(ANKARA) - DİSK, 6 aylık enflasyon rakamlarını protesto etmek için TÜİK önünde açıklama yaptı. DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, “TÜİK ülkemizde en önemli ücret belirleyen konumunda. Asgari ücret ve tüm ücretler TÜİK`in bu baskılanmış rakamlarıyla bile önemli ölçüde erimiştir. 2024`ün ilk altı ayında milyonların ekmeği küçülmüş, alım gücü hızla gerilemiştir" dedi.
DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu altı aylık enflasyon milyonlarca işçinin emekçinin ekmeğini belirlemesi açısından çok önemli olduğunu vurgulayarak, “Türkiye`de bütün emek gelirleri, TÜİK`te çalışan onlarca emekçinin yaptığı çalışmalar ve TÜİK yönetimi tarafından açıklanan enflasyon rakamına göre belirleniyor. Deyim yerindeyse TÜİK ülkemizde en önemli ücret belirleyen konumunda. O nedenle bu rakam çok önemli ve o nedenle bugün buradayız. TÜİK`e göre haziran enflasyona 1.64. Yıllık TÜİK`e göre altı aylık enflasyon ise yüzde 24.73 olarak gerçekleşti. Geçtiğimiz ay yani haziran ayında fiyatların sadece 1.64 arttığını iddia ediyor TÜİK. Ancak biz biliyoruz ki bu rakamlar halkın hissettiği enflasyonu yansıtmaktan çok uzak” dedi.
Milyonlarca işçi emekçi, dar gelirlinin gelirinin önemli bir kısmını sadece gıdaya harcadığına dikkat çeken Çekrekoğlu şunları söyledi:
“Yani öncelikle karnımızı doyurmaya çalışıyoruz. Bugün TÜİK`in açıkladığı gıda enflasyonu resmi gıda enflasyonu ise 68.08. DİSK-AR tarafından TÜİK`in verileri üzerinden hesaplanan gelir gruplarına göre gıda enflasyonu verilerine göre ise düşük gelirlilerin hissettiği enflasyon çok yüksek olduğunu gösteriyor. Bu verilere göre, asgari ücret ve tüm ücretler TÜİK`in bu baskılanmış rakamlarıyla bile önemli ölçüde erimiştir. 2024`ün ilk altı ayında milyonların ekmeği küçülmüş, alım gücü hızla gerilemiştir.”
Çerkezoğlu açıklamasında iktidarın yıl sonuna kadar asgari ücrete zam yapılmayacağına ilişkin kararını eleştirdi. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek`in ‘asgari ücret düşük değil` şeklindeki ifadelerini de isim vermeden eleştiren Çerkezoğlu şöyle konuştu:
“TÜİK`in bile gizleyemediği bu gerçekler ortadayken, yüksek enflasyon gelirlerimizi eritirken, Aralık 2023`de belirlenmiş asgari ücret rakamıyla yıl sonuna kadar devam edeceğiz demek milyonları yoksullukla karşı karşıya bırakmaktır. Daha yılın dördüncü ayında açlık sınırının altına gerilemiş olan asgari ücretin yüksek olduğunu söylemek, düşük olmadığını söylemek, üstelik de bir ortalama ücret haline gelmiş olan bu asgari ücretin yüksek olduğunu söylemenin akılla, mantıkla, vicdanla bağdaşır bir tarafı olmadığı açıktır. Bugün 3 Temmuz itibarıyla iktidarın ‘asgari ücret yüksek` tespiti TÜİK verileriyle bile çökmüş durumdadır. Bundan sonra yapılması gereken bellidir. Asgari ücret başta olmak üzere bütün ücretler yükseltilmeli, güncellenmeli, enflasyon tek haneli rakamlara düşene kadar asgari ücret ve diğer ücretler yılda 4 kez güncellenmelidir.”
Emekli maaşlarının düşüklüğüne de işaret eden Çerkezoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
“Emekliler de 10 bin lirayla geçinmeye mahkum edilmiştir bu ülkede. O kök aylıklar da yerinde durduğu için emekli aylıklarına yönelik hiçbir gerçek düzenleme yapılmadığı için milyonlarca emekli 10 milyonun üzerinde emekli bugün 10 bin lira ile hayatta kalma mücadelesi vermektedir. 2008 yılında yapılan düzenlemeyle emekli aylıkları sistematik bir biçimde düşmüş, ondan sonra da hükümet Hazineden tamamlanma adı altında ucube bir sistem icat etmişti. Altı aylık 24.73 artış maaşlarına uygulandığında bile milyonlarca emekli 10 bin lirayla yaşamaya devam edecektir. Çünkü kök aylığı 8 bin lira altında olan emeklilere artış uygulandığında yine 10 bin liranın altında kalacak. En düşük emekli aylığının asgari ücret seviyesine yükseltilmesi için mücadelemiz omuz omuza devam edecektir.”
Çerkezoğlu, mahkeme kararına rağmen TÜİK`in enflasyon hesaplamasına esas olan ortalama madde fiyatlarını açıklamamakta ısrar etmesini de bir kez daha eleştirdi. Çerkezoğlu şunları söyledi:
“TÜİK`in tam da enflasyonda ciddi yükselişin yaşanmaya başladığı dönemde, Haziran 2022`de enflasyon hesaplamasına esas ortalama madde fiyatlarını açıklamamaya başlaması üzerine verileri elde edebilmek için hukuki mücadele sürecine başlamıştık. Ankara 6. İdare Mahkemesi 31 Mart 2023 tarihli kararıyla bu verilerin açıklanmasının TÜİK`in görevi olduğuna karar vermiş ve mahkemenin kararı istinaf aşamasından geçerek kesinleşmişti.
TÜİK, yargı kararına uymamak ve madde fiyat listesini açıklamamak amacıyla Ankara 6. İdare Mahkemesi`nin vermiş olduğu kesin kabul kararına rağmen bu işlemin iptali için Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu`nun kararının iptali istemiyle Adalet Bakanlığını da dava etmişti. 13. İdare Mahkemesi, 10 Ocak 2024 tarihli kararı ile bu haksız davanın reddine karar vermişti ve TÜİK`in hukuksuz davranışı bir kez daha kanıtlanmıştı. Ancak TÜİK yöneticileri yargı kararlarının gereğini yine yerine getirmedi. Anayasa ve yasaların bağlayıcı hükümlerine rağmen verileri açıklamamaya devam etmesi sebebiyle TÜİK Başkanı ve Başkan Yardımcıları için suç duyurusunda bulunduğumuzda, TÜİK`in hukuksuzluğuna savcılık destek verdi ve dosyayı işleme koymadı. Oysa savcılığın yapması gereken suç duyurumuzu işleme koymak veya takipsizlik kararı vermekti.
Buradan bir kez daha iktidara sesleniyoruz. Bu yüksek enflasyona yol açan maliye politikalarınızdan vazgeçin. Ürettiğimiz değerin rahatça paylaşıldığı bir ekonomi politikası mümkün. Hepimiz çalışıyoruz ve hepimiz üretiyoruz. Hepimizin çalışarak ürettiği toplam değer 85 milyon insanı, insanca yaşatmaya yeter de artar bile. Yeter ki zengini daha zengin, yoksulu daha yoksul yapan bu politika değişsin."