CEYLAN SAĞLAM
SES Ankara Şube Eş Başkanı Kubilay Yalçınkaya, vatandaşların hastanelerde tedaviye erişim sorunu yaşadığını belirterek, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, seçim öncesinde şehir hastanelerinin sayısının 2028 yılına kadar 36`ya çıkarılacağı vaadiyle ilgili “MHRS kapasitesinin genişletilmesinin temel sorunu hastane eksiğimiz değil; personel eksiğimiz, ekipman eksiğimiz. Şehir hastaneleri; personel eksiğini, ekipman eksiğini gidermiyor” dedi. Yeni bir bina açılırken mevcut kamu hastanelerinin kapatıldığına dikkat çeken Yalçınkaya, “Bakanlık gerçek anlamda MHRS ile sağlığa erişimini sorunlu görüyorsa, bunun için yapması gereken iki adım var. Öncelikle mevcut kamu hastanelerinin kapatmaktan vazgeçmesi, ikincisinin de sağlık emeğinin hem ücretlendirilmesi hem de yetiştirilmesinde sorunları çözmesi gerektiğini ifade ediyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, seçim öncesinde sağlık alanında birçok vaatte bulundu.
2028 YILINA KADAR ŞEHİR HASTANELERİNİN SAYISI 36`YA ÇIKACAK
Hastanelerde randevu sorunu yaşanmaya devam ederken; 2028 yılına kadar Erdoğan`ın şehir hastanelerine ilişkin hedefleri ‘Türkiye Yüzyılı İçin Doğru Adımlar, Seçim Beyannamesi`nde şu şekilde yer aldı:
“Şehir hastanelerinde kamu-özel iş birliği ile yapımı devam eden 4 hastanemizi hizmete alıp toplam yatak sayısını 28 bin 430`a, genel bütçeden yapımı devam eden 7 hastanemizi hizmete alıp toplam yatak sayısını 14 bin 180`e çıkaracağız. Projesi ve ihale süreçleri devam 5 şehir hastanemizin de hizmete açılmasıyla birlikte toplam şehir hastanemizin sayısının 36`ya çıkaracağız. 100 bin kişiye düşen hekim sayısını 315`e, 100 bin kişiye düşen hemşire ve ebe sayısını ise 460`a çıkaracağız.”
2023 YILINDA LEHİR HASTANELERİNE AYRILAN BÜTÇEDE, ŞİRKETLERE 46 MİLYAR 662 MLİYON TL ÖDENECEK
CHP Adana Milletvekili Burhanettin Bulut, 20 Ekim 2022 tarihinde Twitter hesabından merkezi bütçe raporundaki tabloda şehir hastanelerine ilişkin yer alan 2025 yılına kadarki ödenekleri “Şehir hastaneleri iliğimizi sömürüyor. 2023`te Hastanelerin Hizmet Alımı Suretiyle Sunduğu Hizmetler başlığında şirketlere 18 milyar 946 milyon, Şehir Hastaneleri Yatırımlarının Kullanım Bedeli başlığında 27 milyar 716 milyon olmak üzere toplam, 46 milyar 662 milyon TL ödenecek” notuyla paylaşmıştı.
Bu tabloya göre; şehir hastanelere ayrılan bütçede, şirketlere 2023 yılında toplam 46 milyar 662 milyon, 2024 yılında 60 milyar 269 milyon ve 2025 yılında 63 milyar 819 milyon lira ödenek ayrılacak.
“VATANDAŞIN SORUN YAŞADIĞI ŞEY, HASTANEYE ERİŞİM DEĞİL; HASTANEDE ÜRETİLEN SAĞLIK HİZMETİNE ERİŞİM SIKINTISI YAŞANIYOR”
Devlet hastanelerinde randevu sorunu devam ederken, şehir hastanelerin sayısının 36`ya çıkarılması hedefi ve söz konusu ödeneklere ilişkin SES Ankara Şube Eş Başkanı Kubilay Yalçınkaya, şu değerlendirmeyi yaptı:
“AKP özellikle seçim dönemlerinde çok ciddi bir propagandasını yürütüyor. Biz şehir hastanelerini genelde kamu-özel ortaklığı vurgusu ile değerlendiriyoruz. Biz hastanelerin yenilenmesine, vatandaşların daha iyi hastanelerde hizmet alması karşı değiliz. Bizim karşı olduğumuz şey, kamu özel ortaklığı ile yapılan şehir hastanelerinin finansman yöntemine. Bu finansman yöntemi nedeni ile sağlık emekçilerin sağlığı riske atılırken, halkın sağlık hakkı da gasp ediliyor. Halkın sağlığına ayrılması gereken, tedaviye ayrılması gereken bütçeler belli başlı müteahhitlere, kamu özel ortaklığı adı altında kira bedeli, hizmet bedeli adı altında peşkeş çekiliyor. Bizim karşı olduğumuz temel argüman bu.
Türkiye`de zaten kamuya ait 900`ün üzerinde kamu hastanesi var. Vatandaşın sorun yaşadığı şey, hastaneye erişim değil; hastanede üretilen sağlık hizmetine erişim sıkıntısı yaşanıyor. Nitekim, sağlık emekçisi göçü nedeni ile randevu alamıyor. Bir şehir hastanesi açıyorsunuz ama peşinde onlarca kamu hastanesini kapatıyorsunuz. Bilkent Şehir Hastanesi`nin açılması ile birlikte 6 tane kamu hastanemiz kapatıldı ve oradaki personeller Bilkent Şehir Hastanesi`ne geçti. Yine Etlik Şehir Hastanesi`nin açılması ile birlikte özellikle seçim dönemine denk gelmesi ile birlikte Bakanlık kapatmadı ama yavaş yavaş kapatmaya tercih etti. 5 kamu hastanesinin kapatılması söz konusu. Bir nevi bu kamu hastanelerindeki sağlık emekçilerini ve ekipmanları açılan şehir hastanesine kaydırıyorsunuz. Dolayısıyla kamu içerisinde bir kapasite artırımına gitmiyorsunuz, kapasitenin dağılımına gidiyorsunuz. Mevcut hastanelerin kapasitesini daraltıyorsunuz, şehir hastanelerin kapasitesini genişletiyorsunuz. Dolayısıyla halk için, a ya da b hastanesinden hizmet alması önemli değil. Bu hizmete erişmesi önemli. Bu hastaneleri açarak, halkın sağlık hizmetine erişim konusunda yaşadığı sorun devam ediyor. En fazla erişim sorunu yaşandığı illerden bir tanesi de Ankara.
“ŞEHİR HASTANELERİ, CİDDİ ANLAMDA SAĞLIK İÇERİSİNDE YÜK OLUŞMUŞ DURUMDA. BU KAPASİTEYİ ARTIRARAK ASLINDA HEM BÜTÇEDEKİ HEM DE SAĞLIKTAKİ YÜKÜ ARTIRMIŞ OLUYORSUNUZ”
Şehir hastaneleri, ciddi anlamda sağlık içerisinde yük oluşmuş durumda. Bu kapasiteyi artırarak aslında hem bütçedeki hem de sağlıktaki yükü artırmış oluyorsunuz. Baktığımız da bugün itibariyle 15 tane kamu özel ortaklığı ile açılan şehir hastanesi var ve 930`un üzerinde kamu hastaneleri var. Bu 15 şehir hastanesinin toplam yatak kapasitesi 23 binin üzerinde. Hemen hemen kamu kaynaklarının yüzde 14`ü özel sektör gibi bazı yüklenicilere peşkeş çekmiş oluyorsunuz. Kamu içerisinde özel sektör yaratmış oluyorsunuz.
2023 bütçesi içerisindeki aktarılan para yaklaşık 47 milyar TL. Vatandaşlarımız, konforlu ortamda hizmet alıyor, hasta odaları çok ferah. Halk gittiğinde temiz ortamda hizmet alabiliyor ama gerçekten aldığı bu hizmetin karşılığında şöyle bir bedel ödüyor. İlaçlara daha fazla katılım payı ödüyor. Ödeme kapsamından çıkarılan ilaçlar oluyor. Daha az hekim istihdamı söz konusu oluyor. Çünkü sağlık emeğine gerekli ücret ödemiyorsunuz, hekim göçüne neden oluyorsunuz… Bunların temel nedeni bütçe yetersizliği. Bütçe yetersizliğinin temel nedeni, şehir hastanelerinin üzerinden hortumlanması. Bütçeye baktığımızda 2023 yılında Sağlık Bakanlığı`na ayrılan bütçenin yüzde 16`sı sadece şehir hastanelerine ayrılmış durumda. Dolayısıyla hizmetin niteliğini etkiliyor.
“SAĞLIK EMEKÇİLERİNE, HEKİMLERE VEREMEDİĞİNİZ BU BÜTÇEYİ ÜÇ BEŞ YANDAŞ MÜTEAHHİDE ŞEHİR HASTANELERİ KAPSAMINDA PEŞKEŞ ÇEKİYORSUNUZ”
Bugün sağlık emekçilerine nitelikli hizmet sunacak yerler hazırlamazsak, nitelikli ücret vermezsek, geçim sıkıntıları artarsa, eğitim sorunu artarsa sağlık emekçileri ülkeyi terk etmeyi tercih ediyor. Bugün sağlık emekçilerine veremediğiniz bu ortamın temel nedeni bütçe yetersizliği. Sağlık emekçilerine, hekimlere veremediğiniz bu bütçeyi üç beş yandaş müteahhide şehir hastaneleri kapsamında peşkeş çekiyorsunuz. Bugün sağlık hizmetini siz, halkın barınma imkanında, yediğinde, içtiğinde, iş olanaklarında, beslenme olanaklarında sağlarsanız bir anlam ifade ediyor. Yoksa meyvesini tüketemeyen, etini yiyemeyen, sütünü içemeyen çocukların olduğu bir ülkede ya da barınma sorunun ciddi risk oluşturduğu bir ülkede sağlık hizmetini ne kadar genişletirseniz genişletin halkın sağlık hizmetini karşılamanız mümkün değil.
“MHRS KAPASİTESİNİN GENİŞLETİLMESİNİN TEMEL SORUNU HASTANE EKSİĞİMİZ DEĞİL; PERSONEL EKSİĞİMİZ, EKİPMAN EKSİĞİMİZ”
Hükümetten beklentimiz şu; evet hükümet, ülkeye yabancı kaynağın girişi anlamında kamu özel ortaklığı projeleri önemli görse de bu giren paranın bir de çıkışı var. Bütçe ile ödediğiniz, kaynaklarınız var, hemen hemen bütçe içerisinde baktığımız da evet, bugün 46 milyar ama yıllar içerisinde devasa artışlar söz konusu şehir hastanesi ödemelerinin. İlk başladığı dönemden bu yana ciddi bir kaynak aktarılmış durumda. Bu kaynağı gözeterek aslında hem mevcut hastanenin yenilenmesi hem de sağlık emekçilerinin ücretlerine harcanabilirdi. Dediğimiz gibi, MHRS kapasitesinin genişletilmesinin temel sorunu hastane eksiğimiz değil; personel eksiğimiz, ekipman eksiğimiz. Şehir hastaneleri, personel eksiğini, ekipman eksiğini gidermiyor. Yeni bir bina açıyor. Kaldı ki mevcut kamu hastanelerini kapatıyor. Bakanlık gerçek anlamda MHRS ile sağlığa erişimini sorunlu görüyorsa, bunun için yapması gereken iki adım var. Öncelikle mevcut kamu hastanelerinin kapatmaktan vazgeçmesi, ikincisinin de sağlık emeğinin hem ücretlendirilmesi hem de yetiştirilmesinde sorunları çözmesi gerektiğini ifade ediyoruz.”