Haber: Batuhan DÜKEL - Kamera: Gurbetelli YALÇIN
CHP`nin Hazine ve Maliye Bakanlığından sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Yalçın Karatepe ile Ticaret Bakanlığından sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Volkan Demir öncülüğündeki ekonomi heyeti, “Ekonomik Sorunların Var Bir Çaresi” sloganıyla Türkiye`nin farklı illerinde ekonomik sorunların çözümünü anlatıp vatandaşın sorunlarını dinlemeye devam ediyor. Karatepe ve Demir`in öncülüğündeki ekonomi heyeti, dün Adana`daki temaslarının ardından bugün Mersin`de iş insanları, sendika temsilcileri, esnaflar ve vatandaşlarla bir dizi görüşme yaptı. Heyet, Mersin İl Başkanlığı`nda basın açıklaması yaptı.
Karatepe ve Demir`e; CHP Mersin İl Başkanı Koral Ömür, Mersin Milletvekili Gülcan Kış, Mersin Milletvekili Talat Dinçer, Yalova Milletvekili Tahsin Becan, Bolu Milletvekili Türker Ateş ve Kocaeli Milletvekili Nail Çiler, Kayseri Milletvekili Aşkın Genç ve İstanbul Milletvekili Ayşe Sibel Yanıkömeroğlu eşlik etti. Karatepe, "Şimdiye kadar uğradığımız bütün belediyelerimizin sosyal demokrat belediyecilik, halkçı belediyeciliklere bizzat şahitlik etme imkanı da bulduk. Zaten belediyelerimizin hizmet verdiği o illerde, bölgelerde yaşayan vatandaşlarımızın o hizmetlerden ne kadar memnun olduğunu kendileri biliyor. Biz de buna tanıklık etme imkanını bir kez daha bu ziyaretler sırasında yeniden bulduk" dedi. Karatepe, şunları kaydetti:
"AK Parti iktidarını korkunç şekilde tedirgin ediyor"
"Belediyelerimizin hizmetlerinin vatandaşta karşılık buluyor olması AK Parti iktidarını korkunç şekilde tedirgin ediyor. Çünkü onlar da görüyor ki biz iktidara doğru koşar adım yürüyen bir partinin üyeleriyiz. İktidar yürüyüşümüzün önüne geçebilmek için ilk yapmaya çalıştıkları şey belediyelerimizin halkımıza verdiği hizmeti sınırlayacak tedbirler almak. Bunun için belediye kaynaklarının mümkün olduğunca azaltılmasına yönelik çaba içerisinde olduklarını biliyoruz. Belediyelerin SGK borçlarına yönelik konudaki gelişimleri siz yakından takip ediyorsunuz, biliyorsunuz."
"Bu kurumları silkelemeye kalkarsanız vatandaşa verilen hizmetlerin azaltılması sonucunu doğurursunuz"
Karatepe, Cumhurbaşkanı Erdoğan`ın, Çalışma Bakanı Işıkhan`a CHP`li belediyelerin SGK borçlarına yönelik "silkeleyin" talimatı vermesi üzerine şunları kaydetti:
"Üzülerek gördük ki Cumhurbaşkanı Erdoğan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bizimle çok alışık olmadığımız bir üslupla talimat vermiş ve belediyeleri, kendi ifadesiyle `silkelemesi` talimatını vermiş. Cumhurbaşkanı, bu belediyeler kamu kuruluşlarıdır. Bunlar vatandaşa hizmet vermek için faaliyet gösteren yapılardır. Siz bu kurumları silkelemeye kalkarsanız aslında doğrudan vatandaşa verilen hizmetlerin azaltılması sonucunu doğurursunuz. Eğer halkın hak ettiği hizmeti almasını istiyorsanız belediyelerin önündeki engelleri kaldırmanız gerekir.
"İktidarınızda yoksulluğu derinleştirdiniz"
Siz iktidarınızda yoksulluğu derinleştirdiniz bunu da biliyoruz. Siz okula giden çocukların sağlıklı ortamlarda eğitim almasını sağlayamadınız. Siz ülkede kreş hizmeti eğitimi alması gereken çocuklara kreş hizmeti sunamıyorsunuz. Okullara aç giden çocuklara beslenme sunacak bir ülke yaratmadınız. Sizin boş olarak bıraktığınız bu alanların tamamı Cumhuriyet Halk Partili belediyeler tarafından layıkıyla dolduruluyor. Kreş hizmetleri veriliyor. Sosyal destekler yaygın bir biçimde kullanılıyor. Kent lokantaları üzerinden insanların erişilebilir maliyetlerle beslenmesine imkan veriliyor. Evet siz bunlardan rahatsız oluyorsunuz.
"İktidar, belediyelerimizi engellemeye çalıştıkça biz bunu halka ifşa edeceğiz"
Bırakın belediyeler hizmetlerini gerçekleştirsin. Belediyelerimizin önündeki engelleri kaldırın, onların vatandaşa hizmet götürmesini engellemeye çalışmayın. Siz çalıştıkça, siz belediyelerimizi engellemeye çalıştıkça bunu halka ifşa edeceğiz. Açık biçimde ifade edeceğiz. Ve bütün çabalarınızın üstesinden gelip halka hizmet etmeye Cumhuriyet Halk Partili belediyeler olarak devam edeceğiz. Vatandaşın zenginleşmesinden bahseden bir Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız var. Ben Sayın Bakan`a soruyorum. Asgari ücretli çalışan birisinin kişi başına düşen milli gelirin üçte biri seviyesinde bir gelirle çalışıyor olması kabul edilebilir bir şey mi? Sizin işaret ettiğiniz milli gelir seviyesi ve vatandaşımızın gerçekten kazandığı yıllık geliri karşılaştırdığımızda Türkiye`de gelir dağılımının ne kadar bozulmuş olduğunu net biçimde görüyoruz."
"Ekonomi programını yazmaktayız"
Karatepe`den sonra söz alan Demir de şunları kaydetti:
"Toplumdan kopmuş bir iktidarla karşı karşıyayız. Biz ziyaretlerimiz esnasında Cumhuriyet Halk Partisi`nin ekonomik programını yazmaktayız. Bu ekonomik programı yarın iktidar olduğumuzda uygulayacağımız hükümet programının temelidir. Yani merkezi bir bakış açısıyla Ankara`dan Adana`yı, Ankara`dan Mersin`i Ankara`dan Karadeniz`i yönetmek, onların sorunlarını anlamaya çalışmak yerine, yerinde tespit ediyoruz. Bu yerinde tespitlere çözümlerimizi söylüyoruz ve karşılıklı görüş alışverişinde bulunuyoruz.
"Şeffaf ve hesap verebilir bir ekonomik sistem kuracağız"
Cumhuriyet Halk Partisi`nin ekonomi bakışındaki temel ilkelerini paylaşıyoruz. Biz ekonomi programımızda ve yarınki hükümet programımızda kamu ve özel sektörün ekonomideki payını ve işlevini yeniden tanımlayacağız. Artık değişen dünya düzenine göre bunların yeniden tanımlanması gerekiyor. Şeffaf ve hesap verebilir bir ekonomik sistem kuracağız. Ödenen her kuruşun şeffaf şekilde nerede kullanıldığını vatandaşa anlatacağız. Vatandaşın bütçe hakkını savunuyoruz, savunmaya devam edeceğiz. 2025 bütçesinde vatandaşı göremedik. Bizim hatırlayacağımız bütçelerde toplumun her kesimi kendisini görecek. Gençler de, öğrenciler de, emekli de, emekçi de, ev hanımı da görecek. Dolayısıyla iktidarın hazırladığı 2025 bütçesinde toplumun hiçbir kesimini göremedik. Kamu özel işbirliği projelerini gördük. Silinecek vergileri gördük. Sermayeye yapılacak transferleri gördük. Ama vatandaşın yaşadığı sorunlara çözüm göremedik. Ekonomik programımızın temeli vergide adalete dayanacak. Dolaylı vergilerin payı Avrupa Birliği`nin ortalamasına hatta daha da altına düşürecek. Dolaylı vergiler vatandaştan alınan haksız vergilerdir. Bunlarla ilgili sonuna kadar mücadele edeceğiz. Biz iktidarın sürdürülebilir kriz yönetimi modeli yerine sürdürülebilir kalkınma modeli vereceğiz. 23 yıldır kriz çıkar, kriz çöz ya da yapay krizlerle günü geçir, yoksulluğu yönet politikaları yerine yoksulluğu yok etmek için geleceğiz.
"Vatandaş artık umudunu kaybetmiş"
Sahada gördüğümüz en büyük endişemiz şu. Vatandaş artık umudunu kaybetmiş. Parasını kaybetmiş ama en kötüsü gençler olmak üzere umudunu kaybetmiş. Cumhuriyet Halk Partisi umudu tekrar yaşatmaya geliyor. Asgari ücret talebimizin karşılığını görüyoruz ve bizi mutlu ediyor. Biz asgari ücretin en az 30 bin lira olmasını savunuyoruz. Asgari ücret 30 bin lira olursa şunun farkındayız. Küçük işletmeden mikro işletmeden esnaf zor duruma düşebilir. Bununla ilgili önerimiz var. Enflasyon tek haneye düşene kadar sosyal güvenlik primini işçi payında 5 puan düşürmeyi öneriyoruz.
"Ülkenin mutluluğunun peşindeyiz"
Bugün yoksulluk sınırı dediğimiz ücretler açıklanıyor. 66 bin lira, 68 bin lira, 70 bin liraya yakın yoksulluk sınırının olduğu ülkede yoksuldan yılda dört maaş vergi alıyoruz biz. Yani 60 bin lira net maaş alan birisi dört maaş vergi ödüyor. Birinci gelir vergisi diliminin yoksulluk sınırına kadar yüzde 15`te kalmasını teklif ediyoruz. Eğer 30 bin lirayla beraber bu önlemleri de alırsak ki bu önlemleri almanın yolu bütçede var. Bu önlemleri alırsa ne esnafa, KOBİ`ye, küçük işletmeye, sanayiciye yük olur ne başkasına yük olur ve asgari ücretlinin yüzü güler. Biz bunu savunuyoruz. Bunu savunmamızın temelinde şu yatıyor, ülkenin mutluluğunun peşindeyiz. Mutlu bir ülke yaratmak peşindeyiz biz. İnsanların güler yüzlü olduğu bir toplum yaratmak peşindeyiz."