CHP Bolu Milletvekili Türker Ateş, “AKP hükümeti, yıllardır iç tüketimin pompalanmasıyla vatandaşın borçlandırılması üzerinden kaydedilen büyüme performansıyla övünüyordu. Şimdilerde hane halkının azalan harcamalarıyla büyüme kompozisyonunda iyileşme kaydedildiği öne sürülüyor. Bu süreçte altı çizilen ihracat hedeflerine yönelik olarak ise önlem alınmıyor. Türkiye, en büyük ihracat pazarı Avrupa Birliği`ne uyumlu Emisyon Ticaret Sistemi`ni (ETS) halen kurabilmiş değil. Hükümete göre çıkış yolu ihracat ama AB pazarı için gecikiyor” dedi.
CHP Bolu Milletvekili Türker Ateş, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek`in ekonomik büyüme verisinde iç tüketimde zayıflamayla yatırım ve ihracat tarafında daha dengeli bir görünüme işaret ettiği yönündeki açıklamasını eleştirdi. Ateş, konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada şunları kaydetti:
“AKP hükümeti, yıllardır iç tüketimin pompalanmasıyla vatandaşın borçlandırılması üzerinden kaydedilen büyüme performansıyla övünüyordu. Şimdilerde hane halkının azalan harcamalarıyla büyüme kompozisyonunda iyileşme kaydedildiği öne sürülüyor. Bu süreçte altı çizilen ihracat hedeflerine yönelik olarak ise önlem alınmıyor. Türkiye, en büyük ihracat pazarı Avrupa Birliği`ne uyumlu Emisyon Ticaret Sistemi`ni (ETS) halen kurabilmiş değil.”
TİCARET BAKANLIĞI NET YANITLAR VEREMEDİ
Ateş, “Bir soru önergesiyle Ticaret Bakanı Ömer Bolat`a ülkemizde AB`ye ihracatta karbon fiyatlamasını içerecek Emisyon Ticaret Sistemi`nin ne zaman hayata geçirileceğini sorduk. Ancak net bir yanıt alamadık. OVP`de 2024 yılının ilk çeyreği denildi. Oysa AB`de fiyat rekabetçiliğine bu kez karbon vergisi darbe vuracak. Türkiye, bu yeni rekabet dönemine de gecikiyor” dedi.
CHP`li Ateş, AB`nin iklim değişikliğiyle mücadelede 2005 yılında karbon ücretleri üzerinden şirketlerin atmosfere salacakları emisyonları sınırladığı ETS`yi 1 Ekim 2023 itibarıyla altı sektörde (çimento, demir-çelik, alüminyum, gübre, hidrojen ve elektrik) ithal malları kapsayacak şekilde genişlettiğini de hatırlattı.
13 MİLYAR DOLARLIK İHRACAT RİSK ALTINDA
Yeni dönemin kritik olup ‘sınırda karbon` düzenlemesinin Türkiye`nin ihracatının 13 milyar dolarlık kısmını kapsadığını belirten Ateş, şöyle devam etti:
“Düzenleme kapsamında Avrupa Birliği (AB) ithalatçıları için karbon takibi yükümlülüğü başladı. İthalatçı, Türk firmasına ürününün karbon salım tutarını sorup bunu raporlayacak. Bakanlık ülkemizde tesis emisyonu raporlarını doğrulayan 9 akredite kuruluş olduğunu paylaştı ama halihazırda karbon ayak izini hesaplayan firma sayısını açıklamadı. Oysa Bakanlık da dile getiriyor. AB ithalatçısı cezalarla karşı karşıya kalmamak adına doğru veriyi sağlayabilecek ihracatçıyla çalışmayı seçecek. Emisyonlar için mali yükümlülük de 1 Ocak 2026 tarihinde başlayacak. Türkiye, Emisyon Ticaret Sistemi`ni kurmazsa karbon vergilerini AB toplayacak.”
SİSTEM TEK BAŞINA MALİYETTEN KURTARMAYACAK
Ateş, ETS`nin kurulmasının da yeterli olmadığını söylerken, “Sistemin etkin işletilmesi yani doğru hedef belirlenmesi, şirketlerin emisyon ölçümünün ehil biçimde gerçekleştirilmesi, şirketler arasında haksız rekabet yaratılmaması gerekecek. Aksi halde Türk ihracatçı AB pazarında yüksek maliyetler ile karşı karşıya kalacak” diye konuştu.