HABER: EMRE SERCAN İKE - KAMERA: MEHMET MEHMETLİOĞLU

Bodrum`un su kaynaklarından biri olan Karacahisar`ın Suçıkan mevkiisindeki akarsuların kömür madeni kurulacağı gerekçesiyle sondajlanarak yeraltına itilmesine tepki gösteren Karacahisarlı yurttaş; "Suçıkan değil, `Suçıkmayan` artık, biz onu diyoruz şimdi. `Sukuruyan`, `Suçıkmayan.` Eskiden burası boş kalmazdı. Şuradaki piknik yerleri hiçbiri boş kalmıyordu. Millet 1 gün önceden gelirdi yer kapmak için, suyun içerisinde piknik yapabilmek için. Şimdi kimse gelmiyor, harabe halinde. Sadece suyumuz kurutmakla kalmadılar tabii şimdi ağaçlarımızı kesiyorlar. Daha sonra da toprağımızı da alacaklar elimizden. Sonuçta, insanlara yaşam alanı bırakmayacaklar. Bodrumluların daha fazla isyan etmesi gerekiyor bu olaya. Bodrum ve Güllük`ün içme suyu kaynakları olduğu gibi burada, Karacahisar`ın Çamköyü bölgesinde. Şimdi onlar da kuruyacak. Bodrum niye su sıkıntısı çekiyor şu anda? Bu kuyular kuruduğu için" dedi.

Bodrum`un su kaynaklarından biri olan Karacahisar`ın Suçıkan mevkiisindeki akarsular, kömür madeni kurulacağı gerekçesiyle sondajlanarak yeraltına itildi. Bölgede yaşayan yurttaşlar, sondaj çalışmaları sonrasında bölgedeki ekolojik dengenin bozulmasına tepki gösterdi.

5 yıldır Karacahisar bölgesinde yaşayan Hüseyin Koç, sondaj çalışmaları sonrası kuruyan kaynak suları hakkında şunları söyledi:

"KÖYLÜLER DAHA ÖNCE SEBZE EKİYORLARMIŞ, SU OLMAYINCA OLMUYOR"

"Ben 5 yıldır buradayım. Ben geldiğim zaman su vardı burada diz boyu yazın, balık vardı içinde. Köylülerin deyişine göre, ben de gördüm; adamlar sondaj vurmuşlar, suları yeraltına itmişler madenden dolayı. Bir de yukarıdan suyu kesiyorlarmış. Orada su varmış, madenciler bırakırsa dere kuru kalmıyor. Buradaki kaynak kurudu. Ben geldiğimde kaynıyordu, geçen seneye kadar kaynıyordu, su vardı ama şimdi yok. Derenin hali bu. Biz de istiyoruz su aksın, daha yeşillik olsun. İki sene daha akmazsa bu dere kupkuru olur; ağaç, mağaç, yeşillik kalmaz. Köylüler daha önce buralarda sebze falan ekiyorlarmış. Su olmayınca bir şey yapamıyorlar. Adam buğdayı atıyor, mısırı atıyor; bırakıyor öyle yağmura. Onun dışında bir şey ekemiyor. Daha önce ekiyorlarmış; kavun, karpuz, sebze falan ekiyorlarmış sudan dolayı. Su olmayınca olmuyor. Ben de buradan su alıyordum bahçeye, ağaçları suluyordum. Şimdi o da yok. Kimseyi görmedik; gelen, giden, ilgilenen kimseyi görmedim."

Bir diğer Karacahisarlı yurttaş ise kuruyan kaynak suları ve bozulan ekolojik denge ilgili şöyle konuştu:

"BIRAKIN İNSANIN İÇECEĞİ SUYU, ARININ İÇECEĞİ SU KALMADI"

"Burası sadece Karacahisar`ın su bölgesi değil, tüm Milas`ın en güzel su kaynaklarının olduğu yer. 2014 yılına kadar burada 38 tane göze vardı ve o kadar güzel su kaynardı ki içme suyunu buradan herkes alırdı. Piknik yerlerimiz burası, herkesin bahçeleri yapılırdı, tütün geçim kaynağımızdı, 2010 yılından sonra tütün de bitti ama 2014 yılına kadar yılan balıkları vardı burada, kaplumbağalar vardı, kurbağalar, balıklar. Herkes balık tutardı köyümüzde, çok harika bir suyumuz vardı. Bir tabir vardır, `Karpuzu koyduğun zaman, karpuzu çatlatırdı`, buzdolabına gerek kalmazdı. Herkes gelir, 3-5 balık yakalardı amatör olarak. Oturur, keyfine bakardı, pikniğini yapardı ama ne zaman ki 2014 yılında bir ekip geldi, kömür sahası ilan edildi buralar hep. Karacahisar dahil Milas`ta 18 tane köy. Bize söylendi; Kuzuyaka, Kısırlar`a kadar gidilecek. O zaman sondajlar yapıldı, kömürün üzerinde çok büyük su var. Buradan çıkan 38 tane gözenin suyu kömürün üzerinde olduğu için o suyu kömürün altına çekip işlemek amacıyla buraya ekipler gönderdiler. Sadece Karacahisar bölgesinde, gelen ekiplerin söylediğine göre `50 tane kuyu açmamız lazım ki bu suyu kömürün altına çekebilelim.` Tabii köylülerin bazıları müsaade etti ama biz bu bölgede, Suçıkan bölgesinde kesinlikle buna müsaade etmedik. Hatta gelip söylediklerinde, `Beyefendi, lütfen siz bir köylüyü ikna edin. Biz hiçbir şey yapmıyoruz, sadece su var mı, yok mu ona bakacağız` dediler ama sonradan kendi içlerinden birisi bana bu haberi iletti. `Kesinlikle` dedi, `Amaç o değil, amaç; kömürün üzerindeki suyu kömürün altına çekip kömürü işleyebilmek.` Bizler müsaade etmeyeceğiz, Suçıkan bölgesindeki bütün arkadaşlar müsaade etmeyince Hazine arazisi vardı arkada, ormanda yine çamı kestiler, 100 metrekare ile 4 tane sondaj vurdular. Suçıkan bölgesine açılacak sondaj, 100 metrekare yere açıldı ve suyu çektiler. 2014`ten sonra da su yavaş yavaş eksildi, bugüne kadar ne su kaldı, ne balığımız kaldı, ne kurbağamız, ne su yılanlarımız kaldı. Suyumuzu kuruttuk. 2014`ten önce bu bölgede herkes kendi bahçesini yapardı ve herkes içme suyunu kendi tarlasının karşısından, o anayoldan itibaren herkes kendi içme suyunu oradan alırdı ama şimdi gördünüz işte, şu hale bakın. Burada bırakın insanın içeceği suyu, arının içeceği su kalmadı. Burada öyle balıklar öldü ki, hepsi telef oldu.

"SADECE SUYUMUZU KURUTMAKLA KALMADILAR; AĞAÇLARIMIZI KESİYORLAR, DAHA SONRA DA TOPRAĞIMIZI ALACAKLAR"

Suçıkan değil, `Suçıkmayan` artık, biz onu diyoruz şimdi. `Sukuruyan`, `Suçıkmayan.` Eskiden burası boş kalmazdı. Şuradaki piknik yerleri hiçbiri boş kalmıyordu. Millet 1 gün önceden gelirdi yer kapmak için, suyun içerisinde piknik yapabilmek için. Şimdi kimse gelmiyor, harabe halinde. Bilmiyorum nereye kadar gidecek ama canice, vahşice bir işlemdi bu kömür için sondajı vurup suyu kurutmak. Sadece suyumuz kurutmakla kalmadılar tabii şimdi ağaçlarımızı kesiyorlar. Daha sonra da toprağımızı da alacaklar elimizden. Sonuçta, insanlara yaşam alanı bırakmayacaklar. Bodrumluların bile yüzde 40-60`ı Suçıkan`ı bilir piknik yapmak için ama şu anda kimse bilmiyor artık. Bodrumluların daha fazla isyan etmesi gerekiyor bu olaya. Bodrum ve Güllük`ün içme suyu kaynakları olduğu gibi burada, Karacahisar`ın Çamköyü bölgesinde. Şimdi onlar da kuruyacak. Yavaş yavaş onlar da kuruma aşamasına geldi. Bodrum niye su sıkıntısı çekiyor şu anda? Bu kuyular kuruduğu için. Daha önce 12 kuyu vardı, şimdi 8 kuyu düştü. Kuyular kuruyor yavaş yavaş. Eğer böyle giderse, bu işlem durdurulmazsa en fazla 7-8 sene içerisinde Bodrum susuz kalacaktır yeni bir kaynak bulamazlarsa."