Çocuk İstismarı ve İhmalini Önleme Derneği Başkanı Prof. Dr. Kasım Karataş çocuk istismarına karşı bütüncül bir yaklaşımla mücadele edilmesi gerektiğini söyledi ve “Çocuğa istismar ve şiddet suçu davalarında cezasızlık asla olmamalı” dedi.
Gazeteci Semra Topçu`nun Youtube kanalında yayınlanan “Yaşasın Çocuklar” programına konuk olan Prof. Dr. Karataş, hem çocukta hem ebeveynlerde hatta öğretmenlerde farkındalığın artırılmasının önemine dikkat çekti.
Karataş, ana akım medyanın çok izlenen programları ve dizilerde çocuk istismarına karşı mücadelede doğru mesajlar verilmesi ve kampanyalar yapılması ve okul müfredatının içine de bilgilendirme yerleştirilmesi gerektiğini söyledi.
Karataş şu ifadeleri kullandı:
“Çocuklara karşı işlenen suçlarda cezasızlık asla olmamalı. Erken yaşta evliliklerle ilgili kimi insanlar fetva veriyor. Bu ülkenin kanunları başka şey söylerken bunu söyleme gücü nasıl buluyorlar?
Çocuğu istismara karşı eğittiğimiz kadar yetişkinleri de eğitmemiz, çocuğun özel alanına saygıyı öğretmemiz, yetişkin eğitimi ortamlarında aileleri işin uzmanları tarafından bilgilendirmemiz lazım.”
Türkiye, 2011 yılında onaylayıp yürürlüğe koyduğu Çocukların Cinsel Sömürü ve İstismarına Karşı Korunması Avrupa Konseyi Sözleşmesi (Lanzarote Sözleşmesi) kapsamında çocukların her türlü cinsel sömürü ve istismardan etkin düzeyde korunması için yasal düzenlemeler yapmakla yükümlü tutulmuştu. Bu sözleşmenin bir gereği olarak devlet hastaneleri bünyesinde kurulan Çocuk İzlem Merkezleri (ÇİM) kuruldu.
ÇİM`ler sayesinde, çocuğa yönelik cinsel istismar, olayın yaşandığı en yakın noktadan tespit edilip, travmaların kartopu etkisiyle artması engellenecek, çocuk yaşadığı istismar vakasını video kayıt eşliğinde tek kişiye anlatacaktı. Ancak, şu anda sadece 67 ilde 70 ÇİM var. Ayrıca ÇİM`lerde geçen yıldan beri istismara uğrayan yetişkinler de ifade veriyor, dolayısıyla kaotik bir ortam doğdu. Bu durum, çocukların uzun saatler ifade vermek için bekletilmelerine de yol açıyor.
Çocuk İzleme Merkezlerinin geliştirilmesi gerektiğini vurgulayan Karataş şöyle dedi:
rn
“Çocuk İzleme Merkezleri, sadece cinsel istismara uğramış mağdur çocukların ifadelerin alındığı, görüşme yapıldığı yerler. Ama çocuk sadece cinsel istismara uğramıyor, başka şekillerde de istismara uğruyor. Sadece ifadelerinin alınması da yeterli değil, tıbbi ve psiko-sosyal bir korumanın da verilmesi gerekiyor. Ama Çocuk İzlem Merkezleri, sadece ifade alınmasıyla görevlerinin bittiğini düşünüyor.
Aynı yıllarda bazı üniversite hastanelerinde kurulan çocuk koruma merkezleri vardı ve bütüncül bir anlayışla cinsel istismarın yanı sıra şiddet ve ihmale uğrayan çocukların durumunu da ele alıyordu. Halen de kağıt üzerinde var ama yeterince desteklenmedikleri için kağıt üzerinde kaldılar.”