Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), Adalet ve Demokrasi Haftası dolayısıyla yaptığı açıklamada, 1990`lı yıllarda yaşanan aydın cinayetlerine dikkat çekti. ÇYDD`nin açıklamasında, “Unutulmamalıdır ki aydın cinayetleri, demokrasiye yönelik yapılan en ağır darbelerdendir. Aydınları katlederek toplumu sindirmeyi amaçlayan karanlık zihniyet, demokrasinin ve bilimin ışığında kaybolmaya mahkumdur” denildi.
ÇYDD, Adalet ve Demokrasi Haftası dolayısıyla bugün yazılı bir açıklama yaptı. “Gördük, Duyduk, Biliyoruz” başlıklı açıklamada, 1990`lı yıllarda yaşanan aydın cinayetlerine dikkat çekildi ve şunlar kaydedildi:
“Cumhuriyetin kazanımlarına, toplumsal aydınlanmaya karşı başlatılan karşı devrim sürecinde, 1990`lı yıllarda halkımıza ışık olan aydınlarımız katledildi, toplumsal aydınlanma baskılanmaya çalışıldı.
Atatürk ilke ve devrimlerini rehber edinen ve dürüst kişilikleri ile topluma önderlik etme yetilerine sahip Uğur Mumcu, Muammer Aksoy, Bahriye Üçok, Ahmet Taner Kışlalı, Necip Hablemitoğlu gibi aydınlarımız peş peşe aramızdan koparıldı. Özgür basın üzerinde kurulan korku egemenliği ile demokratik değerlere açıkça saldırıldı. Büyük Atatürk`ün çağdaş ve demokratik Türkiye arzusu ve mirası, faili meçhul cinayetler ile gölgelendi. Bu süreçte aydınlarımızın karanlık odaklarca aramızdan koparıldığını gördük, yüksek sesle söyledikleri demokrasi çağrısını duyduk ve aydınlarımızın öldürülmekle yok edilemeyeceğini de çok iyi biliyoruz.
Sanılmasın ki Türkiye`nin aydınlanmacı, ilerici damarları kesilmekle yok edilecektir. Katledilen her bir aydınımız, artık bir fikir abidesidir. Demokrasi şehitlerimiz; çağdaşlaşma, laik ve bilimsel eğitimle her yönden gelişmiş bir toplum olabilme hedefinde hizmet etmeye devam eden sonsuz ışık kaynağı olmaya devam edecektir.
Büyük Atatürk`e, adalet ve demokrasiyi sağlamak adına her zaman mücadele eden aydınlarımıza ve laik Cumhuriyet`e borcumuz var. Borcumuzu ödeyene kadar mücadeleden vazgeçmemeli; birlik ve beraberlik içinde hareket ederek demokrasi mücadelemizi sürdürmeliyiz.
Unutulmamalıdır ki aydın cinayetleri, demokrasiye yönelik yapılan en ağır darbelerdendir. Aydınları katlederek toplumu sindirmeyi amaçlayan karanlık zihniyet, demokrasinin ve bilimin ışığında kaybolmaya mahkumdur.
Adalet ve Demokrasi Haftası`nın 31. yıl dönümünde, aramızdan koparılan tüm aydınlarımızı saygı ve özlemle anıyor; bedenen aramızdan ayrılsalar da fikirlerinin sonuna kadar savunucusu olduğumuzu yineliyoruz. ÇYDD olarak, Büyük Atatürk`ün gösterdiği ‘çağdaş toplumlar seviyesine ulaşma` hedefimizi, adalete olan inancımızdan asla vazgeçmeyerek gerçekleştirmekte kararlıyız. Cumhuriyet`e olan borcumuzu ödemek adına durmadan çalışmaya, laik Türkiye Cumhuriyeti`ni koruma ve yaşatma sorumluluğumuzla ilerlemeye devam edeceğiz.”