12 Nisan 2025 Cumartesi

01:51   BEYAZ SARAY, DIPLOMATIK ÇABALARıN BAŞARıSıZ OLMASı HALINDE İRAN`A KARŞı TÜM SEÇENEKLERIN MASADA OLDUĞUNU SÖYLEDI   01:30   GALATASARAY DEPLASMANDA SAMSUNSPOR`U 2-0 MAĞLUP ETTI   01:29   CHP GENEL BAŞKAN YARDıMCıSı AYLIN NAZLıAKA: ADAYıMıZı YANıMıZDA, SANDıĞı ÖNÜMÜZDE ISTIYORUZ   01:27   CHP`LI TANAL: GÜÇLENDIRILMIŞ PARLAMENTER SISTEMIN DıŞıNDA DA BAŞKA BIR ŞEKILDE BU ÜLKE NE HUZURA KAVUŞUR, NE MUTLUĞA   23:50   ERKAN BAŞ: BASEL`I BILIM KURGU FILMLERINI ARATMAYACAK BIR SENARYOYLA TUTUKLADıLAR   23:18   CHP`LI YAVUZYıLMAZ ZONGULDAK BELEDIYE BAŞKANı TAHSIN ERDEM`IN IFADEYE NEDEN ÇAĞıRıLDıĞıNı RESMI BELGELERLE AÇıKLADı   23:10   İBB SORUŞTURMASı KAPSAMıNDA 24 ŞIRKETE DOĞRUDAN, 28 ŞIRKETE DENETIM KAYYUMU ATANDı   22:27   MURAT EMIR: EKREM İMAMOĞLU`NUN TUTUKLANMASıNıN SEBEBI IŞARET ETTIĞI ADAMA, KIŞILERE, GRUPLARA, CEMAATLERE KAMU ÜZERINDEN AKAN MUSLUKLARıN KESILMESIDIR   22:13   CHP GENEL BAŞKAN YARDıMCıSı MURAT BAKAN: EMNIYET ANAYASAL HAKLARı YARGıLAMA, DEĞERLENDIRME AILELERE AYAR VERME MAKAMı DEĞILDIR   21:45   EKREM İMAMOĞLU: RANTA VE MILLET ALEYHINE OLAN HER HUSUSA KARŞı DURDUĞUM IÇIN BUGÜN BURADAYıM   21:12   ADALET BAKANı: MINGUZZI AILESININ TEHDIT EDILMESIYLE ILGILI BIR ŞÜPHELI VE SUÇA SÜRÜKLENEN DÖRT ÇOCUK TUTUKLANMıŞTıR   20:55   İMAMOĞLU`NDAN BAYAR, MENDERES, ECEVIT VE ERBAKAN`Lı MESAJ: MILLET VARSA HAK, HUKUK ADALET MÜCADELESI VAR. MILLET YINE KAZANACAK, ÇÜNKÜ MILLET BÜYÜKTÜR   16:11   YENIDEN REFAH PARTILI GENÇLER FILISTIN`E GITMEK IÇIN DILEKÇE VERDI   15:38   ALI MAHIR BAŞARıR: "BUGÜN SILIVRI`DE UTANÇ VERICI GÖRÜNTÜLERI TEKRAR GÖRDÜK"   15:11   ÖZGÜR ÖZEL, ANNESINI KAYBEDEN FETHI AÇıKEL`E TAZIYE ZIYARETINDE BULUNDU   15:01   AKDENIZ BELEDIYESI KAYYUMUNDAN ARAZI SATıŞı... DEM PARTILI ESKI MECLIS ÜYESI KıLıÇ: ``ARAZI GERÇEK DEĞERININ ALTıNDA BIR RAKAMLA SATıŞA SUNULDU``   11:32   İMAMOĞLU`NUN "AKıN GÜRLEK DAVASı" DURUŞMASı BAŞLADı: "HAKSıZLıĞA KIM UĞRADıYSA YANıNDA BENI BULACAK"   11:24   MURAT EMIR: ``İLETIŞIM BAŞKANLıĞı BÖLGE MÜDÜRLÜKLERINE YAPıLAN ATAMALARDA ORTAK BIR TEK ÖZELLIK VAR, O DA TROL OLMALARı``   11:13   CHP`LI ADEM: "ÜRETICININ DERDIYLE ILGILENMESI GEREKEN KURUMLAR, SARAY`A BAĞLı ‘ÜST KURULLARA` DÖNÜŞMÜŞTÜR"   10:59   ESM SAMSUN ŞUBE BAŞKANı BULUT: "41 MILYONU AŞKıN KONUT ABONELERI YAPıLAN BU ZAMLARıN GERI ALıNMASıNı ISTIYORUZ"  
 
     
   

Tahir Elçi, dokuz yıl önce katledildiği yerde anıldı...


Diyarbakır`ın Sur ilçesindeki Dört Ayaklı Minare önünde 28 Kasım 2015`te basın açıklaması yaptığı sırada öldürülen eski Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi, katledilişinin dokuzuncu yılında anıldı. Elçi`nin adı, katledildiği Dört Ayaklı Minare Sokağı`na verildi.

 

Tarih : 28 Kasım 2024 Perşembe 13:30   Okunma : 466

Haber: Ahmet ÜN / Kamera: İsmet MİKAİLOĞULLARI

Diyarbakır`ın Sur ilçesinde 28 Kasım 2015`te basın açıklaması yaptığı sırada güvenlik güçleri ile PKK`lı teröristler arasındaki silahlı çatışma sırasında vurularak öldürülen eski Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi, öldürüldüğü Dört Ayaklı Minare önünde anıldı.

Diyarbakır Adliyesi önünde bir araya gelen Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan, CHP milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu, CHP Ankara Milletvekilleri Okan Konuralp ve Aliye Timisi Ersever, Tahir Elçi`nin eşi CHP İstanbul Milletvekili Türkan Elçi, CHP Sakarya Milletvekili Ayşe Taşkent, DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Ayşe Serra Bucak Küçük, Diyarbakır Baro Başkanı Abdulkadir Güleç ve yüzlerce avukat, Elçi`nin öldürüldüğü Dört Ayaklı Minare önüne yürüdü. Dört Ayaklı Minare önündeki anma programında Ahmet Kaya`nın "Diyarbakır Türküsü" ile Tahir Elçi`nin katledilmeden önce yaptığı son konuşma dinletilmesinin ardından konuşmalar yapıldı.

Burada ilk sözü alan Diyarbakır Baro Başkanı Abdulkadir Güleç, Tahir Elçi cinayetinin, toplumun bağrında derin yaralar bıraktığını ifade ederek, “Tahir Elçi suikastı egemenlerin isteği doğrultusunda süregelen karanlık dehlizlerde tutma politikasıyla örtüşmektedir. Cinayetin işlendiği ilk gün dönemin Başbakanı ve Adalet Bakanı tarafından faillerin bulunacağı yönündeki beyanının bir aldatmaca ve klasik bir iktidar refleksi olduğu bir kez daha görülmüştür. Tahir Elçi cinayetinin siyasi bir suikast olduğuna dair bu itiraf bu cinayetin ancak siyasi bir iradeyle aydınlatılabileceğini göstermişse de siyasi irade yargı makamı tarafından adaletin yerini bulması için bir cesaret dahi gösterememiştir maalesef. Tahir Elçi, avukatlık hayatını ağır insan hakları ihlalleriyle mücadeleye adaya Kürt sorunun barışın demokratik çözümünü savuna bir barış elçisiydi” diye konuştu.

‘Zulmün aynası olan bu karanlık sokaktayız`

Baro Başkanı Güleç`in ardından söz alan Tahir Elçi`nin eşi CHP İstanbul Milletvekili Türkan Elçi, 9 yıldır bu kanlı sokakta olduklarını belirterek, “Bugün yine hain bir pusunun kurulduğu, masum bir hukuk insanının kanıyla kirlenen bir caminin avlusunda, acı figanımıza şahitlik yaparak göğe yükselen bir minarenin ayaklarının altındayız. 9 yıldır biz burada, bu kanlı sokaktayız. Biz zulme uğrayanlar, hakkı olan adaleti arayıp da bulamayanlar, en az kendileri kadar başkaları için de huzur isteyenler, hukukun gücüne inananlar, kul hakkına riayet edenler, kardeşçe bir ülke hayal edenler, canavarın pençesinin arasında saklı tutulan temel hak ve özgürlüklerimizin, yaşam hakkımızın ve adalet hakkımızın talebi için, adaletsizlik ve zulümle tescillenmiş bu çıkmaz sokaktayız. Bugün biz yine burada, zulmün aynası olan bu karanlık sokaktayız” dedi.

‘Biz barışa inananlar olarak geldik`

Her yıl biraz daha çoğalarak, her yıl biraz daha inanarak bu sokağa geleceklerini aktaran Elçi, şunları söyledi:

“Gözünü kırpmadan insan öldürenlere, hukuku yok sayanlara, kardeşi kardeşe kırdıranlara, tarihi miraslarımızı yok edenlere, şehirlerimizi savaş meydanına çevirenlere, huzurumuzu delik deşik edenlere, yaşam hakkının kutsal olduğunu ve hukuka inandığımızı, kardeşçe ve huzur içinde bir ülke tahayyülümüzün olduğunu anlatmak için yine bu sokaktayız. Biz geldik, gizli cebimizde savaşı saklamadan toplumu kandırma niyetiyle türlü türlü, hileye, desiseye, kandırmacaya tevessül etmeden, ülkemizin hak ettiği huzuru, barışı ve insanın yaşam hakkının kutsallığını bıkmadan usanmadan anlatmak için biz kardeşçe geldik. Yalansız, dolansız, riyasız, karşıdakini kandırmaya tevessül etmeden barışın bu topraklar için şart olduğuna, biz barışa inananlar olarak geldik. Her yıl biraz daha çoğalarak, her yıl biraz daha inanarak geleceğiz. Kürt geleceğiz, Türk geleceğiz, Laz ve Çerkez geleceğiz. Rengimiz, dilimiz, mezhebimiz birbirinden farklı olsa da biz insan olduğumuz için, aynı yaradan tarafından yaratıldığımıza inandığımız için geldik, gelmeye devam edeceğiz Alçakça bir cinayetin üzerinden değil 9 yıl, yıllar yılı geçse de derdimizi; burada, bu sokakta bu topraklar için dilinden barış dökülürken gadre uğramış yerde yatan bu masuma bıkmadan, usanmadan, yalnızlığa kapılmadan çoğalarak anlatacağız. Andımız olsun ki biz mazlumun yanında durarak zalimlerin zulmünün karşısında durmaya devam edeceğiz.”

‘10 yıldır bu insanlardan babalarının nasıl öldürüldüğünü bilmeyi esirgiyoruz`

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan, 9 yıldır anmaya değil, bu mücadeleyi devam ettirecekleninin mesajını vermek için toplandıklarını ifade ederek, şunları söyledi:

“28 Kasım`ın dokuzuncu yıl dönümü yine Dört Ayaklı Minare`nin önündeyiz. Aslında 28 kasımları anma etkinliği olarak düzenliyoruz ama bizim bu yaptığımız anmak değil. Çünkü anabilmemiz için önce ne olduğunu bilmemiz gerekiyor. Maalesef 9 yıldır bizden ne olduğunu bilmemiz esirgende. Bu esirgeme yargı kılıfı arkasına gizlenmeye çalışıldı. Biz 9 yıldır anmaya değil bu mücadeleyi devam ettireceğimizin mesajını vermek için toplanıyoruz. Hep bu toplantılarda Tahir başkanın bugüne kadar verdiği insan hakları mücadelesinden bahsediyoruz. Cezasızlık politikasına karşı verdiği mücadeleden bahsediyoruz. Burada Dört Ayaklı Minare`nin önünde öldürüldüğü anda bile verdiği kültürel değer sahip çıkma mücadelesinden bahsediyoruz. Ama tüm bunları bir tarafa bırakalım. Sadece bir insan olarak değerlendirelim. Sıradan sade bir vatandaş olarak değerlendirelim. Onun sıradan ailesini bir düşünelim. Çocuklarını bir düşünelim. Eşini bir düşünelim. En azından bilmek hakları yok mudur? Geçtim cezalandırılmayı. Bugün belki Türkan Hanım burada ifade edemez ama eminim iki dost olarak sohbet etsek, geçtim cezalandırılmayı, biz sadece ne olduğunu bilmek istiyoruz der. Çocukları biz babamız nasıl öldürüldü? Biz sadece bunu bilmek istiyoruz der. 10 yıldır bu insanlardan babalarının nasıl öldürüldüğünü bilmeyi esirgiyoruz. 10 yıldır bir eşe hayat yoldaşını, yol arkadaşını nasıl kaybettiğini bilmeyi esirgiyoruz.” 

‘Yargının araçsallaştırılarak bir cinayetin üstünün örtmesine alet edildiği ilk derece mahkemesinin kararıyla ilan edildi`

Dört Ayaklı Minare Sokağı`na her gelişinde mahcubiyet yaşadıklarını söyleyen Sağkan, şunları kaydetti:

“Geçtiğimiz yıl ben bu sokaktan girdiğimde çok derin bir mahcubiyet duyduğumu ifade etmiştim. İşte duyduğum mahcubiyet bundandır. Bu sokağa her girdiğimde bünyemde çok derin bir mahcubiyet hissediyorum. Çünkü yargı kılıfı altına gizlenerek, bu aileden saklanan gerçeğin maalesef ki sistemin içerisinde bulunan savunma makamını temsil eden, yargı sistemini ne kadar eleştirsem de, bağımsız olması için ne kadar çabalasam da sistemin bir parçası olarak bunun mahcubiyetini duyuyorum. Çünkü bu aileden bilme haklarını esirgedik 10 yıldır. Sadece bilme haklarının. Bu kadar basitti aslında. Tek istediğimiz nasıl katledildi Tahir Başkan, ailesi bilsin, meslektaşları bilsin, Diyarbakırlılar bilsin, bizler bilelim. Tabii bu mahcubiyet yerini umutsuzluğa değil, aksine tam bir umuda eviriyor. Çünkü yargı görünümü altındaki süreç artık bu şekilde yürütemeyeceğini gördü ve ilk derece mahkemesi kısmı bu sürecin aslında bir yargısal süreç olmadığını alenen kararıyla ilan etti. Aslında malumun ilanını yaşadık. O yüzden umutluyum. Çünkü görüntü süreci, bu yargısal görüntü süreci son buldu artık. Ve ilan edildi. Maalesef yargının araçsallaştırılarak bir cinayetin üstünün örtmesine alet edildiği ilk derece mahkemesinin kararıyla ilan edildi. Şimdi mücadelemiz daha da büyüyecek. Belki bugün burada anamıyoruz ve bu mücadeleyi büyüteceğimizi göstermek adına burada bulunuyoruz. Ama andolsun söz veriyorum belki 19 yıl sonra, belki 29 yıl sonra, belki 99 yıl sonra bu sokak yine binlerce avukatla dolacak ve o avukatlar ne olduğunu bilerek gerçekten dört ayaklı minarenin önüne anmak için girecekler. Andolsun bunu Diyarbakır avukatları, Türkiye`deki tüm avukatlar, hak savunucuları elbet bir gün hayata geçireceğiz.”

Daha sonra söz alan Diyarbakır Baro Başkanı Abdulkadir Güleç, Sur Belediyesi tarafından Dört Ayaklı Minare Sokağı`nın adı Tahir Elçi Sokağı olarak değiştirildiğinin bilgisini paylaştı. 

Konuşmaların ardından Elçi`nin öldürüldüğü yere karanfiller bırakıldı.

Paylaş :
Etiketler :  

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!

  GÜNCEL HABERLER

 
  FLAŞ HABER
   
 
  EN ÇOK OKUNANLAR
  • Bu Ay
  • Bu Hafta
  • Dün
  • Bugün
 
 


  SOSYAL MEDYA


  GAZETELER
 
 

 







mersinerji.com
ANKA Haber Ajansı
Abonesidir

 
 
ANASAYFA İLETİŞİM KÜNYE HABER ARŞİVİ GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinerji.com © Copyright 2017-2025 Tüm hakları saklıdır..! İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA