26 Haziran 2024 Çarşamba

16:49   TARSUS SU PARKı YOĞUN İLGIYLE YAZ SEZONUNU AÇTı   15:58   SILIFKE BELEDIYE BAŞKANı TURGUT, CHP GENEL BAŞKANı ÖZEL`I ZIYARET ETTI    15:22   TBMM`DE MILLETVEKILLERI ŞANLıURFA`DA YAŞANAN ELEKTRIK KESINTILERINI PROTESTO ETTI   14:51   MERSIN’IN EŞSIZ DAĞ MANZARALARıNDA ATLETIZM KEYFI   14:17   CHP, MADEN KANUNU`NUN 8 MADDESININ İPTALI VE YÜRÜRLÜĞÜNÜN DURDURULMASı İSTEMIYLE AYM`YE BAŞVURDU   13:57   ÖZGÜR ÖZEL: “KıBRıS`ıN HAKLı DAVASıNı TAKIP ETMEYE, EN BARıŞÇıL ÇÖZÜM IÇIN MÜCADELE ETMEYE DEVAM EDECEĞIZ”   13:45   CHP’LI GÜLCAN KıŞ ULAŞTıRMA BAKANı’NA SESLENDI   13:41   MERSIN İNTERNET GAZETECILERI CEMIYETI, TARSUS BELEDIYE BAŞKANı ALI BOLTAÇ’ı ZIYARET ETTI   13:39   CHP’LI KıŞ TICARET BAKANı’NA SESLENDI: “KURBAN BAYRAMı FıRSATÇıLARıNA GEÇIT VERMEYIN”   13:38   ÖZGÜR ÖZEL: “MUHALEFETI BELLI BIR ŞEKLE SOKMAK IÇIN NORMALLEŞME TANıMı YAPMAK, OLSA OLSA ITTIFAK ORTAĞıNıN GÖNLÜNÜ YAPMAYA YÖNELIK KURULMUŞ BIR CÜMLEDIR”   13:35   TOROSLAR’DA PARK VE YEŞIL ALANLARA YAZ BAKıMı   12:06   YENIŞEHIR BELEDIYE BAŞKANı ÖZYIĞIT: “DEĞIRMENÇAY`DA DÜNYANıN EN GÜZEL BALıNı ÜRETECEĞIZ”   10:31   AKOM`DAN ORMAN YANGıNı UYARıSı: RISK YÜKSEK   09:57   MEZITLI BELEDIYE BAŞKANı TUNCER, KADıN ÜRETICILERLE BULUŞTU   09:34   UKRAYNA VE MOLDOVA`NıN AB`YE ÜYELIK MÜZAKERELERI BAŞLADı   23:10   SEZGIN TANRıKULU: MARDIN VE DIYARBAKıR`DAKI YANGıNLARıN SIYASI SORUMLULUĞU ELEKTRIK DAĞıTıM HIZMETINI ÖZELLEŞTIREN AKP`DEDIR   22:50   ÖZGÜR ÖZEL, 10 EKIM DERNEĞI`NDE KONUŞTU: “GÜN GELECEK KATILLER VE KATILLERI KORUYANLAR TEKER TEKER HESAP VERECEKLER. O GÜNÜ YAŞAYACAĞıMıZA ANT OLSUN”   14:57   ÖZGÜR ÖZEL`DEN BAHÇELI`YE GEÇMIŞ OLSUN MESAJı   14:25   ÖZGÜR ÖZEL: "DEDAŞ`ıN ŞANLıURFA`YA ETTIĞINI KIMSE ETMIYOR"   14:16   AYLIN NAZLıAKA: "GEÇTIĞIMIZ ÜÇ GÜN IÇERISINDE SEKIZ ILDE DOKUZ KıZ KARDEŞIMIZ KATLEDILDI"  
 
     
   

TZOB BAŞKANI BAYRAKTAR: "ÜLKEMİZDE 1990 YILINDA TOPLAM 20 MİLYON DEKAR OLAN BAKLAGİL EKİM ALANI BUGÜNE GELDİĞİMİZDE 9 MİLYON DEKARA GERİLEDİ"


Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, “Ülkemizde 1990 yılında toplam 20 milyon dekar olan baklagil ekim alanı bugüne geldiğimizde 9 milyon dekara geriledi. Yani ekim alanlarında yüzde 55,4 oranında azalma yaşandı. Aynı şekilde üretimde de yüzde 34,8 oranında bir gerileme gerçekleşti. Tarım ve Orman Bakanlığı`nın girişimleriyle 2016 yılı FAO tarafından ‘Uluslararası Bakliyat Yılı` olarak ilan edilmişti. Bu yıldan sonra baklagillerde ekim alanlarının artırılmasına yönelik çalışmalar yapılsa da belirli ürünlerde istenilen düzeye maalesef ulaşılamadı. Halen üretim açığı yeşil mercimekte yüzde 49, kırmızı mercimekte yüzde 43 oranındadır” dedi.

 

Tarih : 10 Şubat 2024 Cumartesi 10:49   Okunma : 401

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, “Ülkemizde 1990 yılında toplam 20 milyon dekar olan baklagil ekim alanı bugüne geldiğimizde 9 milyon dekara geriledi. Yani ekim alanlarında yüzde 55,4 oranında azalma yaşandı. Aynı şekilde üretimde de yüzde 34,8 oranında bir gerileme gerçekleşti. Tarım ve Orman Bakanlığı`nın girişimleriyle 2016 yılı FAO tarafından ‘Uluslararası Bakliyat Yılı` olarak ilan edilmişti. Bu yıldan sonra baklagillerde ekim alanlarının artırılmasına yönelik çalışmalar yapılsa da belirli ürünlerde istenilen düzeye maalesef ulaşılamadı. Halen üretim açığı yeşil mercimekte yüzde 49, kırmızı mercimekte yüzde 43 oranındadır” dedi.

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 10 Şubat Dünya Bakliyat günü dolayısıyla yazılı açıklama yaptı. Beslenmede baklagillerin önemine dikkat çeken Bayraktar, şunları kaydetti:

“SON YILLARDA ÜLKEMİZDE SAĞLIKSIZ FAST FOOD VE HAZIR GIDA TÜKETİMİNİN ARTMASIYLA BAKLAGİLLER, DİYETİSYENLER VE DOKTORLAR TARAFINDAN DAHA FAZLA ÖNERİLMEYE BAŞLANDI”

“Yağ oranı düşük, karbonhidrat oranı yüksek ve besleyici olan baklagiller, beslenmede bitkisel proteinin ana kaynağını oluşturuyor. En çok protein içeren besin gruplarından olan baklagiller günümüzde sağlıklı beslenme konusunda önemini artıran ürün grubudur. Baklagillerin her biri ayrı besin değerlerine sahip olmanın yanında ülkemizin kültürel değerleridir. Son yıllarda ülkemizde sağlıksız fast food ve hazır gıda tüketiminin artmasıyla baklagiller diyetisyen ve doktorlar tarafından daha fazla önerilmeye başlandı. Baklagillerin toplum olarak öneminin vurgulanması amacıyla, Birleşmiş Milletler tarafından 2016 yılı ‘Uluslararası Bakliyat Yılı` olarak ilan edildi ve takip eden süreçte her yıl 10 Şubat günü ‘Dünya Bakliyat Günü` olarak belirlendi.

“DÜNYADA 2 MİLYARDAN FAZLA İNSAN İÇİN ÖNEMLİ PROTEİN KAYNAĞIDIR”

“Baklagiller dünyada 2 milyardan fazla insan için önemli bir protein kaynağıdır. Bu rakam dünya nüfusunun yaklaşık dörtte birini oluşturuyor. Baklagiller dünyada yaklaşık 96 milyon hektar alanda 96 milyon ton üretimle, ortalama 135,2 milyar dolarlık piyasa değeri, 14,6 milyar dolar ihracat ve 16 milyar dolar ithalat değeri olmak üzere toplam 30,6 milyar dolarlık dış ticaret değerine sahip bir ürün grubudur. Dünya toplam baklagil üretiminde yüzde 28,8`lik payla Hindistan ilk sırada yer alıyor. Ülkemizin toplam baklagil üretiminden aldığı pay yaklaşık yüzde 1,3 civarındadır.

Türkiye`de üretimi gerçekleştirilen 7 çeşit yemeklik baklagiller arasında en fazla üretilenler nohut, kuru fasulye ve mercimektir. Baklagil üretimi ülke geneline yayılmış olsa da Güneydoğu Anadolu Bölgesi, İç Anadolu Bölgesi ve Marmara Bölgesi`nin güneyinde yoğunlaşmıştır. Genel olarak, kırmızı mercimek Güneydoğu`da, yeşil mercimek İç Anadolu`da, bakla Ege ve Güney Marmara`da, nohut ve kuru fasulye ise birçok bölgemizde yetiştiriliyor. Toplam yemeklik baklagil üretiminin, yüzde 44`ünü nohut, yüzde 30 buçuğunu kırmızı mercimek, yüzde 20,6`sını kuru fasulye oluşturuyor. Geri kalan yüzde 4,9`unu ise yeşil mercimek, bakla, bezelye ve börülce oluşturuyor.

BAKLAGİL EKİM ALANLARINDA YÜZDE 55,4 ORANINDA AZALMA YAŞANDI”

Ülkemizde 1990 yılında toplam 20 milyon dekar olan baklagil ekim alanı bugüne geldiğimizde 9 milyon dekara geriledi. Yani ekim alanlarında yüzde 55,4 oranında azalma yaşandı. Aynı şekilde üretimde de yüzde 34,8 oranında bir gerileme gerçekleşti. Tarım ve Orman Bakanlığının girişimleriyle 2016 yılı FAO tarafından ‘Uluslararası bakliyat yılı` olarak ilan edilmişti. Bu yıldan sonra baklagillerde ekim alanlarının artırılmasına yönelik yapılan çalışmalar yapılsa da belirli ürünlerde istenilen düzeye maalesef ulaşılamadı. Halen üretim açığı yeşil mercimekte yüzde 49, kırmızı mercimekte yüzde 43 oranındadır.

HALKIMIZIN SAĞLIKLI BESLENMESİ İÇİN BU TEMEL GIDA ÜRÜNLERİNDE ÜRETİM ARTIRILMALI, İTHALATTAN VAZGEÇİLMELİ”

Et fiyatlarının yüksekliği karşısında halkımız baklagil tüketiyor. Üretim tüketimi karşılamıyor.  Alternatif protein kaynağı olan baklagillerde de ithalat artarak devam ediyor. Baklagillerde son 5 yılda toplam ithalatımız yüzde 90,6 oranında artarak 702 bin ton oldu. Yine son 5 yılda baklagil ithalatına ödediğimiz tutar yüzde 227,6 oranında artarak 544 milyon dolara ulaştı. Bu kabul edilebilir bir durum değildir. İnsanımızın protein ihtiyacı karşılamasında önemli bir yere sahip olan baklagillerin üretimini artırmak zorundayız. En önemli protein kaynaklarından olan et ve baklagilde ithalatçı olmamız kabul edilemez. Halkımızın sağlıklı beslenmesi için bu temel gıda ürünlerinde üretim artırılmalı, ithalattan vazgeçilmelidir. Ayrıca tüketicilerimizin ucuz gıdaya ulaşabilmesi için üretici tüketici arasındaki makas kapatılmalıdır. Nitekim son yaptığımız çalışmada baklagillerde de bu makasın çok açık olduğu görülüyor. Üreticide 17 buçuk lira olan kırmızı mercimek 47 liraya, 29 buçuk lira olan nohut 76 liraya, 29 lira olan kuru fasulye 85 liraya, 26 lira olan yeşil mercimek 64 liraya markette satılıyor. Protein ihtiyacının yeterince karşılanması bakımından üreticide ucuz olan bu ürünleri tüketicilerin pahalı yemesi kabul edilemez. Bu gibi temel gıda ürünlerine yönelik yasal düzenlemeler yapılmalı, marketlerde tavan fiyat uygulaması getirilmelidir.

VERİLEN DESTEKLERİN AMACINA UYGUN OLMASI İÇİN GÜNÜN ŞARTLARINA GÖRE ARTIRILMALIDIR”

Ülkemizde baklagiller üretim maliyetlerinin yüksekliği ve alternatif ekilen ürünlerden elde edilen kazancın daha yüksek olması üreticilerin baklagil üretiminden uzaklaşmasına neden oldu. Ülkemiz baklagil ihracatında görülen azalış hem üretimde yaşanan sorunlar hem de dünya piyasasında rakip ülkelerin elde ettikleri rekabet üstünlüklerinden kaynaklanıyor. Baklagil üretimini arttırmak ülkemizi önce kendine yeter, sonrasında ihracatçı ülke konumuna getirir. Bunun için baklagiller üretim planlamasında öncelikli ürün grubuna alınmalıdır. Kurak ve yarı kurak alanlarda nohut ve mercimeğin, sulu alanlarda ise fasulyenin ekim nöbetine girmesi sağlanmalıdır. Baklagillere verilen prim desteği kiloya 50 kuruş olarak veriliyor. Ancak bu destek 2018 yılından bu yana değişmedi. Verilen desteklerin amacına uygun olması için günün şartlarına göre artırılmalıdır. Baklagillerde ülkemizin arz güvenliğini ve üretimin devamlılığını sağlamanın yolu, üreticiyi memnun edecek bir fiyatın piyasada oluşmasıdır. Bu nedenle hasat dönemine yakın baklagil ithalatı yapılmamalı, piyasanın dengesi bozulmamalıdır. Ülkemizin az da olsa yapmış olduğu baklagil ihracatında yurt dışı piyasaların talepleri göz önünde bulundurularak istenen kalitede ve Türkiye orijinli ürün üretimi teşvik edilmelidir. Geçmiş yıllarda uygulanan nadas alanlarda üretim uygulaması yeniden başlatılması, sertifikalı tohum kullanımının yaygınlaştırılması ve tohum desteğinin artarak devam etmesi gereklidir.”

 

Paylaş :
Etiketler :  

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!


 
 

 







mersinerji.com
ANKA Haber Ajansı
Abonesidir

 
 
ANASAYFA İLETİŞİM KÜNYE HABER ARŞİVİ GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinerji.com © Copyright 2017-2024 Tüm hakları saklıdır..! İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA