmaya gerek yok. Karşımızdaki adaya kimlerin destek verdiğini, kimlerin yol verdiğini sizler çok iyi biliyorsunuz. Buna rağmen 2 milyon 520 bin farkla geride kalınca nasıl zıvanadan çıktıklarını, sağa sola nasıl tehditler savurduklarını hep birlikte gördük. Bölücü terör örgütü ve ona sırtını dayayan parti, ikinci tur için CHP Genel Başkanı`na desteğini hemen açıkladı. Gerçi koalisyon masasının kendi içinde hesaplar biraz karışık, hava biraz dumanlı ama olsun en azından bölücü örgütün desteğini sağlama aldılar. Bunu örtmek için de Kılıçdaroğlu hemen çıkıp siyasette seviyeyi daha da düşürmeye, insanlarımızı kutuplaştırmaya başladı. Helalleşme tiyatrosunun yerini bir günde faşizmin en ilkel, en nobran, en rezil hâli aldı. Halbuki hiçbir kılıf bu minareyi örtmeye yetmez. Milletle inatlaşarak, millete hakaret ederek, milleti tehdit ederek siyaset olmaz. Depremzede vatandaşlarıma hakaret ederek siyaset olmaz.
“ŞEHİTLERİMİZİN İNTİKAMI MUHAKKAK ALINACAKTIR”
Bunların yaptıklarını gördünüz. Sosyal medyada yürütülen ahlaksız, vicdansız, insanlık dışı kampanyaları saymıyorum bile. CHP`li belediyeler ve bu partiyle irtibatlı sivil toplum kuruluşları, depremzedelere yaptıkları yardımları kesmekten çadırları toplamaya, kaldıkları yerlerden onları çıkarmaya kadar her türlü rezilliği sergiliyorlar. Tekirdağ`da kaldıkları oteli boşalttırdılar. Bu ne vicdansızlıktır. Daha düne kadar depremzedelerimize bedava ev vadediyorlardı, bugün insanlarımızı kapı dışarı ediyorlar. Suçüstü yakalanınca da hemen işi başka taraflara çekip kendilerini kurtarmaya çalışıyorlar. Düşünün ki bunlar, daha kaybettikleri seçimde böylesine bir hırsla sağa sola saldırıyor, Allah muhafaza, seçim sonucu tam tersi çıksaydı neler yaparlardı, düşünmek bile istemiyorum. Daha ilk gün 5 şehidimiz oldu. 5 şehit. Ne oldu? Ne yaparsanız yapın, Cudi`de de Gabar`da da Tendürek`te de Bestler Deresi`nde de bu şehitlerimizin intikamı muhakkak alınacaktır. Bay bay Kemal, dirsek dirseğe olduğun, omuz omuza yol yürüdüğün bu Kandil varisleriyle yolunu muhakkak ayıracaksın ama zaman çok geç olacak. İnşallah benim milletim sana bu fırsatı vermeyecek. 28`inde bu işi benim milletim bitirecek. Onun için benim milletimden ricam şudur. Sizlere inanıyorum. Yol kısayken süratle işi bitirelim. 28 Mayıs`ta öyle bir zafer elde edelim ki 29 Mayıs fethini hep birlikte kutlayalım.”