(ANKARA)- MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin belediye başkanları toplantısında; "Hiç kimse sipariş talimatlarla, gizli tanık ifadeleriyle üstlendiği görevi kötüye kullanmak suretiyle iç huzur ve barış ortamını zedelemeye kalkışmamalıdır. Buna cüret edenlerin başı mutlak surette ezilmeli, devlet, toplum ve medya içindeki uzantılarının tasfiyesi acilen sağlanmalıdır. Terörist Demirtaş`ın, Soroscu Kavala`nın ve Gazze politikasının rövanşını almak amacıyla, iç işgal cephesinde konuşlananları dürte dürte harekete geçirenlere meydanı boş bırakmayacağız" dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bugün Ankara Kızılcahamam`da yapılan Belediye Başkanları İstişare ve Değerlendirme Toplantısı`nın açılışı öncesinde basın toplantısı düzenledi. Bahçeli, 31 Mart seçimlerinden sonra ülkenin seçim gündeminden çıktığını belirterek partisinden seçilen belediye başkanlarını tebrik etti. Bahçeli, özetle şunları söyledi:
"MHP`Yİ YÜZDE 1.65 OY ORANIYLA TARTIYA ÇIKARMAK KALLEŞ BİR NİYETİN MAHSULÜ DEĞİL MİDİR"
"MHP`nin oy oranına yönelik karalama çabalarının bizim nazarımızda hiçbir değeri, geçerliliği yoktur. Saklayacağımız, utanacağımız, üzerini örteceğimiz bir şeyden bahsetmek mümkün değildir. Ülke genelinde MHP, İl Genel Meclisi Üyeliği seçimlerinde yüzde 16.64 oy almış ve çok önemli bir gelişme kaydetmiştir. Cumhur İttifakı`nın toplam oy oranı da yüzde 48.8 düzeyinde vuku bulmuştur. 30 büyükşehir belediyesinin 28`inde ittifak çatısı altında giren ve sadece 2 büyükşehirde kendi adayını gösteren MHP`yi yüzde 1.65 oy oranıyla tartıya çıkarmak, siyaseten tahrip etmeye çalışmak karanlık ve kalleş bir niyetin mahsulü değil midir? MHP Türkiye çapında müstesna bir sonuç almış ve başarılı olmuştur. Başarımızı sindiremeyenler, başarımızdan ürkenler ileri geri konuşsa da milletimiz hükmünü vermiştir.
"YUMUŞAMA VE NORMALLEŞME ÇAĞRILARI SÖZDE KALMAMALI"
MHP ve Cumhur İttifakı ister yerel ister merkezi yönetimde olsun milletimize hizmetle mesul, çalışmalarının birine bin eklemekle memurdur. Türkiye, seçimlerin yüksek gerilimli atmosferinden uzaklaşmalıdır. Yumuşama ve normalleşme çağrıları sözde kalmamalıdır. Temiz toplum temiz siyaset için yapacaklarımız çok, yavaş hareket etme hakkımız ise yoktur. Belediye kaynaklarını terör örgütüne ve bölücü yandaşlarına peşkeş çekenlerin yakasından mı tutacağız yoksa demokrasi ve özgürlük istismarı yapanların dayatmalarına tamam mı diyeceğiz. Mühim olan ne söylediğinden ziyade ne yapılacağıdır. Terörizme boyun eğmek bir uzlaşma, yumuşama değil acziyet ve teslimiyettir. Bu zeminde yumuşama, diyalog ve normalleşme diye bir şey söz konusu olmayacaktır.
"TERÖRİST DEMİRTAŞ`IN VE 6-8 EKİM OLAYLARINI AZMETTİREN DİĞER BÖLÜCÜLERİN CEZA ALMASINA HUKUKSUZLUK DEMEK ART NİYETLİLİKTİR"
Terörist Demirtaş`ın ve 6-8 Ekim olaylarını azmettiren diğer bölücülerin ceza almasına hukuksuzluk demek, karşı gelmek devlete ve millete en büyük hakaret olup, bunun yumuşama ortamına zarar verdiğini ileri sürmek art niyetlilik, terör sevicilik ve iki yüzlülüktür. Yumuşa beklentimiz usulde değil, üslupta olmalıdır. Muhalefet partilerinin arayışı usulde bir yumuşama ise böylesi bir yumuşama yıkıma çanak tutmak, hukuk devletinin surlarında gedik açmak demektir. Kutuplaşmayı besleyenler bellidir. Yeni anayasa çağrılarına kulak tıkayıp, önce yürürlükteki anayasaya uyma şartını masaya koyanlar ilave olarak Cumhurbaşkanımızın bir kısım tasarrufunu 31 Mart`tan sonra gelişen diyalog ve normalleşme anlayışına uygun düşmediğini iddia edenler tatlı su kurnazlarıdır.
“KENDİ TARİKAT VE CEMAAT MENSUPLARI DIŞINDA KİM VARSA FİŞLEYİP NİFAK ÜRETEN ODAKLARLA ASLA YOLUMUZ KESİŞEMEZ”
Yumuşama kisvesi altında, yumuşakça olmamızı, köşelerimizin törpülenmesini, sesimizin kısılmasını, irademizin kırılmasını hiç kimse beklememeli. Kumpasçılarla işimiz olamaz. Devletin içinde FETÖ benzeri hukuk dışı yapılanma ve gayrimeşru hiyerarşik sistem kuran, kendi tarikat ve cemaat mensupları dışında kim varsa fişleyip nifak üreten odaklarla asla yolumuz kesişemez. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Yönetimde istikrar sağlanmıştır. Hiç kimse sipariş talimatlarla, gizli tanık ifadeleriyle üstlendiği görevi kötüye kullanmak suretiyle iç huzur ve barış ortamını zedelemeye kalkışmamalıdır. Eğer bu kalkışma olursa, buna cüret edenlerin başı mutlak surette ezilmeli, bağ ve bağlantılarının, devlet, toplum ve medya içindeki uzantılarının tasfiyesi acilen sağlanmalıdır.
"FETÖ VE FETÖ BENZERİ YAPILARIN DEVLET İÇİNDE FEODAL VE İMTİYAZLI ALANLAR OLUŞTURMALARINA MÜSAADE ETMEYECEĞİZ"
Terörist Demirtaş`ın, Sorosçu Kavala`nın ve Gazze politikasının rövanşını almak amacıyla, iç işgal cephesinde konuşlananları dürte dürte harekete geçirenlere meydanı boş bırakmayacağız. Dahası onlara dünyanın kaç bucak olduğunu da göstereceğiz. Etki ajanlarına, emperyalizmin kuklalarına, dış güçlerin operasyon elemanlarına asla taviz vermeyeceğiz. FETÖ ve FETÖ benzeri yapıların devleti zehirleyip, devlet içinde feodal ve imtiyazlı alanlar oluşturmalarına kesinlikle müsaade etmeyeceğiz. Bu süreçte Cumhurbaşkanımızın yanındayız.”
"EŞ, DOST VE AKRABALARI KOLLAMAK, ONLARA MAKAM TAHSİS ETMEK BİZİM SİYASİ AHLAKIMIZA TERSTİR"
Bahçeli, belediye başkanlarından da üstlendikleri görevin hakkını sonuna kadar vermelerini ve partizanlık yapmamalarını istedi. Bahçeli, belediye başkanlarına “Bu hafta başında ilan edilen Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketinde yer alan hedeflere aynen riayet ediniz. Belediyenin görev ve sorumlulukları yalnızca; imar, su, kanalizasyon, ulaşım gibi kentsel altyapı sorunlarını çözmek değildir. Belediye demek insan onuruna, insan şerefine, insanın varlık haklarına sonsuz bağlılık, anlayışlı ve kucaklayıcı muamele demektir” dedi.
Bahçeli sözlerini 19 Mayıs Atatürk`ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramını kutlayarak ve Mustafa Kemel Atatürk başta olmak üzere zaferin kahramanlarını anarak sonlandırdı.
Bahçeli, bir gazetecinin "Emniyette yürütülen soruşturmada gelinen süreci nasıl değerlendiriyorsunuz sorusuna da "Çok sağlıklı, dürüst, ahlakça ve milli şuura dayalı bir anlayışla yakından takip ediyoruz" cevabını verdi.