KEMAL ONUR ATALAY
(AKSARAY) - Aksaray`da çiftçiler, tarım ve hayvancılıkta yaşadıkları sorunlara dikkat çekmek için eylem yaptı. Çiftçi Halil Demir, "Borçlarımızı ödeyebilmek için malımızı satsak zarar ederiz, satmasak banka haciz kaldıracak. Bir ikilemde kaldık; süt fiyatı düşerken yem fiyatlarına zam geliyor. Yemin yükselişini bir türlü durduramıyoruz, arpa 7 lira, ezme arpa alıyoruz 12 lira. Benim anlamadığım, bu arpa sadece kırılıp bize geliyor, aradaki farkı kim alıyor?" dedi.
Aksaray merkeze bağlı Armutlu köyünde bir araya gelen çiftçiler, son yıllarda sürekli artış gösteren girdi maliyetlerinin artması ve ürettikleri ürünlerin enflasyon karşısında sürekli değer kaybettiğini ifade ederek basın açıklaması yapıp Aksaray-Adana E90 karayolu üzerinde traktörleri ile eylem yaptılar. Çiftçilerin Armutlu köyündeki düzenlemiş olduğu basın açıklamasına eski Tarım ve Köyişleri Bakanı İYİ Parti Ankara Milletvekili Eşref Fakıbaba ve Aksaray İYİ Parti Milletvekili Turan Yaldır da katıldı.
İYİ Parti Belediye Meclis Üyesi çiftçi Hanifi Emre Güler, yaptığı konuşmada şunları söyledi:
``Emeğimizin karşılığını almak istiyoruz. Doğduğumuz topraklarda doyuran topraklara küsmek istemiyoruz, evlatlarımızı büyük şehirlerde asgari ücretle mahkûm ettirmek istemiyoruz. Bugün tarlamızın başında, ahırlarımızda, işimizin başında olmamız gerekirken yıllardır çiftçilerin sorunlarına yetkililer kör, sağır, dilsiz kalıyor ve sesimizi duyurmaya çalışıyoruz. Çiftçilerin haklarını savunmak için seçilen STK başkanlarımızı davet etmemize rağmen basın açıklamamıza teşrif etmediler. Bu başkanları sadece seçim zamanlarında görebiliyoruz. Bir dahaki seçimlere kadar ne toprağa, tarlaya ayak basıyorlar ne köylere uğruyorlar; 3 metrelik ceviz masalarının arkasında, derin makam koltuklarında oturup klimalı odalarında başkanlık yapıyorlar. Çiftçinin ocağına ateş düşmüş ama onların umurunda değil. Bu zor günlerde çiftçilerin yanında olmayan STK başkanlarına şunu öneriyoruz: Ya koltuğunuzun hakkını verin ya çiftçinin yanında olun ya da bu makamları işgal etmeyin, artık yeter. Biz Aksaray`da çiftçiler olarak sadaka değil, terimizin karşılığını istiyoruz.``
``Üreticilerin dayanması mümkün değil``
Önceki dönem Tarım, Orman ve Köyişleri Bakanı ve İYİ Parti Ankara Milletvekili Eşref Fakıbaba “Yerli ve milli duruşun mutlaka tarım ve hayvancılıktan başlaması gerektiğini söylüyorum. Para kazanmadan hiçbir üretici, hiçbir esnaf kendi varlığını devam ettiremez. Gün geçmiyor ki mazota, gübreye, ilaçlara afaki zamlar gelmesin. Bu duruma üreticilerin dayanması mümkün değil. Haklı olan bu isyanınıza destek olabilmek için Milletvekilimiz Turan Yaldır ile mecliste sesiniz olmaya ve destek olmaya devam edeceğiz" dedi.
``AK Parti hükümeti ile ne yazık ki çiftçilerimiz karşı karşıya kalmış durumdadır``
Milletvekili Turan Yaldır da şunları ifade etti:
“Biz bugün burada siyasi bir partinin propagandasını yapmıyoruz. Genç bir çiftçi olan Emre Güler kardeşimizin ve çiftçilerimizin daveti üzerine buradayız. Gönül isterdi ki burada tüm siyasi parti milletvekilleri ve konuyla alakalı STK`lar bizlerle birlikte olup sizlerin sorunlarını basınımız aracılığıyla kulakları sağır olan iradeye duyurmak konusunda bir duruş gösterselerdi. 23 yıllık AK Parti iktidarına en büyük destek olan çiftçilerimiz şu an en çok acıyı çekmektedir. Maalesef, çiftçilerimizin bu durumuna merhem olmayan kötü bir tarım politikası ile Ak Parti hükümeti ile ne yazık ki çiftçilerimiz karşı karşıya kalmış durumdadır.
"Çiftçilerimiz bitme noktasına gelmiştir”
Memleketin gerçek sahipleri olan, alın teri ile toprakları işleyen ama hükümetin yanlış tarım politikası ile adeta zulüm gören çiftçilerimizin yanında olmak için buradayız. Ağır ekonomik koşullar altında ezilen, emeğinin karşılığını alamayan çiftçilerimizin sesini daha fazla duymazdan gelemezsiniz. Bir yıl kuraklığın derdini çeken üretici, diğer yıl dolu afeti ile uğraşıyor. Bir yıl Toprak Mahsulleri Ofisi eziyetini çeken çiftçilerimiz, diğer yıl rekolte düşüşünün eziyetini çekiyor ve çiftçilerimizin eziyeti bitmek bilmiyor. Son bir yıl içerisinde mazot, gübre ve ilaç ve tohum gibi tarımın girdilerinin bel kemiği olan girdilerde yüzde 100 artış yaşandı. En son elektriğe gelen yüzde 38 zam dediler ama gelen elektrik faturalarında yüzde 60`ın üzerinde bir zam görünüyor. İktidarın yanlış ekonomik politikalarının faturalarını ağır bir şekilde ödeyen çiftçilerimiz bitme noktasına gelmiştir. İthalata dayalı tarım politikaları, kendi çiftçisini zora sokan hükümet, ülkenin geleceğini ithalatla mı kurtaracak? Çiftçimizin sırtına binen bu yükleri görmezden gelmek, memleketi açlığa sürüklemek demektir.``
“Yemin yükselişini bir türlü durduramıyoruz”
Konuşmaların ardından yaşadığı sorunları anlatan genç çiftçilerden Halil Demir şunları söyledi:
“Genç bir çiftçi olarak bu topraklara sahip çıkmak için çiftçiliği tercih ettim, 8 aydır çiftçilik yapıyorum. 5 yıllık kredi kapsamında şu an düveyi 130 bin TL yıllık taksitle aldık, ama fiyatlar düştüğü için seneye borçlarımızı ödemekte çok zorlanacağız, belki ödeyemeyeceğiz. Aldığımız hayvanı kestirsek bile borcumuzu kapatamayacağız, tekrardan borçlu olacağız. İpotek verdiğimiz arsalarımız gidecek, aldığımız hayvanları kestirsek zarar ederiz. Borçlarımızı ödeyebilmek için malımızı satsak zarar ederiz, satmasak banka haciz kaldıracak. Bir ikilemde kaldık; süt fiyatı düşerken yem fiyatlarına zam geliyor. Yemin yükselişini bir türlü durduramıyoruz, arpa 7 lira, ezme arpa alıyoruz 12 lira. Benim anlamadığım, bu arpa sadece kırılıp bize geliyor, aradaki farkı kim alıyor? Bu yem fiyatlarının yükselişteki hırsızlığı kim yapıyor? Devletin bu duruma bir el atması gerekmekte, yoksa seneye yılbaşından sonra benim gibi genç çiftçiler kalmayacak. Bu işi de 60 yaşındaki bir adam nasıl yapacak?”
``Köyde çalışan kalmıyor``
Süt üreticisi Mehmet Bilen “Et ve süt fiyatlarında bir istikrar olmaması, üreticiyi çok zor durumda bırakıyor. Bir gün bakıyorsunuz et fiyatları düşüyor, bir gün bakıyorsunuz süt fiyatları düşüyor. Bizler üretici olarak yatırım yapmaya çalışıyoruz, ama yarın için bir şeyler düşünürken bakıyorsunuz fiyatlar istikrarsız ve girdi maliyetleri yüksekliğinden dolayı moralimiz bozuluyor. Ne yapalım şimdi? Kendi çocuklarımız ve biz asgari ücretle şehir dışına mı gidelim, fabrikalarda mı çalışalım? Köyde çalışan kalmıyor, köylüler işçi bulamıyor” diye konuştu.
``Çiftçinin boğazı tamamen sıkılmış durumda``
Çiftçi Hilmi Salman da yaptığı konuşmada “Bu ülkenin toprağı, güneşi, suyu hem kendisini hem de dünyayı besler. Ama ülkede Rus buğdayı ekiyoruz, fasulyeyi, mercimeği, nohudu ithal ediyoruz. Çiftçinin boğazı tamamen sıkılmış durumda. Maalesef tarımdan anlamayan, liyakatsiz, hiçbir şeyden anlamayan birisi tarımın başına getiriliyor. 2023`te uçuyoruz, 2024`ün ortalarına geldik, tarımda ve hayvancılıkta ölüyüz. Biz süt üreticileri artık dayanamıyoruz; bu sektörü öldürüyorlar. Sadece yüksek tabaka rahat” ifadelerine yer verdi.
Yapılan konuşmaların ardından, Aksaray`ın farklı köy ve beldelerinden gelen ve Armutlu`da buluşan çiftçiler, Adana-Aksaray E90 karayolunda traktörleri ile eylem yaptılar.