CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Dönemin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu`nun ‘Cumhuriyet tarihinin en büyük uyuşturucu operasyonu‘ dediği operasyonda nasıl olduysa herkes serbest kaldı. İsrail Dışişleri Bakanı ise, Türkiye`de uyuşturucu kaçakçılığından 10 yıl hüküm giyen Danny Awka`nın diplomatik temas sonucunda serbest bırakılacağını açıkladı ve dışarıdan talimat alan Saray Hükümeti uyuşturucudan hükümlü İsrailli`yi bıraktı. Malum papazı da böyle bırakmıştı… Türkiye eskiden uyuşturucunun transit bölgesiydi. Şimdi ise Saray ve şürekâsının desteğiyle Türkiye uyuşturucunun pazarı haline geldi. Saray iktidarı resmen, çocuklarımızı uyuşturucu baronlarına kurban verdi. Ne uğruna? Üç gün daha iktidarda kalmak uğruna. Uyuşturucu parası ile cari açığı finanse edebilmek uğruna” açıklamasını yaptı.
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, sosyal medya hesabı üzerinden Türkiye`deki uyuşturucu sorununa değinerek hükümeti eleştirdi. Kılıçdaroğlu`nun açıklamaları şöyle:
SİYASİ İKTİDAR, GÜN GELDİ SADECE KİRLİ PARANIN DEĞİL SAHİPLERİNİN DE TÜRKİYE`YE GİRMESİNE GÖZ YUMDU: İstanbul`da uyuşturucu baronları tarafından kahraman polisimiz Hakan Telli`nin şehit edilmesi ve iki silah arkadaşının yaralanması; emniyet güçlerimizin, zorlu şartlar ve siyasi baskılara karşın verdiği azimli mücadeleye rağmen, yüzleşmemiz gereken acı bir gerçeği önümüze koydu. Gencecik çocuklarımız, evlatlarımız birer birer uyuşturucu çetelerinin ağına düşüyor. Uyuşturucu bağımlılığı bulaşıcı bir hastalık gibi hızla yayılıyor. Aileler çaresiz... Peki neden? Çünkü uyuşturucu baronlarının kirli parasına muhtaç olacak kadar memleketi ekonomik bir soykırıma maruz bırakan siyasi iktidar, gün geldi sadece kirli paranın değil sahiplerinin de Türkiye`ye girmesine göz yumdu.
ÖZELLİKLE İSTANBUL, DÜNYA SUÇ ÖRGÜTLERİNİN, UYUŞTURUCU BARONLARININ ÇATIŞMA ALANINA DÖNDÜ: Uyuşturucu baronları paralarıyla birlikte Türkiye`ye gelsinler diye, birden fazla özel kanun dahi çıkardı. Böylece uyuşturucu baronları, başta İstanbul olmak üzere Türkiye`de yuvalanma imkânı buldular… Sonuç, kafelerde, AVM`lerde birbirleriyle çatışmaya, hesaplaşmaya başladılar. Özellikle İstanbul, dünya suç örgütlerinin, uyuşturucu baronlarının çatışma alanına döndü.
Son bir yılda yaşanan bazı olayları hatırlayalım…
-Sırbistan`da kırmızı bültenle aranan, ülkenin en kanlı suç örgütünün lideri Vukotiç, İstanbul`da öldürüldü.
-Azerbaycanlı mafya lideri (Elnur Gerasimov) Ataşehir`de öldürüldü.
-İstanbul`un ortasında AVM`de Gürcü ve İranlı uyuşturucu baronları çatıştı.
-Ortadoğu`nun en büyük uyuşturucu baronu hapisteyken (Naci Şerifi Zindaşti) serbest bırakıldı.
-İstanbul Sultangazi`de bir lokantada çıkan silahlı çatışmada 16 yaşındaki garson evladımız başından vuruldu.
-Antalya`da başka bir mafya lideri (Lotu Guli) öldürüldü.
MALUM PAPAZI DA BÖYLE: Daha garip olanı ise dönemin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu`nun ‘Cumhuriyet tarihinin en büyük uyuşturucu operasyonu‘ dediği operasyonda nasıl olduysa herkes serbest kaldı. İsrail Dışişleri Bakanı ise, Türkiye`de uyuşturucu kaçakçılığından 10 yıl hüküm giyen Danny Awka`nın diplomatik temas sonucunda serbest bırakılacağını açıkladı ve dışarıdan talimat alan Saray Hükümeti uyuşturucudan hükümlü İsrailli`yi bıraktı. Malum papazı da böyle bırakmıştı…
ÜLKEMİZİ KUŞATAN METAMFETAMIN KULLANIMI SON 2 YILDA 5,5 KAT ARTTI: Türkiye eskiden uyuşturucunun transit bölgesiydi. Şimdi ise Saray ve şürekâsının desteğiyle Türkiye uyuşturucunun pazarı haline geldi. Saray iktidarı resmen, çocuklarımızı uyuşturucu baronlarına kurban verdi. Ne uğruna? Üç gün daha iktidarda kalmak uğruna. Uyuşturucu parası ile cari açığı finanse edebilmek uğruna. Biraz rakam paylaşayım: Emniyet Genel Müdürlüğü bir rapor yayınladı. Türkiye Uyuşturucu Raporu`na göre; ülkemizi kuşatan metamfetamin kullanımı son 2 yılda 5,5 kat arttı. Met olaylarındaki şüpheli sayısı ise bir yılda yüzde 61,5 arttı. Uyuşturucu kullanımı 10 yaşına kadar düştü.
MİLLETİMİZLE BİRLİKTE DUR DİYECEĞİZ: Avrupa Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığını İzleme Merkezi`nin raporuna göre; İstanbul metamfetamin kullanımında Avrupa`daki 106 merkez arasında 10`uncu sırada. İktidarda kalabilmek uğruna, kirli para uğruna kendi ülkesinin evlatlarını bile gözden çıkaran Saray Hükümetinin önünde tek bir hedef var: Milletimizi manipüle ederek, kentlerimizi tümüyle baronlara teslim etmek. Buna, milletimizle birlikte dur diyeceğiz."