(MERSİN)- Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, “Herkesin Kimsesi Mersin Sosyal Politikalar Ofisi” açılışında; "İktidar kimsesizleri kimsesiz bıraktı. Biz kimsesizlerin kimsesi olacağız, oluyoruz, olmaya da devam edeceğiz. Atatürk’ün dediği gibi; `Cumhuriyet bilhassa kimsesizlerin kimsesidir.` Biz de Atatürk’ün yolunda gidiyoruz” dedi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek de “Bu derin yoksullukta en büyük ıstırabı çeken kadınlarla dayanışmayı, şiddet gören kadınlarla, her türlü tacizi gören kadınlarla dayanışmamızı güçlendireceğiz ve İstanbul Sözleşmesi’ni yeniden geri getirene kadar mücadelemizden asla geri adım atmayacağız” diye konuştu.
Mersin Büyükşehir Belediyesi`nin “Herkesin Kimsesi Mersin Sosyal Politikalar Ofisi” açıldı. Açılışa Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek, CHP Kadın Kolları Başkanı Asu Kaya, Sosyal Politikalar Ofisi Genel Koordinatörü Hacer Foggo da katıldı.
Açılış konuşmasını yapan Foggo şunları söyledi:
Bugün Uluslarası Yoksullukla Mücadele Günü ve 2024 yılının teması yoksulluk içinde yaşayanlara yönelik kurumsal kötü muamele. Derin yoksulluk her bir bireyin her gu?n, o gu?nu?n nasıl gec?eceg?ini, ne yiyeceg?ini, kirasını nasıl o?deyeceg?ini, bazen nerede uyuyacag?ını, çocuğunun beslenme çantasına ne koyacağını, c?ocug?a ic?irecek su?tu?, eczaneden alması gereken ilacı, yaşlı ve yalnız olduğunda kendine nasıl bakacağını, kredi kartı borcunu, tohuma, fideye nasıl ulaşacağını du?s?u?nmektir. Bu du?s?u?ncelerin durmaksızın c?ocug?undan yas?lısına her aile ferdinin zihninde dolas?masıdır derin yoksulluk. Çünkü yoksulluk ve yoksunluk içinde yaşayan her insan ömrü boyunca `onurlu ve özgür` bir yaşama erişmek için mücadele eder. Çünkü yoksulluk, onurlu ve özgür bir yaşam hakkını elinden alır. Çünkü dünya ekonomisini yönetenlerin gelir dağılımı eşitsizliği üzerinden uyguladıkları politikalarla zenginleşmeleri, yoksul insanların onurlu bir hayat sürmesine izin vermez. Bu nedenle yoksulluk politik bir sorundur. TÜİK 2023 verilerine göre yoksulluk ve sosyal dışlanma riski altında bulunanların oranı yüzde 31. Bugün Uluslarası Yoksullukla Mücadele Günü ve temasının yoksullara yönelik kurumsal kötü muamele olduğunu söylemiştim.
"Rekabeti değil dayanışmayı güçlendirmek için burada olacağız"
20 yılı aşkındır yoksullukla mücadele eden biri olarak yoksullukları nedeniyle sosyal dışlanma yaşayanların gerçekten de birçok kamu kurumunda kötü muameleye maruz kaldıklarına tanık oldum. İşte bu nedenle dışlamayan, parmak sallamayan, aşağılamayan gerçek bir sosyal belediyecilik önemli. Yaklaşık dört yıldır Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin hemen hemen tüm sosyal politika projelerini yakından izleyen biri olarak içim yoksullardan, çocuklardan yana burada çok rahat. İşte bugün burada tam da bu anlayışa, bu felsefeye uygun bir açılış gerçekleştireceğiz. Bugün burada açılan Sosyal Politikalar Ofisi Mersin Büyükşehir Belediyesi Başkanım Vahap Şeçer’in ve ekibinin bu sistematik eşitsizliğe karşı doğumdan ölüme kadar her hanedeki, her bir bireye, varlıklı ya da yoksul ayırt etmeden yaptığı projeleri bir çatıda toplayacak. Gelir adaletsizliğinin yüksek olduğu bu şehirde derin yoksulluk yaşayan mahallelerde kurduğu mahalle mutfakları ile, asla koşulları elvermeyen çocuklara açtığı eğitim odaklı lise ve üniversiteye hazırlık kurslarıyla, engelsiz yaşam projeleriyle, hayatımızı, geleceğimizi tehdit eden iklim krizini yeni nesillere anlatmak için kurduğu devasa iklim merkezi ile matematiği, fiziği sevdiren bilim atölyeleri ile, kültürü sinemayı, tiyatroyu en ücra köylere götürmesiyle, çocuğa okula başlamadan eğitimi sevdiren çocuk gelişim merkezleriyle, evden dışarı çıkmakta zorlanan ama belediyeyi bir telefon uzaklıkta hisseden yaşlılara yönelik evde bakım projesiyle, yokluğun, şiddetin kol gezdiği bugünlerde psikolojik danışma merkezleriyle, evden artık dışarıya çıkmak istemeyen emekliler için emekli evleriyle ve daha iki gün önce tanık olduğum Dünya Kadın Çiftçiler Günü’nde binlerce çiftçi kadının gözlerindeki ışıltıyla onları yeniden ayağa kaldıran tarım projeleriyle yani dokunan destekleyen ama bütün bunları üretime dönüştüren nihayetinde özgür bir birey haline getiren bu sosyal politika anlayışını, döngüsünü ülkemizde yaygınlaştırmak için Sosyal Politikalar Ofisi’nde burada olacağız.
Dört aydır bu anlayışla ortaklaşan belediyelerimizle görüşüyoruz, Tekirdağ ile Balıkesir ile Ankara, Antalya, Adana ile Rize Fındıklı ile Defne, Giresun Bulancak Başkanlarımızla ve ekipleriyle, başta bu politika anlayışını, aynı zamanda var olan sosyal politika modellerini paylaşmak, yeni modelleri geliştirmek, rekabeti değil dayanışmayı güçlendirmek için burada olacağız.
"Utanç verici bir rakam"
Son olarak TÜİK geçen hafta Dezavantajların Kuşaklar Arası Aktarımı, 2023 raporunu yayınladı. Rapora göre kendisi 14 yaş civarındayken ailesi yoksul olanların yetişkin olup evlendiklerinde de yoksulluk içinde yaşamaya devam ettikleri ve bu oranın yüzde 24.4 olduğunu açıkladı. Bu utanç verici bir rakam. İşte bu rakam nesiller arası yoksulluğun devam ettiğinin de bir göstergesi. Bugün yoksul çocuk sayısı 7 milyon, ayrıca okul dışında kalan çocuk sayısı son bir yılda yüzde 38 arttı çünkü yoksulluk çocuğu eğitimden uzaklaştırıyor. Biz bu rakamların, bu istatistiklerin her birinin bir can ve bir çocuk olduğunun bilinciyle ve o her çocuğun yoklukla mücadele ederken çektiği acıları, yaşadığı travmaları duymadığımız, hissetmediğimiz, dokunmadığımız ve görmezden geldiğimiz sürece her birimiz bu çocukların yoksulluğu miras almasından sorumluyuz. Bu nedenle daha fazla dayanışmaya, daha fazla paylaşıma ve daha fazla güvene ve sosyal belediyeciliğe ihtiyacımız var bugün buraya toplanan siz kıymetli insanlarla Sosyal Politikalar Ofisi’ni birlikte açarak bu umudu yeniden yeşerteceğiz. Sosyal Politikalar Ofisi’nin önemine inanan, bu projeleri hayata geçiren ekibine güvenen ve bu güzel modelleri Mersin halkına sunan Vahap başkanıma, ülkemiz adına da teşekkür ederim."
Asu Kaya: Bu memleketin tüm kadınları adına siz eşitlikçi erkeklere çok teşekkür ediyorum
CHP Kadın Kolları Başkanı Asu Kaya ise da şunları söyledi:
"Başkanım göreve geldiğimden bu yana kadınlar için o kadar çok şey yapmış ki kadınlara yaparken çocuklara yapmış. Tüm dezavantajlı, tüm kırılgan kesimlere dair neler yapmak gerekiyorsa, belediyenin imkanları nelere yetiyorsa aslında devletin yapması gereken, devletin yükümlülüğünde olan sosyal devlet ilkesi minvalinde çalıştığını ifade eden işte o devletin yerine saygıdeğer Vahap Seçer Başkanımız aslında Mersin`de birçok şey yapmış. Gittiğimiz sahildeki o kafede belediyenin işletmeciliğini yaptığı kafede çalışan işte o Yörük kadınlar, Bir yandan ekmek açan, sıkma yapan bir yandan o kurutulmuş meyveleri paketleyen kadınlar, yüzünde gülümseme eksik olmayan kadınlar. Sonra ardından gittiğim markette kooperatif marketinde Şırnak`tan tutun Hatay`a kadar İzmir`e kadar tüm o kadın kooperatiflerinden alıp İnsanlara, pazara, sunuma arz ettiği o ürünleri de gördükten sonra başkanım çok teşekkür ediyorum. Bu memleketin, bu yurdun, Türkiye`nin, tüm kadınları adına siz eşitlikçi erkeklere çok teşekkür ediyorum."
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Seçer: "Bu para sizin, sizin vergileriniz"
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer de konuşmasında, herkese dokunmaya çalıştıklarını belirterek, “Ana karnındaki çocuğa sütü de gönderiyor, ebediyete intikal eden vatandaşa cenaze hizmeti de veriyoruz” dedi.
Seçer şöyle konuştu:
"İşte burada bu nedenle toplandık. Biz bu açılışı daha önce yapacaktık ancak geçtiğimiz günlerde sayın Genel Başkan Yardımcımız Gökhan Zeybek Bey, ki yerel yönetimlerden Sorumlu genel başkan yardımcımızdır aynı zamanda; bize bir ziyaretinde birkaç hafta önce buradaki uygulamaları yerinde görme fırsatı ve benimle sohbet etme fırsatı buldu. Şöyle bir düşünce oluştu; ‘Başkanım açıkça söylüyorum, bunu söylemekten de imtina etmiyorum; biz Mersin’i Türkiye’ye anlatamadık. Biz yeterince Mersin’deki hizmetleri eğer Türkiye’ye tanıtmak anlatmak istiyorsak bu toplantıyı burada yapmamızda yarar var’ dedi. Yarın 35 belediyemizin bunun 14’ü Büyükşehir 21’i il belediyesi bürokratları, yetkilileri toplantıda olacak. Çoğunluğunu belki buradadır ve biz sosyal politikaları konuşacağız. Gündem; kadına yönelik şiddet, aile içi şiddet. Kadının en büyük sorun alanı, temamız da bu olsun, bir dikkat çekelim, bir hatırlatma yapalım, bir farkındalık yapalım. İşte bugünün temel sebebi budur. Ama Türkiye’nin her gün gündemi olan bir konu konuşuluyor; yoksulluk, hayat pahalılığı, sosyal devletin olmaması. Biz bunu yapıyoruz, az önce proje Koordinatörümüz Hacer Foggo ve Melek Bahat arkadaşım sunum yaptı. Bir daha bir daha Mersin Büyükşehir Belediyesi projelerini anlatmama gerek yok. Zaten Mersin halkının ezberinde, buradakilerin ezberinde, herkese dokunuyoruz, ana karnındaki çocuğa sütü de gönderiyor, ebediyete intikal eden vatandaşa cenaze hizmeti de veriyoruz. Gittikten sonra duasını da ettiriyoruz. İşte belediyecilik bu, bir birey doğmadan, topraktan geldik toprağa gideceğiz, toprağa gidene kadar sosyal belediyeciliğin o bireyin yanında olmasıdır. Gerisi lafı güzaftır, belediyecilik yol yapmaktan, bina yapmaktan, konser yapmaktan, festival yapmaktan ibaret değildir. Her zaman söylüyorum insanların acısını dindirmektir, onların mutluluğuna mutluluk katmaktır, karnını doyurmaktır, hastasına bakmaktır, çocuğunu okutmaktır. Belediyecilik bu. Bu para sizin, sizin vergileriniz. Bu para sizin, biz aracıyız. Yükümüz ağır, sorumluluğumuz ağır, günahı vebali ağır. Hukuk karşısında da vicdan iman dini olan için dini karşısında da haramdır. Tüyü bitmemiş yetimin hakkına tenezzül etmek haramdır. Biz emanetçiyiz. Sizin paranızı size veriyoruz bu kadar net konuşuyoruz Mersin’den.
"İktidar kimsesizleri kimsesiz bıraktı"
Bakın asla şikayet etmiyoruz ama bir gerçeğe işaret ediyoruz; hizmet yapıyoruz, zor koşullarda yapıyoruz. Hizmet yapıyoruz adaletsiz, hukuksuz bir ülkede yapıyoruz. Bunu net olarak söyleyebiliriz. Biz adalet dağıtma iddiasıyla karşınıza çıkıp burada güzel sözler söylüyorsak önce adaletli olacak olan bizleriz. Şükür ki beş yıllık görev süremiz boyunca Anamur’dan Tarsus’a kadar; çeşitlilik çok. Farklı etnik yapılar, farklı inanç grupları, farklı anlayışlar; hiçbir muhtarın söyleyemez, hiçbir yurttaşım söyleyemez; Cumhuriyet Halk Partili yöneticiler beş yıllık sürede Büyükşehir’de adaletsizlik yaptı, hizmet yaparken ayrımcılık yaptı, tarafgirlik yaptı, kendinden olanlara destek verdi, olmayanları hakir gördü, küçük gördü. Kendinden olanlara gitti olmayanlara gitmedi. Kimse bunu diyemez, demedi. 31 Mart’ta sandıklar farklı bir şey söyledi; Mersin’de adalet var dedi, Mersin’de anlayış hoşgörülü anlayıştır. Mersin’de hizmet var, ayrımcılık olmayan bir hizmet var. Mersin’de sevgi var, saygı var. İnsanlar renginden dolayı ayrılmaz, bunun tam tersi; hangi renkten olursan ol, ne olursan ol, kim olursan ol bizim kucağımız açıktır ve geniştir. Gönlümüz geniştir. Herkesi sarar sarmalarız. Ve sandıktan bu çıktı çok teşekkür ediyoruz.
Buradan bilmeyenlere söyleyeyim Mersin’in batı coğrafyası farklıdır, kuzey coğrafyası farklıdır, sahili farklıdır, doğu coğrafyası farklıdır. Önemli olan burada her 10 kişiden 6 kişinin oyunu almaktır. Farklı renkleri bir anlayış etrafında toplamaktır. İşte bize bu anlayış, bu toparlayıcı, kapsayıcı anlayış eminim nasıl yerel iktidarı getirdi inşallah sizlerin de desteğiyle genel iktidarı da getirecek. Bundan eminiz. Biz Türkiye’yiz. Mersin küçük Türkiye. Türkiye’nin iz düşümü. Biz bıkmadan, usanmadan çalışacağız. İktidar kimsesizleri kimsesiz bıraktı. Biz kimsesizlerin kimsesi olacağız,oluyoruz, olmaya da devam edeceğiz. Atatürk’ün dediği gibi; Cumhuriyet bilhassa kimsesizlerin kimsesidir. Biz de Atatürk’ün yolunda gidiyoruz. Onun dediğini diyeceğiz, onun uygulamalarını hayata geçirecegiz. Daha güzel bir ülkede yaşayacağız, insanlara ayırmayacağız, insanları soymayacağız. Yolsuzluklarla, ayrımcılıkla mücadele bizim düsturumuz olacak. Biz Mersin olarak güçlüyüz Mersinliler. Biz güçlü bir memleketiz bunu unutmayın."
Gökan Zeybek: "Burada açılacak olan sosyal politikalar ofisi bizim söylediğimiz yerel yönetim anlayışımızın merkezini oluşturuyor"
Seçer`den sonra söz alan CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek de konuşmasında, CHP’nin yerel yönetim seçimlerindeki başarısına dikkat çekerek, “Artık 2019 yılından beri Türkiye`de artık iki tane merkezden bahsedebiliriz. Ülkeyi yanlış yöneten iktidarın oluşturduğu Ankara ve onun yanlış politikaları yüzünden acı çeken, yoksulluk çeken, fakirleşen ve giderek derin yoksulluk altında inim inim inleyen, insanlara hizmet eden yerel yönetimler” dedi.
Zeybek konuşmasında şunları dile getirdi:
"31 Mart seçimlerine giderken Sayın Genel Başkanımızın ifadesiyle halkçı belediyeciliğimizin üç temel ayağı vardı. Bunlardan bir tanesi kalkınmacılık, diğeri dayanışmacılık ve diğeri de halkçılıktır. Bütün bunlar aslında CHP`nin yeni dönem belediye anlayışını oluşturuyor. Ama biz yüzde 38 oy ve 413 belediyeyle Türkiye nüfusunun yüzde 65`ini Türk ekonomisinin yüzde 80`ini turizm bölgelerimizin yüzde 90`ını CHP`li belediye başkanları yönetiyor. Şunu söyleyeyim; bir ülkede düşük gelirli insanlar için iki büyük tehlike vardır. Bunlardan bir tanesi göç. Zamansız ve kendiliğinden olan, hesaplanmamış, planlanmamış göçler. İster dış göç olsun, ister iç göç olsun, en çok da kadınları ve çocukları etkiler. İkincisi ise daha çok yaşadığımız coğrafyada ülkeyi yönetenlerin yanlış uyguladığı politikalar yüzünden enflasyon, bütün toplum kesimlerini ama en çok da dar gelirlileri, işçileri, emekçileri, emeklileri tarımda hayvancılıkta çalışmak zorunda kalan insanları fakirleştirir, yoksullaştırır. Her yoksulluk önce kadını, her yoksulluk önce büyüme çağındaki çocuğun geleceği olan umutlarının azalmasına yol açar. O nedenle artık 2019 yılından beri Türkiye`de artık iki tane merkezden bahsedebiliriz. Ülkeyi yanlış yöneten iktidarın oluşturduğu Ankara ve onun yanlış politikaları yüzünden acı çeken, yoksulluk çeken, fakirleşen ve giderek derin yoksulluk altında inim inim inleyen, insanlara hizmet eden yerel yönetimler. Bugün burada sevindirici olarak görüyorum ki Mersin Büyükşehir Belediye Başkanımız yalnızca seçilmiş olan CHP belediye başkanları değil, aynı zamanda içinde bulunduğumuz Akdeniz ilçemizin belediyesini ya da diğer partiler tarafından kazanılmış belediyelerde insanlar arasında ayrım yapmadan ama CHP`nin ilkelerine uygun olarak bir yerel yönetim anlayışını uyguluyor. Bugün burada açılacak olan sosyal politikalar ofisi tam da bizim söylediğimiz yerel yönetim anlayışımızın merkezini oluşturuyor.
Bugün Türkiye’de 60 bin çocuk, farklı günlerde 100 bin çocuk CHP’nin açtığı kreşlerden yararlanıyor. 100 binlerce öğrenciye burs veriyoruz. Bunlar artarak devam edecek. Ülkeyi yöneten iktidarın yanlış politikaları yüzünden belediye gelirlerini daraltmak, kesinti miktarlarını artırmak, yurt dışından alınacak her türlü hibe ve kredilerin engellenmesine rağmen kaynaklarımızı etkin ve verimli kullanacağız.
İnsanlarımızın çalışma yaşamına katılmasıyla ilgili her türlü desteği vermeye devam edeceğiz. Bu derin yoksullukta en büyük ıstırabı çeken kadınlarla dayanışmayı, şiddet gören kadınlarla, her türlü tacizi gören kadınlarla dayanışmamızı güçlendireceğiz ve İstanbul Sözleşmesini yeniden geri getirene kadar mücadelemizden asla geri adım atmayacağız.”