CHP Genel Baþkaný Özgür Özel, aday belirleme süreciyle ilgili konuþtu, " Ben kimseyi ‘deðiþimci` diye ödüllendirmedim. ‘Deðiþimci` deðil diye de cezalandýrmadým” dedi.

 CHP Genel Baþkaný Özgür Özel, TELE 1`de Gündem Özel programýna konuk oldu. Gazeteciler Merdan Yanardað, Bilge Yurtdagülen, Murat Taylan`ýn sorularýný yanýtlayan Özel, gündeme iliþkin açýklamalarda bulundu.

Özel, CHP`nin seçim stratejisine iliþkin soruyu þöyle yanýtladý:

“Bu seçimler birkaç seçime benzetilebilir. Üçüncü tur diyenler var ama belki þöyle, biraz önce seçimlerin hem ahlaki hem hukuki meþruiyetini sorguladýnýz. Belki þuradan almak gerekiyor. 15 Temmuz darbe giriþiminin ardýndan ilan edilen OHAL ile, 3 ay bile olmayacak 1,5 ayda toparlarýz diye ilan edip de içine bir Anayasa deðiþikliði, bir referandum, bir genel seçim sýðdýran, yani kanlý bir darbe giriþimini araçsallaþtýrarak, fýrsata çeviren, kendi deyimiyle de belki de Allah`ýn bir lütfu olarak nitelendirilen bir akýl tarafýndan yönetiliyor þu anda Türkiye. Dünyanýn geliþmiþ ülkelerinin pek çoðunun anayasalarýnda OHAL þartlarýnda anayasanýn deðiþtirilemeyeceði, seçim yapýlamayacaðý yazar ancak bizim anayasamýz 1980 darbecileri tarafýndan yazýldýðý ve hazýrlandýðý için böyle bir hüküm yok. Aslýnda bu askerlerin kendi gayrimeþru anayasalarýna meþruiyet kazandýrmak için Anayasamýza koymadýklarý bir hüküm. Gerçekten bir sivil anayasa yapsanýz, içine sýký yönetim, OHAL gibi hallerde bu anayasa deðiþtirilemez. Çünkü toplum sözleþmesi en özgür þekilde tartýþýlarak hazýrlanýr, oylanýr ve ardýndan yürürlüktedir. Birisi OHAL ilan edip, yani özgürlükleri askýya alýp, baþta basýn özgürlüðünü, savunma hakkýný gerilettirip, belli süreleri uzatýp, Avrupa Ýnsan Haklarý Sözleþmesinin belli maddelerini askýya aldýðýnýz bir süreçte anayasa deðiþtiremezsiniz ama Kenan Evren`in saðladýðý olanakla o anayasa deðiþikliði önce Meclis`te görüþüldü, sonra da referanduma gitti. Referandumda kýl payý bir farkla, yüzde 51`e 49`luk bir farkla geçti ama o referandum da OHAL þartlarýnda yapýldý.

“KAZANMAMIZ GEREKEN BÝR SEÇÝMÝ KAYBETTÝK”

Bu süreçten hemen sonra yapýlan baskýn seçimle, hatýrlatalým o da OHAL þartlarýnda yapýldý. Tek adam rejimi iþlerlik kazandý ve 2023 seçimlerine öyle gidecektik. Büyük bir umutsuzluk vardý. Büyük bir üzüntü vardý. Büyük bir kaybetmiþlik duygusu vardý ama o sýrada bir þey oldu. Seçmen önüne gelen ilk sandýkta dengeyi yerelden kurdu. Ülkenin, bütün dünyada Türkiye`nin adýný bilmeyenlerin adýný bildiði Ýstanbul gibi bir metropol dahil, baþkent Ankara, Adana, Mersin, Antalya`yý AKP`den aldý CHP`ye verdi. CHP`nin elindeki belediyeleri de CHP`de tuttu. CHP bir anda 11 büyükþehri yöneten, Türkiye nüfusunun yüzde 60`a yakýnýna belediye baþkanlarýnýn temas ettiði, bir merkez yerel dengesi kuruldu Türkiye`de. Recep Tayyip Erdoðan, Ýstanbul seçimini kabul etmeyip seçimi yeniledi, çok daha büyük bir fark ortaya çýktý. Bunlarýn hepsi, yani son seçimi de CHP`nin adayý ve Ekrem Ýmamoðlu kazanmýþtý, bu siyasete bir denge getirdi. Biz o denge ile 2023 Cumhuriyetin 100`üncü yýl seçimlerine gittik. Þimdi o seçimleri, öyle oldu, böyle oldu. Oralarý çok tartýþýldý. Sizler konuþtunuz, dönüp de niye kaybettiye dönmeyelim ama kazanmamýz gereken bir seçimi kaybettik.

“DEM DE BU SEFER ÝKTÝDARA KAYBETTÝRME STRATEJÝSÝNDEN VAZGEÇTÝ. KENDÝ ADAYLARINI ÇIKARDI”

Cumhuriyetin 100`üncü yýlýnda Recep Tayyip Erdoðan aslýnda hedefi olan, hedef 2023`teki hedefinin ne olduðunu daha önceden biliyorduk ama hedefi çok daha ileri bir noktaya gelmekken o yerelden kurulan denge ile ve millet ittifaký ile Türkiye`nin tam olarak Sayýn Kemal Kýlýçdaroðlu`nun arkasýnda muhalefetin birleþmesiyle süreçte bir sürü hatalar yapýldý, kusurlar yapýldý ama yüzde 48,5 oy alýndý. Daha doðrusu Anayasa`ya göre ilk tur iki taraf da yüzde 50`yi geçemedi, ikinci tura kaldý. Orada da yüzde 48,5`a, 51,5 gibi bir denge ile seçim sonuçlandý. Þimdi yeniden bir umutsuzluk vardý. Sizinle bu stüdyoda da bunu konuþtuk. Seçmenimiz büyük bir duygusal kopuþ yaþýyordu. Büyük bir ümitsizlik. Sandýða küskünlük, bir daha sandýða gidilmeme noktasýnda çok söylemler varken, CHP diðer partilerde olmayan bir parti içi demokratik mücadele ile seçimli bir kurultaya gitti ve seçimli kurultayda biz deðiþim söylemimizle, kurultayýn olduðu gün kurultaya kadar olanlarý býrakarak, unutarak, temiz bir sayfa açarak, partiyi bütünleþtirerek, önceki bütün genel baþkanlarýmýza olduðu gibi Sayýn Kemal Kýlýçdaroðlu`na da vefa duyarak, minnetlerimizi ifade ederek, yeni bir süreç baþlattýk.

Þimdi bu þartlarda yerel seçime gidiyoruz ve Türkiye bir kez daha 2018 tek adam rejiminin iktidara geldiði seçimleri 2019 Mart`ta dengelediði gibi bir genel ve yerel dengesi kuracak mý? O tartýþýlýyor. Burada kuracaðýmýzý gördüler ve onun için bin çeþit tedbir alýndý. Bunlardan bir tanesi Recep Tayyip Erdoðan kendi ittifakýna sarýldý. Cumhur ittifakýnýn karþýsýnda millet ittifakýnýn da bileþenleri gayretlerimize raðmen, onlar açýsýndan, kendileri açýsýndan saygý duyduðumuz gerekçelerle ittifaktan çekildiler. Birçok yerde yarýþýyoruz. Diðer taraftan bir önceki seçimde biz bu iktidara gücümüzü göstermek için ne olursa olsun onlara kaybettirme stratejimiz var. AKP`ye kaybettirmek için kayýtsýz þartsýz muhalefete destek vereceðiz diyen o günkü HDP, bugünkü DEM de bu sefer iktidara kaybettirme stratejisinden vazgeçti. Kendi adaylarýný çýkardý. Seçim bölgelerine özel, adaylar çok hoþumuza giderse, belli þartlarý saðlýyorlarsa, kent uzlaþýsýnda biz de oy verebiliriz, yoksa biz de adaylarýmýzý çýkarýrýz dedi ve önemli metropollerde de adaylarý var. Seçimin böyle bir güçlüðü de var.

Özel, “Ýttifakýn kurulamamasýnda iktidarýn parmaðý var mý” sorusunu þu cevabý verdi:

“DEVLETÝN TELEVÝZYONU, 20 GÜNDÜR BÝZÝM REKLAMIMIZI YAYINLAMIYOR”

“Ýktidarýn parmaðýný bilmem ama Türkiye`de CHP`ye yerel seçimlerde yalnýzlaþtýrmak üzerine AKP uðraþýyor, MHP uðraþýyor, derin devlet uðraþýyor. Devletin bütün organlarý uðraþýyor. Devlet ve parti ayrýmý ortadan kalktýðý için. Ýnanýlmaz bir þekilde, þu kadarý söyleyeyim, daha sonra belki bir baþka baþlýkta konuþuruz. Hepimiz vergi veriyoruz. Bugün benim mitingime gelen on binlerce kiþi vergi veriyor. Onlarýn vergileri ile TRT fonlanýyor. Onlarýn vergileriyle TRT çalýþýyor. Devletin televizyonu, kamu televizyonu 20 gündür bizim reklamýmýzý yayýnlamýyor ki reklam bir Barýþ Manço þarkýsý, telifi ödenmiþ, içinde Ekrem Baþkanýn esnafýn kepengini kaldýrdýðý, Mansur Baþkanýn dayanýþma belediyeciliðine davet ettiði bir kadýnýn veresiye defterini kapatmasýný alkýþladýðý, Ýzmir Cemil Tugay`ýn genç kýzlarla, kadýn öðrencilerin gitar çalýþýna eþlik ettiði, emekçilerin Candan Yüceer tarafýndan ziyaret edildiði, topuklu efenin sera ziyareti yaptýðý bir filmi hukuki inceleme yapýyoruz diye 20 gün tuttular. AKP`nin filmini bir günde yayýna aldýlar, bizimkini almýyorlar, þimdi diyorlar ki biz 20 gün önce baþvurduðumuz halde, mart ayý için rezervasyonlarýmýz dolu. Kamu yayýncýlýðý, parasý ile reklam yayýnlamýyorlar. Düþünebiliyor musunuz? Korkunç bir süreçteyiz. Þimdi göz önünde TRT bunu yapýyorsa, arka tarafta MÝT ne yapýyor? Daha ne söyleyeyim ben. Kimseyi yýpratmamak, devletin kurumlarýný yýpratmamak için yaþadýðýmýz bazý þeyleri söylemek istemiyorum ama ne kurumlar neler yapýyor.

“GEÇEN SEFER BÝRLÝKTE OLDUKLARIMIZ, BÝZÝMLE BÝRLÝKTE DEÐÝLLER. BAÞKA ADAYLARI VAR"

Þimdi gelinen noktada onlar da görüyorlar ki, CHP bu seçimi bu sefer tek baþýna ki aslýnda tek baþýna deðiliz. Cumhur ittifakýnýn karþýsýnda bir Türkiye ittifaký var. O Türkiye ittifaký ki geçen seçimde millet ittifakýna Ýstanbul`u kazandýran, Ýstanbul ittifakýnýn çok önemli bir kýsmýný kapsýyor. Çünkü insanlar deðiþmedi. Saraya itiraz deðiþmedi, tek adam rejimine itiraz deðiþmedi. Sömürü düzeni deðiþmedi, Bahçeli`nin tutumuna itiraz deðiþmedi. Buna raðmen geçen sefer birlikte olduklarýmýz, bizimle birlikte deðiller. Baþka adaylarý var. Ama seçmen ben diyorum, gözünde, gönlünde, yakasýnda güneþ olan iyi insanlar. Milliyetçi demokratlar. Muhafazakâr demokratlar. Kürt demokratlar. Kürt`ü, Türk`ü, Laz`ý, Çerkez`i hep birlikte durma iradesi gösterirse biliyor ki bu rejime karþý dengeyi kuracak. Biz o dengeyi kurmak için sahadayýz ve bunu baþaracaðýmýza inanýyoruz."

Özel, “Ýstanbul`da bu seçim genel seçim havasýnda mý geçiyor?” sorusunu þöyle cevapladý:

“ÝSTANBUL`A GÜNEÞ AÇMADAN, TÜRKÝYE`YE BAHAR GELMÝYOR”

“Ýstanbul`un bir özelliði var, ister kabul edelim, ister etmeyelim. Daha doðrusu hepimiz kabul etmek zorundayýz. Ýstanbul`a güneþ açmadan, Türkiye`ye bahar gelmiyor. Ýstanbul`da yaðmur, kar yaðýnca bütün Türkiye`ye kýþ geliyor. Televizyonlarýn hepsi Ýstanbul`dan yayýn yapýyorlar, Ýstanbul`da spiker çýkýp da karlý bir güne uyandýk deyince, Antalya`dakine kar yaðýyor gibi oluyor. Siyasette de böyle. Ýstanbul tabi 3 imparatorluða baþkentlik yapmýþ bir þehir. 16 milyon nüfuslu bir þehir. Medyanýn, finans çevrelerinin burada olduðu bir þehir ve Tayyip Erdoðan`ýn ifadesiyle, Ýstanbul`u kaybeden Türkiye`yi kaybeder diyordu ve çok olaðanüstü þartlarda, Ýstanbul seçimleri bir Türkiye seçimi gibi algýlanýyor. Bu normal. Bu arada þimdi ben bazý görüntüler oluyor. Bugün de dört ayrý yerde konuþtum, Uzunköprü, Keþan ve Edirne`de de büyük mitingler yaptýk. Benim mitinglerimin de ana konusu baþta emekliler. Asgari ücretliler. Yoksullar. Kent yoksulluðu, güvencesizler, iþçilerin durumu ve buna karþý eðer 31 Mart`ta, daha doðrusu 1 Nisan`da bu hükümet her þeye raðmen yine bu seçimlerden güçlenerek, gücünü koruyarak, ceza almadan çýktým derse ertesi gün yapýlacak bir þey yok. Bir þey yapýlacaksa bir gün önce yapýlacak, 31 Mart`ta. O açýdan da emeklileri, emekçileri, güvencesizleri, mavi ve beyaz yakalý, gri yakalý bütün emekçileri bu seçimlerde evet yerel yönetici seçilecek. Onu çok kýymetlendiriyorum. Ýnsanlarýn beldesini, ilini, büyükþehrini kimin seçeceðine adaylarýn profillerine, geçmiþte yaptýklarýna bakarak, adaylarýn profillerine bakarak karar vermeli çok kýymetli. Ayrýca bu yerel seçim bu hükümetin eðer biz her þartta, bunlar 10 bin lira yapmýþ en düþük emekli maaþýný, iktidara geldiði gün 1,5 asgari ücretmiþ, 26 bin liraymýþ bugünkü parayla. Þimdi 10 bin lira yapmýþ, yine de seçim kazanýyorum derse önümüzdeki 4 yýllýk süreçte bu Mehmet Þimþek`in aðzýndan çýkardýðý, diyor ya kemer sýkýlacak, sýký para politikasý yani acý reçete, acý ilaç. Bunlar acý ilacý saray müteahhitlerine içirmiyorlar ki, bunlar acý ilacý beþli çeteye içirmiyorlar. Bunlar acý ilacý yine gidecekler emekli, emekçi, çiftçi ve esnafa içirecekler. O yüzden 31 Mart gününün böyle de bir önemi var.”

Özel, ana muhalefet partisinin emekliler için atacaðý adýmlarýn neler olabileceðine iliþkin þunlarý söyledi:

“MECLÝS`Ý AÇ DERSE AÇARIZ. ZAM YAPAYIM MI DERSE ‘VER` DERÝZ”

“Biz Meclis kapanmadan bir hafta önce, böyle bir þey yapabilmek için Meclis`i açmak lazým. Biz Meclis kapanmadan bir hafta önce, Meclis`i kapatmayýn, 3 gün daha çalýþalým. Hatta formülize de ettik. Bir somut, daha kolay tartýþýlýyor diye dedi ki emekli kart çýkaralým. Emekli karta 7`þer bin lira seyyanen zam verelim. En düþük emekli maaþý 17 bin liraya gelsin. Ayrýca bu emekli kartýn elektrik, su, doðalgaz faturalarýnda yüzde 25-40 arasýnda indirim uygulansýn. Yani hiç olmazsa bu zorlu dönemi kolay geçirsin emekliler. Yapýn bunu dedik, bir hafta daha çalýþalým. Yapmadýlar, kapattýlar. Geçtiðimiz günlerde yaptýðý bir açýklama ile emeklilere yapacaðýnýn enflasyonu tek hanelere indirmek olduðunu, emeklilerin o süreçte rahatlayacaðýný söylüyor. Tabi bu büyük bir kandýrmaca. Kendi programlarýna göre zaten enflasyon 2026 yýlýnýn üçüncü çeyreðinde tek haneye iniyor. Hiçbir zaman bunu tutturamadýlar. Bu hedeflerin hiçbiri tutmadý. Görünen o ki 2028`den önce enflasyonu tek haneli rakama indirmeleri zaten olasý deðil. Kaldý ki enflasyonun tek haneli rakama inmesi bile hayat pahalýlýðýný durdurmuyor. Enflasyonun sýfýr olmasý hayat pahalýlýðýný durdurur, eksi enflasyon yarattýðýnýzda geriye gider. Oysaki daha 2,5 yýl boyunca fiyatlar artacak ve önce yüzde 68 artacak, 70`lere gelecek. Hedefleri tutarsa düþüþ baþlayacak ama bir yýl sonra fiyatlar yüzde 40 artýyor olacak zaten. Emekli elindeki eriyecek, eriyecek. Teli gereceðim de koyunlar yün toplayacak da ip yapacaðým, satacaðým borcumu ödeyeceðim. Emekli için ipe un serdi Recep Tayyip Erdoðan. Bunu görmek lazým. Ama bekler miyiz? Seçimleri þu andaki trend lehimize görünüyor. Seçimleri baþta Ýstanbul`da kaybettiðini gördüðü, emin olduðu anda yapmak ister mi? Meclis`i aç derse açarýz. Zam yapayým mý derse ‘ver` deriz. Çünkü sonuçta emeklinin cebine konacak her para bizi memnun eder ama ben önümüzdeki 20 günde böyle bir ihtimal görmüyorum açýkçasý.”

Özel, “Erdoðan, mitinglerde sizi hedef alýyor, size ‘Özgür efendi` diyor. Bugün sizin için ‘mazlum` benzetmesi yaptý” konusuna iliþkin þöyle konuþtu:

“O BENÝMLE KÝMLÝK SÝYASETÝ ÜZERÝNE KAVGA YAPMAK ÝSTÝYOR. BEN ONUNLA EN DÜÞÜK EMEKLÝ MAAÞINDA KAVGA EDÝYORUM”

“Birincisi Özgür Efendiden rahatsýz deðilim. 20 gün, bir ay düþündü ne diyeceðini. Bir ara CHP`nin malum genel baþkaný diye bir, iki söyledi. En sonunda bula bula efendi buldu. Efendi herhalde bizim efendiliðimizden. Özgür Efendi diye bir laf bulduysa, desin varsýn. Bir problem yok. Türk filmlerinden geçen gün Zübük`ü hatýrlattý. Zübüðün kelime anlamýna bakýyorsunuz, bir çýkar elde edebilmek için her þeyi göze alan kiþi diyor. Egoist, narsist kiþilikli birisi filan diyor. Þimdi bizim durduðumuz yer belli. Recep Tayyip Erdoðan bir seçim kazanmak için gün oluyor Abdullah Öcalan`dan getirip mektup okutuyor. Gün oluyor Osman Öcalan`a kamera yolluyor. Öbür gün MHP ile kol kola giriyor. Hüda-Parcýlarý hapisten çýkarýyor, hepsinin cezalarýný affediyor, seçilme yasaklarýný kaldýrýyor, kimini milletvekili yapýyor, Hüda-Par davasýnýn avukatýný ve sanýklarýný, Hizbullah davasýnýn baþ avukatýný milletvekili yapýyor, sanýklarýný belediye baþkan adayý yapýyor, milletvekili yapýyor filan. Her þeyi göze alýyor. Bir gün milliyetçiliði ayaklar altýna alýyor. Bir gün milliyetçi, muhafazakâr bir partinin lideri oluyor. Öbür taraftan egoistlik, her þeyi ben bilirimcilik filan. Arkadaþlar dedi ki bu sözlüðü, Türk Dil Kurumu`nun sözlüðünü yollayalým, okusun dedi. Zübük neymiþ? Ben de dedim ki, sözlüðe ne gerek var. Ayna yollayýn, baksýn aynaya, zübük kimmiþ görsün. Güldük, geçtik. Samimi bir dini inancý olmadýðý halde dini oy toplamak için kullanan Aziz Nesin`in Zübük`ünü öyle etrafýna zübük diyerek geçiyor. Bugün söyledikleri de, hepsi çaresizliðini gösteriyor. Siz bir ülkenin Cumhurbaþkaný olacaksýnýz, iktidar partisinin genel baþkaný olacaksýnýz, seçimlere 21 gün kalacak, ana muhalefet partisinin genel baþkaný sizinle polemik yapmamak için. Benimle kavga etmek için can atýyor. Ama bir sýkýntýsý var. O benimle kimlik siyaseti üzerine kavga yapmak istiyor. Benimle, CHP ile en çok kavga yapmak istediði, en kendini rahat hissettiði alanlarda kavga yapmak istiyor. Ben onunla kavgayý göze alýyorum ama o konularda deðil en düþük emekli maaþýnda kavga ediyorum. Çiftçiye yaptýðý, bugün 500 bin ton pirinç ithal etmiþ. Türk çiftçisinin pirincini almýyor. Uzunköprü`deki çiftçiyi periþan etmiþ. Onun üzerinden kavga ediyorum. Yüzde 1 vermesi gereken destekleme primlerini verse 256 milyar verecekken, 80 milyar ödemiþ. 178 milyarýn peþine düþüyorum. Kur korumalýya verdiðin bu parayý çiftçiye vermedin diyorum, emekçilerin haklarý üzerinden kavga ediyorum, böyle olunca da sinirleri bozluyor. Bu sefer onu mu yapalým, bunu mu yapalým diye.”

Özel, “Erdoðan`ýn ‘bu son seçimim`” sözüne iliþkin þunlarý söyledi:

“BEN EMEKLÝ KONUÞMAK ÝSTÝYORUM, O CUMHURBAÞKANI`NIN SON SEÇÝMÝNÝ”

“Onu konuþmak istiyor. Ben emekli konuþmak istiyorum, o Cumhurbaþkaný`nýn son seçimini... Hatta kendi orta yaptý. Bekir Bozdað getirdi, Meclis bir daha seçim getirirse olur. Onu bir konuþmak istiyor, ben emekliyi, yoksulluðu konuþmak istiyorum. Ben zamlarý konuþmak istiyorum. Daha önce 2009`da bir yaptý. 2018`de bir yaptý. Geçtiðimiz seçimlerde bir daha yaptý, son seçimim diye. Bunun son bir kez daha oy verelim filan. Biliyorum, açsýn, yoksulsun, iþsizsin, güvencesizsin ama bu son seçimimiz, beni terk etmemelisin filan diye de bir duygusal tarafý da olabilir. Onu kendi yapýyor, ölçecektir, bakacaktýr. Biz onlarla meþgul deðiliz.”

Özel, “Erdoðan, DEM Parti ayrý seçimlere girmesine raðmen CHP`ye neden DEM Parti üzerinden yükleniyor? DEM Parti ile temas var mý” iddialarýna iliþkin þöyle konuþtu:

“BEN DEM PARTÝ ÝLE SÝYASÝ ÝLÝÞKÝ YÜRÜTÜYORUM, HERKESLE YÜRÜTTÜÐÜM GÝBÝ”

“2023 seçimlerinde iþleyen, kullanýþlý propaganda aygýtýný kaybetmek istemiyor. Orada biliyorsunuz montaj videoya kadar tenezzül ettiler. Demokrasilerde, pragmatizm. Faydacýlýk filan ama tutup da montaj videoya tenezzül etmezsiniz. Dünyanýn hiçbir demokrasisinde, geliþmiþ demokrasinin hiçbir yerinde kimse rakibini alt etmek için yalan videoya tenezzül etmez. Gerçeðini kullanýr varsa bir þey. Ama yalan video. Gittiler orada, iþte Kandil alkýþ yapýyormuþ Kemal Bey`e. Kandil Kemal Bey`i destekliyormuþ, bir sürü yalan dolan iþ yaptýlar. Bunu da 14 Mayýs seçimine kadar hoyratça kullandýlar. Orada daha sonra yapýlan deðerlendirmelerde CHP`nin bu konuda hata yaptýðý, çünkü bu yalanýn tutmayacaðýný, inanýlmayacaðýný düþündüðümüz, bunu yanlanmaya bile tenezzül etmediðimiz ama onlarýn tenezzül ettiði bu iþin seçmenin bir kýsmýnda iþ gördüðü ve CHP`nin özellikle Kemal Bey onu da ifade ettiðinde biraz baþka yönlerden de tartýþýldý. Sadece TRT`nin çektiði yerler var dediðinde, TRT`nin, A Haber`in, iktidara müzahir seçmenin hakim olduðu yerlerde seçmenin belki televizyonda sadece o kanallarýn olduðu seçmenin bundan etkilendiði ve CHP`nin bu iþten zarar gördüðü. Adayýmýzýn zarar gördüðü. Videoyu gerçek sandýlar. Böyle bir algý oturdu ve yapýþtý. Þimdi bunu devam ettirmek istiyor. Tabi biz burada buna izin vermeyeceðimizi baþtan ifade etmiþtik. Bir yandan o ekonomide zam, zam, zam yapýyor. Zamlar konuþulmasýn diye DEM, DEM, DEM demeye baþlýyor.  Ben zamdan dem vurmak istiyorum, o deme zam koymak istiyor. Bunun üzerinden tartýþma yaratmak istiyor. Biz buna da itiraz ettik, bu oyuna da gelmeyeceðimizi söyledik. Ayrýca ben þöyle bir þeyi çok net söylüyorum, bir daha bir daha açmakta fayda var. Biz DEM ile kongremiz bitti, DEM`in eþ genel baþkanlarý aradý beni, ayrý ayrý sað olsunlar. Tebrik ettiler. Bir Eþ Genel Baþkan da ‘Yüz yüze de ziyarete geleceðiz` dedi. Bir süre bekledikten sonra, biraz zaman geçince biz fark ettik ki onlarýn kongresi bizden önce olmuþ. Sayýn Genel Baþkanýmýz bizim kongre telaþýnda onlarý ziyarete gitmemiþ. Partilerin birbirine nezaket ziyareti. Ben gittim. Sonra da onlar bize geldi. Kamuoyunun önünde, aþaðýda basýn toplantýmýzý da yaptýk. Meclis`te gruplar arasý bir görüþme gibi deðil, gittik ve geldik. Görüþmemizi yaptýk. Çünkü siyasi partiler kanuna göre kurulmuþ, her bir milletvekili aday olurken temiz kaðýdýný savcýlýktan almýþ. Bu konuyla ilgili Meclis`te grubunu kurmuþ. 6,5 milyon oy almýþ siyasi parti, biz görüþüyorsak görüþüyoruz diyoruz ve bunu gizlemiyoruz. Hatta þunu söyleyeyim. Bana partiniz de bir þeyle övünme hakkýnýz olsa, ben derim ki CHP geçen bayram ve ondan önceki bayramlarda tüm siyasi partilerle bayramlaþabilen tek parti. Bu önemli bir þey. Þimdi AKP ve MHP, DEM ile bayramlaþmýyor. ÝYÝ Parti ile de bayramlaþmýyor, MHP filan. Peki DEM ile bayramlaþmýyor da bayramdan önce veya bayramdan sonra Meclis`te arka odada ne oluyor? DEM`in grup baþkanvekilleri geliyor, doðal olarak, olmasý gerektiði gibi AKP grup baþkanvekilleri ile bayramlaþýyor, sarýlýyorlar. Hatta her hafta geçtiðimiz dönem, benim görev de yaptýðý onlarca Meclis baþkanvekili ile bayramlaþtým. Bizim arka oda var, arka odanýn yetkilileri zaman zaman genel baþkanlar filan da olur. Þimdi bu sistemde olmuyor, genel kurula girmedikleri için. Özel oturumlarda, 23 Nisan olur, 1 Ekim özel oturumu olur. Arkada genel baþkan da çay içer. Þöyle oluyor. HDP Meclis Baþkanvekili yönetiyor oturumu, ara veriyor. Grup baþkanvekillerini arkaya çaðýrýyor, zaman yok. Zaten öyle dýþarýya çok gidilmez. Usuldendir, âdettendir masa kuruluyor. Masanýn baþýna, bizim dönemimizde Nimetullah Erdoðmuþ geçiyor. Þimdi Sýrrý Süreyya Önder geçiyor. Yemeði de o ýsmarlýyor, parasýný da o ödüyor. Yanýnda MHP`nin, AKP`nin grup baþkanvekili oturuyor. Bayramsa sarýlýyor, öpüþüyor, ayrýlýyorlar. Ýçeride bunlar oluyor, dýþarýda riyakarlýk, sahtekarlýk oluyor. Biri çýksýn desin ki bana, Bekir Bozdað çýksýn desin. AKP`nin herhangi bir grup baþkanvekili desin. Biz bayramlaþmýyoruz ya, içeride de sizle bayramlaþmýyoruz desin. El de sýkýþýyorlar, öpüþüyorlar da sarýlýyorlar da. Haftada 3 akþam birlikte yemek de yiyorlar Meclis`te, arka odada. Kapýnýn önünde poz kesiyorlar. Þimdi CHP mi demleniyor? Bunlar mý demleniyor? Ben DEM Partisi ile siyasi iliþki yürütüyorum, herkesle yürüttüðüm gibi. Bunlar arkada her þeyi yapýyorlar ki bu benim gördüðüm. Bir de görmediðim yerde baþka temaslarý da olabilir. Her partinin her parti ile olabilir. Ama kendi seçmenlerine ‘Görüþmüyoruz, konuþmuyoruz` diyorlar. ‘Biz onlarla bayramlaþmayýz. Onlar terör örgütünün uzantýsý, biz onlarýn kanlý ellerini sýkmayýz` diyorlar. Ýçeride el ele, diz dize oturuyorlar. Böyle bir riyakarlýk, sahtekarlýðý yapýyorlar, yapmýyorlarsa ‘Yapmýyoruz` desinler. Buradan söylüyorum. Bu kadar net.

Özel, kent uzlaþýsý tabirine iliþkin þunlarý söyledi:

“BÝZÝM NE ÝYÝ PARTÝ NE DÝÐER PARTÝLERLE VARILMIÞ BÝR ÝTTÝFAK ANLAÞMAMIZ YOK”

“Türkiye ittifaký ile ilgili temas etmek isterdik. Çiçekleri yaptýrdýk, gittik. Boþ döndük. Türkiye ittifakýný biz seçmenin vicdanýný sandýkta kurmasýný bekliyoruz. Bu net. Seçmenin vicdaný sandýkta birleþecek. Biz ÝYÝ Parti ile görüþme yapmak istedik, onlar görüþtüler, olmaz dediler. Sonra biraz önce dediðiniz gibi Balýkesir özelinde bir çaðrýmýz oldu, konuþmalar filan oldu ama olmadý. Bizim ne ÝYÝ Parti, ne diðer partilerle varýlmýþ bir ittifak anlaþmamýz yok.”

Özel, “Gelecek Partisi, DEVA Partisi ve Saadet Partisi ile temas oldu mu?” sorusuna iliþkin þöyle konuþtu:

“Þöyle oldu mesele, Gelecek Partisi`nin seçim stratejisini açýkladýlar. Onlar birçok farklý yerlerde farklý adaylar destekliyorlar. Kendilerine göre tutarlý bir çizgi içindeler. DEVA Partisi birçok yerde kendi adayýný gösterdi. Saadet Partisi`nin bazý yerde aday göstermesi bizim lehimize. Bazý yerde göstermese lehimize. Ufak tefek temaslar var ama kurumsal olarak Ankara`da oturup bir masa kurup anlaþmak yerine, Temel Baþkanýmýzla, Sayýn Karamollaoðlu ile bir çay sohbeti yaptýk. Bizi ziyarete geldiler. O ziyarette de þey dedik, burada bir ittifak olmaz ama yerelde yerel örgütlere yetki verelim. Eðer anlaþabiliyorlarsa, birbirlerine katký saðlayabilecek ya da birbirlerine zarar vermeyecek. Belli yerlerde belli temaslar, ufak tefek paslaþmalar filan var."

Özel, Hatay`la ilgili soruyu þöyle yanýtladý:

“HATAY`DA ARTIK KAFA KAFAYA BÝR DURUMDAYIZ”

“Yüksek riski de gördük, orta riskten düþük riske doðru ilerledik þu anda. Yani Hatay`da artýk kafa kafaya bir durumdayýz. Lütfü Savaþ her geçen gün trendini kendi söylediði gibi artýrýyor. Kendi umduðu gibi artýrýyor.”

Özel, Ýstanbul, Ankara, ve Ýzmir`de seçimde neler olacaðýna iliþkin soruya þu cevabý verdi:

“ANKARA`DA BÜYÜKÞEHÝR BELEDÝYE BAÞKANLIÐI YARIÞI BÝTTÝ”

“Ankara`da, bunu sakýn kimse seçmene saygýsýzlýk olarak düþünmesin, o anlamda söylenmiyor ama bu anket firmalarýnýn deyimiyle Ankara`da büyükþehir belediye baþkanlýðý yarýþý bitti. Dün Mansur Bey de ayný þeyi söylemiþ. Son kararý 31 Mart`ta seçmen verecek. O ne derse o olur. Rekor oyla geliyor. Artýk Ankara`da karþý kampanya yürümüyor bile. Mansur bey inanýlmaz bir þekilde. 60`ý zorlar denen Mansur Beyin, yarýn öbür gün geride kalýrsa þey olmasýn ama 65-70 arasý oya doðru gittiði söyleniyor. Ankara`da yarýþ büyükþehir belediye meclis çoðunluðunu garanti þekilde saðlayýp, saðlayamama. CHP biliyorsunuz, yýllardýr 2`ydi, geçen seçim 3 belediyemiz var. Þu anda 8 belediye, 10 belediye alma noktasýnda filanýz. Ankara`da inanýlmaz bir ivmelenme var. Etimesgut, Mamak çok iyi. Gölbaþý çok iyi. Keçiören`de birkaç puan öne geçmiþ durumdayýz. Mansur Baþkanýn Beypazarý ilçesi alýnýyor filan. Böyle inanýlmaz þeyler var. Polatlý Belediye Baþkaný bize geçmiþti, adaylaþtýrdýk. Ýstanbul`da da herkes bildiði için. KONDA`nýn anketi ki, Bekir Aðýrdýr`ýn. En yanýlmaz firmalardan biri olarak itibarlý firmadýr. 7 puan önde. Ýstanbul, Ankara, Ýzmir`de risk görünmüyor. Ýzmir`de þöyle bir þey var. Büyük bir deðiþim ateþi yaktýk Ýzmir`de. Ýzmir`de bunu hep söylemek istiyorum. Hatta size bakarak anlatayým. Cumhuriyet tarihi boyunca Ýzmir`deki kadýn belediye baþkaný sayýsý 6. 3`ü de bu dönem. Selçuk, Karaburun ve Fatma Çalkaya çok sevdiðimiz baþkanýmýz. Son 5 yýla kadar 3 tane olmuþ, son 5 yýlda da 3 tane. Bu dönemde seçilecek yerden 9 adayýmýz var. 20 bin, 30 bin nüfuslu ilçelerde deðil Ýzmir`in 4 büyük ilçesinin üçünde. Karþýyaka, Konak, Karabaðlar`da kadýn aday gösterdik. Toplam 9 kadýn aday gösterdik. Bu 9 kadýn aday çok büyük metropollerde var. Geleceðin Ýzmir`den kadýn yerel yöneticilerini, büyükþehir belediye baþkanýný, ileride iktidarýmýzýn kadýn bakanlarýný yetiþtirdiðimiz çok kuvvetli CV`lerin olduðu bir yer. Ýzmir`de 40 yaþ altýnda 12 belediye baþkan adayý var. Bugün Kartal`daydýk, 32 yaþýnda seçtiðimiz Gökhan Yüksel bugün ikinci kez aday. Ama Ýstanbul Tuzla`da 31 yaþýnda, Avcýlar`da 32 yaþýnda. Caner Caykara ve Eren Ali Bingöl arkadaþlarým adaylar. Bir ara CHP þöyle bir þeye düþtü. 35 yaþýnda birini aday yapmak istiyorsun, tecrübesiz yapamaz. Yahu Deniz Baykal 34 yaþýnda milletvekili, 35 yaþýnda Maliye Bakaný. Ahmet Taner Kýþlalý, 38 yaþýnda Kültür Bakaný. Bülent Ecevit, 35 yaþýnda Çalýþma Bakaný. Baykal sonra Enerji, Tabi Kaynaklar Bakaný. Ýkinci bakanlýðýnda bütün madenleri kamulaþtýrýyor. Ali Topuz ve Önder Sav 34 yaþýnda bakan. CHP, 1970`lerde bunu yapmýþ. Bugün geldiðimizde CHP`nin kadýnlarý ve gençleri. Aday gösteriyorsun, 35 yaþýnda yapamaz, çok tecrübesiz. O yüzden buna inat, Ýzmir benim 10 yaþýndan beri yatýlý okuduðum, üniversiteyi okuduðum, askerliðimi yaptýðým þehir olarak Ýzmir`de büyük bir deðim ateþi yaktýk.

“ÝZMÝR`DE BENÝM GÖNLÜMDEN BÝR BÜYÜK REKOR GEÇÝYOR”

Ýzmir`deki önceki dönem baþkanlar baþka bölgelerde olsalar belki çok geçer not alabilecekken, Ýzmir`in seçmenin notu kýt. CHP`den beklentisi büyük. Þehircilikle ilgili beklentileri büyük. O yüzden Ýzmir`de bir büyük deðiþim yaptýk ve ben Ýzmir`de þöyle. Geçen seçimde ÝYÝ Parti vardý, iddialý adaylarý vardý. DEM Parti`nin adayý yoktu. Þimdi adaylarý var. Birçok ilçede adaylarý var. Kaçýnýlmaz olarak bir oy kaybý olabilir ama o kadarlýk oy kaybý beklemiyoruz. Ýzmir`de benim gönlümden bir büyük rekor geçiyor. Ýlçe belediye sayýsý açýsýndan. Keþke 30`da 30. 30`da 28 olsa. 30`da 26 olsa. Ama baya iyi bir noktaya geleceðimizi görüyorum. Ýzmir`de büyükþehirde de her geçen gün ivmelendik. Farký açýyoruz. Zaten Ýzmirli CHP`ye hep sahip çýkýyor ama bu sefer Ýzmir`in sokaðýnda þu var. Ýtirazlarýmýz, beklentilerimiz duyuldu. Ýzmir belediye baþkan adayým 30, toplam bildikleri yabancý dil sayýsý 42. Ýzmir`i bambaþka bir kent haline getirecek bir müthiþ ekip. CV`leri ile, sivil toplumdan geliyorlar, yüksek lisanslarý þehircilik. Bir bütün ekip olarak da sadece kendi ilçelerinde deðil. Büyükþehrin orkestrasyonu ile. Sürdürülebilir kalkýnmada Türkiye`nin bir numaralý belediyesi Karþýyaka Belediyesiydi, sürdürülebilir belediyecilik uygulamalarýnda. Tam da Ýzmir Büyükþehir`in buna ihtiyacý var. Ýzmir`de bu dönem hem seçimde hem de yönetimde 5 yýl boyunca devrim yapacaðýz. Ýzmir beklediði atýlýmý bu dönem gerçekleþtirecek.”

Özel, Ýzmir Büyükþehir Belediye Baþkaný Tunç Soyer`in ÝBB Baþkaný Ekrem Ýmamoðlu`na destek olmak için Ýstanbul`a gitmesine ve ardýndan Ýzmir Büyükþehir Belediye Baþkan adayý Cemil Tugay`ýn açýklamalarýna iliþkin soruyu þöyle yanýtladý:

“EKREM BAÞKAN BENÝ ARADI, TUNÇ BAÞKANIN ARADIÐINI, BÝRLÝKTE ÇALIÞMAK ÝSTEDÝÐÝNÝ SÖYLEDÝ”

“CHP, Jandarma Komando Tugay`ý deðil. Bu parti çok sesli bir parti. Herkes partiye zarar vermediði sürece istediðini söyleyebilir. Geçen hafta Ekrem baþkan beni aradý, Tunç baþkanýn (Soyer) aradýðýný, gelip bir gün birlikte çalýþmak istediðini söyledi. Peki ‘Ýzmir`de çalýþýyor, bir mahsuru olur mu` dedi. ‘Bir mahsuru olmaz, Ýzmir`de de çalýþacak inþallah` dedim. Serzeniþ haklý. Soyer bir önceki baþkan Aziz Kocaoðlu`nun yerine geldi. Aziz Kocaoðlu aday gösterilmedi, Soyer için topuyla tüfeðiyle çalýþtý. Hepimiz çalýþtýk. Geçen sefer Tunç Soyer`in adaylýðýný ben destekledim. Bu sefer kendisinin adaylaþmamasýnýn gerekçesi olan anketi de kendisiyle paylaþtým. Kendisine uluslararasý bir görev teklif ettim. Kabul edemeyeceðini söyledi ve þimdi Ýstanbul`da. Bu aþamada Ýzmir`de Tunç Baþkan`dan beklenen bütün gücüyle Cemil baþkan ve partisi için çalýþmasýdýr. Onu yapmadan Ýstanbul`a gelmenin Ýstanbul`da kapýlar açýk, gelebilir ama Ýzmir`de de üstüne düþeni yapmalý, öbür türlüsü doðru olmaz. Partililik kimliðiyle baðdaþmaz.”  

Özel, Kemal Kýlýçdaroðlu`na yakýn isimlerin seçimlerde aday gösterilmediði iddiasýna iliþkin soruya þu cevabý verdi:

“BEN KÝMSEYÝ ‘DEÐÝÞÝMCÝ` DÝYE ÖDÜLLENDÝRMEDÝM. ‘DEÐÝÞÝMCÝ` DEÐÝL DÝYE DE CEZALANDIRMADIM”

“Bu söz edenlerin kendi adaylaþmamalarýna bulduklarý bahane ve yanýltýcý bir iletiþim. Çok net. Ahmet Akýn, Kemal Bey`in Genel Baþkan Yardýmcýsý ve en baþ destekçisi. Bursa Büyükþehir Belediye Baþkan adayýmýz Kemal Bey`in en büyük destekçisi. Adana, Zeydan Baþkan kurultayý bana zindan eden kiþi. Mersin. Ben 1 tane oy almadým Mersin`den. Aydýn. Gittiðimde delegelerle dahi görüþememiþtim. Ýki oy aldým herhalde. Ama Aydýn Büyükþehir Belediye Baþkanýmýz aday. Antalya aday. Hangi birini sayayým. Hepsi aday gösterildi. Þöyle bir kural var mý? ‘Kemal Bey`i destekleyen herkes yeniden aday gösterilecek. Gösterilmezse ben Kemal Bey`in yanýndayým diye.` Bu bana da haksýzlýk, Kemal Bey`e de. Böyle bir þey olmaz. Partiye de haksýzlýk. Ekrem Baþkan dýþýnda kim vardý? Mansur Baþkan dahi Kemal Bey`e imza vermiþti. Ekrem Baþkan dýþýnda hangi büyükþehir belediyesi beni destekliyordu da… Tamamýna yakýnýný adaylaþtýrdýk. O bana sorulacak soru deðil. Ben kimseyi ‘deðiþimci` diye ödüllendirmedim. ‘Deðiþimci` deðil diye de cezalandýrmadým.”

Özel, “Kemal Kýlýçdaroðlu`nun kaybetmesinin ardýndan Alevi yurttaþlardan kopuþ var mý?” sorusunu þöyle yanýtladý:

“BENÝM ÖZEL KALEMÝM, AVUKATIM, EN YAKIN ARKADAÞIM VELÝ AÐBABA ALEVÝ”

“Alevi yurttaþlardan aldýðým alkýþý Sünni yurttaþlardan alamýyorum. Alevilerin coþkusu her zaman Sünni seçmenden fazla. Ýnanýlmaz bir coþku var. Gittiðim her yerde Alevilerle aram çok iyidir. Çankaya Belediye Baþkaný Hüseyin Can Güner, benim de avukatým, hepimizin çok sevdiði 31 yaþýndaki genç bir arkadaþýmýz. Ýnanýlmaz liyakatli ve Alevi. Benim özel kalemim, avukatým, en yakýn arkadaþým Veli Aðbaba Alevi. Bizim partide böyle þeyler yoktu. Çok berbat bir grup var. Bu grubun içinde gerçek kiþiler de var. Bu grubun içindeki gerçek kiþilerin en büyük zararý Kemal Kýlýçdaroðlu`na. Abuk sabuk paylaþýmlar. Yok Alevilere þunu, bunu yaptýlar. Çok fena, þuursuz þeyler var. Alevilere saldýranlar var. Her biri birbirinden berbat.”

Özel, Afyon Belediye Baþkan adayý Burcu Köksal ile ÝBB Baþkaný Ekrem Ýmamoðlu arasýnda yaþananlara iliþkin þöyle konuþtu:

“Genel baþkan belli bir sözü söylediðinde o iþ orada biter. Ben Burcu Köksal`ý bu sürecin sonunda partiden kaybederek ki Afyon`da seçimi alýyor, almaya doðru gidiyor. Esas telaþ, ona sürekli saldýrmalarý o yüzden. Benim taraflarý dinlemem, tansiyonu yönetmemi düzeltme yapýlacaksa yaptýrmam Burcu Haným da bir düzeltme yaptý. Bu da bir süreç. Bu süreçler iyi yönetilmesin diye gayret edenler de vardý. Burcu Köksal`la telefonda konuþtum. ‘Böyle bir laf çýkmýþ. Ben aþaðýdaydým, o gürültü içinde duymadým. Bunu düzeltebilir miyiz` dedim. Ben düzelttim. Bu ifadenin doðrusu budur diye.

“AHMET TÜRK DE ‘EKREM BAÞKANLA GENEL BAÞKANIN TAVRI SORUNU ÇÖZDÜ` DEDÝ”

O (Burcu Köksal) beni düzeltmedi. Algýyla olgu yer deðiþtirdi. Ben Burcu`nun kullandýðý cümleyi siyaseten sorunlu, hatalý buluyorum. O dedi ki ki bana ‘eþ baþkan`, ‘Bu belediyeyi DEM Parti`yle yöneteceksin` diyorlardý. ‘Ben de ne DEM ile ne HÜDAPAR`la yönetmeyeceðim` diyordum. Bunu ifade etmek için ‘Ben belediyenin kapýlarý DEM hariç herkese açýk` dedim. Ben DEM Parti`yi kastettim, diyor. Bu bir ayrýmcýlýða varabilecek bir söylem. Hýzlý bir þekilde ben düzelttim. Burcu Köksal, milliyetçi hassasiyetleri yüksek bir arkadaþýmýz. ‘DEM Parti ile yöneteceksiniz` lafýndan kurtulabilmek için yaptýðý bir iþ. Olmadýk yerlere gitti. Süreci sakin ve doðru bir þekilde yönettik. Ekrem baþkanla birkaç kez konuþtuk. ÝBB, Kürtlerin de belediyesi. Kürtlerin de oy vererek seçtirdiði ve Kürt seçmenin memnun olduðu bir belediye baþkaný. Keza Mersin ve Adana öyle. Birçok ilde Kürt seçmenin desteði kritik. Bugün Ahmet Türk de ‘Ekrem baþkanla genel baþkanýn tavrý sorunu çözdü` dedi. Ben de Ahmet Türk gibi bir kanaat önderinden bunu duymuþ olmaktan memnumum.”