Ankara Kadın Platformu, Muğla`nın Milas ilçesinde bulunan Akbelen Ormanı`nda kömür maden sahasının genişletilmesi için ağaç kesilmesi nedeniyle, YK Enerji`nin ortaklarından Limak Holding`i, holding binasının önünde protesto etti. Ankara Kadın Platformu`ndan Begüm Kutluakdoğan, “Ülkemizde pervasızca sürdürülen tüm bu saldırılar göstermektedir ki AKP iktidarı bu ülkenin, dağının, taşının, gölünün, ağacının, hayvanının ve insanının yanında değil, tartışmasız sermayenin yanındadır. Biz kadınlar; köylülerin, kadınların, ağaçların, hayvanların kısacası ‘Tüm canlıların yaşam hakkı şirketlerin kârından üstündür` diyoruz ve iktidara sesleniyoruz: Akbelen`deki doğa katliamını bir an evvel durdurun. Bu suçu daha fazla derinleştirmeyin. Protesto hakkını kullanarak ormanı ve yaşam alanlarını korumaya çalışan insanlara yönelik uygulanan şiddete ve gözaltılara derhal son verin” dedi.
Ankara Kadın Platformu, Muğla`nın Milas ilçesindeki Akbelen Ormanı`nda kömür maden sahasının genişletilmesi için ağaç kesilmesini, YK Enerji`nin ortaklarından Limak Holding binası önünde bugün saat 19.00`da protesto etti. Kadınlar, “Limak elini Akbelen`den çek”, “Her yer Akbelen, her yer direniş”, “Kadın, yaşam, özgürlük” sloganlarını attı. Ankara Kadın Platformu`ndan Seda Nur Eseroğlu, şunları söyledi:
“KADIN, DOĞA VE EMEK DÜŞMANI NEOLİBERAL RANT VE TALAN POLİTİKALARIYLA HER GÜN YAŞAM ALANLARIMIZ YOK EDİLEREK İNSANLIK SUÇU İŞLENMEYE DEVAM EDİLİYOR”
“22 yıllık AKP iktidarı boyunca; hem rant, talan ve sermaye çıkarları hem de özel savaş politikaları nedeniyle yüzlerce ekolojik kıyım yaşandı. Kadın, doğa ve emek düşmanı neoliberal rant ve talan politikalarıyla her gün yaşam alanlarımız yok edilerek insanlık suçu işlenmeye devam ediliyor. Yok edilen ormanlarla birlikte ekosistem tahrip ediliyor, köylüler yerlerinden yurtlarından oluyor, binlerce canlı türü yok olma tehlikesiyle yüz yüze geliyor. Rant odaklı orman katliamlarına geçtiğimiz hafta kadınların, köylülerin, ekolojistlerin dört yıldır saraydan ve holdinglerden korumak için nöbet tuttuğu Akbelen Ormanı da eklendi. Akbelen Ormanı`nda Limak Holding ve IC holding ortaklığında, sarayın desteği ve talimatıyla termik santrallere kömür sağlamak amacıyla başlatılan doğa katliamını durdurmak için kadınlar, ekoloji örgütleri, yöre halkı günlerdir direniyor. Günlerdir devam eden kesimleri durdurmak isteyen köylüler ve yaşam savunucuları ise kolluk kuvvetlerinin şiddetine maruz kaldı ve ablukayla karşılaştı. Biber gazı ve tazyikli sularla, coplarla yapılan müdahaleler devam ediyor. Sarayın talimatıyla hareket eden jandarma; hukuksuz bir şekilde yaşam alanlarını yok eden holdingleri değil ormanlarını, yaşam alanlarını korumak isteyen kadınları, köylüleri, ekolojistleri, yaşam savunucularını engelliyor, gözaltına alıyor şiddet uyguluyor.
“BİR YANDAN CUDİ`DE YAŞANAN ORMAN YANGINLARI, DİĞER YANDAN AKBELEN`DE YAŞANAN AĞAÇ KIYIMIYLA TÜM CANLILARIN YAŞAM ALANI YOK EDİLİYOR, NEFESSİZ BIRAKILIYOR”
Akbelen`deki doğa katliamı devam ederken bir taraftan da Şırnak`ın Cudi bölgesindeki orman yangını ile ağaçlar ve bölgedeki tüm canlılar yok ediliyor. Yetkililer tarafından yangına müdahale edilmediği gibi müdahale etmek isteyen kadınlar ve yöre halkı engelleniyor. Bölgedeki doğa yıkımı, uzun yıllardır ‘güvenlik` bahanesiyle bir devlet politikası olarak devam ediyor. Bir yandan Cudi`de yaşanan orman yangınları, diğer yandan Akbelen`de yaşanan ağaç kıyımıyla tüm canlıların yaşam alanı yok ediliyor, nefessiz bırakılıyor. Bu yangınları çıkartanlar şovenizm zehrine bulanmış dumanlar arkasında, kirli planlarını gizliyorlar. İnsanlığa ve doğaya karşı yürüttükleri savaş ve rant siyasetlerini, ‘güvenlik` kitlelerine makul göstermeye çalışıyorlar.”
Kadın Platformu`ndan Begüm Kutluakdoğan ise şöyle konuştu:
“AKP İKTİDARI BU ÜLKENİN, DAĞININ, TAŞININ, GÖLÜNÜN, AĞACININ, HAYVANININ VE İNSANININ YANINDA DEĞİL, TARTIŞMASIZ SERMAYENİN YANINDADIR”
“Tüm bunların üzerine, deprem bölgesinde sağlam kalan zeytinlikler de toplu konut adı altıda ranta açılıyor. Hatay Dikmece`de zeytinlikler, TOKİ konutları için kesilmek isteniyor. Rant ve talana karşı zeytinliklerini savunan, ‘Zeytinlikler boş arazi değildir. Hayatlarımızı, yaşam alanlarımızı yağmalamanıza izin vermeyeceğiz` diyen halka TOMA ve biber gazıyla saldırılıyor. Ülkemizde pervasızca sürdürülen tüm bu saldırılar göstermektedir ki AKP iktidarı bu ülkenin, dağının, taşının, gölünün, ağacının, hayvanının ve insanının yanında değil, tartışmasız sermayenin yanındadır. Biz kadınlar; köylülerin, kadınların, ağaçların, hayvanların kısacası ‘Tüm canlıların yaşam hakkı şirketlerin kârından üstündür` diyoruz ve iktidara sesleniyoruz: Termik santrallere kömür sağlamak amacıyla yapılacak maden faaliyete geçerse, ekosistem tümüyle ve geri dönüşsüz bir biçimde zarar görecek. Akbelen`deki doğa katliamını bir an evvel durdurun. Bu suçu daha fazla derinleştirmeyin. Protesto hakkını kullanarak ormanı ve yaşam alanlarını korumaya çalışan insanlara yönelik uygulanan şiddete ve gözaltılara derhal son verin.
“AKBELEN`DEN, CUDİ`DEN, DİKMECE`DEN VAZGEÇMİYORUZ. YAŞAMI VE DOĞAYI SAVUNUYORUZ”
Bölgede güvenlikçi politikalarla ormanları yakmaktan vazgeçin. Orman yakmanın hiçbir haklı gerekçesi olamaz. İnsanla ve doğayla sürdürdüğünüz kirli savaşa derhal son verin. Biz kadınlar kestiğiniz her bir ağacın, katlettiğiniz ormanların, kuruttuğunuz derelerin isyanı ve sesi olmaya devam edeceğiz. İnsanlığa ve doğaya karşı işlenen tüm suçların her koşulda takipçisi olacağız, suçluların yargılanmasını mutlaka sağlayacağız ve asla affetmeyeceğiz. Akbelen`den, Cudi`den, Dikmece`den vazgeçmiyoruz. Yaşamı ve doğayı savunuyoruz.”