CHP Genel Başkan Yardımcısı Eren Erdem, gazeteci Alican Uludağ`ın tehdit edilmesiyle ilgili, “Değerli Alican Uludağ`a buradan söylemek istiyorum: Herkes sussa da biz susmayacağız. Gazetecilik yaptığın için sana ödetilmek istenen bedellere karşı koyacağız. Yanındayız, tehditlere asla pabuç bırakmayız. Alican Uludağ başta, gazetecilik yaptığı için tehdit edilen, hapsedilen tek bir kişiyi dahi yalnız bırakmayacağız. Bu doğrultuda, CHP Medya Birimi olarak başlatma kararı aldığımız bir çalışmayı paylaşmak isterim. ‘Basın Özgürlüğü Ofisi`mizi hayata geçiriyoruz. Biz, cumhuriyeti kuran partiyiz, Türkiye`de basın özgürlüğünün güvencesiyiz. Basın özgürlüğü için sadece elimizi değil, gövdemizi taşın altına koyuyoruz” dedi.
CHP Medya, Planlama ve Sosyal Medya Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Eren Erdem, bugün, partisinin genel merkezide basın toplantısı düzenledi. Erdem, şunları söyledi:
“ALİCAN ULUDAĞ`A BURADAN SÖYLEMEK İSTİYORUM: HERKES SUSSA DA BİZ SUSMAYACAĞIZ. GAZETECİLİK YAPTIĞIN İÇİN SANA ÖDETİLMEK İSTENEN BEDELLERE KARŞI KOYACAĞIZ”
“Bugün değerli bir gazeteci, her gün yaptığı gibi bir sosyal medya paylaşımı yaptı. Ancak bu kez paylaşımın içeriği bizatihi kendisiydi. Kim bu arkadaşımız? Gazeteci Alican Uludağ. Sinan Ateş ile ilgili yapmış olduğu haberler sebebiyle tehdit edildiğini açıkladı. Açıklamasında, ‘Bugüne kadar sırtımı hiçbir kişiye, gruba, partiye, örgüte yahut bir cemaate yaslamadım` dedi. Devamında ise ‘Herkes sussa da tek başıma kalsam da bu davayı yazacağım` diye bitirdi. Değerli Alican Uludağ`a buradan söylemek istiyorum: Herkes sussa da biz susmayacağız. Gazetecilik yaptığın için sana ödetilmek istenen bedellere karşı koyacağız. Yanındayız, tehditlere asla pabuç bırakmayız.
“İÇİŞLERİ BAKANINA SESLENMEK İSTİYORUM: ALİCAN ULUDAĞ NEZDİNDE HABER YAPTIĞI İÇİN BURNU KANAYACAK TEK BİR GAZETECİNİN SORUMLULUĞU SİZDEDİR”
2023 yılında, bir gazeteci çıkıp alenen tehdit edildiğini ifade ediyor. Bu kabul edilemez durum ve şartların sebebi nedir? Ne tür bir cesaret, nasıl böyle bir pervasızlığı ve hadsizliği beslemektedir? Kimler, bir gazeteciyi işini yaptığı için böyle ulu orta tehdit edebilme cesareti göstermektedir? Bu tehditleri yapanların arkasında kamusal bir güç var mıdır? Sayın İçişleri Bakanı`na seslenmek istiyorum: Alican Uludağ nezdinde haber yaptığı için burnu kanayacak tek bir gazetecinin sorumluluğu sizdedir. Bu, aleniyeti tescillenmiş ihbarı dikkate almak doğrudan sorumluluğunuz dahilindedir. Bu süreci yakinen takip edeceğiz. Alican Uludağ başta, gazetecilik yaptığı için tehdit edilen, hapsedilen tek bir kişiyi dahi yalnız bırakmayacağız.
“SOYLU, FERİŞTAH OLSAN CÜRMÜN KADAR YER YAKARSIN. GAZETECİLERİ HEDEF ALMAYI BIRAK”
Yine bir başka örneğe daha şahit olduk. Halk TV muhabiri Seyhan Avşar, ‘eskimiş` İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile ilgili yaptığı bir haber sebebiyle Soylu tarafından hedef gösterildi. Süleyman Soylu, sana sesleniyorum: Feriştah olsan cürmün kadar yer yakarsın. Sen önce, her yeni günün sabahında cezaevlerine tıkılan çetelerinin, seninle selfie çektirip suç dünyasında kıdem alan müntesiplerinin hesabını ver. Gazetecileri hedef almayı bırak. Kabaran suç dosyanla, ensende pişirilen bozayla ve dostlarının yollarına döşenmiş ‘Kaya` ile uğraş. Ne Alican Uludağ ne Seyhan Avşar yalnız değildir. Yanlarındayız. Her ne olursa olsun dayanışma içinde olacağız.
“‘BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ OFİSİ`MİZİ HAYATA GEÇİRİYORUZ. BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ İÇİN SADECE ELİMİZİ DEĞİL, GÖVDEMİZİ TAŞIN ALTINA KOYUYORUZ”
Bu doğrultuda, CHP Medya Birimi olarak başlatma kararı aldığımız bir çalışmayı paylaşmak isterim. ‘Basın Özgürlüğü Ofisi`mizi hayata geçiriyoruz. Biz, Cumhuriyet`i kuran partiyiz, Türkiye`de basın özgürlüğünün güvencesiyiz. Basın özgürlüğü için sadece elimizi değil, gövdemizi taşın altına koyuyoruz. Geçtiğimiz günlerde, Muğla`nın Marmaris ilçesinde bir ‘Büyük Anadolu Buluşması` gerçekleştirdik. Bu buluşmada, çatı örgütleri dahil basın örgütlerimizi, yerel gazetelerimizi ağırladık. Onların sorunlarını dinledik. Özellikle, yerel basını yok etmeyi amaçlayan ‘Tasarruf Tedbirleri Genelgesi` üzerine Genel Başkanımız açık tepkisini ortaya koydu. Ortaya çıkan tabloda, üçüncü kez gerçekleştirdiğimiz bu buluşma, basın özgürlüğü hususundaki tutarlı mücadelemizin bir parçası oldu. Şimdi yeni bir safhaya geçiyoruz. ‘Basın Özgürlüğü Ofisi`, 81 ilde CHP uhdesinde kurulacaktır. Ankara`da, basın kuruluşlarıyla istişareler yapıyoruz. Özellikle önceki dönem milletvekilimiz Atila Sertel, bugün çeşitli görüşmeler yaptı. Bu istişarelerle beraber oluşturacağımız bir yürütme kurulunu hayata geçireceğiz. Akabinde tüm illerde, gazeteci ve hukukçu arkadaşlarımız bu ofislere katılacaklar.
“TÜM GAZETECİ DAVALARINA ŞARTSIZ HUKUKİ DESTEK VERECEĞİZ
Peki bu ofis ne yapacak? Tüm gazeteci davalarına şartsız hukuki destek vereceğiz. Tüm yargılamaları izleyeceğiz, tarafı olduğumuz her platforma raporlama yapacağız. Bunu açmak istiyorum; TBMM`de grubumuz vardır, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi`nde temsilcilerimiz vardır. Tüm bu bulunduğumuz ve taraf olduğumuz kurullarda bu davalarla ilgili raporlarımızı sunacağız. TBMM uhdesinde, tüm bu yargılamaların gündemde olmasını sağlayacağız. Teklifler, araştırma önergeleri vereceğiz ve bu raporlarımız, orada gündeme gelecek. Gazetecilere yönelik baskılara karşı aktif bir mücadele başlatıyoruz. Çalışan gazetecilerin haklarını koruyacağız, onların özlük hakları dahil, hukuklarını, üzerilerindeki her türlü baskıyla mücadele edeceğiz. Aynı zamanda Meclis çatısı altında, Basın Kanunu`nun gazetecilerin talepleri doğrultusunda düzenlenmesi için ciddi bir çalışmayı ofisimiz aracılığıyla hayata geçireceğiz.
“TOLGA ŞARDAN, ALİCAN ULUDAĞ, BİLAL GÜLDEM, SEYHAN AVŞAR, MERDAN YANARDAĞ, AYŞENUR ARSLAN VE DAHA NİCELERİ, GAZETECİLİKTE ISRAR MÜCADELELERİNDE ASLA YALNIZ DEĞİLLER. DAİMA YANLARINDAYIZ”
Ofisimizle ilgili bir sosyal medya hesabı kurduk. X`te ‘basinoozgurluguofisi` olarak faaliyete geçmiştir. Önümüzdeki günlerde, ilgili hesaptan çeşitli duyurular yayınlanacaktır. Siyasi cinayetlerin perde arkasını aydınlatmak maksadıyla gazetecilik yapan Tolga Şardan, Alican Uludağ; tarikatlarla ilgili araştırmaları sebebiyle Bilal Güldem; yolsuzlukları araştıran Seyhan Avşar, Merdan Yanardağ, Ayşenur Arslan ve daha niceleri, gazeteciliğin onurunu ve şahsiyetini koruma adına gazetecilikte ısrar mücadelelerinde asla yalnız değiller. Biz, sorumluluğumuzun bilincindeyiz. Ve daima yanlarındayız.”